• Sonuç bulunamadı

Türk Edebiyatında Hamse

Belgede Türk edebiyatında "Hamseler" (sayfa 33-37)

1.2. Hamse

1.2.3. Türk Edebiyatında Hamse

Bu bölümde Türk edebiyatında hamse konusunu genel bir bakış açısı içinde ele almaya gayret gösterdik. Türk edebiyatında hamse sahibi şairler hakkında detaylı bilgiyi ikinci bölümde ayrı bir başlık altında ele alacağız.

Genceli Nizâmî ile başlayan hamse geleneği XV. yüzyılda İran edebiyatında sönmeye yüz tutarken Türk edebiyatında yeni yeni gelişmeye başlar ve büyük başarıya ulaşır.113 Edebiyatımızda ilk hamse yazan şair Çağatay sahasında Ali Şir Nevâî (öl. 1501) olmuştur.114 Nevâî, Hayretü’l-ebrâr, Ferhad u Şîrin, Leylî vü Mecnûn, Seb’a-i

Seyyâre, Sedd-i İskenderî isimli mesnevilerden oluşan hamsesinde, çok beğendiği ve

hayranlık duyduğu klasik İran edebiyatının ince ve yüksek hayallerini Türkçe olarak yeniden ifade ederken kendisinden çok şey katmış, millî ve sosyal hayattan canlı kesitler eklemiştir.115 Ancak örnek aldığı Nizâmî ve Hüsrev’in kuru taklitçisi olmamış, hatta yer yer onları geride bırakmıştır.116 Şair, Sedd-i İskenderî mesnevisinde kırk altı bin beyit tutan Hamse’sinde bulunan mesnevilerin isimlerini vermiştir.117

Anadolu sahasında ilk kez kimin hamse tertip ettiği tam olarak açıklığa kavuşmamakla birlikte ilk hamse yazarları olarak çoğunlukla Ahmedî,118 Hamdullah Hamdî119 ve Ârif120 kabul edilmiştir.121

XV. yüzyılda kaleme alınan Hamdullah Hamdî’nin (öl.1503) Hamse’sini Yûsuf

u Zelîhâ, Leylâ vü Mecnûn, Ahmediyye, Tuhfetü’l-Uşşâk, Kıyâfet-nâme adlarındaki

113 Pala, age., 189.

114 Yazıcı- Kurnaz, age., s.499.

115 Abdülkadir Karahan, Eski Türk Edebiyatı İncelemeleri, İstanbul Üniversitesi Ed. Fak. Yay.,

İstanbul, 1980, ss. 103-104.

116 Pala, age., s.189.

117 Agah Sırrı Levend, age., 1965, s.80.

118 Nail Tuman, Ahmedî’yi ilk hamse yazarları arasında sayar. Hüseyin Ayan da Ahmedî’de hamse

yazma arzusunun sezildiğini belirtir. Ancak eski kaynaklarda Ahmedî’nin hamse sahibi olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. bk. Nail Tuman, age., 1961, s.III.; Hüseyin Ayan, age., 1979, s.89.

119 Yazıcı- Kurnaz, age., s.499.; Pala, age., s.189.; Abdülkadir Karahan, “Hamse”, Türk Ansiklopedisi,

C 18, Ankara, 1970, s.454.

120 Tunca Kortantamer’e göre Ârif, ilk Türk Hamse yazarıdır. Eserlerini Nevâî’den yarım yüzyıl önce

tamamlamıştır. Mesnevileri hamse oluşturmak için gereken özellikleri taşımaktadır. bk. Tunca Kortantamer, age., s.13.

121 Bu konuda Orhan Kemal Tavukçu bir makale yayınlayarak ilk hamse yazarının Şeyyad Hamza

olduğunu ileri sürmüştür. Bu konu için bk. Orhan Kemal Tavukçu, “Klâsik Edebiyatta Hamse Geleneği ve Şeyyâd Hamza”, Turkish Studies, İnternational Periodical for The Languages, Literatue and

History of Turkish or Turkic, Klasik Türk Edebiyatında Mesnevi Özel Sayısı, (Fall 2009), Vol. 4/7,

mesnevileri oluşturur. Dinî kaynaklara bağlı kalarak Yûsuf kıssasını anlattığı Yûsuf u

Zelîhâ mesnevisi ünlüdür ve halk arasında oldukça rağbet görmüştür. Eser, Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn mesnevisi yazılıncaya kadar Türk edebiyatının en başarılı mesnevisi

sayılmıştır.122

XV. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan ve hayatı hakkında bilgi bulunmayan Ârif’in Mürşidü’l-ubbâd, Nüsha-i Âlem ve Şerhu’l-Âdem, Mevlid, Mi‘râc, Vefât-ı Nebî adlı beş mesnevisinden oluşan Hamse’si bulunmaktadır.123 Yine bu yüzyılda II. Bayezit devri şairlerinden Behiştî Ahmet Sinan’ın Hamse’sini görmekteyiz. Behiştî’nin Hamse’sinde bulunan mesnevilerin isimleri edebiyat tarihleri ve ansiklopedi gibi kaynaklarda yanlış verilmekte iken124 son araştırmalarda Hamse’nin tamamının nüshasına İngiltere’de, Londra yakınlarındaki Durham’da bulunan Ushaw College Kütüphanesi’nde ulaşılmış ve nüsha hakkında yapılan çalışmalarla Behiştî’nin

Hamse’si hakkındaki bilgiler güncellenmiştir.125 Buna göre, şairin on altı bin beyitten meydana gelen hamsesini Mihr ü Müşterî , Mahzenü’l-Esrâr, Heft Peyker , Leylâ vü

Mecnûn ile İskender-nâme mesnevîleri oluşturmaktadır.126

Türk edebiyatında önemli dönemler olan XVI. ve XVII. yüzyılları edebiyatımızda hamselerin altın çağı olarak değerlendirilmiştir.127 XVI. yüzyıl başında mesnevilerinin sayısı beşten fazla olan bir şair olarak Lâmiî Çelebi (öl. 1532) dikkat çekmektedir. Şairin iki hamse oluşturacak sayıda mesnevisi bulunmakla birlikte bu mesnevilerden hangilerinin hamsesine dahil olduğu bilinmemektedir.128 Şairin mevcut mesnevileri; Vâmık u Azrâ, Vîs ü Râmîn, Salâmân ü Absâl, Şem’ ü Pervâne, Gûy u

Çevgân, Ferhâd-nâme, Mevlidü’r-Resûl, Maktel-i İmâm Hüseyn, Şehrengîz ve Heft Peyker’dir.129 Bu yüzyılda dikkat çeken bir hamse sahibi şair de Taşlıcalı Yahya’dır 122 Zehra Öztürk, Hamdullah Hamdi, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, TDV Yayınları,

Ankara, 1997, C 15, s.453.

123 Yazıcı- Kurnaz, age., s.500.

124 bk. Tuman, age., s. VI.; Ayan, age., 1981, s.90; Levend, age., 2008, s.110.

125 bk. Ersen Ersoy, "II. Bayezit Devri Şairlerinden Behişti'nin Hamsesi", Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C 9, S. 2, (Haziran 2011), ss. 254-261.

126 age., s.256.

127 Karahan, age., 1970, s.454. 128 Yazıcı- Kurnaz, age., s.500.

129 Günay Kut, “Lâmi’î Çelebi, Mahmûd B. Osmân”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü,

http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=6797, Erişim Tarihi

(öl. /1582). Mesnevilerinde çoğunlukla yerli konuları ele alan Taşlıcalı Yahya’nın

Hamse’si Şâh u Gedâ, Gencîne-i Râz, Yûsuf ve Zelîhâ, Kitâb-ı Usûl, Gülşen-i Envâr

mesnevilerinden oluşur.

XVI. yüzyıldaki bir diğer hamse şairi, eserlerini II. Bayezit adına tertip eden Ahmed Rıdvan’dır (öl.1538-39). Hamse’sini Heft-Peyker, Hüsrev ü Şirin, İskender-

nâme, Leylâ vü Mecnûn, Rıdvâniyye adlarındaki mesneviler oluşturur. Kaynaklarda

hamse sahibi şairlerden sayılan Hayâtî’nin Ahmed Rıdvan’ın mesnevilerini kendine mal ettiği yapılan çalışmalarla anlaşılmıştır.130 Bu yüzyıldaki bir diğer hamse sahibi şairi, Hüsrev ü Şîrîn, Leylâ vü Mecnûn, Gül-i Sadberg-i Bî-Hâr, Hecr-nâme, Mehek-

nâme mesnevilerinden oluşan Hamse’siyle Hamîdî-zâde Celîlî’dir (öl. 1569).

XVII. yüzyılda hamse geleneğinin önde gelen ismi Nev‘î-zâde Atâyî (öl. 1635) Türk edebiyatında en büyük hamse şairleri arasında sayılmaktadır. Hamse’sini Âlem-

nümâ (Sâkīnâme), Nefhatü’l-ezhâr, Sohbetü’l-ebkâr, Heft Hân, Hilyetü’l-efkâr adlı

mesnevileri oluşturmaktadır. Atâyî, Hamse’siyle İran geleneğinden ayrılmış, tamamen yerli bir eser meydana kaleme almıştır. Şair, mesnevilerinde döneminin sosyal hayatını çok canlı ve oldukça realist bir şekilde tasvir etmiş, tarihî olayları, günlük hayatın çeşitli meselelerini aralara kısa manzum hikâyeler de katarak başarılı bir şekilde yansıtmıştır.131

Nev’î-zâde ile aynı yüzyılda yaşayan Nergisî’nin (öl. H. 1045/ M.1635) el-

Kavlü’l-müselleme fî Gazavâti’l-Mesleme, Kānûnü’r-Reşâd, Meşâkku’l-uşşâk, İksîr-i Saâdet ve Nihâlistân adlı mensur eserden meydana gelen Hamse’si farklı nitelikte bir

eserdir. Üç baskısı yapılan Hamse-i Nergisî’nin yazma nüshalarının da fazla olması eserin çok okunduğunu göstermektedir.132

Nergisî’nin Hamse’sine bakıldığında İran edebiyatından benimsediğimiz hamse yazma tarzının geliştirildiği görülmektedir. İran edebiyatındaki konularla yetinmemiş, bu vadide yeni ufuklara yönelmiş olduğumuzu belirtmek gerekir. Nazmın revaçta olduğu bir dönemde nesre geçmek bunun delili olarak gösterilebilir.133

130 İsmail Ünver, “Ahmed Rıdvan”, TTK Belleten, C L, S. 196, 1986, ss. 73-125. 131 Bu bilgiler şu kaynaktan alınmıştır: Yazıcı- Kurnaz, age., s.500.

132 Bu bilgiler şu kaynaktan alınmıştır Yazıcı- Kurnaz, age., s.500. 133 Ayan, age., 1979, s. 99.

Türk edebiyatında son hamse sahibi şair Subhizâde Feyzî’dir. (öl. 1739) Şairin Hamse’sini Heft-Seyyâre, Mir’ât-ı Sûret-nümâ, Safâ-nâme ve Aşk-nâme adlı mesnevileri ile Divan’ı oluşturmaktadır.

Türk edebiyatındaki hamselerde eserlerin isimlerinin İran edebiyatındakilere benzemesine rağmen, bu eserlerde yaratılan kahraman tipleri, Türk ruhunun benimsediği, Türk’ün âdet ve geleneklerine saygılı, doğru, dürüst, cömert, misafirperver vb. şahsiyetler olarak terennüm edilmiştir.134

Belgede Türk edebiyatında "Hamseler" (sayfa 33-37)