• Sonuç bulunamadı

6. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.4. KAVRAM ÖĞRETĠMĠ

2.4.2. Kavram Öğretiminde Kullanılan Yöntemler

2.4.2.1. SunuĢ Yoluyla Öğretim / Tümdengelimcilik/ Kuraldan Örneğe Doğru Öğretim

Anlamlı öğrenme olarak da adlandırılan bu yöntem D. Ausubel tarafından geliĢtirilmiĢtir. Ausubel’e göre insanlar yeni bilgileri belleklerindeki kodlama sistemleri içinde örgütlerler. Kodlama sisteminin en üstünde genel kavramlar vardır. Yeni gelen bilgiler bu kavramın çevresinde örgütlenir ve anlamlı hale gelir. Bu nedenle öğretimin baĢında temel kavramın örgütlenmiĢ bir biçimde öğrencilere sunulması gerekir. Bu yaklaĢımla kavram öğretilirken, öğretmen ilk önce kavramın tanımını ve özelliklerini verir. Böylece öğrencilerin belleğinde kavramla ilgili ilk yapıyı oluĢturur. Bu yapı, kavramla ilgili yeni gelecek bilgilerin birey tarafından anlamlı hale getirilmesine yardımcı olur. Sonra kavramın örneklerini ve örnek olmayanlarını gösterir. Bunlar sayesinde ilk kurulan yapı zenginleĢir. Daha sonra öğrencilerden örnek göstermeleri istenir. Bu yöntem özellikle öğrencilerin kavram hakkında ön bilgileri olmadığı durumlarda öğrenmeyi kolaylaĢtırır (Erden ve Akman, 1997:208).

Fidan (1984:193); kavram öğretiminin odak noktasının, çocukların kavramı kavram yapan temel özellikleri daha az önemli olanlardan ayırt edebilmesi olduğu görüĢündedir. Kavram öğretimde öğrencinin düzeyi çok önemlidir. Küçük sınıflardan itibaren somuttan soyuta doğru bir sıra izlenmeli, bol örnekler vererek, mümkünse göstererek kavratılmalıdır. Soyut kavramlar öğrencinin geliĢim süreci içinde kazandırılmalıdır. Kavram öğretiminde örnek kullanma ve tekrar da önemli noktalardandır. Çünkü tekrar ve örnekler, kavramın kalıcılığını sağlamak için baĢvurulan bir yöntemdir.

Bu bilgilerin ıĢığı altında, kavram öğretimi konusunda genel olarak Ģöyle bir yol izlemek mümkündür:

36 1. Hangi kavramın öğretileceğinin belirlenmesi

2. Kavramı tanıtan özelliklerin sıralanması, bu özelliklerin açıklanmasının öğrenciden istenmesi

3. Daha önce öğrenilmiĢ kavramlarla iliĢki kurulması

4. Kavram için uygun örneklerin verilmesi ve bu örneklerle kavramı tanımlayan kritik özelliklerin odak noktası yapılması

5. Uygun olmayan örneklerin verilmesi ve bu örneklerle ilgili olmayan özelliklerin ayırt edilmesinin sağlanması ve karĢılaĢtırma yapılması

6. Uygun olan ve olmayan örneklerin birlikte verilmesi

7. Kavramın içinde geçtiği ilke ve genellemelin örneklerinin verilmesi 8. Gerçekçi problemler verilip, kavramın bu problemler içinde kullanılması 9. Öğrencilerin verdikleri cevap ve çözümlerin doğrulanması

(Fidan,1996:192).

Bu yöntemde öğrencilere kavramların kuramsal olarak tanıtılması ve ardından örneklerle desteklenmesi öngörülmektedir. Bunun için önce öğrencilere kavramın tanımıyla birlikte temel/ortak özellikleri verilir, ardından gerçek yaĢamdan örneklerle bunları iliĢkilendirmeleri istenir. BaĢka bir deyiĢle öğretimde Ģu genel sıra izlenir: (a) öğretmenin tanımı sunması ya da tahtaya yazması; (b) tanımın içindeki belirsiz ve anlaĢılmayan terimlerin açıklanması; (c) tanımdaki özelliklerin olumlu ve olumsuz olarak belirlenmesi; (d) öğrencilerin verilen tanımla örnekleri iliĢkilendirmesi. Bu yaklaĢım, süreçte öğretmenin daha baĢat olması nedeniyle “öğretmen merkezli yaklaĢım” olarak da anılmaktadır (ġimĢek,2006:43).

37 2.4.2.2. Sorgulama (BuluĢ Yoluyla) ya da Örnekten Kurala Doğru Öğretim/Tümevarımcılık

Bu yöntem ise Bruner tarafından geliĢtirilmiĢtir. Bruner de Ausubel gibi öğrenmede ön bilgilerin önemli rol oynadığına inanmaktadır. Ancak öğrenmenin özelden genele doğru geliĢmesini önermektedir. Bruner’e göre öğretmen öğrencilerde kavramla ilgili biliĢsel yapı (Ģema) oluĢturmak için ortam hazırlamalıdır. Bu yöntemde öğrencilere önce kavramın örnekleri verilir. Öğrenciler örneklerin ortak özelliklerinin ne olduğuna dair denenceler kurar ve bunları test ederler. Daha sonra kavramın örnek olmayan örnekleri verilerek örneklerle örnek olmayanların farklı yönleri bulunmaya çalıĢılır. Örnek olmayanlar, örneklerin ortak yönlerinin açığa çıkmasını ve kavramın öğrencinin zihninde netleĢmesini sağlar. Örnek – kural yaklaĢımı, örnekleri öğrenciler tarafından bilinen ve özellikleri doğrudan gözlenebilen kavramların öğretilmesinde etkili bir biçimde kullanılabilir (Erden ve Akman, 1997:208).

ġimĢek’in tümevarımcılık olarak ele aldığı bu yöntemde gözlem ve tartıĢmaya dayalı süreçler yoluyla öğrencilerin kavramları doğru biçimde tanıyabilmeleri öngörülmektedir. Bu amaçla öğrencilere önce örnekler sunulur, ardından gördükleri/saptadıkları ortak nitelikler ya da örüntülere dayalı genel bir tanım üretmeleri istenir. Daha açık biçimde söylemek gerekirse, kavram öğretiminde tümevarımcı yaklaĢım uygulanırken izlenen adımlar kısaca Ģöyle sıralanabilir: (a) öğrencilere örnekleri sunma; (b) öğrencilerin kavramsal özellikleri belirlemesi; (c) öğrencilerin tanım oluĢturması; (d) farklı ve karĢıt örnekleri sunma; (e) öğrencilerin saptadıkları temel özellikleri üst kavramlarla iliĢkilendirmesi; (f) pekiĢtirici yeni örneklerle öğrenmeyi destekleme. Tüm bu süreçlerde öğrencilere daha çok katılım olanağının sağlanması nedeniyle, bu yöntem “öğrenci merkezli yaklaĢım” olarak da adlandırılmaktadır (ġimĢek,2006:43).

ġimĢek’in sıraladığı adımlara uygun olarak tümevarımcı yöntemin uygulandığı bir kavram öğretimi örneği Ģöyledir:

a) Çocuğa kavramın bir örneğini gösterin (kenar; bir kâğıdın kenarı gibi) ve ona bunun kenar olduğunu söyleyin.

b) Çocuğa bir yüzme havuzunun kenarı gibi baĢka bir örnek verin ve ona bunun da kenar olduğunu söyleyin.

38 c) Bir silindirin tepesi veya yan yüzeyi gibi olumsuz bir örnek verin ve ona

bunların kenar olmadığını söyleyin.

d) Bir fincan gibi baĢka bir nesne göstererek devam edin ve kenarın ne olup olmadığı söylemeye devam edin.

e) Test etmek için, çocuğa bir kutu verin ve ona kenarlarını göstermesini söyleyin (Gagne,1976:57)

De Cecco’nun kavram öğretimi için geliĢtirdiği dokuz basamaklı model buluĢ yoluyla öğretim için kullanılabilecek bir yöntemdir. Buna göre:

1. Öğrencilerin kavramı öğrendikten sonra göstermeleri beklenen davranıĢlar açıklanır.

2. KarmaĢık kavramlarda öğrenilecek özellik sayısı azaltılır ve önemli özellikler vurgulanır.

3. Öğrencilere sözlü çağrıĢımlar verilir.

4. Kavramın örnek olanları ve örnek olmayanları sunulur. 5. Kavramın örnekleri artarda ve aynı zamanda verilir.

6. Kavramın yeni bir örneği verilir ve öğrencinin bunu tanıması sağlanır. 7. Öğrencilerin kavramı öğrenip öğrenmediği kontrol edilir.

8. Öğrencilerin kendi ifadeleriyle kavramı tanımlamaları istenir.

9. Öğrencilerden alınan geribildirimlerle kavramın öğrenilmesi değerlendirilir. (Akt:Martorella, 1972:58-59).

BuluĢ yoluyla öğretimde, öğretmen bir yol göstericidir. Öğretmen, öğrencilerin nesneleri ve kavramları isimlendirmesine, yakın zamanda oluĢturulmuĢ kavramları keĢfetmesine, kavramları araĢtırma aĢamasındaki deneyimlerle iliĢkilendirmesine yardım eder. Yapılandırmacı modele göre öğrenciler bu aĢamadan sonra açıklama ve çözüm önerme aĢamasına geçerler (Peters ve Gega,2002:92).

39 Sonuç olarak her iki yöntem Ģöyle özetlenebilir: Tümdengelimli kavram uygulama modelinde öğretmen, öğrencilere kavramın tanımını sunar ve öğrenciler kavramın doğru örneklerini ve örnek olmayanlarını kavrar. Her bir örnek sunulduğunda, öğretmen örneğin kavram tanımıyla nasıl tutarlı ya da tutarlı olmadığına dikkat çeker. Tümevarımsal kavram elde etme modelinde öğretmen bir dizi olumsuz örnekler ve doğru örnekleri sunarak baĢlar. Öğrenciler örnekleri analiz eder ve daha sonra kavramın ve gerekli özelliklerinin çıkarımını yapar (Naylor ve Diem,1987:218).

Bazı karmaĢık kavramların öğretiminde her iki yaklaĢımı birlikte kullanmak da mümkündür. Ġki yaklaĢım öğrenme materyallerinin sunulma sırasına göre çok farklı görünmekle birlikte, birçok ortak özelliği de bulunmaktadır. Her iki yaklaĢım da biliĢsel öğrenme kuramlarına dayanmakta ve kavramla ilgili Ģema oluĢturmanın önemi üzerinde durmaktadır. Ayrıca her iki yaklaĢımda da öğrenciye bol örnek sunularak objelerin benzer ve farklı yönlerinin bulunması istenmektedir (Erden ve Akman, 1997:209).

Bu yöntemlerin her ikisinde de amaç öğrencilerin bilgi ve deneyimleri anlamlı zihinsel çerçeveler biçiminde düzenleme ve sınıflamasına yardımcı olmaktır. Bu stratejilerin kullanımında en önemli noktalar olarak öğretilecek kavramın iyi belirlenmesi, ayırt edici özelliklerin açıklığa kavuĢturulması, örneklerin açıklığa kavuĢturulması, örneklerin akıllıca kullanılması ve öğrencilerin etkin kılınmasına özel önem verilmesi gerekmektedir. Eğitim yapılan hemen tüm alanlarda kullanılan kavram öğretiminde ilke Ģu olmalıdır: yaĢ olarak küçük öğrenciler için basit örnekler, daha kısa süreli dersler ve öğretmen merkezli yaklaĢımlar izlenmeli; öğrencilerin yaĢı ilerledikçe sunulan kavramların karmaĢıklık düzeyi artırılmalı, buluĢ ya da iç görü yoluyla öğrenmeye olanak tanınmalı ve öğrenciler daha etkin kılınmalıdır. Ayrıca, kavramlar arasındaki aĢamalı iliĢkiler ve doğru örneklerin ayırt edilebilmesine özen gösterilmelidir. Bu nedenle, belirli bir kavramı öğretirken söz konusu kavramı daha geniĢ ya da anlamlandırıcı bir bağlama oturtmak ve iliĢkili olduğu üst, alt ve bağıntılı kavramlarla birlikte öğretmek daha yerinde bir yaklaĢım olacaktır (ġimĢek,2006:43).

Kavram öğretim yöntemlerine iliĢkin literatürde yer alan bilgiler ıĢığında SunuĢ Yoluyla Öğretim / Tümdengelim/ Kuraldan Örneğe Doğru Öğretim ile BuluĢ Yoluyla Öğretim / Tümevarım / Örnekten Kurala Doğru Öğretim yöntemleri arasındaki iliĢki ġekil 1’deki gibi özetlenebilir:

40 ġekil 1: Sunuş Yoluyla Öğretim / Tümdengelim/ Kuraldan Örneğe Doğru Öğretim ile Buluş Yoluyla Öğretim / Tümevarım / Örnekten Kurala Doğru Öğretim Yöntemleri Arasındaki İlişki

TÜMDENGELİM (SunuĢ Yoluyla/ Kuraldan Örneğe Doğru Öğretim)

TÜMEVARIM (BuluĢ Yoluyla/Örnekten Kurala Doğru Öğretim)