• Sonuç bulunamadı

6. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.4. KAVRAM ÖĞRETĠMĠ

2.4.1. Kavram Öğretiminde KarĢılaĢılabilecek Sorunlar

Kavram öğretimi süreci bazen öğretmenlerin planladıkları Ģekilde yürümeyebilir. Öğrencilerin yeni bir kavramı öğrenmelerini engelleyen bir takım durumlar söz konusu olabilir. Sunal ve Haas’a göre kavram öğretiminde karĢılaĢılabilecek sorunlar dört grupta toplanmıĢtır:

1. Öğrenci, bir fikre birçok düĢünce vererek kendi kavramını çoktan oluĢturmuĢtur (Rye ve Ruba, 1998) Okulda, öğrenciler kavramları bazen öğretmenlerinin tanımladıklarından farklı bir Ģekilde tanımlar. Okuldaki bir ya da birkaç eğitimsel deneyim, öğrencilerin kendi kavramlarını oluĢturmaları için yeterli değildir.

2. Öğretmenler genellikle öğrencilerinin yanlıĢ veya eksik kavramlarının farkında değildirler. Açık uçlu sorular yardımıyla öğretmenler öğrencilerini gözlemler, dinler ve onlarla birlikte çalıĢırlar. Böylece onların kavram hakkında önceden sahip oldukları bilgileri tespit edebilirler.

31 3. Öğretmenler bazen öğrencilerinin daha önceden edinilmiĢ kavramlarının

olmadığını düĢünürler. Bazen de eğer öğrenciler önceden kavram edinmiĢlerse, bu kavramların öğrenilen yeni kavramlarla çabucak yer değiĢtirilebileceğini düĢünürler. Her iki varsayım da yanlıĢtır. Çoğu zaman öğrenciler sahip oldukları önceki kavramı yeniden oluĢturamazlar. Çünkü kavramsal değiĢim hem zordur hem de dikkat gerektiren bir süreçtir.

4. Öğretmenler ve öğrenciler genellikle birbirleriyle iletiĢim kuramazlar. Öğretmenler kelimeleri, Ģekilleri ve sembolleri kullanarak anlamları açıklamaya çalıĢırlar. Öğrenciler bunlar arasındaki anlamı bulmak zorundadırlar. Öğrencinin kafasında oluĢan anlam, öğretmenin anlatmak istediği kavram olmayabilir. Eğer öğretmenin kullandığı kelimeler, ders kitabı ve çalıĢma kâğıtları öğrencinin aĢina olmadığı türde ise bunun olması muhtemeldir. Bu durumda aĢağıdaki gibi istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir:

• Öğrenci öğretmenin dediğini yok sayar.

• Öğretmen öğrencinin dediğini yok sayar.

• Öğretmen öğrencilerin “doğru” kelimeleri kullanmaları konusunda ısrar eder; öğrenciler kavramı anlamıĢ gibi görünür ama aslında anlamamıĢlardır.

Öğretmen öğrencilerin dediklerini tekrar doğru Ģekilde söyler. Fakat öğrenci yanlıĢlarına değinmez. (Sunal ve Haas,2005:107).

ġimĢek (2006:33), sınıflama hatalarından kaynaklanan sorunların da yaĢanabileceğini belirtmiĢtir. ġimĢek’e göre üç tür sınıflama hatası vardır. Bunlar genelleme, ayırt etme ve yanlıĢ kavramsallaĢtırmayla ilgilidir. Genelleme hatası kendi içinde aĢırı genelleme ve yetersiz genelleme olarak bilinmektedir.

Aşırı genelleme (over-generelization) hatası az sayıda ya da birbirine çok benzeyen örnekleri gören öğrencilerde ortaya çıkar. Bu öğrencilere kavram öğretimi sırasında yalnızca örnek durumlar gösterilmiĢ ve örnek olmayan durumlardan kaçınılmıĢ olabilir. Çözüm olarak, örnek durumlar kadar örnek olmayan durumların da gösterilmesi ve her durumun örnek ya da örnek olmama nedeninin iyice açıklanması gerekir.

32 Yetersiz genelleme (under-generalization) hatası, bir kavramın örneğinin ayırt edilememesi Ģeklinde ortaya çıkar. BaĢka bir deyiĢle yeni durum kavrama örnek olduğu halde, öğrenci örnek olmadığı söyler. Bu sorun, çok sayıda örnek olmayan durum göstermekten ve örnek durumlardan kaçınmaktan ileri gelmektedir. Çözüm, örnek durum ve örnek olmayan durum dengesinin iyi kurulması ve günlük yaĢamdaki karıĢıklık nedenlerinin dikkate alınmasıdır.

Ayırt etme güçlüğü (discrimination diffuculty) biçiminde tanımlanan sorun, belirli bir kavrama iliĢkin doğru sınıflama davranıĢını sergilemede yaĢanan sıkıntıdır. Beklenen süre içinde ayırt etme (benzerlik ya da farklılığı belirtebilme) davranıĢı ortaya çıkmıyorsa, öğrenci kavramın özelliklerini yeni duruma uygulamaya çalıĢmakta fakat bunda zorluk yaĢamaktadır. Zamanında yanıt veremeyen öğrenciler, büyük olasılıkla kavramın özellikleriyle örnekler ya da örnek olmayan durumlar arasında bağlantı kuramıyor olabilirler. Çözüm, öğretim sırasında kavramın ortak özelliklerine açıklık kazandırmak ve uygun bir kavram örneği havuzu sunmaktır.

Yanlış kavramsallaştırma (misconception) hatası, bir kavramın tanımını anlamada ve bu tanıma uygun örnekleri ya da örnek olmayan durumları belirlemede zorluk yaĢanmasıdır. BaĢka bir deyiĢle, öğrenciler kendilerine sunulan uyarıcıların bir kavramın örneği olup olmadığını belirtirken, öğrenmekte oldukları kavramı baĢka kavramlarla karıĢtırırlar. Dolayısıyla baĢka bir kavrama örnek oluĢturan bir durumu, öğrenmekte oldukları kavramın bir örneğiymiĢ gibi görürler. Bu tür hatalar gözlendiğinde, öğrencilerin düĢünme sürecinde nasıl bir mantık kullanmakta oldukları incelenmelidir (ġimĢek,2006:34).

ġimĢek’in belirttiği sınıflama hatalarının ortaya çıkabileceği durumlara Sosyal Bilgiler kavramlarından örnekler verilebilir:

 Öğrencilere “bölge” kavramının öğretildiğini varsayalım. Ġç Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu, Marmara ve Ege Bölgeleri’nin haritalarının gösterilmesinin hemen ardından Ankara Ġl haritasının gösterilmesi durumunda öğrenciler Ankara’yı da bölge olarak algılayabilirler. Böyle bir durumda aşırı genellemeden kaynaklanan bir sınıflama hatası doğar. Çünkü Kavramın örnek olmayan durumlarına yer verilmemiĢtir.

33  Öğrencilere “sosyal bilim” kavramının öğretildiğini varsayalım.

Öğrencilere kavramın örnekleri ve örnek olmayanlarından oluĢan “matematik, fizik, kimya, tarih, biyoloji, astronomi” Ģeklinde bir liste verilir ve ardından coğrafyanın bir sosyal bilim olup olmadığı sorulduğunda öğrenciler muhtemelen sosyal bilimlerden biri olmadığını söyleyeceklerdir. Bunun nedeni, verilen örneklerin içinden yalnızca birinin sosyal bilim olmasıdır. Kavramı yansıtan örnek sayısının yetersiz olması yetersiz genellemeye neden olur.

 Öğrencilere “küresel sorun” kavramının öğretildiğini varsayalım. Öğrenciler kendilerine verilen “küresel ısınma, savaĢ, çevre kirliliği, hava durumu” örnekleri arasından, “hava durumu”nun küresel ısınma kavramının örneği olmadığını belirleyemiyorlarsa burada ayırt etme güçlüğü yaĢanmaktadır. Bunun nedeni, öğrencilerin kavramın ayırt edici özellikleri ile örnekleri arasında bağ kuramamıĢ olmalarıdır.

 Öğrencilere “olgu” ve “genelleme” kavramlarının öğretildiğini varsayalım. Bu iki kavram arasındaki farkı tam olarak anlayamayan bir öğrenci, olgu ve genelleme içeren cümlelerden oluĢan örnekler verildiğinde hangilerinin olgu, hangilerinin genelleme cümlesi olduğunu ayırt etmekte zorluk yaĢayacağı için yanlış kavramsallaştırma söz konusu olacaktır. Öğrencinin her iki kavramın tanımını anlamada güçlük çekmiĢ olması, bu durumun nedenidir.

Dönmez ve Yazıcı (2008:137) kavram öğretiminde karĢılaĢılan sorunların nedeni olabilecek hatalara değinmiĢlerdir. Buna göre;

 Öğretmenlerin yapılandırılacak konuyla ilgili sahip oldukları kavram yanılgıları,

 Konunun içeriğine uygun olmayan kavram öğretim yöntem ve tekniklerinin kullanılması,

 Konu ile ilgili öğrencilerin sahip olduğu kavram yanılgılarının tespit edilmeden kavram öğretimine geçilmesi gibi durumlar kavram öğretim sürecinde karĢılaĢılan sorunların nedenidir.

34 Carrol’a göre kavram öğretiminde öğrencilerin karĢılaĢtıkları sorunlar büyük ölçüde önbilgi bakımından yetersiz olmalarından ve öğretmenlerin kavramları sunarken yaptıkları hatalardan kaynaklanmaktadır (Carroll,1971:55).

Literatüre göre kavram öğretiminde karĢılaĢılabilecek sorunları Ģöyle özetlemek mümkündür:

1. Öğrencilerin kavramlara iliĢkin ön bilgilerinin eksik ya da yanlıĢ olması, 2. Öğrencilerin önceden yanlıĢ öğrendikleri kavramları değiĢtirmekte

zorlanmaları,

3. Kavram öğretimi sırasında verilen örnek ve ters örnek (kavramın örnek olmayanı) sayısının yetersiz olması,

4. Birbirine yakın olarak algılanan kavramların ayırt edici özelliklerine yeteri kadar yer verilmemesi.

Kavram öğretiminde karĢılaĢılabilecek sorunların en aza indirilebilmesi için, öğrenci seviyesine uygun bir planlama ve öğretim sürecinin gerekli olduğu söylenebilir.