• Sonuç bulunamadı

Sultan Alp Arslan (slt. 1063-1072)

Belgede Mu'izzî'nin şiir dünyası (sayfa 187-193)

HÂDİSELER

2.1. Selçuklu Sultanları

2.1.8. Sultan Alp Arslan (slt. 1063-1072)

Mu‘izzî’nin dîvânında geçen diğer Selçuklu sultanı, Çağrı Bey’in oğlu olan, Anadolu’nun kapılarını açan ve Batı Türklerinin atası sayılan Sultan Alp Arslan’dır.

Kahraman ordusuyla 1071 Malazgirt Zaferi’nin ve Büyük Selçuklu Devleti’nin ikinci hükümdarı olan Sultan Alp Arslan, saltanattaki başarısı, oğluyla beraber anılması; amcası Tuğrul Bey’in tahtına geçtiğinde, ordusunun nâmının Ḳayṣer sarayına ve hanedanlığına kadar yayılması; talihi, soyu, düşmana karşı muzaffer,

451 Mu‘izzî, Dîvân, s. 347.

452 Mu‘izzî, Dîvân, s. 546.

453 Mu‘izzî, Dîvân, s. 571.

454 Mu‘izzî, Dîvân, s. 354.

455 Mu‘izzî, Dîvân, s. 496.

456 Mu‘izzî, Dîvân, s. 118.

170 cesur ve kudretli olması gibi hususiyetleriyle adına müstakil bir övgü söylenmeyen sultanlar arasında en çok zikredilen sultandır. Sencer sayesindedir.

رد (Arslan Arġû) bir yâdigârın/veliahtın olmadığı halka malum olmuştu.

تسه

Rukneddîn ve Burhân-i Emîru’l-mu’minîn, Tuğrul gibi doğru sözlü ve bir başka Alp Arslan’dır. (yani Alp Arslan’a benziyor)

شیپ cevherinden/özünden ortaya çıktı.

ادتبا fethetmekteki şöhreti ülkenin her yerine ulaştı.

Sultan Alp Arslan amcasının (Tuğrul Bey) tahtına geçtiği zaman, ordusunun nâmı Ḳayṣer sarayına ve hanedanlığına kadar yayıldı.

171 Ondan (Alp Arslan) sonra, Sultan Melikşâh cihanda padişah oldu. Felekten adalet ve şahlık fermanı geldi.

دنلب Emîru’l-mu’minîn (Alp Arslan’ın lakabı) gibi oldu.

کلم gerçekleştirmeye kâdir olmadıysalar da (kaderden ötürü fetih onlara nasip olmadıysa da),

Şu an dördü de cennette senin fethinin mutluluğundan kıvanç duyarlar, mutlu olurlar ve kevser suyunun kenarında otururlar.

هاش ulaşmış ve muradına ermiştir.

د yoktu, asla da olmayacak.

وچ adalet yayıcıdır.

172

Ebu’l-Muẓaffer Berkyâruḳ şehinşahlıkta, Melik Sultan ve Alp Arslan’dan yadigârdır.

مه övgüde bulundu.

زور günü meliklere kıvanç olur.

نانچمه

Güneşin pınarından âlem nasıl parlaksa/aydınlıksa, senin (Melikşâh) talihinden de Alp Arslan’ın soyu öyle aydınlıktır/parlaktır.

یمه selam/rahmet gönderir.

هاش zaferlerde daha talihlidir.

یا

Ey cihan sahibi Sultan Melikşâh! Tuğrul Bey’in, Çağrı Bey’in ve Alp Arslan’ın soyu, seninle sonsuza kadar yenilenir.

ات

Tuğrul Bey’in, Çağrı Bey’in ve Sultan Alp Arslan’ın soyu, kıyamete kadar aydınlık, onun (sultanın) devletiyle bâkidir.

173

“Ḫalîfe Muḳtedî’ye Övgü ve Melikşâh’ın Onunla Görüşmesi” başlıklı bir kasidesinde Mu‘izzî, Sultan Melikşâh’ın Ḫalîfe Muḳtedî ile olan görüşmesinin, Sultan Alp Arslan ve Ḫalîfe Ḳâim’in ruhlarını şâd ettiğinden bahsetmektedir:

نیز Alp Arslan (ın ruhları) cennette mutludurlar.

رصان (Melikşâh) ve Alp Arslan’dan elde etti.

Mu‘izzî, “Seyyid er-Ru’esâ Ebu’l-Meḥâsin b. Kemâluddevle’ye Övgü” başlıklı kasidesinde Kemâluddevle’nin soyunun, Sultan Alp Arslan’ın soyu gibi baki olacağını ifade etmektedir:

هدود

Kemâluddevle’nin nesli, âlemin sultanı Alp Arslan’ın soyu gibi seninle kıyamet gününe kadar yaşar/kalır.

هشنهش

Sultanlar sultanı Melikşâh b. Alp Arslan, cihanın sultanı ve sâhibkırânıdır.

Altı yılda İran ve Tûrân’ı aldın, Alp Arslan’ın cesaretini ve kudretini gösterdin.

کلم

Sen Melikşâh ve Alp Arslan için iftihar vesilesisin. Zira sen onlardan öncesin.

Görüldüğü gibi Büyük Selçukluların en kudretli ve âdil sultanlarından olan Sultan Alp Arslan, Mu‘izzî Dîvânı’nda çeşitli şekillerde tezahür etmiş, özellikle cesaret ve kudret sahibi olarak görünmüş, bir yerde de Abbâsî halifesi ile bir tutulmuştur. Biz, tekrardan kaçınmak için birkaç örnek ile yetindik.

174 Mu‘izzî, Rey hâkimi Ebû Sehl ‘Abdurrahîm’in medhi hakkındaki kasidelerinde, babası gibi kendisinin de şairlikte usta olduğunu ve her ikisinin de beğenildiklerini hem Alp Arslan’ın hem de oğlu Melikşâh’ın adlarını anarak anlatmaktadır:

نم ب ه لابقا یهاشکلم نینچ

لبقم مدش وچمه

یناهرب هب رف هاشداپ بلآ نلاسرا

482

Sultan Alp Arslan’ın gücüyle/şanıyla Burhânî nasıl ikbal sahibi olduysa, ben de Melikşâh’ın ihsanıyla/ikbaliyle o kadar ikbal sahibi oldum.

Bu beyitte Sultan Alp Arslan ve oğlu Sultan Melikşâh, haşmet ve nam sahibi olarak anılırlar.

Mu‘izzî, Hemedân hâkimi Seyyid Ebû Hâşim-i ‘Alevî-i Ḥasanî’nin medhi hususunda yazdığı kasidesinde Sultan Alp Arslan’a karşı olan saygısını, minnetini ve O’nun, babası Burhânî’ye gösterdiği alâka ve verdiği ehemmiyeti dile getirerek hem Alp Arslan’ın hakşinaslığını över hem de kendisiyle birlikte babasının önemini belirtir:

لبقم دش نیا میکح ناوج زا لوبق وت ات

تخب تخر شیپ میکح ناوج داهن

تسه ا ز وت رظتنم هک یهن شتمشح هب

پ رس هکنانوچ

تمشح ردپ بلا نلاسرا

483داهن

Bu genç hakîm, senin (onu) kabul etmen ile ikbal sahibi oldu, kıymet kazandı da bahtını ve ikbalini genç hakîmin huzuruna götürdü, teslim etti.

O, senden oğlunun haşmetini kabul etmeni bekliyor. Çünkü Alp Arslan, (Mu‘izzî’nin) babasına haşmet göstermiştir.

Selçuklu sultanlarıyla ilgili yukarıda verilen şiirler ve beyitler ışığında Büyük Selçuklu Devleti Sultanları, İslâm dinine, Türk kültürü ve hâkimiyeti anlayışına uygun olarak devlet yönetiminde sürekli adaleti ve doğruluğu şiar edinmiş, ülke yönetiminin her toprakta ve her koşulda düzen içinde yer almasını sağlamış; fitneyi, zulmü ve zalimleri ortadan kaldırmış; yönettikleri halkı refah ve adalet içinde yaşatmış; milletine karşı âdil, cömert ve hoşgörülü olmuş; dîvânda örnek ve kudretli kişilikleriyle açıkça yer bulmuşlardır. Mu‘izzî ve benzeri saray şairlerinin anlatımları üzerinden yapılan bu tespitler özel bir anlam taşımaktadır. Edebî anlayış ve zevkin, tarihî anlayış şekillerinin bu anlatımlarla geliştiğini söylemek yanıltıcı olmayacaktır.

2.2. Gazneli, Karahanlı ve Diğer Sultanlar

482 Mu‘izzî, Dîvân, s. 636.

483 Mu‘izzî, Dîvân, s. 186.

175 Mu‘izzî’nin, dîvânında Büyük Selçuklu Devleti’nin sultanlarından başka övdüğü ve bir vesileyle zikrettiği sultanlar da vardır. Dîvânda yer alan Gazneli, Karahanlı ve Arap sultanları şunlardır: Gazneli sultanı Sultan Behrâmşâh- i Ġaznevî, Türkistan Ḫâḳânı ‘Alâeddîn Muḥammed, Karahanlı sultanı Yûsuf Ḳadir Ḫân ve adına doğrudan övgü yazılmayan ama bir beyitte bahsi geçen Arap padişahı Seyf-i Ẕulyezen.

Belgede Mu'izzî'nin şiir dünyası (sayfa 187-193)