• Sonuç bulunamadı

1. Osmanlı Devleti’nin Balkan Devletleri ile İlişkileri

1.1. Osmanlı-Yunan İlişkileri

1.1.2. Osmanlı-Yunan Muharebesi

1.1.2.1. Sulh Görüşmeleri

Osmanlı Devleti’nin Yenişehir, Golos, Tırnova, Çatalca, Velestin, Tırhala, Furka ve son olarak da Dömeke’de göstermiş olduğu başarının ardından Büyük Devletler tarafından savaşa bitmiş gözüyle bakılmıştır. Sulh görüşmeleri ve mütareke şartları basının ilgi odağı olmuştur.

Barışın yapılmasında Büyük Devletlerin etkisinden söz edilmiştir. Özellikle Rusya barışın yapılması taraftarı olmuş ve Yunanistan kabine reisi Ralli’yi de bu konuda ikna etmiştir. Böylece Ralli barışa yanaşmış ve Büyük Devletlerle bu konuyu görüşmüştür.

Almanya gazetesi Berlin Dağılat ve Times gazeteleri mütarekenin kabulü hakkında bilgi vermişlerdir. Her iki gazetede Osmanlı’nın başarısını değinmişlerdir. Times “Osmanlı Devleti Yunanlılara karşı şanlı bir galebe çalmıştır” sözlerine yer vermiştir250.

Osmanlı Devleti tarafından İstanbul’da barış şartları üzerinde durulmuştur. Hamiyet gazetesi, Osmanlı Devleti’nin belirlemiş olduğu barış şartlarını “Telgraf” başlığı altında vermiştir. Söz konusu telgrafta şu maddeler yer almaktadır:

1. Tazminat-ı harbiye olarak üç milyon Osmanlı altını taleb olunması;

2. Preveze, Meçve, Vamas, Maloni ve Analibes hudûdunun tashihi ve Preveze karşısında bulunan Punta kalesiyle Milona ve Analibes tabiyelerinin Devlet-i Aliyye’ye terk edilmesi, bazıları dahi hudûd-ı şarkîyenin Kerbas deresine ve tepe ovasına kadar mümtedd olması fikrinde bulunuyor. Lâkin mahâfil-i askeriyenin bu şeraitten daha büyük bir teklifte bulunmak efkârında olduğu istidlâl olunuyor;

3. Yunan teb’asına ait olan imtiyazatın feshi (yani kapitülasyonların lağvı); 4. Yunan zırhlılarının Devlet-i Aliyye’ye teslimi;

5. Girit’e itası vaat olunan muhtariyet idarenin daha mahdûd bir hale ircâ’ı”251.

Standard gazetesi, Osmanlı Devleti’nin harp tazminini alacağı, ya da Teselya kıtasını ele geçireceğini, aksi takdirde Atina’ya kadar gidecek olduğunu yazmıştır252. Novesti gazetesi, Osmanlı Devleti’nin belirlemiş olduğu barış şartlarının ağır olduğunu, feth etmiş olduğu

250 Hamiyet, 10 Mayıs 1313 (22 Mayıs 1897), nr. 46, s. 4.

251 Hamiyet, 30 Nisan 1313 (12 Mayıs 1897), nr. 43, s. 4.

yerlerden başka milyonlarca liralık tazminat istemesi yanında zarar ve ziyanın giderilmesini de istediğinden şikâyet etmiştir. Aynı zaman da Osmanlı Devleti’nin Yenişehir ve Teselya’yı Yunanistan’a terk etmesi ve sadece harp tazminatını almakla yetinmesi gerektiğini de ifade etmiştir253. Bir başka Yunan gazetesi Aseti de Osmanlı’nın belirlemiş olduğu barış şartları konusunda, “Osmanlı Devleti bizden harp tazminatı istiyor bunu vereceğiz. Fakat feth ettiği yerleri talep ediyor, bunlar için düşüneceğiz” şeklinde söz söylemiştir254. Yine bu konu ile ilgili olarak Moskof gazetesinden Odeski Listof adlı bir gazete, Yunanistan için Osmanlı Devleti’nin belirlemiş olduğu barış şartlarının önemli olduğunu ifade etmiştir. İngiltere’nin ise Yunanistan’a yardım etmesi gerekmez mi şeklinde bir soru yöneltmiştir255. Figaro gazetesine göre, “Yunanistan’ın, Osmanlı Devleti’ne verilmesi tahmin olunan iki yüz yirmi üç milyon harp tazminini nasıl ödeyeceği düşünmeye değerdir. Osmanlı Devleti’nin tazminatı almadıkça Teselya kıtasından çıkmayacağını belirterek, Yunanistan’ın Osmanlı tabiiyetine girerek, Osmanlı Devleti’nin haraç vericisi olmalıdır” şeklinde belirtmiştir256. Londra gazeteleri sulh şartlarını belirten malumatı şöyle vermişlerdir: “İstanbul elçileri barış şartları hakkında bağlı oldukları devletlerden yeni talimatlar talep etmişlerdir. Osmanlı Devlet vekillerinden bir kısmı Yunanistan’a teklif edilecek barış şartlarını Büyük Devletler’in belirlemesini istemiştir. Nedeni ise Osmanlı Devleti muharebenin sebebi olarak Yunanlıları görmüştür. Bu nedenle Avrupa asayişinin korunması gerektiği için meydana gelen masrafın ve Yunanlıların verdiği zararın giderilmesini Büyük Devletler’e bırakmıştır.” Avrupalıların ise bu konudaki fikirleri şöyledir:

1) Harp tazminatı olarak Yunanistan’dan 8 milyon257 lira alınarak Osmanlı Devleti’ne verilecektir.

2) Yunanlıların bir daha tecavüz imkânı bulamamaları için askerlik açısından önemli olan yerler Osmanlı haritasına katılacak.

3) Yunanlılara hisse olarak önceden verilen imtiyazlar kısmen faydasız ve Osmanlı Devleti’nde fenalık çıkaranlardan kaçanlar ret ve iade olunacak.

253 Hamiyet, 10 Mayıs 1313 (22 Mayıs 1897), nr. 46, s. 1.

254 Hamiyet, 10 Mayıs 1313 (22 Mayıs 1897), nr. 46, s. 3.

255 Hamiyet, 10 Mayıs 1313 (22 Mayıs 1897), nr. 46, s. 3.

256 Hamiyet, 12 Mayıs 1313 (24 Mayıs 1897), nr. 47, s. 4.

257Bâb-ı Âli, Yunan Hükümeti’nden Girit’te meydana gelen zarar ve ziyan dolayısıyla 6 milyon lira tazminat

almak istemiştir. Bkz. Hamiyet, 10 Mayıs 1313 (Mayıs) 1897, nr. 46, s. 2.; Bu miktara bir o kadar da sebep olduğu ticaret, ziraat ve nüfus kayıpları ilâve edilince toplam harcama 12 milyon lira olarak hesaplanmıştır. Ancak Büyük Devletler bazı sebepler ileri sürerek hesaplamaları 8 milyon liraya indirgemişlerdir. Bkz. Metin Hülagü, Türk-Yunan İlişkileri, s. 192.

4) Narda ve Golos körfezleri her zaman için serbest ve açık bir liman halinde bulundurulacaktır. Bunlar Yunan Hükümeti’ne tebliğdir”258.

Atina gazetesi olan Namos, Yunanistan’ın bazı moto yollar, rejiler tesis ederek bunları Büyük Devletler’in sermayedaranına verecekleri o sayede Osmanlı Devleti’nin istemiş olduğu tazminatı ödeyebileceğini Büyük Devletlere bildirmiştir. Fakat bu tedbir devletlerce kabul edilmemiştir259. Gazette De Frankfurt adlı Alman gazetesi, Teselya kıtasının Osmanlı eline geçmesinin ardından buradan hicret eden yüz otuz bin kadar muhacirini Yunan Hükümeti’nin beslemek zorunda kaldığını bu nedenle Osmanlı Devleti’ne tazminat ödeyemeyeceğini söylemiştir. Buna karşın Hamiyet, “muhacir besleme bahanesiyle tazminat vermekten kurtulunsaydı, 1870 muharebesinde Osmanlı Devleti milyonlarca muhacir beslemiş olması nedeniyle Rusya’ya tazminat vermezdi. Fakat Osmanlı Devleti milyonlarca muhacir beslemesine rağmen Rusya’ya tazminat vermiştir” şeklinde belirtmiştir. Nitekim Büyük Devletler de Yunanistan’ın harp tazminatını vermeye mecbur olduğunu onaylamışlardır260.

Atina’dan çekilen bir telgrafnâmede, İstanbul’da cereyan eden sulh görüşmeleri üzerinde durulmuştur. Buna göre Büyük Devletler, Yunanistan’ın tazminat altında ezilmemesi konusunda bir miktarını ödemek için ecnebi komisyonunun kurulması hususunda bilgiye yer verilmiştir261. Yine Atina’dan bildirildiğine göre, harp tazmininin altı milyon İngiliz lirası şeklinde belirlenmesi ve Teselya’nın Yunan’dan alınması hususunda teklif yer almıştır262. Daily Mail gazetesi de Büyük Devletler tazminatın üç milyon lira miktarında olmasına ittifak edip Salisbury tarafından beyan olunduğunu belirtmiştir263. Standard gazetesinde yer alan bir haberde, elçilerin tazminat için dört milyon lira belirlemiş olduklarını ancak Osmanlı Devleti’nin ise savaş masrafının bir buçuk kadar bir meblağa ulaştığını söylemiş olduklarını belirtmiştir264.

Harp tazminatı konusunda Hamiyet, “Yunan Ahval-i Maliyesi” başlığı ile Yunanistan’ın bu muharebeden malî açıdan zor duruma düştüğünü vurgulamıştır. Buna göre; Yunanistan Fransa ve Almanya tarafından 1893’te teklif olunan kontrol muamelesini kabul etmeyi düşünmüştür265. Bununla ilgili olarak Münih’te neşr olunan bir Alman gazetesi, Yunanistan’ın

258 Hamiyet, 24 Mayıs 1313 (5 Haziran 1897), nr. 50, s. 2–3.

259 Hamiyet, 24 Mayıs 1313 (5 Haziran 1897), nr. 50, s. 3.

260 Hamiyet, 24 Mayıs 1313 (5 Haziran 1897), nr. 50, s. 4.

261 Hamiyet, 15 Haziran 1313 (Haziran) 1897, nr. 55, s. 2.

262 Hamiyet, 15 Haziran 1313 (27 Haziran 1897), nr. 55, s. 2.

263 Hamiyet, 15 Haziran 1313 (27 Haziran 1897), nr. 55, s. 4.

264 Hamiyet, 3 Temmuz 1313 (15 Temmuz 1897), nr. 61, s. 2.

bu kontrolü kabul etmesinin iyi olacağını belirtmiştir266. Böylece Yunanistan’ın harp tazminatını ödemesi kolay olacaktır. Yine Standard gazetesine göre, Osmanlı Devleti’nin maliye nezaretince tutulan resmî istatistikte, Osmanlı için savaş masrafı olarak sekiz milyon üç yüz dokuz bin lira olduğu Büyük devletlerce onaylanmıştır267. Bir başka haberde, Yunanistan’ın tazminatın ödenmesi hususunda son ümidinin İngiltere olduğu yer almıştır268. Osmanlı bankası müdürü Edgaronsan, Yunanistan’ın Osmanlı Devleti’ne ödemek zorunda kaldığı harp tazminatını tedarik etmek amacıyla Paris’te bir hayli mesai sarf etmiştir. Ayrıca tazminatın ilk taksidini de Singaros adlı bir bankerin ödeyeceği konusu da gündeme gelmiştir. Yine bir başka haberde, Yunanistan’ın savaş tazminatını ödeyemediği takdirde Fransa ve Rusya’nın Yunanistan’a yardım edeceği bilgisi yer almaktadır269.

Savaş masraflarının yanında bir diğer önemli konu sınır görüşmesi olmuştur. Teselya sınırı, Osmanlı-Yunan arasında tartışılan önemli konulardan olup, bu konu da tıpkı tazminat konusu gibi zaman zaman çıkmaza girmiştir. Hamiyet’in vermiş olduğu haberlerden, Osmanlı askerinin Teselya’da başarı elde etmiş olduğu anlaşılmıştır. Teselya’da Yunan mezalimi nedeniyle de pek çok İslâm’ın Teselya’yı terk ederek Türkiye’ye döndükleri de belirtilmiştir270.

Standard gazetesinin Atina’da bulunan muhabirinin, Yunan başvekili Deli Yani ile yapmış olduğu mülakatta, Deli Yani’nin Teselya sınırı hakkında, Yunan Hükümeti’nin Teselya sınırı ile ilgili olarak Berlin muahedenâmesinde belirtilen hukukunu istemiş olduğunu yazmıştır. Ayrıca Deli Yani, Büyük Devletlerin bu haklarını ellerine verdikten sonra Girit konusunda teklif olunan muhtariyeti o zaman kabul edip etmeyeceklerini düşüneceklerini belirtmiştir. Hamiyet ise Yunanistan’ın bu Megali İdea fikrini eleştirerek, “Deli Yani Cenâblarının hâlâ hayal pilavına kaşık salladıklarını” yazmaktadır271. Aynı zamanda Hamiyet, Teselya meselesinde şu noktaya da değinmiştir: Teselya topraklarının Osmanlı toprağı olduğu, Berlin antlaşması ile haksız bir şekilde Yunanistan’a verildiği, buna rağmen Osmanlı kendi toprağı olan Teselya’yı dahi kendi kılıcıyla tekrar almış olduğu vurgulanmıştır. Bu nedenle Teselya’yı ısrarla istemeleri şaşılacak bir durum olduğu ifade edilmiştir272.

266 Hamiyet, 5 Temmuz 1313 (17 Temmuz 1897), nr. 62, s. 2.

267 Hamiyet, 5 Temmuz 1313 (17 Temmuz 1897), nr. 62, s. 2.

268 Hamiyet, 1 Eylül 1313 (13 Eylül 1897), nr. 85, s. 3.

269 Hamiyet, 27 Eylül 1313 (9 Ekim 1897), nr. 94, s. 4.

270 Hamiyet, 17 Mart 1313 (29 Mart 1897), nr. 26, s. 1.

271 Hamiyet, 26 Nisan 1313 (8 Mayıs 1897), nr. 41, s. 3.

Bununla ilgili olarak bir İngiliz gazetesi, Viyana’dan almış olduğu bilgiye göre, Teselya’nın artık Yunan elinden çıkmış olduğunu yazmıştır273.

İstanbul’dan Standard gazetesine, Teselya sınırının görüşülmüş olduğu bir konferansta Tevfik Paşa’nın Hükümetten almış olduğu malumat üzerine Teselya’nın iade edilmeyeceği hususunda bir telgraf çekilmiştir274. Hamiyet, Teselya’nın Yunan Hükümeti’ne bırakılacağı konusunun hâyâl ürünü olduğunu kaydetmiştir. Bu konuda Avrupa basınının yazılarını örnek vermiştir ki, Avrupa basını, “Teselya Yunanistan’a terk edilecek” şeklinde iddiada bulunmuştur275. Tan gazetesi ise Teselya konusunda cereyan eden müzakerâtın uzamasında elçiler arasındaki görüş ayrılığın başlıca sebep olduğunu belirtmiştir276. Hamiyet’in Teselya ile ilgili olarak vermiş olduğu bir haberde, sulh görüşmelerinin yapılmasını sağlayan Büyük Devletlerin Osmanlı Devleti’nin Teselya’daki hukukunu vermek istediklerini, ancak bunu bir türlü itiraf edemediklerini, Times gazetesinin yazmış olduğunu söylemiştir277. Ancak sınırın Yunanistan’a terki gündeme gelmiştir. 27 Temmuz tarihli Ajans Nasyonal, Atina’dan şöyle bir telgrafname almıştır:

“Meclis-i vükelâyı düşündüren ahâliyi halecân ve heyecân içinde bırakan madde Teselya’nın tahliyesini imkân dairesine sokmak içün tediyesi icap eden tazminât-ı harbiyenin tedâriki meselesidir”278.

Görüşmelerde üzerinde durulan bir diğer mesele suçluların durumudur. Bununla ilgili olarak verilen habere göre; Osmanlı Devleti’nden olup Yunanistan ordusunda yer alan suçluların af olunması konusundaki maddenin Osmanlı Hükümeti’nce tasdik edilemeyeceğinden Bâb-ı Âli’ce Büyük Devletlere bırakılmıştır279.

Tevfik Paşa ve Büyük Devletler arasında dört ay süren görüşmeler sonunda, sulh anlaşması imza olunmasıyla, harp nihayete ermiştir280.

273 Hamiyet, 12 Mayıs 1313 (24 Mayıs 1897), nr. 47, s. 2.

274 Hamiyet, 15 Haziran 1313 (27 Haziran 1897), nr. 55, s. 1.

275 Hamiyet, 15 Haziran 1313 (27 Haziran 1897), nr. 55, s. 3.

276 Hamiyet, 3 Temmuz 1313 (15 Temmuz 1897), nr. 61, s. 2.

277 Hamiyet, 5 Temmuz 1313 (17 Temmuz 1897), nr. 62, s. 2.

278 Hamiyet, 21 Temmuz 1313 (2 Ağustos 1897), nr. 69, s. 3.

279 Hamiyet, 25 Eylül 1313 (7 Ekim 1897), nr. 93, s. 1.