• Sonuç bulunamadı

Hamiyet gazetesi, Fransa basını ile mücadelesinde Tan gazetesine hedef aldığı görülmektedir. Tan gazetesi, Hamiyet gazetesine göre “Hıristiyanlık ta’assubu” hastalığına tutulmuştur. Bu nedenle Hamiyet gazetesinin hedef tahtası olmuştur. Hamiyet gazetesinin Tan gazetesi ile olan mücadelesine baktığımızda, daha çok, Berlin Kongresi’nde Teselya kıtası ile ilgili alınan karar üzerine olduğunu görmekteyiz.

Tan gazetesinin Hıristiyanlık taraftarı bir politika gütmesi, Hamiyet gazetesince bir hastalık olarak değerlendirilmiştir. Hamiyet gazetesi, “Makale-i Mahsûsa” ana başlığı altında “Tan Gazetesine Cevâb” adlı alt başlığı ile yazmış olduğu yazısında Tan gazetesinin durumunu ele almıştır. Hamiyet gazetesince önceden bu hastalığın kendini ara sıra sarsmakta olduğunu, fakat Osmanlı-Yunan muharebesinin başlaması ile ve Yunanlıların Osmanlı Devleti karşısında uğradığı başarısızlık nedeniyle, daha da şiddetlendiği belirtilmiştir477. Hamiyet gazetesi, Tan gazetesinin uğradığı bu hastalığı Lord Gladstone’nin uğradığı hastalıkla aynı olduğuna değindikten sonra, Osmanlı Devleti’nin teveccühünü kazanan Tan gazetesinin bu hastalıktan kurtulmadığı takdirde, hem Osmanlı Devleti’nin teveccühünü, hem de maddî menfaatini kaybedeceğini belirtmiştir. Ayrıca Tan gazetesi gibi insaniyetten bahseden gazetenin, İslamiyet’ten ve Nasraniyet’ten dem vurmasını kendisine yakıştıramadığını da ifade etmiştir. Tan gazetesine bu durumu yakıştıramamasının sebebi olarak Tan’ın yazmış olduğu bir yazıyı göstermiştir. Söz konusu yazıda Tan gazetesi şöyle demektedir:

“Devlet-i Osmaniyye’nin Teselya kıtasını zabt ve temellük arzusunu beslediği reviş halden anlaşılıyorsa da salîbin girdiği yere hilâl giremeyeceğinden bu arzu kuvveden fi’ile çıkamaz”478.

Hamiyet gazetesi, Tan gazetesinin yazmış olduğu bu yazısına cevap olarak; Tan gazetesinin, Berlin Kongresi’nin kararı üzerine Yunanistan’ın salîbîli [haça benzer] bayrağının Teselya kıtasına girmesinin doğal olduğunu düşündüğü, buna karşın Yunanistan’ın haksız bir şekilde sebep olduğu muharebede, Osmanlı sancağının hakkını tanımamasının sebebini Tan gazetesine sormuştur. Böylece Hamiyet gazetesi, Osmanlı Devleti’nin haklı

476 Hamiyet, 26 Nisan 1313 (8 Mayıs 1897), nr. 41, s. 2.

olduğunu ve Berlin Kongresi’nin haksız kararı olarak Teselya’ya girmediğini anlatmaya çalışmıştır479.

Hamiyet gazetesi, Tan gazetesinin yazılarına verdiği cevapta oldukça sert cümleler kullanmıştır. Her satırında Osmanlı Devleti’nin haklılığına değinen gazete, Büyük Devletlere karşı sitemini belirtmekten de geri durmamıştır. Tan gazetesinin, “Salîbin girdiği yere hilâl girmez” sözlerine tepki gösteren Hamiyet gazetesi, “salîbin girdiği yere niçin hilâl giremiyormuş? O salîbe taviz verenler hak zaferi tanımayacak, Yunanlıların döktükleri bunca kanları teslim etmeyecek olurlarsa iş nereye varır?” sorularını peş peşe yöneltmiştir. Ayrıca Avrupa medeniyetinin haktan başka bir şey tanımadığını ve hakkı her gördüğü yerde ona taptıklarını söylemelerine karşın, bu hakkın Osmanlı, Müslüman elinde bulunduğu için mi Tan gazetesi Osmanlı Devleti’nin haklılığını tanımayacak? Öyleyse insaniyet, medeniyet, hakkaniyet nerede kalacak? sorularıyla Tan gazetesine tepkisini dile getirmiştir480. Yine Yunanistan’ın Girit’e göz diktiğini ve Girit’e kavuşmak için Girit’in taşını, toprağını, çimenini döktükleri onca kanla Adayı “lâlezar”a döndürdüklerini belirttikten sonra, Osmanlı Devleti’nin ise bu kötü tabloyu seyretmekten başka elinden bir şey gelmediğine de değinmiştir. Bunun sebebini bu durumu sona erdirmek amacı ile Büyük Devletlerin söz vermiş olduklarında görmüştür. Fakat yine de, Yunan Hükümeti’nin hareketlerini kesmeden aksine daha da şiddetlerini artırdıklarını ve Epir ve Makedonya’ya kadar kıtalarını genişletmiş olduklarını da söylemiştir. Osmanlı Devleti’nin ise olaylar karşısında yine sükût ettiğini belirtmiştir. Ancak şımarık çocuklar gibi tek durmayan Yunanistan’ın, topuyla, tüfeğiyle hücumlarını sürdürmesi üzerine, harbin ilan edildiği ve Teselya kıtasının tamamen ele geçirildiği ifade edilmiştir481. Hamiyet gazetesi, bu şekilde Tan gazetesinin yazılarına cevap verdikten sonra, son olarak Tan gazetesine şöyle seslenmiştir:

“Hıristiyanlık taassubuyla yazılmış olan yâveler yine yâve olmaktan başka hiçbir tesir gösteremezler ve Yunanlılar dahi (Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu) darb-ı mesel-i meşhûruna mâ-sadak oldular”482.

Hamiyet gazetesi, “(Fransa Matbû’âtı) ve “Tan” ile “Teh Netranijan?” Gazetesi” adlı yazısında yine başta Tan gazetesi olmak üzere bir başka Fransa gazetesi olan Teh Netranijan? Gazetesini ele almıştır. Hamiyet gazetesi yine bu başlık altında Teh Netranijan? gazetesine geçmeden önce, Tan gazetesi ile ilgili olarak yukarıda değinmiş olduğu Hıristiyanlık taassubu

478 Hamiyet, 6 Mayıs 1313 (18 Mayıs 1897), nr. 45, s. 4.

479 Hamiyet, 6 Mayıs 1313 (18 Mayıs 1897), nr. 45, s. 4.

480 Hamiyet, 6 Mayıs 1313 (18 Mayıs 1897), nr. 45, s. 4.

481 Hamiyet, 6 Mayıs 1313 (18 Mayıs 1897), nr. 45, s. 4.

hastalığı üzerinde durmuştur. Hamiyet gazetesi, yukarıda Tan gazetesine vermiş olduğu cevabından sonra, Tan gazetesinin “Hıristiyanlık taassubu” hastalığından kurtulacağını düşünmüş olduğunu; ancak bunda yanıldığını ifade ettikten sonra, Osmanlı Devleti’nin Tan gazetesine duyduğu teveccühün yerini nefrete bırakacağında da şüphe olmadığını belirtmiştir483.

Hamiyet gazetesi, Tan gazetesine, (Novye Vremya) ile (Petersburgkiyalistof?) ve (Movkoskofskiya Viyadevmosti?) gazetelerinin nüshalarını göz gezdirmesini, böylece Hıristiyanlık taassubu hastalığı ile Osmanlı Devleti aleyhine yazdığı yazıların hakk-perestânca nasıl bir teessüfle karşılandığını görmesi açısından tavsiye etmiştir. Yine bununla ilgili olarak Hamiyet gazetesi, Tan gazetesinin bu hastalıktan kısa bir süre içinde kurtulması gerektiğini, kurtulmadığı takdirde ve Osmanlı hukuku aleyhinde yazılar yazdığında Hamiyet gazetesi: “Hak müdafaa her yerde her memlekette meşrû’ ve mukaddestir” kanununa mecbur kalınacak olduğunu da ilave etmiştir. Böylece Hamiyet gazetesinin, Tan gazetesine karşı sözlerini sonlandırmış olduğu görülmektedir484.

Hamiyet gazetesi, Fransa gazetelerinden olan ve birkaç Yunanlı tarafından ücretle susturulan ya da yalan haber yapması istenilen Teh Netranijan? gazetesini ele almıştır. Buna göre Hamiyet gazetesi, bununla ilgili haberinde alış verişle meşgul (Tüccar) Yunan teb’asından birkaç kişinin Teh Netranijan? gazetesi idarehanesine giderek: “Filibe’de neşr olunan (Hamiyet) gazetesi (Hâile) veya (Girit Mezaliminden Bir Numune) başlıklı bir makale yazmış olduğunu ve bunda Yunanlıları ve Girit Hıristiyanlarını hûn-rîzlikle [kan döken] suçlamış olduğunu belirterek, Fransa gazetesi olan Teh Netranijan? gazetesinin de Türk dostu olmasını bildiklerinden (Hamiyet) in makalesini red etmeleri için ricada bulunduklarını ifade etmiştir. Böylece Teh Netranijan? gazetesinin bin frank karşılığında makaleyi nakl ettikten sonra, reddetmek amacıyla delile dayanmayan pek çok söz sarf etmiş olduğunu ifade etmiştir. Söz konusu sözler içerisinde ise bu makalenin Adadaki Hıristiyanları kan dökücü göstermek amacıyla yazılmış olduğunu ve Girit’e giden Yunan askeri ve Hıristiyanların insaniyet ve medeniyete karşı hiçbir harekette bulunmadıkları babında sözler yer almıştır. Hamiyet gazetesi ise Yunan tüccarlarının verdiği para karşılığında Hamiyeti ve Osmanlı hukukuna dil uzatılmasına sessiz kalınamayacağını belirterek, adı geçen Fransa gazetesine cevap vermeyi uygun görmüş olduğunu açıklamıştır. Buna göre; Hamiyet gazetesi adı geçen gazeteye şöyle cevap vermiştir:

483 Hamiyet, 17 Mayıs 1313 (27 Mayıs 1897), nr. 49, s. 1.

“Yunanistan’ın Girit’e asker nâmıyla göndermiş olduğu insan görünümünde canavar olduğu ve onların silahlandırdığı Hıristiyanların masum İslâma karşı nasıl hücumlarda bulunduğunu ve delikanlı ve gelinlik kızların ana ve babalarının gözleri önünde nasıl boğazlandıklarını, kadınların nasıl bıçaklandıklarını ve daha nice masumun kanının aktığını görseydi para ile vicdanını satmaz, Osmanlı ve masum İslâmlara karşı haksızlık yapmazdı”485.

Hamiyet gazetesi, Fransa gazetesinin Hamiyet’in makalesi üzerine söylemiş olduğu sözlerinin ardından, Paris’te bulunan Girit halkından birkaçının Teh Netranijan? gazetesinin idarehanesine gelerek, Hamiyet’in yazdıklarını onayladıklarını ve bunun doğruluğunu belirtmesini ricada bulundukları sırada, adı geçen gazete; “Hamiyet’in yazdıklarının doğru olduğunu sonradan öğrendiklerini; fakat bunu doğrularsak Hıristiyan âlemi aleyhinde hareket etmiş oluruz” şeklinde ifadede bulunması, Hamiyet gazetesi için şaşılacak bir durum olarak değerlendirilmiştir ve gazetecilik mesleğine uygun bir davranış olmadığını da ifade etmeye çalışmıştır486.

İşte Hamiyet gazetesi, yabancı basın ile mücadelesinde, yabancı basının, Osmanlı Devleti’ni nasıl bir haksızlığa uğrattıklarını göstermeye çalışmıştır. Böylece Osmanlı Devleti’ni basın -gerek satın alınmış, gerek kendi milli menfaatini öne çıkaran- aracılığıyla kamuoyunu Osmanlı aleyhine doldurmayı hedefleyenlerin bu amaçlarını bertaraf etmeye çalıştığı görülmektedir.

485 Hamiyet, 17 Mayıs 1313 (27 Mayıs 1897), nr. 49, s. 2.

SONUÇ

Tarih araştırmalarında yerel basın oldukça önemli bir yere sahiptir. Bunun da nedeni, ele alınan dönemin birinci elden kaynakları olmalarındandır. Bu açıdan bakıldığında, 25 Kasım 1896 yılında, Filibe’de yayın hayatına başlayan Hamiyet gazetesinin bu özellikleri taşıdığı görülmektedir.

Siyasî olaylar devletlerin her yönden statüsünü değiştiren önemli gelişmelerdir diyebiliriz. Hamiyet gazetesi, hem Avrupa’yı hem Osmanlı Devleti’ni etkileyen siyasî olayları ele alarak halkı gelişmelerden haberdar etmeye çalışmıştır. Aynı zaman da XVII. yüzyıldan itibaren gerilemeye ve toprak kaybetmeye başlayan Osmanlı Devleti’nin kaybettiği topraklar üzerinde kalan Müslüman halkın durumunun ele alındığı ve Hıristiyan eşkıyası ile nasıl bir mücadele vermiş olduğu gösterilmiştir. Özellikle emperyalist devletlerin kendi çıkarlarını gözeterek, nasıl perde arkasına gizlendikleri, Türk milletine gösterilmeye çalışılmıştır. Ayrıca “Şark Meselesi” bağlamında, Osmanlı Devleti’nin Balkanlardan koparılmaya çalışıldığı anlatılmıştır. Bundan sonraki süreçte, bölgedeki Türk izleri silinmeye çalışılmıştır. Türkler de haklılığını dünya kamuoyuna duyurmaya ve basın yoluyla mücadele etmeye başlamışlardır. Türk kültürünün bölgedeki devamını sağlamak için mücadele etmişlerdir.

Hamiyet, yayın politikasıyla, yabancı basının Türklük aleyhine geliştirdiği propagandayı bertaraf etmeye çalışmıştır. Bu yolla Türk kamuoyu aydınlatılmıştır.

Görüldüğü gibi buradaki mesele olayların anlatılması değil, olaylar içerisinde nasıl oyunların oynandığının gösterilmeye çalışılmasıdır. Hamiyet, bunu diğer Avrupa devletlerinin gazetelerinde yer alan haberleri de sayfalarında yer vererek ispatlamıştır. Böylece hem kendi halkına hem de dünya kamuoyuna gelişmeleri yansıtarak adeta Türk milletinin Filibe’deki yegâne sesi olmuştur.

Günümüzde de devam eden bölgedeki karışıklığın kökenini Osmanlı Devleti’nin Balkanlardan koparıldığı bu dönemde bulabiliriz. Hamiyet, bize dönemin siyasî olaylarını her açıdan ifade etmeye çalışmıştır. Balkan Türkleri, kendi topraklarından göç etmek mecburiyetinde kalsa da, koparıldıkları ana kültür kaynağı ile, dönemin gazeteleri sayesinde ilgilerini kesmemişlerdir.

Hamiyet gazetesi yayınlanmaya başladığı tarihten itibaren bu gayreti göstermiş ve bunda da başarılı olmuştur diyebiliriz. Bunun için o dönemin basın organı ve şâhidi olan Hamiyet ele alınmıştır. Tarihte neden-sonuç ilişkisi düşünüldüğünde, basının amacı önem kazanmaktadır. Dönemin Şark Meselesi, Girit Meselesi ve Türklük-Hıristiyanlık sorunları aslında birbiriyle

neden sonuç ilişkisiyle bağlıdır. Bu olayların kökenini Osmanlı’nın otorite eksikliğinin yol açtığı bunalım süreciyle ilişkilendirebiliriz.

KAYNAKÇA

1- SÜRELİ YAYINLAR

Hamiyet (Gazetesi)

Numara Hicrî Tarih Rûmî Tarih Milâdî Tarih

1 20 C 1314 13 Ts 1312 (25 Kasım 1896) 2 25 C 1314 18 Ts 1312 (30 Kasım 1896) 4 12 B 1314 5 Ke 1312 (17 Aralık 1896) 9 14 Ş 1314 4 Ks 1312 (16 Ocak 1897) 12 26 Ş 1314 17 Ks 1312 (29 Ocak 1897) 17 24 N 1314 14 Şb 1312 (26 Şubat 1897) 18 26 N 1314 16 Şb 1312 (28 Şubat 1897) 19 29 N 1314 19 Şb 1312 (3 Mart 1897) 20 6 L 1314 26 Şb 1312 (10 Mart 1897) 21 8 L 1314 28 Şb 1312 (12 Mart 1897) 22 14 L 1314 6 Ma 1313 (18 Mart 1897) 23 15 L 1314 7 Ma 1313 (19 Mart 1897) 24 19 L 1314 10 Ma 1313 (22 Mart 1897) 25 24 L 1314 15 Ma 1313 (27 Mart 1897) 26 26 L 1314 17 Ma 1313 (29 Mart 1897) 28 2 Za 1314 22 Ma 1313 (3 Nisan 1897) 29 4 Za 1314 25 Ma 1313 (6 Nisan 1897) 30 6 Za 1314 27 Ma 1313 (8 Nisan 1897) 31 10 Za 1314 31 Ma 1313 (12 Nisan 1897) 32 12 Za 1314 2 Ns 1313 (14 Nisan 1897) 34 18 Za 1314 8 Ns 1313 (20 Nisan 1897) 38 29 Ns 1314 19 Ns 1313 (1 Mayıs 1897) 41 7 Z 1314 26 Ns 1313 (8 Mayıs 1897) 43 10 Z 1314 30 Ns 1313 (12 Mayıs 1897) 44 14 Z 1314 4 May 1313 (16 Mayıs 1897) 45 16 Z 1314 6 May 1313 (18 Mayıs 1897) 46 20 Z 1314 10 May 1313 (22 Mayıs 1897)

47 22 Z 1314 12 May 1313 (24 Mayıs 1897) 48 24 Z 1314 14 May 1313 (26 Mayıs 1897) 49 27 Z 1314 17 May 1313 (27 Mayıs 1897) 50 4 M 1315 24 May 1313 (5 Haziran 1897) 55 26 M 1315 15 Hz 1313 (27 Haziran 1897) 61 15 S 1315 3 Tm 1313 (15 Temmuz 1897) 62 17 S 1315 5 Tm 1313 (17 Temmuz 1897) 63 19 S 1315 7 Tm 1313 (19 Temmuz 1897) 64 22 S 1315 10 Tm 1313 (22 Temmuz 1897) 66 26 S 1315 14 Tm 1313 (26 Temmuz 1897) 67 29 S 1315 17 Tm 1313 (29 Temmuz 1897) 69 4 Ra 1315 21 Tm 1313 (2 Ağustos 1897) 73 15 Ra 1315 2 Ağs 1313 (14 Ağustos 1897) 81 4 Ra 1315 21 Ağs 1313 (2 Eylül 1897) 82 6 Ra 1315 23 Ağs 1313 (4 Eylül 1897) 85 15 Ra 1315 1 Ey 1313 (13 Eylül 1897) 88 25 Ra 1315 11 Ey 1313 (23 Eylül 1897) 93 9 Ca 1315 25 Ey 1313 (7 Ekim 1897) 94 11 Ca 1315 27 Ey 1313 (9 Ekim 1897) 95 13 Ca 1315 29 Ey 1313 (11 Ekim 1897) 2- KİTAP ve MAKALELER

ACAROĞLU, Mehmet Türker, (1990), Bulgaristan’da 120 Yıllık Türk Gazeteciliği (1865– 1985), İstanbul, Gazeteciler Cemiyeti.

ADIYEKE, Ayşe Nükhet, (2000), Osmanlı İmparatorluğu ve Girit Bunalımı (1896–1908), Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

AĞANOĞLU, H. Yıldırım, (2001), Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Balkanlar’ın Makûs Talihi Göç, İstanbul: Kum Saati Yayınları.

AHMET, Vedat Sabri, (2002), “Bulgaristan Türklerinin Siyasi ve Kültürel Tarihine Dair Genel Bir Çerçeve”, Türkler, C. 20, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

ARMAOĞLU, Fahir, (2003), 19. Yüzyıl Siyasî Tarihi (1789–1914), Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

ASLANTAŞ, Selim, (2007), Osmanlı’da Sırp İsyanları, 19. Yüzyılın Şafağında Balkanlar, İstanbul: Kitap Yayınevi.

BAHADIR, Gürbüz, (2002), Batı’dan Doğu’ya Uzanan Çizgide Balkanlar ve Türkler, Konya: Çizgi Kitabevi.

BAL, İdris, ÇUFALI, Mustafa,(2003), Dünden Bugüne Türk Ermeni İlişkileri, Ankara: Nobel Yayın Dağıtımı.

BATMAZ, Şakir, (2002), II. Abdülhamit Devri Osmanlı Donanması, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Kayseri.

BOSTAN, İdris, (2002), “Beylikten İmparatorluğa Osmanlı Denizciliği”, Türkler, C. 10, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

BROWN, L. Carl, (2000), İmparatorluk Mirası Balkanlar’da ve Ortadoğu’da Osmanlı Damgası, çev. Gül Çoğalı, İstanbul: İletişim Yayınları.

ÇAKIR, Coşkun, (2002), Bir Reform Hareketi Olarak Tanzimat: Hazırlanması, İlânı, Uygulanması, Türkler, C. 14, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

ENGİN, Vahdettin, (1993), Rumeli Demiryolları, İstanbul: Eren Yayıncılık.

EREN, Hasan, (1987), “Bulgarlar ve Türk Dili”, Bulgaristan’da Türk Varlığı I Bildiriler 7 Haziran 1895, Ankara: Türk Tarih Kurumu.

EROĞLU, Hamza, (1987), “Milletlerarası Hukuk Açısından Bulgaristan’daki Türk Azınlığı Sorunu”, Bulgaristan’da Türk Varlığı I Bildiriler 7 Haziran 1895, Ankara: Türk Tarih Kurumu.

GENCER, Ali İhsan, (1999), “Ayastefanos”, DİA, C. IV, İstanbul. GÜLEN, Nejat, (1988), Dünden Bugüne Bahriyemiz, İstanbul.

HALAÇOĞLU, Ahmet, (2002), “Bulgar Mezâlimi”, Türkler, C. 13, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

HÜLAGÜ, Metin, (2002), “1897 Osmanlı-Yunan Savaşı Çerçevesinde Sultan II. Abdülhamit Dönemi Osmanlı Donanması Hakkında Bir Değerlendirme”, Türkler, C. 13, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

HÜLAGÜ, Metin, (2001), Türk-Yunan İlişkileri Çerçevesinde 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, Kayseri: Erciyes Üniversitesi Yayınları No: 131.

İNALCIK, Halil, (1992), Tanzimat ve Bulgar Meselesi, İstanbul: Eren Yayınları.

İŞBİLİR, Ömer, (2002), “Osmanlı Ordularının İaşe ve İkmali: I Ahmed Devri İran Seferleri Örneği”, Türkler, C. 10, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

KAMİL, İbrahim, (1989), İkili ve Çok Taraflı Siyasî Antlaşmaların İnsan Haklarına İlişkin Belgeler ve Bulgar Anayasasına Göre Bulgaristan’daki Türkler’in Hakları, Ankara.

KARAL, Enver Ziya, (1995), Osmanlı Tarihi, C. VIII, Ankara: Türk Tarih Kurumu. KARPAT, Kemal H., (1992), “Balkanlar”, DİA, C. 35, İstanbul.

KARPAT, Kemal H., (1999), “Etnik Kimlik ve Ulus-Devletlerin Oluşumu”, Osmanlı, C. 2, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

KATAR, Mehmet, (2007) “Paskalya”, DİA, C. 34, İstanbul.

KOCABAŞ, Süleyman, (1999), Tarihte ve Günümüzde Türkiye’yi Paylaşma Planları, İstanbul: Vatan Yayınları.

KÖSE, Ertan, (2005), Yunanistan’ın Türkiye ve Balkanlar Üzerindeki Stratejik Hedefleri, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Gebze.

KUYUCUKLU, Nazif, (1987), Balkan Ülkeleri İktisadı 2 Bulgaristan, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları.

LÜTEM, Ömer E., (2000), Türk-Bulgar İlişkileri 1983-1989, C. 1, Ankara: Asam Yayınları. MEMİŞOĞLU, Hüseyin, (1995), Bulgaristan’da Türk Kültürü, Ankara: Türk Kültürü

Araştırma Enstitüsü Yayınları.

OKÇU, Yahya, (2001), Türk-Rus Mücadelesi, Ankara: Berikan Yayınları.

ORTAYLI, İlber, (1985), “Balkanlarda Milliyetçilik”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Osmanlı Ansiklopedisi, C. 4, İstanbul: İletişim Yayınları.

ÖZBİR, Kamuran, (1986), Bulgar Yönetimi Gerçeği Gizleyemez, Ankara: Son Havadis Yayınları.

SANDER, Oral, (1995), Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918’e, Ankara: İmge Kitabevi.

SOY, H. Bayram, (2002), “II. Wilhelm, Welpolitik ve II. Abdülhamid”, Türkler, C. 13, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

ŞİMŞİR, Bilal N., (1986), Bulgaristan Türkleri, İstanbul: Bilgi Yayınevi.

TOKAY, A. Gül, (1999), “Osmanlı Bulgaristan İlişkileri 1789–1908”, Osmanlı, C. 2, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

TOKAY, Gül, (1996), Makedonya Sorunu Jön Türk İhtilalinin Kökenleri, (1903–1908), İstanbul: AFA Yayınları.

TURAN, Mustafa, (2005), Milli Mücadele’de Siyasi Çözüm Arayışları (30 Ekim 1918- 24 Temmuz 1923), Ankara: Siyasal Kitabevi.

TURAN, Ömer, (Nisan 2000), Bulgaristan’da Prenslik Döneminde Türklerin Sosyal ve Siyasal Kurumlaşma Çalışmaları, Belleten, C. LXIV/ 239.

UÇAROL, Rifat, (2000), Siyasi Tarih 1789–1999, İstanbul: Fizik Kitabevi.

ÜLMAN, Haluk,(1985), “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Dış Politika ve Doğu Sorunu”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul: İletişim Yayınları.

YENİSOY, Hayriye S., (2002), “Bulgaristan Türk Edebiyatına Bir Bakış”, Türkler, C. 20, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları.

_______, (1999), Balkanlardaki Gelişmeler ve Türkiye’ye Etkileri İle Balkanlar-Türkiye Otoyol Projesi, İstanbul: Harp Akademileri Basımevi.

3- ANSİKLOPEDİ ve SÖZLÜKLER

DEVELLİOĞLU, Ferit, (2006), Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat, (23. baskı), Ankara: Aydın Kitabevi.

HANÇERLİOĞLU, Orhan, (1978), Felsefe Ansiklopedisi Kavramlar ve Akımlar, C. 5, İstanbul: Remzi Kitabevi.

Meydan Larousse, Büyük Lûgat ve Ansiklopedi, C.13, _____ 1992. Meydan Larousse, Büyük Lûgat ve Ansiklopedi, C.17, _____ 1992.

PÜSKÜLLÜOĞLU, Ali, (2004), Türkçe Sözlük, (8. baskı), Ankara: Arkadaş Yayınları. “Bulgaristan”, (1956), Türk Ansiklopedisi, C. VIII, Ankara: Maarif Basımevi.

4- ELEKTRONİK KAYNAK