• Sonuç bulunamadı

1. Osmanlı Devleti’nin Balkan Devletleri ile İlişkileri

1.2. Osmanlı-Bulgaristan İlişkileri

1.2.2. Makedonya Bunalımı

Osmanlı Devleti’nin, Berlin Antlaşması’ndan sonra Girit ve Ermeni sorunları yanında uğraşmış olduğu bir diğer sorun Makedonya305 olmuştur. Diğer sorunlarda olduğu gibi Makedonya sorununun306 da tetikleyicisi Berlin Antlaşması’dır. Bulgaristan, Berlin

301 Hamiyet, 19 Şubat 1312 (3 Mart 1897), nr. 19, s. 2.

302 Hamiyet, 6 Mart 1313 (18 Mart 1897), nr. 22, s. 2.

303 Hamiyet, 6 Mart 1313 (18 Mart 1897), nr. 22, s. 2.

304 Hamiyet, 31 Mart 1313 (12 Nisan 1897), nr. 31, s. 2.

305 Makedonya terimi Berlin Kongresi’nden sonra Balkanlılar tarafından kullanılmıştır. Osmanlı Devleti’nde ise

“Rumeli” olarak adlandırılan bu topraklar, Selânik, Manastır ve Kosova vilayetlerinden meydana geliyordu. Bkz. Fahir Armaoğlu, Siyasî Tarih, s. 580.

3061878 Berlin Antlaşması ile Makedonya sorunu başlamıştır. Berlin Antlaşması ile Makedonya, Osmanlı

Antlaşması ile Makedonya’yı kaybetmiştir. Fakat Makedonya, Bulgaristan için geri alınabilecek bir bölge olarak değerlendirilmiştir307. Bu nedenle Bulgaristan gözünü Makedonya topraklarından bir an olsun ayırmamış ve tekrar geri almak için elinden geleni yapmıştır.

Hamiyet gazetesinin yayımlanmış olduğu dönem Makedonya’nın iyice karışmış olduğu bir dönemdir. Böylece gazete, Osmanlı Devleti’nin uğraşmak zorunda kaldığı ve uluslar arası bir boyuta ulaşan Makedonya meselesi ile ilgili gelişmeleri takip etmiş ve halka aktarmıştır. Makedonya ile ilgili verilen haberlerde, daha çok Romanya, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan’ın Makedonya üzerindeki emellerinden bahsedilmiştir.

Hamiyet gazetesi, Romanya Hükümeti’nin Şark Meselesi’ne karışmak istediğini Avrupa gazetelerinden anlaşılmış olduğunu belirtmiştir. Buna göre; Viyana’da çıkan (Neue Freie Presse) gazetesi muhabirlerinden birisinin Usturca ile görüşmesinde “Romanya Hükümeti, Türkiye’de bulunan Ulah milletinin milli hukuklarını ve kutsal kitaplarını korumak için olanca gücünü kullanmıştır ve Osmanlı Devleti ile sınır komşusu olması nedeniyle Avrupa’nın takip etmiş olduğu politikayı izlemekten geri kalmayacaktır” şeklinde sözler sarf etmiştir. Hamiyet ise Makedonya’da bulunan kavimlerden binde birinin bile Ulah kavmine ait olmadığını söylemiştir308. Yine Romanya Hükümeti, askerlerinin bir kısmını Rusya, diğer bir kısmını da Bulgaristan’a göndermiştir. Bulgaristan gazetesinin haber verdiğine göre, Romanya’nın Rusya’ya asker göndermesinin sebebi, Rusya ile olan dostluk münasebeti, Bulgaristan sınırına göndermesi ise Bulgarların Makedonya’yı tecavüzünü önlemek olduğudur. Buna karşın Hamiyet, Bulgarların Büyük Devletlerin takdirlerini kaybetmeye sebep olacak davranışta bulunmayacağı için Makedonya üzerinde böyle bir emeli olmayacağını ifade etmiştir309. Ayrıca Romanya’nın dikkatini Makedonya üzerine çekmesi için Makedonya’da on binde bir bile Ulah kavmine ait kimse olmadığını ve bu nedenle Romanya’nın Makedonya üzerinde hiçbir hak talep edemeyeceğini de söylemiştir310.

Avusturya Devleti’nin, Rusya’nın izlemiş olduğu Slavların birleştirilmesi fikri altında ezilmekte olduğunu belirten gazete, Avusturya’nın bu yükün altından kalkmak için Balkan

Antlaşmanın 23. maddesi ile de Makedonya vilayetlerinde Avrupa Devletleri’nin denetiminde reform yapılması düşünülmüştür. Bulgaristan ise Berlin Antlaşması’nın imzalanmasından hemen sonra yayılmacı bir politika takip etmiştir. Bulgaristan’ın yayılmacı politikası ve Makedonya’nın stratejik ve ekonomik açıdan özellikleri, Sırbistan, Yunanistan ve Romanya Hükümetlerini de karşı karşıya getirmiştir. Bkz. Fahir Armaoğlu, Siyasî Tarih, s. 580–581.

307 Gül Tokay, Makedonya Sorunu Jön Türk İhtilalinin Kökenleri (1903–1908), AFA Yayınları, İstanbul 1996, s.

31.

308 Hamiyet, 13 Teşrîn-i Sânî 1312 (25 Kasım 1896), nr. 1, s. 4.

309 Hamiyet, 19 Şubat 1312 (3 Mart 1897), nr. 19, s. 2.

Devletleri ile münasebet kurma düşüncesinde olduğunu belirtmiştir311. Bununla ilgili olarak, Viyana gazeteleri, Roma’ya gitmiş olan Sırbistan Kralı’nın Viyana’ya uğradığı sırada Avusturya Macaristan İmparatoru Fransuva Joseph’in vermiş olduğu bir ziyafete pek çok kişi yanında Sırbistan Kralı’nın da katıldığını belirtmiştir. Avusturya’nın, Rusya’nın izlemiş olduğu politika altında kalmamak amacıyla böyle bir yol takip etmiş olduğunu söyleyen gazete, Rusya karşısında emellerini gerçekleştirmesinin zor olduğunu düşünmektedir312.

Filibo Polis adıyla Rumca neşr edilen bir gazete, Atina’da çıkan Akro Polis adlı bir gazeteden almış olduğu habere aynen sayfasında yer vermiştir. Buna göre; Bulgaristan Prensi Ferdinand’ın Karlisya’da gittiği bir zamanda Yunan siyasetinden bir kişi ile görüşmüş ve Ferdinand Makedonya konusunda “Rumlar Bulgarlarla dostluk kurmaya yanaşmıyorlar” şeklinde şikâyette bulunup, Atina’ya gittiğinde Yunan Kralı ile Makedonya meselesine dair fikir vermek amacıyla, Atina’da bulunan Rumların Bulgaristan ile Yunanistan Hükümetleri arasında dost olarak yakınlaşmayı arzu etmemeleri buna mâni olur” şeklinde yazmıştır. Bunun üzerine ise Hamiyet, Akro Polis gazetesinin Makedonya’nın Yunanistan’a ait olduğunu demek istemeye çalıştığını anlamış olduklarını bildirmiştir313.

Makedonya meselesinin önemli bir sorun olduğuna değinen gazete, bu meselenin Girit ve Yunan işine benzemediğini de belirtmektedir. Girit’in ise Yunanistan tarafından ilhakı söz konusu olduğu takdirde, Bulgaristan ve Sırbistan arasında yapılan ittifakın bozulmasına Romanya’nın da meseleye dâhil olarak etrafın iyice karışacağını ifade etmiştir. Böylece Yunanistan’ın genişlemesi ne Sırpların ve ne de Bulgarların hiçbir vakit işlerine gelmez. Gazeteye göre, Girit’in gerek Yunanistan’a ilhak olunması gerekse Yunanistan’ın idaresi altına alınması ile Makedonya meselesini etkileyeceği kesindir. Çünkü Yunanlılar uzun zamandır Slav kavimlerine tecavüz etmek amacındadırlar. Slavların ise müdafaadan çekinmeyecekleri de kesindir. Ancak bir hücum gerçekleşmeden müdafaa imkânsızdır. Böylece Sırbistan ve Bulgaristan’da bulunan Makedonya komiteleri Girit meselesinin sonucunu beklemeden hiçbir faaliyet gösteremeyecektir. Bunun içindir ki, Bulgar gazetelerinin Makedonya komitelerinin silahları ellerine alıp hudud üzerine yürüdükleri şeklinde yazılar yazmaları Bulgaristan’ın Bâb-ı Âli ile olan münasebetini bozarak hükümette bulunanları iktidardan düşürmeyi amaçladıklarının şüphesiz olduğunu ifade etmiştir314.

311 Hamiyet, 18 Teşrîn-i Sânî 1312 (30 Kasım 1896), nr. 2, s. 3.

312 Hamiyet, 18 Teşrîn-i Sânî 1312 (30 Kasım 1896), nr. 2, s. 3–4.

313 Hamiyet, 18 Teşrîn-i Sânî 1312 (30 Kasım 1896), nr. 2, s. 4.

Hamiyet gazetesi, “Bulgar, Sırp ve Karadağ Hükümetleri’nin İttifakı” başlığı ile vermiş olduğu haberinde, bu üç Balkan Hükümeti arasında bir ittifak söz konusu olacağından bahsetmektedir315. Bu ittifak üzerine ise Avrupa gazeteleri tarafından ortaya bir takım ihtimaller ileri sürülmüştür. Kimisi söz konusu ittifakın Yunan meselesi nedeniyle Makedonya için, kimisi de ittifakın amacının Avusturya’nın fikrini engellemek olduğunu söylemişlerdir. Buna karşın Hamiyet, iki tahminin de boş olduğunu, Bulgaristan’ca ve Sırbistan’ca amacın Makedonya olmadığını belirtmiştir. Bulgaristan Hükümeti’nin ecnebi devletlerle ticaret, muahedeleri bağıyla şimendiferler, şoseler, köprüler inşa etmekle meşgul olduğunu, Sırbistan’ın ise kendi işleriyle meşgul olduğunu ifade etmiştir316. Böylece Makedonya adına ortaya atılan haberlerin genel olarak Yunanistan’ın başı altından çıktığını belirten gazete, Yunanistan, Girit Adası’nı ele geçirmek için işe koyulduğundan itibaren Bulgarların, Sırplıların ve Romanyalıların Makedonya’ya el uzatacaklarından Girit’i kolaylıkla elde etme düşüncesindeydi. Böylece Hamiyet gazetesi, Makedonya konusunda Bulgaristan ve Sırbistan’a yüklenilmesinin sadece Yunanistan’ın neden olduğunu ifade etmeye çalışmıştır317. Yine Yunanistan daha önceden de Makedonya’ya eşkıya sevk etmesi ile

Girit karışıklığını ortaya çıkarmıştır318.

Makedonya meselesinin Balkan Hükümetlerini karşı karşıya getirmesinin pek çok nedeni olmakla beraber, bunlardan biri her birinin Makedonya üzerinde “tarihî hak” iddiasında bulunmasıdır319. Nitekim Yunanistan’ın Osmanlı Devleti ile girmiş olduğu muharebede Yunan gazeteleri, “muharebenin devam edildiği takdirde Girit Adası, Epir ve Makedonya’nın Yunanistan’a ilhak edilebileceğini, böylece Bizans İmparatorluğu’nun yeniden kurulabileceğinin mümkün olacağını” belirtmişlerdir320.

Perugres adlı bir Bulgar gazetesi, Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasındaki münasebetin iyi olduğunu ve Makedonya’ya üç Metropolit’in321 tayin edilmesini Osmanlı Devleti’nin kabul etmiş olduğunu belirtmiştir322. Hamiyet, bunun üzerine Osmanlı Devleti ile

315 Hamiyet, 22 Mart 1313 (3 Nisan 1897), nr. 28, s. 3.

316 Hamiyet, 27 Mart 1313 (8 Nisan 1897), nr. 30, s. 1.

317 Hamiyet, 27 Mart 1313 (8 Nisan 1897), nr. 30, s. 1–2.

318 Hamiyet, 16 Şubat 1312 (28 Şubat 1897), nr. 18, s. 1.

319 Fahir Armaoğlu, Siyasî Tarih, s. 581.

320 Hamiyet, 4 Mayıs 1313 (16 Mayıs 1897), nr. 44, s. 1.

321 Ortodoks Kilisesi’nde Patrikle Başpiskoposlar arasında bir rütbe. (Tarihte ilk Metropolitlik Kiev’de 1030’a

doğru kuruldu.) Bkz. Meydan Larousse, C. 13, ____ 1992, s. 465.

Balkan Hükümetleri arasında yapılması muhtemel ittifakın söz konusu olabileceğini düşünmüştür323.

Hamiyet gazetesinin haberlerine baktığımızda, bir takım çete faaliyetleri ile karşılaşmaktayız. Bunlar özellikle Makedonya Komiteleri’nin güzergâhında bulunan İslâm köylerini dağıtmayı hedefleyen Bulgar çeteleri olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Peştere kazasında dava vekili Nakef ile Ezname adlı bir gazetenin müdürü Alko Konstantinof adlı kişilerin Peştere’den Pazarcık’a giderlerken çeteler tarafından silahlı saldırıya uğradıkları belirtilmiştir324. Bulgaristan da tıpkı Yunanistan gibi, Makedonya üzerindeki emellerini gerçekleştirmek amacıyla, çete faaliyetlerine girişmiştir. Bu yolda yıpratma politikası takip etmiştir. Nitekim Bulgaristan Hükümeti’ne muhalif olan gazeteler, Bulgaristan’ın izlemiş olduğu politikayı eleştirerek, Bulgaristan’a Yunanistan’ın izlemiş olduğu politikayı takip etmelerini tavsiye etmişlerdir325. Bulgar çeteleri ile ilgili olarak verilen bir başka habere göre; bazı Makedonyalı Bulgarlar onar on beşer kişilik çeteler düzenleyip Rodop Balkanı ve Burgaz cihetinden Osmanlı Devleti’ne tecavüze karar vermişlerdir326.