• Sonuç bulunamadı

2. Osmanlı Devleti’nin Avrupa Devletleri ile İlişkileri

2.4. Avusturya ve Almanya ile İlişkiler

Avusturya Devleti XIX. yüzyıl boyunca gözünü Balkanlardan ayırmamış, Balkan ulusları ile ilişkilerini sürekli sıcak tutmaya çalışmıştır. Öte yandan, Balkan devletlerinin kendi aralarındaki münasebetlerini ise desteklememiştir. Avusturya, gerek devletlerarasındaki çıkar ilişkileri, gerekse Rus tehlikesi nedeniyle Almanya Devleti ile yakın ilişkiler kurma yolunu seçmiştir. Almanya Devleti, Osmanlı Devleti ile siyasî ve ekonomik ilişkiler kurmuş ve iki devlet arası ilişkiler iyi yönde yürümüştür.

401 Hamiyet, 25 Eylül 1313 (7 Ekim 1897), nr. 93, s. 3.

402 Hamiyet, 29 Eylül 1313 (11 Ekim 1897), nr. 95, s. 3.

Hamiyet gazetesi Avusturya’nın haricî politikası Balkan Yarımadası hükümetleri arasında münasebet kurmak emelini taşıdığını belirttikten sonra, Hâriciye Nâzırı Gulohofski’nin siyasî tedbirlerinde -Bulgaristan Hükümeti hâric- Balkan Yarımada hükümetlerinin Avusturya ile ilişkilerinin gergin olmadığını ifade etmiştir. Yunanistan Hükümeti’nin Avusturya’ya muhalif olduğu, fakat Romanya Hükümeti’nin ise Avusturya’ya dost olduğunu da belirtmiştir. Avusturya’nın takip etmekte olduğu politika ise diğer devletlerin gözünden de kaçmadığı ve devletleri derin düşüncenin kaplamış olduğunu da gazete vurgulamıştır404.

Bazı gazeteler, Avusturya ile Bulgaristan arasında yapılan ticaret antlaşmasının sona erdiğini yazmışlardır. Ancak Hamiyet gazetesi, bunun doğru olmadığını, çünkü Bulgaristan bölgesinde yapılacak seçimlerden önce ticaret antlaşmasına son vermenin mümkün olamayacağını belirtmiştir. Ayrıca Bulgaristan’ın Osmanlı Devleti ve Rusya Devleti’nin politikası gereği Avusturya’dan ziyade Osmanlı ve Rusya Devleti ile ticaret sözleşmesini yapmak zorunda olduğunu ifade etmiştir405.

Avusturya İmparatoru, Bulgarları kendi yanına çekmek amacıyla, Bulgaristan harbiye nazırı Petrof’a fotoğrafını vermiş ise de bundan ciddî bir şey kazanamayacağını Bulgar gazeteleri yazmıştır406. Avusturya Devleti, Bulgaristan’dan gözünü ayırmamış, Bulgaristan Prensi Ferdinand’ın Avrupa’ya yapmış olduğu ziyaret dolayısıyla korkuya kapılmıştır. Ferdinand’ın Avrupa’ya yaptığı ziyaretin annesinin sekseninci yaş günü dolayısı ile olduğunu açıklamışsa da Avusturya bundan tatmin olmamıştır407.

Avusturya’nın Bulgaristan’dan sonra aralarındaki münasebeti geliştirmek istediği devlet Sırbistan olmuştur. Hamiyet gazetesine göre, Avusturya Devleti’nin, Rusya’nın Slavları birleştirme politikası altında ezilmekte olduğunu belirttikten sonra, Avusturya’nın bu yükün altından kurtulmak amacıyla Slav kavmini kendi politikası dâhiline katmak amacıyla, Balkan Hükümetleri ile kuracağı münasebet sayesinde, Makedonya üzerindeki emeline de kavuşacağını ifade etmiştir408. Gazete, “Slavların Birleştirilmesi” politikasında başrolün Rusya ve Avusturya’da olduğunu ve Avusturya Devleti’nin kendisi ile hudut komşusu olan Sırbistan ile ilişkilerini sıcak tutmaya çalıştığını belirtmiştir409. Bu amacını gerçekleştirmek

404 Hamiyet, 5 Kanun-ı Evvel 1312 (17 Aralık 1896), nr. 4, s. 4.

405 Hamiyet, 13 Teşrîn-i Sânî 1312 (25 Kasım 1896), nr. 1, s. 3.

406 Hamiyet, 13 Teşrîn-i Sânî 1312 (25 Kasım 1896), nr. 1, s. 3.

407 Hamiyet, 18 Teşrîn-i Sânî 1312 (30 Kasım 1896), nr. 2, s. 2.

408 Hamiyet, 18 Teşrîn-i Sânî 1312 (30 Kasım 1896), nr. 2, s. 3.; Avusturya’nın kendi nüfuz bölgesi olarak

bakmış olduğu bir diğer bölge de Makedonya bölgesidir. Bu sebeple Avusturya, Makedonya’da Yunanistan’ın yayılmasını engelleme amacı taşımıştır. Bkz. Metin Hülagü, Türk-Yunan İlişkileri, s. 286.

için işe koyulan Avusturya, en küçük fırsatı kaçırmamış, Roma’ya ziyaret eden Sırbistan Kralı’nın Viyana’ya uğradığı bir zamanda Avusturya Macaristan İmparatoru Fransuva Joseph’in vermiş olduğu ziyafete davet edilmiştir. Böylece Avusturya, Sırbistan’da bir müddettir kaybettiği nüfuzu elde etmek istemiştir410. Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne karşı göstermiş olduğu dostluğun Avusturya’yı oldukça endişelendirmekte olduğunu da Hamiyet gazetesi yazmaktadır411.

Balkan Hükümetlerinin aralarında yapacakları ittifaktan Avusturya Devleti’nin memnun olmayacağını belirten gazete, nedenini ise Balkan Hükümetlerinin kendi aralarında yapacak ittifakın Avusturya Devleti’nin çıkarlarına ters düşecek olması şeklinde açıklamıştır. Çünkü Avusturya Devleti, Balkan Hükümetleri el ele tutuşmadan da Almanya ve Avusturya Devletinin politikalarına dâhil olabilmek imkânı ortadan kalkmasın düşüncesine sahipti. Hamiyet’e göre ise bu durum Balkan Hükümetleri için çok dehşetli olacaktır412.

Avusturya Devleti, Avrupa Devleti tarafından her hareketi takip edilen Rusya’nın Karadeniz’de bulunan donanmasını güçlendirmesi, Avrupa basını ve özellikle Avusturya basınının gözünden kaçmamıştır. Avusturya Hükümeti İngilizler gibi Bosna Hersek kıtalarını asla terk ve iade etmemek amacıyla her türlü tedbiri almaktan geri durmayacağını belirten gazete, Osmanlı Devleti’nin ve Büyük Devletlerin bu duruma görmezlikten gelmeyeceğini de ifade etmiştir413.

Hamiyet gazetesinin Avusturya ile ilgili vermiş olduğu haberlerden, Avusturya’nın Almanya Devleti’ni yanına çekmeye çalıştığı anlaşılmaktadır. Bununla ilgili olarak, Viyana’da Daily Telgraf gazetesine, Avusturya hâricîye nâzırının Berlin’e gittiği ve bu gidişin başlıca sebebi olarak İngiltere’nin şarka ait ittifak meselesine dâhil olmayı Almanya İmparatoru’na bildirmek olduğunu belirten bir telgrafnâme çekilmiştir. Bu ziyaretin amacı olarak Almanya ve İngiltere arasında devam eden soğukluğun sona erdirilmesi konusunda iki memleket basınının emeği olduğunu ve eskisi kadar birbirileri aleyhinde yazılar yazmadıklarının anlaşılmış olduğunu belirttikten sonra, bu telgrafa inanmakta zorluk çektiğine değinmiştir414. Avusturya hâricîye nâzırının Almanya’da uzun süre kalması, basında merak konusu olmuştur. Avusturya, Almanya ile ilişkilerini geliştirmek amacıyla Almanya hâriciye nâzırına ziyarette bulunmuştur415.

410 Hamiyet, 18 Teşrîn-i Sânî 1312 (30 Kasım 1896), nr. 2, s. 3–4.

411 Hamiyet, 5 Kanun-ı Evvel 1312 (17 Aralık 1896), nr. 4, s. 4.

412 Hamiyet, 7 Mart 1313 (19 Mart 1897), nr. 23, s. 3.

413 Hamiyet, 13 Teşrîn-i Sânî 1312 (25 Kasım 1896), nr. 1, s. 4.

414 Hamiyet, 17 Kanun-ı Sânî 1312 (29 Ocak 1897), nr. 12, s. 3.

Almanya Devleti ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişkiler daha çok siyasî ve ekonomik yakınlaşma şeklinde görünmektedir. Almanya’nın Osmanlı Devleti’ne yaklaşması, Osmanlı Devleti’nin dış politikada yalnız kalmasını engellemiştir. Almanya, Girit meselesinde de adanın Yunanistan’a verilmesinden ziyade, Osmanlı Devleti’ne bırakılmasını tercih etmiştir. Böylece Almanya Devleti de İngiltere gibi Yunanistan’ı yalnız bırakmaktan yana bir politika takip etmiştir. Nitekim Hamiyet gazetesinin vermiş olduğu haberler bu durumu teyit eder niteliktedir.

Osmanlı Devleti’nin Girit sularından Yunan gemilerinin uzaklaştırılması ve eşkıyaya yapmış olduğu silah yardımının engellenmesi amacını taşıyan nota, Osmanlı Devleti tarafından Almanya İmparatoru Wilhelm’e verilmiş ve bu nota Almanya İmparatoru Wilhelm tarafından onaylanarak Wilhelm, Yunanistan’a karşı Osmanlı Devleti ile müttefik bulunduğunu da belirtmekten geri durmamıştır416. Almanya, Yunan meselesinde tek başına hareket etmekten de kaçınarak, başta Avusturya ve Rusya olmak üzere, diğer Büyük Devletlerle hareket etmeyi tercih etmiştir. Nitekim New York Herald gazetesinde, Almanya İmparatoru Wilhelm’in Rusya İmparatoru’na, Rusya İmparatoru, Girit ve Yunan meselesinde ne yolda tedbir alırsa Almanya Devleti de Rusya’nın almış olduğu tedbiri kabul edeceğini belirten bir yazı göndermiştir417. Yine Wolf adlı ajans şirketinin Petersburg’tan almış olduğu telgrafta, Almanya Hükümeti’nin Yunan askeri ile gemilerinin bir an evvel Girit sularını terk etmesini istediği notayı Rusya’ya teklif ettiği ve bu teklifin Rusya tarafından onaylandığı bildirilmiştir. Şayet bu emir Yunanistan tarafından yerine getirilmezse, Rusya zırhlıları ile birlikte müttefiki bulunan Almanya, Avusturya ve İngiltere zırhlılarının Yunan sahillerini abluka altına alacağı hususunda da bilgi verilmiştir418. Hamiyet gazetesi, “Girit Meselesi ve Düvel-i Muazzama’nın Abluka Kararı” adlı yazısında da belirttiği gibi, ilk defa Almanya İmparatoru Wilhelm tarafından ortaya atılan Yunan sahillerinin abluka altına alınması teklifi419, Yunanistan’ın Almanya’ya karşı büyük bir nefret duymasına neden olmuştur. Özellikle Almanya Hükümeti’nin, Yunanistan limanı Pireya’yı abluka altına alınması teklifi ve Yunan eşkıyasına Almanya Hükümeti tarafından top atılması Yunanistan’ın Almanya’ya nefret duymasının sebepleridir. Bu nefretin sonucunda, Almanya’nın harp gemilerinden birinin kömür almak amacıyla Cezayir-i Yunanîyeden birine gitmiş, fakat Yunanîler

416 Hamiyet, 19 Şubat 1312 (3 Mart 1897), nr. 19, s. 3.

417 Hamiyet, 6 Mart 1313 (18 Mart 1897), nr. 22, s. 4.

418 Hamiyet, 19 Şubat 1312 (3 Mart 1897), nr. 19, s. 4.

Almanya’ya atık namına kömür değil rüzgâr bile vermeyecekleri cevabını verdikten sonra, gemilerin geri dönmek zorunda kalmış olduğunu da gazete belirtmiştir420.

Alman basını, Osmanlı taraftarı olmuş ve Osmanlı Devleti’nin Yunan karşısındaki başarısını tebrik etmekten de geri durmamıştır. Ayrıca Yunanlıların yapmış olduğu edepsizlik nedeniyledir ki, Alman basını Yunanistan’a karşı tepkilidir. Hamiyet gazetesi, Avrupa gazetelerinin, özellikle Almanya gazetelerinin Yunanistan’da misafir bulunan ecnebilere karşı hürmetsiz davranışları nedeniyle, Yunanistan’a karşı şikâyetlerini bildirdiklerini ifade etmiştir421. Yunan basını da Almanya’ya karşı boş durmamıştır. Novesti gazetesi, Almanya Devleti’nin şark ve Türklerle hiç münasebeti olmadığını, Girit’e asker göndermesinin de ancak Büyük Devletler nezdinde kendisini şerefli bir mevkide göstermek olduğu ve bu sırada Türk muhibbi görünmesinin ise yapmacık olduğunu, Almanların Türklerden ziyade Yunanlılara meyilli olduğunu yazmıştır422. Hamiyet gazetesi ise basının kopardığı yaygaradan Osmanlı Devleti ile Almanya yakınlaşmasını çekemeyen Hıristiyanların yakında Ağustos böceği gibi çat diye ortalarından parçalanacaklarını ifade ederek garazkâr basına tepkisini dile getirmiştir423.

Almanya İmparatoru, Osmanlı Devleti ile münasebetini sürekli sıcak tutmaya özen göstermiştir. Standard gazetesinde de, Almanya İmparatoru’nun Edhem Paşa’ya gösterdiği başarı nedeniyle bir tebriknâme gönderdiğini yazmıştır424.

Almanya’nın Osmanlı Devleti ile aralarındaki dostluğu pekiştirmeye çalıştığı, Avrupa basınının vermiş olduğu haberlerden anlaşılmaktadır. Avrupa basını, Almanya Devleti’nin Osmanlı Devleti’ne karşı yaptıklarını şöyle ifade etmiştir: Almanya Devleti, Yunan muharebesi sonucu Osmanlı’yı takdir etmişlerdir. Özellikle Almanya Devleti, coğrafi konumu nedeniyle şark meselesiyle alakalı olmasa da, Osmanlı Devleti ile dost olmayı tercih etmiştir425.

Yine Yunan meselesinde, Yunan aleyhtarlığı ve Osmanlı yanlısı bir politika takip eden Almanya, Osmanlı Devleti ile ilişkilerini sürdürmek amacıyla, Anadolu Şimendiferleri sahibi Osmanlı dostu olarak bilinen Almanyalı Kavula Osmanlı bayrağı altında “Osmanlı Vapur

420 Hamiyet, 26 Şubat 1312 (10 Mart 1897), nr. 20, s. 1.

421 Hamiyet, 17 Mart 1313 (29 Mart 1897), nr. 26, s. 3.

422 Hamiyet, 19 Nisan 1313 (1 Mayıs 1897), nr. 38, s. 3.

423 Hamiyet, 26 Nisan 1313 (8 Mayıs 1897), nr. 41, s. 3.

424 Hamiyet, 26 Nisan 1313 (8 Mayıs 1897), nr. 41, s. 1.

Şirketi”ni teşkil etmeyi, Osmanlı Devleti’nden rica etmiştir. Bu talebin son derece önemli bir girişim olduğu Hamiyet gazetesince ifade edilmiştir426.