• Sonuç bulunamadı

2. Osmanlı Devleti’nin Avrupa Devletleri ile İlişkileri

2.3. Osmanlı Devleti ve İngiltere Politikası

2.3.2. İngiltere’nin Hindistan Meselesi

Hamiyet gazetesi, Hindistan’da baş gösteren yerli halk ile Hükümet memurları arasında meydana gelen çatışmayı ele almıştır. Hindistan’da ortaya çıkan karışıklık ile ilgili verilen haberlerde, Hindistan’da meydana gelen karışıklıkların Afgan hududuna sıçraması ile mesele İngiltere Hükümeti ile Afganistan arasında sorun olduğu ve iki Hükümet arasında savaşın çıkması ihtimalini doğurduğunu görmekteyiz.

Hamiyet gazetesi, “Hindistan İğtişâşâtı” başlığı ile vermiş olduğu haberinde Hindistan’da meydana gelen olayların artarak devam etmekte olduğunu ve İslâm halkı ile birleşen putperestlerin385 toplu halde dolaşarak Kalkuna ve civarında, hukuklarını geri almaya çalıştıklarını ifade etmiştir. Bu isyancıları durdurmak için hükümetin zayıf düştüğünü de

380 Hamiyet, 31 Mart 1313 (12 Nisan 1897), nr. 31, s. 2.

381 Hamiyet, 3 Temmuz 1313 (15 Temmuz 1897), nr. 61, s. 3.

382 Hamiyet, 15 Haziran 1313 (27 Haziran 1897), nr. 55, s. 2.

383 Hamiyet, 26 Nisan 1313 (8 Mayıs 1897), nr. 41, s. 2.

384 Hamiyet, 30 Nisan 1313 (12 Mayıs 1897), nr. 43, s. 1.

belirtmiştir386. Kalkuna’da çıkan İngiliz gazeteleri bu konu ile ilgili olarak, “eğer bu işin çaresine bakılmaz ise neticenin hükümet için vehâmete sebeb olacağı ortadadır” sözleriyle olayın durdurulmasının altını çizmişlerdir387.

Hamiyet gazetesi, Hindistan’da yaşanan huzursuzluğu takip etmiş ve Hindistan’ın Tucu havalisinde yerli halkın Hükümet memurları aleyhine hareketlerinin devam etmekte olduğunu belirtmiştir. Olayı yakından izleyen İngiliz gazetelerinin haberlerini de dikkate alan Hamiyet gazetesi, İngiliz gazetelerinin yazılarından, ahalinin geceleri toplanarak jandarma ve askerler üzerine hücum etmekte oldukları bir sürü ziyana sebep olduktan sonra ortadan kaybolarak ertesi gece tekrar aynı hareketlerini sürdürdüklerinin anlaşılmış olduğunu belirtmiştir388. Hükümetin bu asileri engellemek amacıyla almış olduğu tedbirlerin üstüne, asilerin daha da güçlenmekte oldukları yazılmıştır. Ayrıca Hindistan Hükümeti, Afgan Hükümeti’nin isyancıları himaye ettiğini ve Afganistan’a bu olaylar anlatılmaz ise bu karışıklığın önünün alınmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Hamiyet gazetesi ise Hindistan Hükümeti’nin bu iddiasını şu sözleriyle eleştirmiştir:

“Bazı insanlar vardır ki uğradığı musibeti beni nev’îne, kazandığı muvaffakiyeti ise yalnız şahsına atf ve isnâd etmek belâhetinden kurtulamaz. Hindistan memûrin-i hükümeti de bu zümreden olmalıdır. Hindistan’da terakkiyât rû-nümâ oldukça gururlarından kimseye selâm bile vermemek istemedikleri halde şimdi mücerret ahâli hakkında revâ gördükleri mu’âmele-i i’tisâfyâdan dolayı zuhûr eden iğtişâşı diğer bir hükümetin teşvîkine himâyesine isnâd eyliyorlar”389.

Afganistan Hükümeti’nin bir İslâm Hükümeti olduğunu belirten gazete, bu nedenle Afganistan’ın kendi menfaatini başkalarının garazkârlığında aramayacağını ifade etmiştir. Böylece Hindistan’da meydana gelen olayların nedenini merak ediyorlarsa, önce kendi hareketlerini eleştirmeleri gerektiğini vurgulamıştır. Aynı zaman da Hindistan’da bulunan İslâm ahalisinin Hindce ve İngilizce olarak neşr ettikleri istidanâmelerle seslerini Büyük Devletlere duyurmaya çalışmış oldukları belirtilmiştir390.

Hamiyet gazetesi yine “Hindistan İğtişâşâtı” başlığı ile vermiş olduğu bir başka haberinde ise Hindistan’da meydana gelen huzursuzluğun gittikçe korkulacak bir hâl almaya başladığını belirtmiştir. Hükümet’in asileri durdurmaya çalışmasının üzerine, asilerin daha da

386 Hamiyet, 3 Temmuz 1313 (15 Temmuz 1897), nr. 61, s. 4.

387 Hamiyet, 3 Temmuz 1313 (15 Temmuz 1897), nr. 61, s. 4.

388 Hamiyet, 5 Temmuz 1313 (17 Temmuz 1897), nr. 62, s. 4.

389 Hamiyet, 5 Temmuz 1313 (17 Temmuz 1897), nr. 62, s. 4.

şiddetlendiklerini belirten gazete, jandarma ve askerlerin bile asilere yetişemediğini vurgulamıştır. Aynı zamanda karışıklığın en şiddetlisinin ise Afganistan hududunda kendini gösterdiğine değinen gazete, Afgan hududu civarında, Tucu havalisinde, karışıklığın belirgin bir şekilde görüldüğünü ifade etmektedir. Buna göre; Tucu havalisinde bir İngiliz zabitânının katledilmesi üzerine, Hindistan Hükümeti tarafından, söz konusu zabitânın intikamını almak amacıyla, asker sevkine başlanmış olduğu ifade edilmiştir. Tucu kabilelerinden üç kişi ise bir fert kalıncaya kadar mücadele etmeye karar vermişlerdir391. Hamiyet gazetesi, bir yandan kabile bireylerinin, diğer taraftan da İngiliz askerinin ilerlemekte olduğunu böylece yakında bir muharebenin kaçınılmaz olacağı şeklinde sonuç çıkarmıştır392.

Pariste Endepandans Belz gazetesinde neşr olunan telgrafnâmede, İngiltere Kraliçesi ve Hindistan İmparatoriçesi Viktorya’nın saltanatının altmışıncı yıldönümü nedeniyle dâhiliye nazırına göndermiş olduğu mektupta hakkında söylenenlerin doğru olmadığını da yazmıştır393. Hamiyet gazetesi ise buna bir anlam veremediğini belirtmektedir.

Hamiyet gazetesi, Hindistan ile ilgili olarak “Öte Beri” başlığı ile vermiş olduğu haberlerde, Hindistan’ın Tucu havalisinde harbin başlamış olduğunu yazmaktadır394. Yine

özet haberlerde, Hindistan karışıklığına dâhil olduğu iddia edilen iki İngiliz’in ele geçirildiğini yazmıştır395. Hindistan’dan almış olduğu bir habere göre, burada baş gösteren İngiliz askerleri ile ayaklanmacılar arasındaki çarpışmada iki bin yedi yüz kişinin telef olduğu da kaydedilmiştir396.

Hamiyet gazetesi, “Garib Bir Rüya” adlı yazısıyla Endepandans Belz gazetesinin görmüş olduğu bir rüyayı okuyucularına aktarmıştır. Söz konusu rüyada, adı geçen gazete, Hindistan’da meydana gelen karışıklıkların sorumlusu olarak Osmanlı Devleti’ni görmüştür. Ayrıca gazete, “Osmanlı Devleti Hindistan’da bulunan İslâm ahalisine dikkatli bir şekilde bakmış olsaydı bölgede karışıklık söz konusu olmayacaktı” şeklinde bir görüşte bulunmuştur. Hamiyet gazetesi ise olayın abartılarak Endepandans gazetesinin sayfalarını doldurduğunu, ancak bunu birkaç sözle özetlemiş olduğunu belirtmiştir. Ayrıca gazeteyi de mesleğine uygun hareket etmediği için eleştirmiştir. Aynı zamanda Hindistan’da meydana gelen huzursuzluğun hiçbir devlet tarafından ateşlenmediğini, karışıklığın gerçek sebebinin ise ahalinin senelerdir hükümete karşı beslediği hislerinin neticesi olduğunu ifade etmiş, Osmanlı Devleti’nin ise

391 Hamiyet, 10 Temmuz 1313 (22 Temmuz 1897), nr. 64, s. 3.

392 Hamiyet, 10 Temmuz 1313 (22 Temmuz 1897), nr. 64, s. 3.

393 Hamiyet, 14 Temmuz 1313 (26 Temmuz 1897), nr. 66, s. 3.

394 Hamiyet, 21 Temmuz 1313 (2 Ağustos 1897), nr. 69, s. 4.

395 Hamiyet, 2 Ağustos 1313 (14 Ağustos 1897), nr. 73, s. 4.

kilometrelerce uzakta bulunan memleket hakkında hiçbir zaman kötü niyet beslemeyeceğini de kaydetmiştir397.

Hamiyet gazetesi, Hindistan’da olayların gittikçe kötüleşmesi sonucu Afganistan ve İngiltere münasebetinin gerginleştiğini yazmaktadır. Telgraf ajanslarında yer alan haberlerde çıkması muhtemel olan harbin yaklaşmış olduğu anlatılmaktadır398. Nitekim bu telgraflardan birinin haberine göre; Afganistan’ın İngiltere’ye harp açacağının ilân edilmiş olduğu hususunda bilgiye yer verilmiştir. Hamiyet gazetesi, kimi gazetelerin harp meselesinde pek çok sebep ileri sürdüğünü belirtmiştir. Ancak Afgan Hükümeti’nin İngiltere’ye harp edeceği hususu doğru ise, bunun sebebi olarak da; Hindistan karışıklığı başladığı sırada ayaklananlar yanında birkaç Afganlının görüldüğü, bunun ise İngiltere Hükümetince endişeye sebep olduğunu ifade etmiştir. Bu durumun Afganistan’a bildirilmesi üzerine, Afganistan Hükümeti Afganlı olarak rivayet edilen kişilerin göçebe kabileler halkından olması muhtemel olduğu üzerinde durarak, meselenin bu şekilde sona erdirilmesinin umulduğunu, Hamiyet gazetesi belirtmiştir. Gazete, aslında Hindistan askerinin âsi yetiştirmek amacıyla Afganistan hududunu tecavüz ettiği, bazı kabileleri de rahatsız ettiğini, ancak Afganistan’ın bunu anlamadığını, böylece kendini müdafaa etmek amacıyla harp ilan ettiğini ifade etmiştir. Bununla birlikte, meselenin aslının ise bundan ibaret olduğu, hariçten bir devletin ve de Afganistan’ın sebep olmadığını vurgulamıştır. Ayrıca İngiliz gazetelerinin hâyâl ürünü olan yazılarını ise ispata çalışmanın gerek olmadığına da değinmeyi ihmal etmemiştir399. Yine özet haberlerde Hamiyet “Hindistan ahvâli kendince vehâmet kesb etmektedir” sözlerine yer vermiştir. Ayrıca Rusya gazeteleri, Hindistan halkı dolayısıyla, İngiltere’nin zor duruma düşecek olduğunu yazmıştır400.

Hamiyet gazetesi, “Hindistan Gâilesi” adlı yazısında, İngiltere’nin kuzey batı bölgesinde dağlılara karşı gösterilen başarısını, meşhur gazetecilerden Tılan’ın mahkûmiyetine karşı duyduğu sevincini ve Afridiler tarafından ele geçirilen Saragah istihkâmının geri alınışını anlatmıştır. Yine Hamiyet, “Sevinc sevinci takib eder derler…” sözleriyle Afridiler ile Lokharet, Gülistan bölgelerinin kurtarıldığı haberinin verildiği üzerinde durmuştur. Ancak Hamiyet her sevinmenin bir de üzüntüsü olduğu hususunda İngiltere’yi uyarmıştır. Ayrıca İngiliz hükümetinden birinin bu durumu göz önünde bulundurması gerektiği bu başarının görülen dış yüzünü önem vermeyerek ele geçirilmiş

397 Hamiyet, 21 Ağustos 1313 (2 Eylül 1897), nr. 81, s. 2.

398 Hamiyet, 23 Ağustos 1313 (4 Eylül 1897), nr. 82, s. 1.

399 Hamiyet, , 23 Ağustos 1313 (4 Eylül 1897), nr. 82, s. 1.

yerlerin içerilerine kadar girilip de oralarda asayiş sağlanmadıkça, talep olunan hâsılâtın mümkün olmayacağını söylemiştir.

Hamiyet gazetesi, kuzey batı bölgelerinden arka arkaya gelen haberlerden, barışın sağlanmasının istenmekte olduğunu belirtmiştir. Buna göre; “Hindistan Ahvali” başlığı ile vermiş olduğu haberinde, İngiltere’ye karşı düşmanlık besleyen Hindistan halkından pek çoğunun memleketlerine dönerek harap olan memleketlerinin tamirine izin vermelerini istemişlerdir. Hamiyete göre, gerek ordugâhların, gerek şehirlerin çok tahrip edilmesi nedeniyle bu tamirat pek mümkün görülmemektedir. Ancak Hindistan ordusunun seferber halinde bulundurulduğu takdirde bunun gerçekleşeceğini, fakat bu durumun İngiltere Hükümeti’ni düşündüreceğini vurgulamıştır. Aynı zaman da iki sene önce Hindistan’a yerleşen İngilizlerin oradan çekilmedikçe, Hindistan halkının isteği yerine getirilemeyeceğini vurgulamıştır401.

Son olarak da Hamiyet gazetesi, “Müteveffâ İngiltere Politikası” adlı yazısında, İngiltere’nin asırlardır takip ettiği politikasına değinmektedir. Bütün âlemin menfaatini alt üst eden İngiltere’nin politikasının artık çekilmez bir hâl aldığına değinen gazete, asayişin sağlanması için devletlerce, uluslar arası bir kongrenin teşkili konusunun gündeme geldiğini, Petersburg’tan alınan haberden anlaşılmış olduğunu ifade etmiştir402. Ancak bu haberin Rus muhâlif-i siyâsiyesinden çıktığı için, İngiliz politikasına karşı Rusların muhalif olduğundan bu haberlerin garazkârlıktan başka bir şey olmadığını söylemeleri üzerine, Hamiyet: “Azıcık soğuk kanla te’emmül olunursa bu lüzûm derhâl nazarlarda tezâhür eyleyeceğinden biz bütün sulhperverân ile beraber müzâkerât-ı vâkı’anın bir netice-i müfîdeye iftirâ’âtını ez-dil ve cân temenni ederiz” sözleriyle, İngiliz politikasının bütün barışı bozduğunu ifade etmektedir403.