• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2.2. SOSYAL SORUMLULUĞUN AMACI VE ÖNEMİ

Toplumun bir üyesi olması nedeniyle, işletme ister bireysel, ister kurumsal ol- sun, toplumun her üyesi gibi sosyal açıdan sorumludur259. Sosyal sorumluluk düşün- cesi, değişen sosyal değerlere tepki olarak 1960’larda baskın hale gelmiştir. Bu tarih- ten itibaren sosyal sorumluluk bir temel konu olarak ortaya çıkmıştır. Farklı endüstri- ler ve işletmeler farklı biçimler almasına rağmen, bu temel değişim hepsi için söz ko- nusu olmaktadır. 1970’li yılların başlarına doğru sosyal huzursuzlukların artması, yö- netime katılımın önem kazanması, artan ölçüde sosyal sorunlara dönük kanunlar ve düzenlemelerin hazırlanması, toplumsal baskılar ve hükümetlerin çabaları, işletmeleri ekonomik faaliyetlerinin sosyal sonuçlarını düşünmeye zorlamıştır260.

Bilinçlenen ve sosyal sorunların acilliğini hisseden toplum, yöneticilere özel- likle de üst yönetim kademesinde olanlara toplumun sosyal sorunlarıyla neden ilgi- lenmediklerini, sorumluluklarını neden yerine getirmediklerini ve niçin daha fazla şey yapmadıklarını sormaya başlamıştır261.

İşletmelerin sosyal sorumluluk konusunda artan endişeleri, modern işletme yö- netiminin odak noktası haline gelmiştir262. İşletmenin sadece kazanç sağlayan bir me- kanizma, yani teknik ve ekonomik sistemden ibaret olduğunu ve işadamının kârı aza- mileştirme amacı peşinde koşmaktan başka bir fonksiyonu bulunmadığı şeklindeki bir düşünce tarzı geride kalmıştır. İşletmeler artık, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal fonk- siyonları olan varlıklardır263. Katılım, yerinden yönetim ve işbirliği küreselleşen dünyada giderek artan oranda önem kazandığından; işletmeler çevrelerindeki grupları, faaliyetleri- nin ekonomik ve sosyal sonuçları hakkında bilgilendirme gereksinimi duymaktadır264.

Küresel rekabet içinde başarılı olmaya çalışan işletmelerin sosyal sorumluluk- larının yelpazesini geliştirdiği ve insan kaynağına yatırımı artırdığı dikkat çekmekte- dir. Sosyal sorumlulukların ihlali durumunda ise söz konusu işletmeler yüksek tazmi-

259 Robert C. Solomon and Kristine R. Hanson; Above the Bottom Line: An Introduction to Busi- ness Ethics, New York: Harcourt Brace Jovanovich Inc., 1990, s. 238’den aktaran; Ş. Özgener; a.g.t., s. 140.

260 Ş. Özgener; a.g.t., s. 140.

261 Thomas A. Petit; The Moral Crisis in Management, New York: McGraw Hill Book Co., 1967, ss. 6-9. 262 T. Akgemci, A. Çelik, Ş. Özgener; a.g.m., ss. 19-20.

263 Kemal Tosun; Yönetim ve İşletme Politikası, İstanbul: İşletme Fakültesi Yayınları, No: 232, İs-

tanbul 1990, s. 189.

natlar, kamuoyunu desteğinin çekilmesi ve pazar kaybı gibi ciddi, ekonomik sosyal yaptırımlarla karşılaşmaktadırlar265.

Gerçekte, işletmeler bir toplumda faaliyette bulunmak ve yaşamak amacıyla kuruldukları gün, sorumluluklarını da kabul etmiş olurlar. Bu nedenle, toplumsal he- deflere yönelmek ve toplumun değer ölçülerine uygun politikalar belirleyerek faaliyet- lerini sürdürmek zorunluluğu duymaktadırlar266. Toplumun beklenti, istek ve tutumla- rında görülen değişimler nedeniyle yöneticiler, güçle birlikte gelen sosyal sorumluluk- larını kabullenmediği takdirde, sahip olduğu gücü kaybedebilirler. Bu nedenle işlet- meye karşı oluşabilecek olumsuz tepkilerin önüne geçmek, gücünü boşa kullanmamak ve toplumun desteğini kazanmak için dikkatli davranmalıdırlar267.

Toplumun beklentilerindeki değişime tepki vermek için öncelikle işletmeler, sosyal sorumluluk eğilimlerini köklü bir şekilde değiştirmişlerdir. Sosyal olarak so- rumlu bir işletme, hissedarların yanısıra işgörenler, müşteriler, yerel topluluk vs. tüm birey ve gruplar üzerinde eylemlerinin etkilerini önceden tahmin etmeyi, kendi eko- nomik çıkarları kadar onların çıkarlarını ve kaygılarını da önemsemelidir. Çünkü ba- şarılı bir işletme, bir ekonomik duyunun yanısıra, bir ahlaki duyuya da sahip olmalı- dır268.

Bütün işletmeler, etik uygulamalar ve sosyal sorumluluğun değişimiyle karşı karşıya olan çağdaş toplumda faaliyet göstermeyi amaçlamaktadır. İşletmelerin hayat- ta kalabilmeleri ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmeleri, esas misyonlarını ger- çekleştirmelerine bağlıdır. Büyük işletmelerin stratejik kararları kaçınılmaz bir şekilde ekonomik sonuçlarının yanısıra sosyal sonuçlarıyla da büyük önem taşır. Bu faktörler birbirinden ayrı düşünülemez. Ayrıca, ekonomik eylemlerin sosyal sonuçları, işletme- nin dışındaki hak talep eden grupları özellikle yerel topluluklar ve genel toplumu etkilemektedir269.

265 S. Bayrak; a.g.e., s. 103.

266 Birol Tenekecioğlu; “İşletmelerin Sosyal Sorumlulukları” Eskişehir Ticari İlimler Akademisi Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 2, Eskişehir 1977, s. 42.

267 K. Tosun; a.g.e., s. 189.

268 Tammie S. Pinkston and Archie B. Caroll; “A Retrospective Examination of CSR Orientations:

Have They Changed?” Journal Business Ethics, Volume: 15, 1995, ss. 199-206’dan aktaran; Ş.

Özgener; a.g.t., s. 141.

269 Charles W. L. Hill and Gareth R. Jones; Strategic Management, Boston: Houghton Mifflin Co.,

Sosyal sorumluluk, kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren, bir amaç için birlikte çalışmaya yönlendiren, olumlu sonuçlarını birlikte paylaştığımız çok önemli bir kavram... Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler- de, devletin yeterince kaynak ayıramadığı konularda özel sektör kuruluşlarının sorum- luluk üstlenerek halka hizmet götürmesi ve bir anlamda “Bu topraktan kazandığını, bu toprağın insanlarına geri vermesi” sosyal sorumluluğun en önemli işlevi... 270

Sosyal sorumluluğun giderek artan ölçüde önem kazanmasının sebepleri; pro- fesyonel yöneticiliğin gelişmesi, işletmelerin çok ortaklı duruma dönüşmesi, çevre kirliliğini önleme, işletmelerin toplumda iyi bir izlenim bırakma zorunluluğu, işçi sendikalarının gelişmesi, doğal kaynakların tükenişe yüz tutması, personelin motive edilmesi, toplumun tercih ve beklentilerine uygun mal ve hizmet üretme ve dünyada yaşanan hızlı demokratikleşme süreci” olarak ifade edilebilir271.

Bir işletmenin ekonomik ve teknolojik amaçları daha iyi mamul, daha çok kazanç demektir ve müşterinin ihtiyacı olan mamuller üretilmesi halinde, itibar söz konusu olacaktır. Ancak, işletmenin diğer sorumluluklarını yerine getirmesi; toplumun etik kural- larına ve geleneklerine uyması, sosyo-kültürel çevresi için yardım ve destek sağlaması, bu çevre içinde kendi meşruiyetini artıracak ve sosyal kabulünü sağlayacaktır272.

Diğer taraftan, işletmenin uzun dönemde varlığını sürdürebilmesi toplumsal algılama, tutum ve davranışlarla yakından ilişkilidir. Sosyal ve toplumsal istekler bir işletmeyi çok sıkıntıya sokabileceği gibi, sosyal ve toplumsal çevreden gelen isteklere duyarlılık gösteren işletmelerin sorunları da azalabilir. Kısacası, işletme kararları top- lumu olumlu ve olumsuz yönde etkileyebilir, ancak toplumsal tutum ve davranışlar işletmenin başarı ve başarısızlığını da belirlemektedir273.

İşletme bir yandan bir sosyal organizma olarak kendi içinde yer alan insan top- luluklarının sorunlarına eğilirken, öte yandan işletme dışında yer alan geniş toplumsal kesimle ilişkiler kurar, toplumun çeşitli kesimlerini ve özellikle ürettiği mal ya da hizmeti satın alan tüketici kesimini yakından izler. İşletmeyi her yanından saran top- lumun bileşimi, demografik (nüfus) yapısı, kültürü, gelenek ve alışkanlıkları örgütü

270 Arzu Çekirge Paksoy; “Sosyal Sorumluluk”,

http://www.insankaynaklari.com./CN/ContentBody.asp?BodyID=548

271 M. Ş. Şimşek, T. Akgemci, A. Çelik; a.g.e., s. 379. 272 Ö. Dinçer; (1995), a.g.e., s. 155.

önemli ölçüde etkiler. İşletme bu tipik özellikleri taşıyan insanların barındığı bir ku- rum olduğu gibi, üretimini topluma yönelterek toplumla iç içe yaşamak zorunda olan bir kuruluştur274.

Günümüzde işletmeler iş etiğine, örgüt içi ve örgüt dışı kişi ve grupların istek ve gereksinimlerine uygun bir biçimde çalışmalıdır. Özellikle yerel koşullarda faaliyet gösteren işletmeler, içinde bulunup, faaliyetlerini sürdürdükleri toplumun yasa, yönetme- lik ve diğer bir takım düzenlemeleri ile örf ve adetlerine uygun faaliyet göstermelidirler. Çünkü sosyal sorumluluk anlayışı, işletmelerin sahip ve yöneticilerinin, hem kendi men- faatlerini korumaya hem de toplumun refahını artırmaya, yönelik bir çaba içine girmele- rini gerektirir. Ekonomik hedeflerin başarılması, potansiyel müşterilerin sosyal ve kültürel özelliklerinin dikkate alınmasını gerekli kılmaktadır275.

Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre “Eğer kalite ve fiyat farkı yoksa, dünya için iyi şeyler yaptığına inandığım ve sosyal sorumluluk taşıyan şirketin ürünü- nü tercih ederim” diyenlerin oranı son üç yılda yüzde 55’ten yüzde 65’e çıkmış. Ünlü yönetim gurusu Peter Drucker ise “Geçtiğimiz 40-50 yılda ekonomik faktörler dominant- tı, bundan sonraki 20-30 yılda ise, sosyal faktörler dominant olacak” diyor276.

İşletmeleri, ekonomi içinde statik varlıklar olarak görmek yanlıştır. İşletmeler tek yönlü değil, çok yönlü olmak mecburiyetindedirler. İçinde bulundukları ekonomik, sosyal ve siyasal şartlara göre değişirler, gelişirler veya küçülürler. Türk ekonomisin- de de, özellikle Avrupa Topluluğu içinde yer almaya çalışan bir anlayışın geliştiği dönemde, işletmelerimiz bu topluluk içindeki işletmelerin anlayışına kavuşmalı, onlar gibi düşünmeli ve onlar gibi hareket etmelidir. Kazanmak kadar üretmek, kaliteli üretmek kadar yatırım yapmak, sosyal ve fiziksel çevreye uyum sağlamak kadar politikadan da uzak kalmamak aynı ölçüde önem taşımaktadır. Bu önemin bilincine ulaşan işletmeler ise, ekonomimizin ilerlemesinde lokomotif görevi yapan kuruluşlar olacaktır277.

Sosyal yönden duyarlı bir davranış, işletmenin performansı ile ilgili sonuçları ve hissedarların kazançlarını sınırlamaz. Aksine, işletmenin sağlığını iyileştirmektedir. Örneğin; temel sosyal sorunları çözümleyen işletmeler, aynı zamanda zor durumdaki

274 Z. Sabuncuoğlu, T. Tokol, a.g.e., s. 41.

275 M. Ş. Şimşek, T. Akgemci, A. Çelik; a.g.e., s. 378.

276 A. Ç. Paksoy; a.g.m., http://www.insankaynaklari.com./CN/ContentBody.asp?BodyID=548 277 Ömer Akat; Uygulamaya Yönelik İşletme Politikası ve Stratejik Pazarlama, 2. Baskı, Ekin

devlet görevlilerine de yardımcı olmaktadır. Sosyal yönden duyarlı bir yönetim anla- yışı, çok güçlü bir işe bağlılığı, işbirliğini, güç zamanlarda daha çok esneklik ve yük- sek düzeyde verimliliği beraberinde getirir278.

Sosyal sorumluluk, modern işletmeler için Demokles’in kılıcı olmaya devam etmektedir. İşletmeler gerçekten topluma yardım etmekle, aslında kendi uzun vadeli çıkarlarına hizmet ettiğini kavrayarak, pekçok firma bugün, eşit fırsat, ekoloji ve tüke- ticilik gibi güncel mücadelenin üç ana sosyal zorluğunu aktif şekilde karşılıyorlar279.

İşletmelerin, toplum içinde meydana gelecek değişmelere uyum sağlaması ve sosyal sorumluluk bilinciyle faaliyette bulunması uzun vadeli çıkarları bakımından kendisine sorunsuz ve uzun bir yaşam sağlayacaktır280. 21. yüzyılın ayakta kalacak kuruluşları çalışanlarının çıkarları, içinde bulundukları yerel ortamın çıkarları arasında denge kurmayı başaran kuruluşlar olacak281.