• Sonuç bulunamadı

Sosyal Bilgiler Öğretiminde Bir Öğretim Materyali Olarak Romanları

BÖLÜM II: ALAN YAZIN

2.7. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Bir Öğretim Materyali Olarak Romanları

2.7.1. Bir Edebî Tür Olarak Roman

Gerçekleşmemiş olsa bile gerçekleşebilir olayların insan, yer ve zaman unsurları ile anlatıldığı edebî türe roman denir (Aytaş, 2013, s.307). TDK Sözlüğünde roman “insanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, sembolik veya gerçek olaylara dayanan uzun edebiyat türü” şeklinde tanımlanmaktadır (Türkçe Sözlük II, 1988, s. 1227; akt. Çılgın, 2006, s.130). Roman, insanların yaşantılarını, serüvenlerini, ruh hallerini, birbirleriyle ilişkilerini toplumsal bir olay ya da durumu kurgusal olarak anlatan düz yazı türü olarak

49

tanımlanabilir. Romanda okuyuculara verilmek istenen kişisel ya da toplumsal bir ileti vardır (Kaya, 2008; akt. Belet, 2009, s.228). Romanlarda gelenek ve göreneklerin, insanlar arası ilişkilerin, ruh hallerinin, toplumsal durumların ve olayların açıklanmasına veya çözümlenmesine çalışılır (Oğuzkan, 2010, s.98).

Kaya (2008), romanları konuları ve işleniş biçimleri açısından türlere ayırmaktadır: “Konularına göre romanlar; serüven romanları, polis romanları, tarihsel romanlar, psikolojik romanlar, yaşamöyküsel romanlar, sosyal/toplumsal romanlar, töre romanları, egzotik romanlar olmak üzere sınıflandırılırken; işleniş biçimlerine göre; romantik romanlar, gerçekçi romanlar, natüralist romanlar ve fantastik romanlar gibi türlere ayrılır” (Güleryüz, 2006; akt. Belet, 2009, s.228).

“Sosyal/Toplumsal romanlar” bir toplumun sosyal sorunlarını ortaya koyan romanlardır

[Reşat Nuri Güntekin’in Miskinler Tekkesi, Kemallettin Tuğcu’nun Kuklacı romanları gibi] (Aytaş, 2013, s.309). Sosyolojide toplumsal kavramı kısaca “toplumla ilgili, topluma ilişkin” olarak tanımlanmıştır. Toplumsal kavramı, insanların bireysel olarak ya da grup halinde doğayla ya da kendi aralarındaki ilişkilerinin içeriğini ve özünü tanımlayan geniş kapsamlı bir kavramdır. Toplum gerçeğini oluşturan unsurlar toplumsal niteliktedir (Oskay; 1990; 6; akt. Akkuş, Şimşek, Ilgaz, ve Mindivanlıoğlu, 2008, s.82). Aile, sokak, mahalle ve okul hayatını anlatan ve kahramanları daha çok çocuklar arasından seçilen romanları okumak çocuklara zevk verir. Kız çocukları, daha çok aile üyeleri arasındaki ilişkileri konu edinen ve ailenin yaşlı kişilerini (büyükanne, büyükbaba gibi) anlatan eserlere ilgi duyarlar. Erkek ve kız çocuklarının ilişkilerini anlatan romanlar kadar, bir mahallenin renkli kişilerinin (postacı, bakkal, bekçi gibi) başlarından geçen olayları anlatan, okulda geçen olaylardan oluşan romanları okumak çocukların hoşuna gider (Oğuzkan, 2010, s.99).

2.7.2. Romanların Eğitsel Değeri

Romanların çocuklara okuma alışkanlığı ve zevkini kazandırmadaki katkısı oldukça fazladır. Ayrıca kurgulanmış olayların içine girerek empati kurmaları sebebiyle çocukların eğitilmesinde önemli rolleri vardır. Sadece eğitim-öğretim içinde değil, eğitim-öğretim dışında da kullanılmaları sebebiyle öğretmenlerin çocukları romanlara

50

yöneltmeleri eğitimin sınıf dışında da devamını sağlamaktadır (Yalçın, Aytaş, 2011, s.162).

Çocukların okudukları eserlerdeki ana kahramanla kendilerini özdeşleştirdiklerini unutmamak gerekir. Romanlar çocuklara kendi sorunlarını, isteklerini keşfetme olanağı sağlar, hissettikleri duygularda ve içine düştükleri durumlarda yalnız olmadıklarını gösterir (Çılgın, 2006, s.131). Romanlardaki kahramanların duygu, düşünce ve eylemleri, sorunlara karşı geliştirdikleri çözümler, çocuklar için yaşamlarında ders çıkarabilecekleri örnekleri oluşturur. Kahramanlar, çocukların ilişkilerini düzenlemede ve bilinçlenmesinde önemli sorumluluklar üstlenir; onların kişilik gelişimini etkiler (Sever, 2010, s.7).

Çocuk, kişilerin başından geçen deneyimleri anlatan romanları okurken kendisiyle kahraman arasında bir bağ kurar. Çocuklar romanlarda gördükleri durumlarla kendi hayatlarında karşılaştıklarında, bu olaylar karşısında nasıl davranacaklarını önceden kestirebilirler. Böylece hata yapma ihtimalleri zayıflatmakta, hayatla ilgili deneyim kazanmaktadırlar (Yalçın, Aytaş, 2011, s.162).

Roman, çocukların sınırlı olan hayat tecrübelerini zenginleştirir. Yeni maceralar yaşamalarını sağlayarak ufuklarını genişletir. Farklı insanları, farklı yaşamları, başka ülkeleri ve kültürleri tanıtır. Çocuğun yaşadığı toplumun değer yargılarını fark etmesine yardımcı olur ve topluma uyum sağlamasını kolaylaştırır. Çocuğun kendi kültürünü tanımasını sağladığı gibi milletinin geçmişini de öğretir (Çılgın, 2006, s.131).

Roman, bir hayatı bütün yönleriyle anlattığı, geçmişle gelecek arasında bağ kurduğu için, eğitim açısından diğer türlerden daha özel ve önemli bir yere sahiptir. Çocuklar roman yoluyla, bir oluş ve oluşumu rahatlıkla izleyebilirler (Yalçın, Aytaş, 2011, s.164). Tarihi romanlar çocuklarda vatan sevgisini uyandırmaya ve ulusal bilinci geliştirmeye yaradığı gibi tarihi kişilerin yakından tanınmasına ve anlaşılmasına olanak sağlar (Oğuzkan, 2010, s.105).

2.7.3. Romanların Sosyal Bilgiler Eğitimi Bakımından Değeri

Konu alanı oldukça geniş olan romanlardan sosyal bilgiler derslerinde etkinliklerin planlanmasında, öğrencilere kişisel niteliklerin ve temel becerilerin kazandırılmasında faydalanılabilir. Romanlar, soyut konuların somutlaştırılmasında ve gündelik hayattan

51

örnekler sunma konusunda öğrenciler için oldukça etkili olabilir (Belet, 2009, s.229). Romanlar sayesinde öğrencilere sosyalleşme konusunda önemli öğrenme yaşantıları sunulabilir. Roman ve benzeri edebî ürünler sosyalleşme yolunda öğrenciler için en yararlı olan araçlardandır. (Öztürk, Otluoğlu, 2011, s.46, 47).

İlköğretim çağı, çocuğun toplumsal bilgi ve becerileri kazandığı dönemdir. Sonraki basamaklar ilköğretimde elde edilen kazanımların üzerine inşa edilmektedir. Bu dönem çocuğun aile yaşantısı ve yakın çevre ilişkilerinin gelişim göstermesiyle beraber tutum ve davranışlarının da şekillendiği dönemdir. Bu dönemde edinilen bilgiler, bireyin hayat boyu yaşamını etkilemektedir (Akdağ, 2009, s.2). Toplumsallaşma, çocuğun gelişimindeki en önemli süreçlerden biridir. Basit anlamda toplumsallaşma, bireylerin belirli bir grup tarafından kabul görülerek işlevsel üye haline geldikleri ve diğer grup üyelerinin değerlerini, davranışlarını, tutumlarını ve inançlarını kazandıkları süreçtir (Gander ve Gardiner, 2001, s.297; akt. Sever, 2010, s.65). Büyüyüp gelişirken toplumsaldan hareket eden çocuk, hayata toplumsal olmakla adım atar ve giderek bireyselleşir (Ergun, 2005, s.56).

Bireyin kişilik gelişimi toplumsal bir çevrede gerçekleşir. Bebeğin ilk toplumsal ilişkide bulunduğu kişi annesidir, diğer aile üyeleriyle (baba, kardeş, dede, nine vd.) bu ilişkisini geliştirir, arkadaşlarıyla kapsamı daha da genişler. Dilini öğrenip geliştirmesiyle çevresiyle ve arkadaşlarıyla olan ilişkileri güçlenir, yaşadığı topluma uyum sağlayabilmesi için gerekli olan toplumsal becerileri kazanır (Sever, 2010, s.65). Kişinin toplumsallaştırılması için, içinde yaşadığı toplumun vazgeçilmez olarak kabul ettiği değerlerle donatılması gerekir. Bu açıdan toplumun vazgeçilmez değerler kişinin davranışlarını şekillendirir (Sönmez, 2012, s.63, 65).

Romanlar, oluştuğu toplumun kültürel ve toplumsal değerlerini taşır. Kahramanların kendisiyle, toplumla ve doğayla yaşadıkları çatışmalar, toplumun benimsediği ya da karşı çıktığı değerlerini, tutumlarını ve inançlarını okura hissettirir. Yazarlar, edebiyat yapıtlarındaki kahramanları genellikle yaşadığı, var olduğu toplumun değerleriyle besler. Bazen onaylanan bazen de karşı çıkılan bu değerler, çocuğa o toplumun geliştirdiği tutumlara, önemsediği davranışlara ilişkin ipuçları verir (Sever, 2010, s.65).

Konusunu tarihten alan romanlar çocuğu geçmişe götürerek, onun millî bilincin, vatan sevgisinin, bağımsızlığın ve hür yaşamanın önemini anlamasını sağlar. Kendi milletinin

52

geçmişini öğrenen çocuk, bu sayede doğup büyüdüğü toprakların gerçek anlamını fark edecektir. Geçmişte yaşananları öğrenmenin önemli bir katkısı da bunlardan ders alarak geleceğin daha sağlam temellere oturmasını sağlamaktır. Tarihi romanlar, sosyal bilgiler derslerinde öğrencilerin geçmişteki olay ve kişileri daha iyi anlamasına katkı sağlarlar (Çılgın, 2006, s.132).