• Sonuç bulunamadı

3.4. Sorunlu Kredilerin Oluşmasına Karşı Alınacak Önlemler

3.4.2. Sorunlu Kredilerin İzlenmesi

Krediler organizasyonunda en zor konuyu, kredi tahsis edilip müşterinin riske girmesinden sonra kullanımının izlenmesi oluşturur. Günümüzün piyasa koşullarında aslında sorunsuz krediler azınlıkta kalmaktadır. Genel olarak çoğu kredi sorunların varlığına rağmen tahsil edilebilmekte birlikte, batan kredilerin büyüklüğü ve bankaya etkileri de önemli seviyelerde bulunmaktadır.

Çoğunlukla, temerrüde düşen ya da kredi kalitesi azalan firmaya ait riskli duruma dönüşmüş bir kredi, batışından önce belli bir yaşam eğrisi izlemektedir. Kredinin riskli duruma dönüşmesinden sonra ne tür bir yaşam eğrisine sahip olduğunun ve bunun hangi aşamasında yer aldığının belirlenmesi, öngörülmesi ve takibi, kredinin kurtarılması için geliştirilecek stratejilerin oluşturulması açısından büyük önem arz etmektedir. Geliştirilecek çözüm yollarının çeşitliliği ve etkinliği şüphesiz sorunun ne olduğunun, boyutunun, nedenlerinin, olası gelişiminin ve etkilerinin erken teşhisine bağlıdır. Bu durum, kredi kayıplarını minimize etmenin en

önemli faktörüdür. Erken teşhis ile, riskin tamamının tahsili dahil, çok çeşitli çözümler düşünülebilir. Geç kalındığı ölçüde, çözüm güçleşir. Bu nedenle bankaların risk izleme ve erken uyarı sistemini oluşturup etkin şekilde çalışmasını sağlamaları gerekmektedir. Oluşturulacak erken uyarı sistemi, bankalardan kredi kullanan müşterilerinin mali yapılarındaki gelişmeleri, genel ekonomik parametrelerdeki gelişmelerle birlikte değerlendirmeli ve sonuçlar hakkında ilgili birimleri önceden uyarmalıdır.

Tehlikeli kredi işlemleri için, sorunun nedenlerinin, gelişiminin, etkilerinin ve çözüm yollarının araştırıldığı, özel bir sorunlu kredi izleme grubu oluşturulmalıdır. Buradaki temel düşünce en somut biçimde tıptaki bir karşılaştırma ile açıklanabilir. Hasta insanlar gibi, sorunlu krediler de tedaviye gereksinme duyarlar. Sorunlu kredi izleme gurubu genellikle bir acil yoğun bakım istasyonunun işlevleri yerine getirilmektedir. Sorunlu krediler de, çoğu hastalık gibi problem isimlendirilmeden önce gelişmeye başlar. Bu noktada normal kredileri izleme yetkilileri sorundan önce ortaya çıkan uyarı sinyallerini çoğu zaman kaçırmaktadırlar. Böylece kredi, sorunun en acil noktaya vardığı anda açığa çıkmasıyla sorunlu krediler departmanına iletilir.

Normal kredilerin izlendiği departman, sorunun erken tespiti ile kredinin devrini sorunlu kredi departmanına bir an önce gerçekleştirdiği ölçüde başarılı sayılır. Bu nedenle bankalar, normal kredilerin izlenmesi süreci içersinde, kredi risklerini portföy/sektör/grup ve firma bazında takip etmelidirler. Bu anlamda kullandırdıkları kredilerin tahsili imkansız hale gelmesinden önce genel ekonomik parametreler gerekse sektörel parametreleri izleyerek oluşması muhtemel sorunları önceden tespit edip gereken tedbirleri almalıdırlar. Bu doğrultuda, sorunlu kredilerin varlığının erken tespitini sağlayan erken uyarı sinyalleri takip edilmeli, kredi riski ve kalitesindeki gelişimin özellikle kısa zaman aralıklarıyla belirlenmesinde etkili bir derecelendirme ve risk ölçüm sistemi kurulmalıdır. Derecelendirme ve kredi riski ölçüm sistemi ayrıca kredinin, sorunlu krediler bölümüne iletildiğinde acilen problemin ne olduğunun, boyutunun, nedenlerinin, olası gelişiminin ve etkilerinin erken teşhisinde kullanılmalıdır. Erken teşhis normal krediler izleme bölümü yardımıyla yeterli derecede erken gerçekleşirse, müşteri, operasyonlarından elde edebildiği nakit fazlası ya da diğer bankalardaki kredi limitlerinden borcunu geri ödeyebilir. Müşterinin problemleri piyasada açığa çıktıktan sonra, geri ödeme hemen hemen imkansızlaşır. Kolay ve çabuk çözümler ne yazık ki çok azdır. Bir bankada

sorunlu krediler ciddi bir hal almış ise, beklenenin üzerinde kaynak bu tip kredilerin yönetimine ayrılır. İnsan, zaman, yönetim ve finansal kaynaklar hızlı bir şekilde tüketilir. Bu bakımdan korunma ve erken tanıma sistemleri fevkalade önemlidir. Kredi işlemlerinde bu hedeflere ulaşabilmek için sorunlu kredi izleme grubu aşağıdaki görevleri yerine getirmektedir.

ƒ Borçlunun probleminin analiz edilmesi,

ƒ Kredinin, sorunlu krediler kapsamına alınmasına ve faiz tahakkukuna ara verilmesini sağlamak üzere yetki istenmesi,

ƒ Bölüm içi merkezi karar organlarından gelen ve bölüm dışı şubelerden doğan işlemlerdeki tüm risklerin belirlenmesi ve analiz edilmesi,

ƒ Borçlunun kredi ve diğer borçları hakkında bilgi toplanması, hesap hareketlerinin günlük takip ederek limit aşımlarının tespiti, müşteri ziyaretlerinde bulunan şubelerin ve müşteri temsilcilerin desteklenmesi, ƒ Teminatların kontrolü sonucu yeterli görülmemesi halinde, ilave teminat

imkanlarının araştırılması, tüm belgelerin gözden geçirilerek eksikliklerinin tamamlatılması,

ƒ Kredilerin kurtarılmasına ilişkin önerilerin geliştirilmesi,

ƒ Bankanın kredi iyileştirme konusunda uzman personeli ve üst düzey yetkililerle problemin gözden geçirilmesi, sorunlu krediler komitesinin oluşturulması ve çabalarının koordinasyonu,

ƒ Önlemlerin ve diğer yaklaşım şekillerinin ve standartların saptanması, ƒ Kararlaştırılan önlemlerin ve bu önlemlerin denetiminin yerine getirilmesinin

özendirilmesi ve uygulamaya katılınması.

Tüm bu adımların uygulanması, borçlunun tüm gerekli bilgileri sağlaması ve uygun düzeltme hareketini işler hale getirmesi ile yapılabilir. Bu ayrıca borçlunun mal tedarikçileri, müşterileri ve diğer bankalarla da ilişkilerinin değerlendirilmesini gerektirebilir.

Çalışma grubunun üyeleri sürekli sorunlu kredilerin izlenmesi ile ilgilendiklerinden, burada özel bir "know-how" oluşmaktadır. Grupta yer alan personel zaman akışı içinde edindikleri bilgi ve deneyim sayesinde sorun çözümüne ilişkin şubelere çok değerli yardımlarda bulunabilirler.238 Ayrıca kredilerin sorunlu

aşamaya geldikten sonra ayrıca izlenmesi, normal kredileri değerlendiren krediler bölümünün işini hafifletmekle ve bu işleminin etkinliğini arttırmaktadır. Bunun yanında sorunlu krediler yönetimi ve çözümü için özel birimlerin oluşturulması bankanın krediler bölümünde kapasite kullanımına önemli üstünlükler sağlar.

Ayrıca, kazanılmış müşteriyi, sonraki işlemlerinde de bankaya bağlamak yoğun bir ilgiyi gerektirmektedir. Doğal olarak bankanın müşteri temsilcisi ile kredi müşterisi arasında zaman akışı içinde, genellikle iş ilişkilerinin yoğunlaşmasına temel oluşturan kişisel bir ilişki ortamı da doğmaktadır. Ancak bu özel ilişki ortamının dozunu iyi ayarlamak gerekir. Zira ilişkilerin bireysel olarak aşırı yoğunlaşması, çeşitli nedenlerle " işletme körlüğü" olarak adlandırılan müşteri temsilcisinin, firmanın ekonomik açıdan kötüye gidişini gösteren sinyalleri zamanında görememesi ya da görmek istememesi gibi bir sakıncalı sonuca da yol açmaktadır.239 Kredi işlemlerinin tehlikesi açıkça görülüyorsa, kredi uzmanına karşı alınacak kalıcı önlemlerden işletmenin de olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olur. Bu durum da kredi uzmanının yerine bir başka kişi ya da organın çözüm olanakları araştıracak şekilde müşteri ilişkilerinden sorumlu tutulması banka ve müşteri açısından daha iyi sonuç alınmasını sağlayacaktır. Bu konuda müşteriyi iyi tanıyan ve onunla karşılıklı güven içinde olan bir başka uzmanın meslek bilgisinden de yararlanılabilir. Ancak bankacılığımızda sıkça görülen en temel prensip bu görüşmeleri ya da müşteri ilişkilerini şube müşteri temsilcisinin yürütmesidir.

Sorulu krediler izleme bölümünde, herhangi bir nedenle sorunlu olması ya da olacağı hakkında kanaate varılmış kredinin ortaya çıkan problemlerinin geçici nitelikte olup olmadığı araştırılır. Kuşkulu hale gelen kredilerin sorunlu krediler arasında sınıflama zamanını belirleme sorumluluğu izleme grubundadır. Diğer bir ifade ile sorunlu hale gelen müşterilere, kurtarma uzmanlarının onayını almadan hiçbir yeni kredi sunulamaz ve kullanılmamış kredi bakiyeleri kullandırılamaz. Belirli bir büyüklüğü aşan kredi işlemlerinde, prensip ve önlem kararlarını özel bir kurulun vermesi gerekir. Sorunlu krediler kurulunun temel hedefleri, ortaya çıkan risk durumlarını düzeltici önlemler almaktır. Kredi kurumu için ortaya çıkan riskler görüşülerek; zor durumdaki işletmeye yeniden işlerlik kazandırmak için kurul gerektiğinde kredilerin bir bölümünden vazgeçme, faiz oranı, vade, ödeme planı gibi farklı koşullarda krediyi yeniden yapılandırma ya da tahsili geciktirme kararı alabilir.

Kurul belirli aralıklarla farklı konularda kararlar almalıdır. Bu kararlara örnek olarak şu üçü verilebilir;

- Tehlikede olduğu bildirilen işletmenin kredi dosyası ile tüm dokümantasyon gözden geçirilerek gerçek durumunun saptanması, tehlikeden kurtarma şansının, kefil ve teminat gibi olanaklarının değerlendirilmesi ve değerlerinin yeniden hesaplanması, herhangi bir yola başvurmadan işletmenin kendi kendisini kurtarma şansının araştırılması, hızlı tedbirlerin alınması.

- Kredi riskinin ve müşteri riskinin ayrı değerlendirilmesi, tehlikede olduğuna karar verilen kredi için düşünülen kurtarma önlemleri, önlemlerin süresi ve kimin tarafından gerçekleştirileceğinin belirlenmesi, kredi anlaşmasının hüküm ve şartlarının hukukçu desteği de alınarak yeniden değerlendirilmesi.

- Avantaj ve dezavantajları iyice tanımlanarak ekonomik açıdan herhangi bir kurtarma şansı görülemeyen işletmelere verilen krediler için yasal açıdan izleme süreci için hukuk bölümünün harekete geçirilmesi.

Kurulun öngördüğü çözüm planı içinde en önemli karar verilmesi gereken şey firmanın devamına müsaade edilip edilmemesidir. Sorunlu krediler ve çözüm metotları pahalı ve zaman alıcıdır. Çözüm planının hedefi genelde yeniden yapılandırmak (restructuring) olur. Geri ödeme programına bağlanması ve teminatların bu yeni duruma göre gözden geçirilmesi gerekir. Her problemli kredi değişik bir karaktere sahiptir. Bu nedenle standart bir çözüm tatbik edilememektedir. Ancak en bilinen ve genel kapsamlı çözüm yolları şu şekildedir;

ƒ Borcun yeniden yapılandırılması (restructuring), ƒ Ek garanti ve dokümantasyon konusunda anlaşmak,

ƒ İlave teminatlar istemek, ilave sermaye temin etmek, ortak ve sermaye bulmak, ortaklardan ve diğer şahıslardan kaynak temin etmek,

ƒ Teminatları ve bazı aktifleri likide etmek, garantilerin nakde tahvilini istemek, ƒ Problemleri tespit etmek, potansiyel çözümleri belirlemek için yönetim ile

birlikte çalışmak, tasarruf programı geliştirmek, bütçeyi sıkı şekilde izlemek, ƒ İşletmenin üçüncü bir şahsa satışını organize etmek, yönetimi değiştirmek, ƒ Banka adına şirkette çalışacak, kilit yönetici ve danışmanlar atamak, ƒ Borç servisini sürdürebilmek için devlet garantisine başvurmak,

ƒ Başka bir finansal kuruluşa alacağın aktarılmasını organize etmek, ƒ Hukuki takibe geçerek garanti ve teminatlara başvurmak, iflas istemek,