• Sonuç bulunamadı

Kredi Risk Modellerinin Uygulanması ve Test Edilmesi

Birçok banka kredi riskini ölçmek ve yönetebilmek için hem mevzuat hem de risk yönetimi açısından büyük gayret göstermekte ancak hangi modelin nasıl uygulanacağı konusundaki soru işareti hep banka yönetimlerin önüne gelmektedir. Modellerin seçiminde ve test edilmesinde önemli olan, iyi bir modeli reddetmek gibi 1. tip ve yanlış bir modeli kabul etmek gibi 2. tip hataları önleyebilmektir. Ayrıca bu noktadan sonra da, geliştirilen içsel derecelendirme modellerinin hangi müşteriye ve ne tür kredilere uygulanacağı, belli bir standardın nasıl sağlanacağı soruları yine hep gündemde kalmıştır.

Bankaların yapması gereken ilk iş, her borçlunun doğasında olan riskin ölçümünü standart hale getirebilecek, temeli tarihsel ve geçicilikten etkilenmeyecek şekilde, temerrüt riskini zaman boyunca geniş bir borçlu kitlesini kapsayacak istikrarlı bir derecelendirme sistemi oluşturmaktır. Bu bankalara ortak bir kredi dili ve geri dönüş mekanizmalarında kalite kontrolü de sağlayacaktır.

Tatmin edici bir kredi sisteminin beş ana özelliğinin olması gereklidir;

ƒ Kredi kalitelerindeki gerçek değişikliklere duyarlı bir derece sistemi ƒ Zamana göre kredi kalitelerindeki değişiklikleri gösterebilmek ƒ Temel bir değişik olmadığı sürece derece sisteminin sürekliliği

ƒ Kredi fiyatlamalarında ve borcun dönemlerini belirlemede riske değer biçmenin rasyonel olarak yapılması

ƒ Endüstriler, firma büyüklükleri ve konumlar üzerinde tutarlı bir derece sistemi

Bir modelin kalitesi ve sürekliliği için en önemli unsurların başında geçmiş verilerin olması ve bu verilerinde zaman içerisinde değişik türdeki makro ekonomik koşulları yaşamış olması gereği şüphesiz ki son derece önemlidir. Geçerli bir sonuç için kredi modelinin en az birkaç yüz müşteri üzerinde 10 yıllık bir zaman dilimi için geriye doğru denenmesi ve mutlaka önce örnek bir kitle üzerinde uygulanmaya başlanarak genele yayılması gerekmektedir. Elbette bu izlemenin mevcut bono

ratingleriyle de karşılaştırılmasının yapılması modellerin gelişmesi açısından faydalı olacaktır.172 Uygulamalarda deneyimli ve bilgili destek elemanlarının varlığı banka açısından gerekli olup, bu elemanların kredi ve finans, istatistik, aktüel gelişme modelleri ve sistem programlama konularında güçlü olmaları bankayı başarıya daha da yaklaştıracaktır. Kredi risk modellerinde henüz çözülmemiş veya sorun yaratan birçok nokta mevcuttur. Bunlardan öncelikli olarak görünenler;

ƒ Tarihsel verilerin yetersiz olması veya mevcut verilerde finansal kuruluşlar arasında bir bütünlük sağlanamaması,

ƒ Temerrüt ve geri kazanmalar konusunda bilgilerin eksik veya olmaması, ƒ Korelasyon ve özellikle endüstri korelasyon hesaplamalarında

süreklilik ve basamak sıkıntılarının yaşanması,

ƒ Kredi risk modellerinin şirketlerin ekonominin makro düzeylerindeki değişikliklere karşı bağımsız hareketlerini göstermedeki bağlantı boyutu ƒ Birçok kredi risk modelinin tarihsel veriler ışığında enflasyon, büyüme ve

işsizlik gibi geleceğe dönük beklentileri dikkate almaktaki yetersizliği.

ƒ Tüm bu özelliklerin bir boyutu olarak kredi fiyatlamalarındaki analistlerin kritik değerlendirmeleri

Kredi riskinin yönetiminde, bir modelin kullanılması banka için ne kadar önem taşıyorsa, bu modelin sonuçlarının doğruluğunun test edilmesi ve doğrulanması da aynı derece önem taşımaktadır. Kredi riski modellerinin doğrulanması çalışmalarına ilişkin bileşenleri; geriye dönük testler, stres testleri, duyarlılık analizleri ve yönetim kontrolü / raporlaması şeklinde dört başlıkta incelemek mümkündür;173

Benzer doğrulama çalışmaları piyasa riski modelleri içinde kullanılmakta olup, piyasa ve kredi riski çalışmaları altyapısında nitel ve nicel standartlar birlikte yer almaktadır. Standartların analizi her iki risk bazında benzerlik gösteriyor olsa da kredi riski modellerinde kullanılan verilerin sınırlı olması, istatistiksel tahminlerin oluşturulmasında karşılaşılan güçlükler, ölçüme ilişkin zaman aralıklarının uzunluğu gibi faktörler modelin parametreleri oluşturulurken bir takım basitleştirici varsayımların ve yaklaşık verilerin kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca duyarlılıkların dikkate alınması da diğer önemli bir unsurdur.

172 Caouette, Altman ve Narayanan, 1998,s.188.

173 Deloitte & Touche, "Kredi Risk Modellerinin Doğrulanması", Risk Yönetimi Haber Bülteni,

2.6.1. Geriye Dönük Testler (Back Testing)

Geriye dönük testlerin özünde, geçmişteki veriler temel alınarak beklenen ve beklenmeyen zararların tahmin edilmesi yer almaktadır. Kredi riskinde geriye dönük testler söz konusu olduğunda, veriler bir kaç yıl geriye kadar giden uzun dönemleri kapsamaktadır. Bu alanda karşılaşılan başlıca sorun, beklenmeyen zararların tahmin edilmesidir. Özellikle banka yasal sermaye gereksinimlerinin belirlenmesinde kendi risk modellerini kullanacaksa, düzenleyici kurumların, banka tarafından kullanılan modelin portföydeki riskleri ve gerekli ekonomik sermayeyi belirlemede yeterli olduğu konusunda güven duymalıdır.

2.6.2. Stres Testleri

Tahsil edilememe oranlarının tahmini ve risk faktörlerinin dağılımı gibi bazı belirsizlikleri aşılması amacıyla kredi risk modellerinde stres testleri kullanılır. Bu kapsamda farklı ekonomik senaryolar oluşturulur ve her farklı senaryo için banka tarafından ayrılan karşılığın uygunluğuna bakılır. Amaç ekonomide ve piyasalarda meydana gelebilecek olay ve sorunların bankanın kredi portföyü üzerindeki olumsuz etkilerini ve bankanın bu durumların karşısında durabilme potansiyelini öngörebilmektir. Bu analizde bazı sektörlerin kriz dönemi performansları ve zarar noktaları dikkate alınmakta, sektördeki mevcut senaryo uygulamaları arasında, kredi risk derecelerindeki ve spreadlerdeki kötüleşmeler, tahsil edilememe durumunda ortaya çıkacak zarar miktarına ilişkin değişiklikler , tahsil edilememe olasılıklarındaki ve korelasyon yapısındaki değişiklikler sayılabilir. Stres testleri kredi risk modellerinin doğrulanmasında tamamlayıcı bir unsur olarak görülmektedir.

2.6.3. Duyarlılık Analizleri

Duyarlılık analizi, kullanılan kredi risk modelinin parametre değerinde veya kullanılan önemli varsayımlarda ortaya çıkabilecek değişikliklere, modelin ne derece duyarlı oluğunu olduğunun ölçülmesidir (Sensitivity Analysis). Ekonomik, finansal, yapısal değişkenlerin değişimine bağlı olarak duyarlılık analiz sonuçları da değişmektedir. Bankaların kullandıkları faktörler arasında beklenen tahsil edilememe

sıklıkları ve dalgalanmaları, tahsil edilememe durumundaki zararlar ve içsel derecelendirme kategorileri yer almaktadır.

2.6.4. Yönetim Kontrolü ve Raporlaması

Kredi risk modellerinin doğrulanmasında teknik ve matematiksel teknikler kadar üst yönetim, kredi sorumlularının yetkinliği ve iç kontrol gibi kredi kültürüne ilişkin diğer hususlarda önemlidir. Modelin işleyişinin banka yönetimi ve bağımsız birimlerce kontrolü, raporların oluşturulması ve değerlendirilmesi tamamlayıcı anlamda önem kazanmaktadır.