• Sonuç bulunamadı

Sınıf öğretmeni adaylarının hikâye yazma ve hikâye öğretimi konusundaki bilgi ve beceri düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlanan bu çalışmada üç alt probleme cevap aranmıştır. Bunlar aşağıda verilmiştir:

1.Öğretmen adayları tarafından yazılan hikâyelerin kalitesi (elementleri dikkate alındığında) nasıldır?

2. Öğretmen adaylarının yazdıkları hikâyeleri ile ilgili algıları nelerdir?

3. Öğretmen adaylarının hikâye edici metinlerin nasıl öğretilmesi gerektiği ile ilgili algıları nelerdir?

5.1.1. Birinci Alt Probleme İlişkin Bulunan Sonuçlar

(Öğretmen adayları tarafından yazılan hikâyelerin kalitesi (elementleri dikkate alındığında) nasıldır?)

Öğretmen adaylarından gönüllülük esasına göre toplanan 85 hikâye öncelikle Ateşman (1997) okunabilirlik formülüne göre güçlük düzeyleri bakımından incelenmiştir. Toplanan hikâyelerin düzeyleri; çok kolay, kolay ve orta güçlükte bulunmuştur. Katılımcıların birinci ve dördüncü sınıf düzeyindeki öğrencilere yönelik hikâye yazdıkları göz önünde bulundurulduğunda, toplanan hikâyelerin istenen sınıf düzeyi aralıklarına uygun olduğu görülmüştür. Yazılan hikâyelerin istenilen düzeylere uygun olup olmadığına karar vermek için aşağıdaki başlıklar incelenmiştir.

 Öğretmen adaylarının yazdıkları hikâyelerde hikâye elementlerinin kullanımı: Öğretmen adayları mizah kullanımı hariç diğer hikâye elementlerine gereken önemi vermişlerdir. Ancak bazı hikâyelerde ana ve yardımcı karakterlerin kullanımındaki belirsizlikler veya ana ve alt temaların kullanımında iki ana veya iki alt temanın birbirini gölgelemesi şeklinde oluşan hatalar görülmektedir.

 Hikâyede gerçekçilik ya da kurmaca öğelerin kullanımımın tercihi: Katılımcılar tarafından yazılan tüm hikâyeler, ders kitaplarındaki metinlere benzer özellikte hazırlandıkları için gerçekçilik ağır basmaktadır. Öğretmen adayları daha çok değer ve karakter eğitimi üzerine odaklanan hikâyeler yazdıkları için bu hikâyelerin gerçekçi olması gerektiği üzerine görüş bildirmişlerdir.

 Hikâyelerde kullanılan konular: Tüm hikâyelerde kullanılan konular ana ve alt temalara uygun seçilmiştir.

 Cümle ve kelime seçiminin hedef kitleye uygunluğu: Öğretmen adayları çoğunlukla yazdıkları metinlerde kurallı cümleler kullanmışlardır. Genel olarak Türkçe kökenli kelimler seçilmesinin yanı sıra esinlendikleri bazı hikâyeler dolayısıyla bazı yer adlarını yabancı sözcüklerden seçmişlerdir.

 Hikâyenin olay üzerine veya kendi içinde kurgulanması: Hikâyelerin tümü olay örgüsüne bağlı olarak olay üzerine kurgulanmışlardır.

 Hikâyede diyalog ya da mizahın kullanımı: Hikâyelerde gerçekçiliğe bağlı olarak mizah kullanılmamış ama bunun yerine karakterler arasındaki ilişkiyi güçlendirmek ve gerçekçiliği artırmak için diyaloglara yer verilmiştir.

 Hikâyenin uygun bir üslupla anlatımı: hikâyeler çocuklara uygun açık ve sade bir anlatımla yazılmıştır.

 Olay ve karakterler hakkında ek açıklamalar: Olay örgüsünün içinde olay ve karakterlerle ilgili ek açıklamalara netleştirme amacı ile ek açıklamalara yer verilmiştir. Toplanan hikâyeler ayrıca araştırmacı tarafından geliştirilen 25 maddeden oluşan kontrol tablosu ile incelenip ve değerlendirilmişlerdir. Hikâyeler her bir kontrol maddesinin kullanılıp kullanılmamasına göre değerlendirilmiş, bu kontrol maddelerinin hikâye örneklerinin her biri için frekansı hesaplanmıştır. Ayrıca kontrol maddelerinin kullanılıp kullanılmamasına göre kullanılan her bir madde için bir kullanılmayan maddeler içinse sıfır puan verilmiştir.

Bu tabloya göre tüm hikâyelerin kontrol tablosuna göre aldıkları puanların ortalaması 18,99 bulunmuştur. Değerlendirilen hikâyeler kontrol tablosuna göre değerlendirildiğinde en az 13 ve en fazla 22 puan almışlardır. En sık tekrar edilen kontrol puanı ise 21 olarak bulunmuştur.

Hikâyelerde kalitenin belirlenmesi için her hikâyede kontrolü yapılan öğeler; 5.1.1.1. Hikâye elementlerinin kullanımı

Karakterler katılımcılar tarafından en çok dikkat edilen hikâye elementlerinden biridir. Toplanan 85 hikâyenin 82’sinde, hem ana karakter hem de yardımcı karakterler kullanılmıştır. Öğretmen adayları bu konuda oldukça yeterlidir. Olay örgüsü ise hikâyelerin çoğunda sıralı ve anlamlı bir biçimde sıralanmakla beraber 24 hikâyede uygun olmayan geri dönüşler ile bozulmuştur buna ek olarak, öğretmen adaylarının yazdıkları hikâye örnekleri stil yönünden incelendiğinde stil konusunda özgün olunmadığı genel olarak ders kitaplarındaki hikâye stillerinin temel alındığı görülmüştür. Öğretmen adayları genel olarak ders kitaplarında kullanılan öğretici stili tercih ettikleri görülmektedir. Hikâyelerde kullanılan ana temalar sorumluluk, iletişim, zaman ve mekân, duygular, sevgi, karakter gelişimi, toplum hayatı, okuma kültürü, kavramlar ve çağrışımlar, kişisel gelişim, milli kültür ve doğa olmak üzere 12 tanedir. Her bir ana tema için alt temalarda bulunmaktadır. Bu alt temalar ana temanın kapsamı ölçüsünde birbirlerine benzerlik göstermekte veya birbirlerinden farklılaşmaktadır.

5.1.2. İkinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

(Öğretmen adaylarının yazdıkları hikâyeleri ile ilgili algıları nelerdir?)

İkinci alt problemin çözümlenmesi için hazırlanan görüşme soruları (form 2) daha çok öğretmen adaylarının hikâye öğretimi konusundaki yeterlilik algıları ve bakış açılarını belirlemek amacı ile hazırlanmıştır. Öğretmen adaylarına verilen sorular tamamen kişisel bilgiler ve algılar üzerine kurulmuştur. Katılımcılar ilk dört soruya bilgi birikimleri ve kişisel tercihlerine dayalı yanıtlar vermişlerdir. Ve çoğu zaman bunlar kendi içlerinde farklılaşmıştır. Ancak ülkede ve dünyada tanınmış çocuk edebiyatı yazarı bilgisini ölçmek için sorulan beşinci soruda 59 öğretmen adayı hiçbir yazar ismi verememiştir. Bu öğretmen adaylarında hikâye öğretimi ile ilgili bu çalışma süresince karşılaşılan en büyük eksikliklerden biridir.

5.1.3. Üçüncü Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

(Öğretmen adaylarının hikâye edici metinlerin nasıl öğretilmesi gerektiği ile ilgili algıları nelerdir?)

Üçüncü alt problemin çözümlenmesi için hazırlanan görüşme soruları (form 3) katılımcıların hikâye öğretimi ile ilgilerini belirlemek amacıyla verilmiştir. Bu soruda öğretmen adayları kullanmayı tercih ettikleri öğretim yöntem ve teknikleri, hikâyede özgünlük veya kurallar doğrultusunda öğretim tercihini, konu ve tema seçimleri, hikâyeye hangi bakış açısından anlatım tercih edildiği, çeviri metinlerin mi yoksa uyarlanmış metinlerin mi öğrenciye daha yararlı olduğu konularında görüş bildirmişlerdir. Burada cevaplandırılmaları yönüyle en çok dikkati çeken sorular “Dünya klasikleri sadece çevrilerek mi okutulmalı yoksa ülkemize uyarlanmalı mıdır? Buna ilişkin düşünceniz nedir?” ve “Sizce hikâye yazımında özgünlük mü yoksa belirli kalıplara uymak mı önemlidir?” sorularıdır. “Dünya klasikleri sadece çevrilerek mi okutulmalı yoksa ülkemize uyarlanmalı mıdır? Buna ilişkin düşünceniz nedir?” sorusuna 43 katılımcı “uyarlanmalı” 42 katılımcı ise “çevrilmeli” yanıtını vermişlerdir. “Sizce hikâye yazımında özgünlük mü yoksa belirli kalıplara uymak mı önemlidir?” sorusuna katılımcıların neredeyse tamamı (f=83) özgünlük cevabını vermişler, bu cevaplarda nedenlerine bağlı olarak kendi içlerinde farklılaşmıştır.