• Sonuç bulunamadı

Galiplerin 1918 yılında Versay‟da dayatttıkları barış adlı emperyalist ezme belgesine karşı çıkan Almanya‟nın öç alma amacı ile başlattığı II. Dünya Savaşı insanlık tarihinin en acı dönemlerinden biri olarak belleklerde kalmıştır. Bütün dünyadan 60 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği 1939 – 1945 arası dönemde tek bir Türk‟ün burnunun kanamaması, T.D.P.‟nin uzak öngörü ve tahminlerini ortaya koymaktadır. Mihver ve müttefik devletlerin birbirinden cazip teklifler ile Türkiye‟yi kendi taraflarına çekme taktiklerinin hedefe ulaşmaması da bu savaşın varacağı son noktanın Türkiye tarafından doğru tahmin edildiğini işaret etmektedir.

I. Dünya Savaşı‟na müttefik olarak giren Türkiye ve Almanya‟nın pek tabi 1939 yılında başlayan yeni savaşta da birlikte olabilecekleri öngörüsü kolay bir fikir jimnastiğidir. Alman siyaseti 1920 yılından itibaren Versay‟da kendilerine yapılan haksızlığı dile getirmeye başlayacaktır. Aynı yıllarda Türklerin Anadolu‟daki hürriyet mücadelesi, kendi ülkelerinde işini, ümidini ve ülkesini kaybetmiş şekilde bekleyen Alman generallerin de ilgi odağı konumundadır. Alman subayları Anadolu‟daki mücadelenin karşılarındaki ortak düşman olan İngiliz – Fransız – Yunan – İtalyan güçlerine karşı devam ettiğini görmekten sessiz bir mutluluk duymaktadırlar.231

Silahı elinden alınarak eve gönderilen bu subaylardan, fırsat bulabilen bazıları gizlice Anadolu‟ya geçip Türk İstiklal Hareketi‟ne destek için gelmişlerdir.232

Türklerin

231 Çelik Latif, “Deutsche Spuren in der Türkei“ Logophon Verlag, Mainz 2008, s. 162.

232 Çelik Latif, “İstiklal Savaşında Alaman Zabit“ Hürriyet Gazetesi Almanya Baskısı, Frankfurt 4

Temmuz 2008, s. 24

…Genç Alman subayı Tröbst 1918 yılı sonlarında Türkiye´den ayrılmak zorunda kaldı. Çanakkale´den tanıdığı subaylardan Mustafa Kemal´in ülkesinde işgalcilere karşı mücadele verdiğini duyunca derhal yardıma koştu. Türk dostu Alman subayı Tröbst´ün ikinci Türkiye macerası böyle başladı. 1920 yılı ortalarında gizlice İstanbul‟a gelip, Anadolu´ya Alman Zabit Hans Tröbst´e başlangıçta Anadoludaki Kuvay-ı Milliyeciler inanmazlar ama o ısrarcıdır. Beni Mustafa Kemal ile görüştürün diye ısrarını haftalarca sürdürünce kendisine yardım edilerek harekat merkezi olan Ankara´ya getirilir. Türk-Alman Dostluk tarihinin de önemli bir kilometre taşlarından biri olan

kendilerine dikte edilen Versay benzeri Sevr‟i kabul edip teslim olmaması Almanya tarafından ilgi ile takip edilirken, Mustafa Kemal ve ileri gelen Türk generallerinin Alman toplumu arasındaki popülariteleri de giderek artacaktır. 1933 yılından itibaren iktidarı kesin olarak ellerine alacak olan Nasyonal Sosyalistlerin aşırı hareketlerini tasvip etmeyen bir T.D.P. ortaya çıkmaya başlamıştır. Hala Türkiye‟ nin en önemli ticaret ortağı Almanya olsa da, siyasi alanda iki ülke arasında uluslararası sorunlara bakışta ciddi ayrılıklar vardır. 1934 yılından itibaren çok sayıda Musevi asıllı Alman akademisyenin Türkiye‟ye sığınması ile Hitler ve Atatürk arasında ilk sürtüşme yaşanacaktır. Türkiye kendine hedef seçtiği “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh“ politikası ile eğitim, tarım, ekonomi, şehirleşme alanında yenilikler gerçekleştirmeye gayret ederek kendi yolunda ilerlerken, Almanya‟nın büyük Avrupa ülkeleri ile rekabeti giderek artmaktadır. 1933 yılında Adolf Hitler‟in iktidarının netleşmesi ile Avrupa ülkeleri arasındaki rekabetin geniş coğrafyaları etkileyecek ciddi anlamda bir silahlı çatışmaya doğru gittiği farkedilmektedir. Almanya ile ticari ilişkileri giderek artan Türkiye, siyasi anlamda İngiltere – Fransa ikilisi ile daha sakin bir politika yürütmektedir. Burada Atatürk ile Hitler‟in tamamen ters bir karekterde olmasının da önemli etkisi vardır. Berlin‟de yakın komşularından hesap sormak isteyen bir yönetim varken, Ankara‟nın siyaseti milli sınırlar içinde kalmayı değişimi gerçekleştirmek yönünde ilerleyecektir.

1937 yılında Türk – Alman ilişkilerine katkıda bulunması için Hitler Ankara‟ya Franz von Papen‟i göndermek istediğinde Atatürk karşı çıkacaktır. Nazi Almanyası‟nın en önemli diplomatlarından biri olan von Papen‟e karşı çıkan Türkiye aslında bu ülke ile siyasi anlamda ilişkilerin daha da artmasına sıcak bakmıyor demektir.233 Almanya‟nın von Papen‟i Türkiye‟de görevlendirmesinin ardındaki ana hedefin Türkiye‟yi kendi yanlarına çekmek olduğu bilinen bir gerçektir. T.D.P.‟nin kararlı tutumu ile Almanya‟nın bu hedefi gerçekleşmemiştir. İngiltere ve Fransa ile uluslararası alanda son yıllarda Montrö ve Hatay konularındaki ilerlemeler, Türk siyasetini Almanya‟dan ziyade bu ülkelere yaklaştıracaktır. Savaş dönemde Türkiye Tröbst´in heyecan dolu yaşamını yakında dokümanter olarak ekranlarda izleyeceğiz. Türk Dostu Almandan geriye kalan Türk jandarma kiyafetli resmi ise oğlu için en önemli övünç kaynağı. Bkz. EK -4

233 Almanya Büyükelçisi Franz von Papen ancak 1939 yılında İsmet İnönü deneminde Ankara‟da

ile Almanya arasındaki siyasi ilişkilerin artması, ancak Almanya‟nın Fransa‟yı safdışı etmesinden sonra giderek hızlanacaktır. Bu ülkenin Balkanlar‟a inerek Türkiye ile sınır komşusu olduğu yıllarda imzalanan 18 Haziran 1941 tarihli “Türk – Alman Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması“ savaş döneminde bu ülke ile yapılan en kapsamlı siyasi-askeri sözleşme olmasına rağmen özünde Türkiye‟nin güvenliğini garantiye alma belgesi konumundadır. Almanya‟nın elindeki her imkanı kullanarak son ana kadar Türkiye‟yi etkilemek için çaba göstermesine rağmen, T.D.P.‟nin savaş dışı kalmakta diretmesi, bahse konu dönemin karmaşık siyasi ilişkileri arasında Türkiye‟nin ciddi bir dış politika sınavından geçtiğini gözler önüne sermektedir.

Türkiye, Almanya ile savaşa girseydi sonuç ne olurdu sorusunun birinci cevabını Sovyetler açısından ele aldığımızda, kuzeydeki Sovyetler Birliği‟nin sadece savaş döneminde Türkiye‟ye karşı birkaç defa politika değiştirmesinden yola çıkarak Almanya‟ya müttefik olacak bir Türkiye‟nin 1945 sonrası nasıl bir sonuç ile karşılaşacağı sorusu kolayca cevaplanabilir. Olası bir Türk – Alman müttefikliği sonrası 1943´te şoku atlatan bu ülkenin, savaş sonrasını bile beklemeden boğazlar ve Türkiye‟nin doğu sınırlarında çılgınca hareketlere girişebileceği Türkiye‟nin karşılaşabileceği tehlikeli sürprizlerden biridir. Almanya‟nın çok istediği Türk - Alman müttefiliğinin İngiltere – Fransa eksenindeki yansımalarına baktığımızda bu ülkelerin sürekli ellerinde tuttuğu Kürt kartını Türkiye‟nin aleyhine Doğu Anadolu coğrafyasında oynayabileceği gibi, Montrö‟den memnun olmayan Rus müttefiklerinin de etkisi ile boğazlara getirecekleri yeni rejim sonrası Türkiye‟ye Ankara merkezli çok küçük bir ülke rolü biçilme ihtimali kuvvetle muhtemeldir.

Almanya yanında sıcak savaşa girmeyen Türkiye‟nin müttefikler cephesinde de silahlı güç olarak yer almaması, maalesef garip bir şekilde yine en çok S.S.C.B. tarafından polemik konusu yapılacaktır. Bu ülkenin elindeki her fırsatı her durumda Türkiye‟ye baskı unsuru olarak kullanmaya kalkması, 1945 sonrası ikiye ayrılan dünya sistemi içerisinde Türkiye‟yi sert rüzgarların beklediğinin de habercisidir. Savaşın akabindeki Potsdam Zirvesi‟nde Stalin‟in Türkiye üzerindeki istekleri sonrası gelişen uluslararası belirsizlik, T.D.P. çizgisinin eldeki mevcutlardan en iyisi olduğu konusunda kesin bir izlenim vermektedir. Bu savaşın bir gün sona erip enkazı kaldırıldığında bu ülke ve milletlerin bir şekilde yine var olacağını hesap eden Türkiye, 1945 sonrası hiç suçlanmayan tek ülke konumundadır. Türkiye‟nin

uyguladığı politika -Sovyetler anlamak istemese de- savaş sonrasında her iki tarafın siyaset bilimcileri tarafından en doğru seçim olarak nitelendirilecektir.

Cumhuriyet Dönemi Türk Siyaseti‟nin en iyi uygulandığı dönem laboratuvarı olan 1939 - 1945 yılları arasındaki 6 yıl, Türkiye‟yi, hiç insan kaybı olmadığı gibi savaşan taraflara en çok insanî yardım yapan ülke konumuna da getirecektir. Savaş boyunca iyi niyetli olarak sıcak savaşa girmeme şeklindeki T.D.P., güçlü diktatörlerin arasında onurlu ve kararlı bir şekilde gücü oranında ülke sınırlarını savunma refleksinden başka bir şey düşünmemiştir. Türkiye ile ittifaka girse de, girmese de bu savaşı kaybedeceği kesin olan Almanya ise savaşın sonunda Türklerin samimiyetini bir defa daha anlayacaktır.

Kaynakça

Ahmann Rolf, Nichtangriffspakte: Entwicklung und operative Nutzung in Europa 1922-1939, Nomos Verlagsgesellschaft, Baden-Baden 1988

Akandere Osman - Polat Hasan Ali, II. Dünya Savaşı Yıllarında Almanya’nın Türkiye’ye Baskısı ve Savaşın İçine Çekme Gayretleri, Selçuk Üniversitesi Yayınları, Konya 2010

Akbıyık Yaşar – Eraslan Cezmi, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, II. Cilt, Ankara 2010 Albayrak Mustafa, Türk - Alman İlişkilerinin Gelişimi ve Bağdat Demiryolu, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Yayınları, Ankara 2009

Altuğ Yılmaz, Türk İnkilap Tarihi, Çağlayan Yayınları, İstanbul 1985

Antonio Arena, Seconda Guerra Mondiale e la Turchia, Trasmissione Stelle, Roma 1970

Armaoğlu Fahir, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi“ (1914-1980), İkinci Basım, Ankara 1984 Ataöv Türkkaya, II. Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’nin Dış Siyaseti (1), Türk Solu Yayınları, 166. Sayı, Ankara 2012

Bauer Hannelore, Frankreichpolitik im Zweiten Weltkrieg, Babil Verlag, Berlin 1972

Bazna Elyasa, Ankara Casusu / 2. Dünya Savaşı’nın En Tehlikeli Ajanı: Çiçero, Karakutu Yayınları, İstanbul 2005

Behrend Günter Max, Die osmanischen Gräber auf dem ehemaligen Neustädter Friedhof, Hannoversche Geschichtsblätter, Hahnsche Buchhandlung Verlag, Hannover 2006

Cremer Jahn / Przytulla, Horst, “Deutschsprachige Emigranten in der Türkei“ 1933-1945, Karl, M. Lipp Verlag, München 1991

Çelik Latif, II. Dünya Savaşı’nda Türk-Alman İlişkileri, Birlik Gazetesi, Almanya Bask., Íubat 2001

Çelik Latif, Goethe’nin Türk Akrabaları - Soldan’lar, Türkische Spuren in Deutschland, Logophon Verlag, Almanya 2008

Çelik Latif, Deutsche Spuren in der Türkei, Logophon Verlag, Mainz 2010 Charles W. Hostler, The Middle East Journal, Cilt:12, Yaz 1958, No. 3

Çınar Burak, II. Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi ve Türkiye, Hacettepe Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara 2007 Egner Björn, Dieser Krieg geht uns nichts an - Die türkische Neutralität im Zweiten Weltkrieg, Technische Universität Darmstadt, Institut für Geschichte Seminar, Sommersemester 2000

Ener Kasım, Adana ve Çevresinin İşgali - Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara 2009

Erkin Feridun Cemal, Türk Sovyet İlişkileri ve Boğazlar Meselesi, Başnur Matbaası, Ankara 1968

Gürün Kamuran, Türk Sovyet İlişkileri, T.T.K. Yayınları, Ankara 1991 Görge Michael, Türken vor Wien, Logophon Verlag, Mainz 2008

Grossmann Richardt, Emigration - Geschichte der Hitler Flüchtlinge 1933 – 1945, Frankfurt 1959

Hafızoğulları Prof. Dr. Zeki, “İzmir-İktisat Kongresi Görüşler ve Değerlendirmeler“ Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 46, Cilt: XVI, Mart 2000

Heller Prof. Hartmut, Vom Beutetürken zum Mitbürger, Franken Verlag, Almanya 1990

Heller Prof. Hartmut, Muslime in deutscher Erde. Frühe Grabstätten des 14. bis 18. Jahrhunderts: In fremder Erde, Zur Geschichte und Gegenwart der islamischen Bestattung in Deutschland. Berlin 1996

Heller Prof. Hartmut, Carl Osman und das Tuerkenmariandl, Die Zeit Verlag, Kultur Beilage Nr. 37 / 2003

Hirsch Dr. Ernst, Hatıralarım: Kayzer Dönemi Weimar Cumhuriyet Atatürk Ülkesi, Çev., Fatma Suphi, Tubitak Yayınları, Ankara 1985, s. 165.

Hoffmann Werner, Das Werden einer Hauptstadt: Biographien zur baulichen Entwicklung Berlins, Berlin 1987

Hoffmann Brigitte, “Türkei im Zweiten Weltkrieg 1939 – 1945“ Ringelmann Verlag, Mannheim 2008

Jacobsen, Hans-Adolf, “Nationalsozialistische Außenpolitik, 1933-1938“ Frankfurt am Main, Berlin 1968

Jäckh Ernst, Bildung Projekte in der Türkei, Hartman Verlag, Berlin 1950 Jäschke Gotthard, Der Turanismus der Jungtürken. Zur osmanischen Außenpolitik im Weltkriege, in: Die Welt des Islam 23 (1941) Berlin 1960 Jehuda L. Wallach, Bir Askeri Yardımın Anatomisi, Çev. Fahri Çeliker, Genelkurmay Basımevi Ankara 2005

John Maynard Keynes, Krieg und Frieden. Die wirtschaftlichen Folgen des Vertrages von Versailles, Herausgegeben und mit einer Einleitung von Dorothea Hauser. Berenberg-Verlag, Berlin 2006.

Karal Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, Cilt: 5, 3. Baskı, Ankara 1970

Karl Teply, “Kara Mustafa vor Wien - 1683 aus der Sicht türkischer Quellen“ Styria Verlag, Wien 1982

Keskin Funda Uluslararası Güvenlik Sorunları ve Türkiye, İletişim Yayınları, İstanbul 2009

Kinross Lord, “Atatürk, Bir Milletin Yeniden Doğuşu - II, İstanbul 1966 Klein Andrea, Türkei im Zweiten Weltkrieg, Mittel Verlag, Frankfurt 1972

Koçak Cemil, Türkiye’de Milli Şef Dönemi 1938-1945, Yurt Yayınları, Ankara 1986

Kloosterhius Klaus, Deutsch-Türkisch Vereinigung Jahressbericht 1916, Berliner Verlag 1995

Koçak Cemil, Türk-Alman ilişkileri (1923-1939), T.T.K. Yayınevi, Ankara 1991 Kop Kadri Kemal, Milli Şef İsmet İnönü’nün Söylev, Demeç ve Mesajları, Akay Kitabevi, İstanbul 1945

Krecker Lothar, Deutschland und die Türkei im Zweiten Weltkrieg, Vittorio Klostermann Verlag, Frankfurt 1964

Kurtcebe İsrafil – Balcıoğlu Mustafa, Birinci Dünya Savışı Başlarında Romantik Bir Türk – Alman Projesi – Rauf Bey müfrezesi, Ankara Üniversitesi Yayınları, Ankara 2006

Lorenz Thomas, Der Versailler Vertrag in Diskurs und Zeitgeist der Weimarer Republik, Die Weltgeschichte ist das Weltgericht, Frankfurt 2009

Lothar Rathmann, Alman Emperyalizminin Türkiye’ye Girişi, Çev. Ragıp Zaralı, İstanbul 198

Mantelli Brunello, Kurze Geschichte des italienischen Faschismus, Wagenbach Verlag, Berlin 1999

Müller Reinhard, Kontrollierte Durchfahrt. Das Abkommen von Montreux und der Zugang zum Schwarzen Meer, Frankfurter Allgemeine Zeitung, 5. September 2008

Opll Ferdinand, Friedrich Barbarossa, Primius Verlag, Almanya 2010

Pohl Manfred, Von Istanbul nach Bagdat, Piper Verlag, München-Zürich 1999 Radt Barbara Geschichte der Teutonia, Ergon Verlag, Würzburg 2000

Ortaylı İlber, Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu, Kaynak Yayıncılık, İstanbul 2009

Önder Zehra, Die türkische Außenpolitik im Zweiten Weltkrieg, Südost-Institut München, R. Oldenburg Verlag München

Önen Nizam, “Turancı Hareketler: Macaristan ve Türkiye 1910-1944“ Ankara Üniv., Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi ve Siyaset Ana Bilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara-2003

Özgüldür Yavuz, Yüzbaşı Helmut von Moltke’den Mareşal Liman von Sanders’e Osmanlı Ordusunda Alman Askeri Heyetleri, AÜ Yayınları, Ankara 2010

Özersay Kudret, Kurtuluş Savaşından Bugüne Türk Dış Politikası, İletişim Yayınları, İstanbul 2009

Riedmann Hans, Alman Akademisyenlerin Türkiye Macerası, Köprü Yayınları, İstanbul 1976

Ringelmann Beatrix, Deutsch-Türkische Beziehungen 1939 – 1945“ Maudere Verlag,

Spohn Margret, Alles getürkt: 500 Jahre (Vor) Urteile der Deutschen über die Türken, Oldenburg: Bibliotheks- und Informationssystem der Univ.Kassel 1993 Rossi Angelo, Turchia nel mezzo della Seconda Guerra Mondiale, Stendere la luce della luna, Roma 1971

Sarınay Yusuf, Türkiyenin Batı İttifakına Yönelişi ve Natoya Girişi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1988

Soysal İsmail, Türkiye’nin Siyasal Antlaşmaları, I. Cilt (1920-1945) İkinci Baskı, TTK Yayınları, Ankara 1989

Stein Barbara, türkisch-russischen Beziehungen 1939 – 1945, Homework Seminar, Universität Würzburg 1972

Íen Faruk, Ayyıldız Altında Sürgün – Scurla Raporu, Günizi Yayıncılık, İstanbul 2008

Tasca Angelo, Glauben, Kämpfen, Gehorchen. Aufstieg des Faschismus in Italien - Nascita e avvento del fascismo, Edition Promedia Verlag, Wien 2001

Tellal Erel, SSCB ile İlişkileri – 1925 Dostluk ve Tarafsızlık Anlaşması, Türk Dış Politikası - 
Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, İletişim 
Yayınları, cilt II İstanbul 2001

Uluğbay Hikmet, DIE Göstergeleri 1923 - 1938, s. 418 - 430 yılları arasında bazı ülkelerin Türkiye‟nin ithalat ve ihracatındaki payları

Todorova Maria, Die Erfindung von Balkan, Das Bild vom Balkan, Aus dem Englischen von Uli Twelker, Primus Verlag, Darmstadt 1999

Werner Conze, “Die Weimarer Republik“ in: Peter Rassow (Hrsg.): Deutsche Geschichte im Überblick, Stuttgart 1973

Widmann Herman, Exil und Bildungshilfe – Die Deutschsprachige akademische Emigration in der Türkei nach 1933, Bern/Frankfurt a. Main 1973

Wiesener Dr. Ernst, Adler, Doppel Aar und Halbmond, Hansa Verlag, Hamburg 1917

Wolf Rüdiger, The Diplomatic History of the Bagdad Railroad, Bristol Publishing House, London 1973

Makaleler:

Çelik Latif, II. Dünya Savaşı’nda Türk-Alman İlişkileri, Birlik Gazetesi, Almanya Bask., Íubat 2001

Çelik Latif, Die Deutschen unterstützten auch türkische Schulen, Logophon Verlag, Mainz 2008

Çelik Latif, 19. Yüzyılın Sonunda Türk - Alman İlişkileri, Birlik Gazetesi Almanya Baskısı, Haziran 2005

Çelik Alperen, II. Dünya Savaşı Öncesi Avrupa ülkeleri, Birlik Gazetesi Almanya Baskısı, Íubat 2004, s. 33-35

Deringil Selim, İkinci Dünya Savaşı’nda Türk Dış Politikası, Tarih ve Toplum, Kasım 1986

Hambauer Renate, Türkei im Zweite Weltkrieg, Neue Ekonomi Magazin, Alp Media Almanya, Würzburg 2006

Hundt Monika, Türkei und Deutschland 1933 - 1945“ Integrationszeitung - Miteinander für eine Bessere Zukunft, Alp Media-Verlag, Würzburg 2009 Tesbi Mehmet Ali, Atatürk Dönemi Türkiyesi’nin Ekonomi Politikası, Anamur Akdeniz Postası, 28 Kasım – 9 Aralık 2001

Hürriyet Gazetesi Arşivi, “Alman Cumhurbaşkanı Richard von Weizsäcker‟den anlamlı Sözler“ Almanya Baskısı, 6 Mayıs 1986

Kurat Yuluğ Tekin, Elli Yıllık Cumhuriyetin Dış politikası (1923-1973)” Belleten Yay., C. XXXIX, S. 153-156, Ankara 1975

Oran Baskın, Atatürk ve Günümüzde Bağımsızlık ve Batılılaşma Kavramları” AÜ SBFD, Atatürk Özel Sayısı, Cilt: XXXVI, Nr. 194, (Ocak-Aralık 1981)

Arşivler:

Auswärtiges Amt, Politisches Archiv, Büro des Staatssekretärs - Türkei Band 1, Nr. 1220, R 29775

Akşam Gazetesi, Ayın Tarihi, İstanbul Baskısı, 10.06.1941, Nr. 91, 1941, s. 84 Birlik Gazetesi, Almanya´da Türk İzleri Yazı dizileri (1996 - 2010), Almanya Baskısı

TBMM ZC., d. 6, i. 2, c. 19, (25.6.1941) TBMM ZC., d. 6, i. 2, c. 19, (25.6.1941) T.C. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri, 030.10/ 229.542.9/ 30.6.1942 tarih ve 4-5845

Internet

www.timetürk.com. Almanya’da bir Osmanlı mezarı; Sipahi Osman, Erişim: 18 Mayıs 2012, saat. 20.20

http://www.preussen-chronik.de/episode_jsp/key=chronologie_003420.html, Internet Erişim: 10. Mayıs 2012

http://www.batitrakya.org/bati-trakya/hukuki-statu/osmanli-rus-savasi.html; Erişim tarihi, 04.05.2012, saat 18.33

http://www.mfa.gov.tr/turk-bogazlari.tr.mfa, “Türk Boğazlarının konumu ve özellikleri“ İnternet erişim: 01 Haziran 2012

http://yenicag-da-avrupa-yeni-buluslar-cografi-kesifler-cografi/2901645, Erişim: 04.05.2012, saat 22.05

EK - 1

TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARAFINDAN 1923 - 1938 YILARI ARASINDA İMZALANAN ULUSLARARASI ANLAÍMALAR:

24 Temmuz 1923
 Türkiye ile İtilaf Devletleri arasında Lozan Barışı imzalandı.
 10 Aralık 1923
 Türkiye ile Avusturya arasında Dostluk Antlaşması imzalandı.
 15 Aralık 1923
 Türkiye ile Arnavutluk arasında İkamet Mukavelesi imzalandı.
 15 Aralık 1923
 Türkiye-Macaristan Dostluk Antlaşması İstanbul‟da imzalandı.
 28 Ocak 1924
 Türkiye-Avusturya Dostluk, Ticaret ve İkamet Antlaşmaları

imzalandı.


31 Mayıs 1924
 Türkiye Cumhuriyeti ile İsveç Kraliyeti arasında Dostluk Antlaşması imzalandı.


4 Ağustos 1924
 Lozan Antlaşması yürürlüğe girdi.
 


27 Eylül 1924
 Türkiye-İspanya Dostluk Antlaşması Ankara‟da imzalandı.
 11 Ekim 1924 Türkiye-Çekoslavakya Dostluk Antlaşması imzalandı.


1 Aralık 1924
 Türkiye ile Estonya arasında Dostluk Antlaşması imzalandı.
 9 Aralık 1924
 Türkiye-Finlandiya Dostluk Antlaşması imzalandı.


15 Ağustos 1925
 Kayseri tayyare ve motor fabrikası için Junkers Firması‟yla antlaşma imzalandı.


19 Eylül 1925
 Türkiye-İsviçre Dostluk Antlaşması Cenevre‟de imzalandı.
 18 Ekim 1925
 Türkiye-Bulgaristan Dostluk Antlaşması Ankara‟da imzalandı.
 28 Ekim 1925
 Türkiye-Sırp-Hırvat-Sloven Dostluk Antlaşması imzalandı.
 17 Aralık 1925
 Türk-Sovyet Tarafsızlık ve Saldırmazlık Antlaşması ve bağlı üç

protokol Paris‟te imzalandı. (SSCB bu antlaşmayı 7 Kasım 1945‟te bozdu.)


30 Ocak 1926
 Türkiye-Şili Dostluk Antlaşması imzalandı.


18 Şubat 1926
 Türkiye ile Amerika arasında geçici Ticaret Antlaşması imzalandı. 
 11 Mart 1926 
Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında Ticaret Antlaşması

imzalandı.

25 Mart 1926
 Türkiye ile Almanya arasında geçici Ticaret Antlaşması imzalandı.


2 Haziran 1926
 Türkiye ile Finlandiya arasında Ticaret Antlaşması imzalandı.
 5 Haziran 1926
 Türkiye, İngiltere ve Irak arasındaki Ankara‟da
imzalanan

antlaşması imzalandı.

20 Aralık 1926
 Türkiye-Macaristan Ticaret Antlaşması imzalandı.


20 Aralık 1926
 Türkiye-Macaristan Krallığı İkamet Mukavelenamesi imzalandı.
 4 Mayıs 1927
 Türkiye ile İsviçre arasında Ticaret Antlaşması imzalandı.
 31 Mayıs 1927
 Türkiye ile Çekoslovakya arasında Ticaret ve İkamet Antlaşması

imzalandı.


28 Ağustos 1927
 Türkiye, Belçika ve Lüksemburg Ticaret Antlaşması imzalandı.
 4 Şubat 1928
 Türkiye-İsveç Ticaret Antlaşması imzalandı.


12 Şubat 1928
 Türkiye ile Macaristan arasında Ticaret Antlaşması imzalandı. 
 12 Mart 1928
 Türkiye-Estonya Ticaret Antlaşması imzalandı.


9 Aralık 1928
 Türkiye-İsviçre Uzlaşma Antlaşması imzalandı.
 4 Ocak 1929
 Türkiye-Uruguay Dostluk Antlaşması imzalandı.
 27 Mart 1929
 Yunan-Yugoslav Dostluk Antlaşması imzalandı.


11 Haziran 1929
 Türkiye-Romanya Ticaret ve Seyrüsefer Antlaşması imzalandı.
 12 Ağustos 1929
 Türkiye ile Finlandiya arasında Ticaret Antlaşması imzalandı.
 29 Ağustos 1929
 Türkiye ile Fransa arasında Ticaret Antlaşması imzalandı.
 4 Aralık 1929
 Türkiye-Uruguay Dostluk Antlaşması imzalandı.
 9 Aralık 1929
 Türkiye-İtalya Tahkimnamesi imzalandı.


21 Aralık 1929
 Türkiye ile İrlanda arasında geçici Ticaret Antlaşması imzalandı.
 21 Mayıs 1930
 Türkiye ile Macaristan arasında Ticaret Antlaşması imzalandı.
 22 Haziran 1930
 Türkiye ile Avusturya arasında Ticaret ve Hukuk Antlaşması

17 Eylül 1930
 Türkiye-Litvanya arasında Dostluk Antlaşması imzalandı.
 17 Ocak 1931
 Türkiye-Çekoslovakya Ticaret Antlaşması imzalandı.
 16 Mart 1931
 Türkiye-Norveç İkamet, Ticaret ve Seyrüsefer Antlaşması

imzalandı.


5 Aralık 1931
 Başbakan İsmet İnönü ile Dış İşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras Yunanistan‟ı ziyaret ettiler.

2 Íubat 1932 Türk-Yunan Dostluk Antlaşması yürürlüğe konuldu. 


3 Temmuz 1932
 Türkiye ile Fransa arasında Antakya‟da Askeri Antlaşma imzalandı. Antlaşma uyarınca Türk askeri birlikleri 5 Temmuz‟da Hatay‟a girdi.


22 Nisan 1933
 Osmanlı Duyun-u Umumiye (genel dış borçlar) İdaresi arasında imzalanan antlaşma ile Osmanlı dönemi borçlarının tasfiyesine başlandı.


8 Mayıs 1933
 Türkiye ile Yunanistan arasında Ticaret Antlaşması imzalandı.