• Sonuç bulunamadı

Katılım bankası; özel cari ve katılma hesapları yoluyla fon toplamak ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluĢlar ile yurt dıĢında kurulu bu nitelikteki kuruluĢların Türkiye'deki Ģubelerini ifade etmektedir. 2005 yılında yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankalar Kanunu ile isim değiĢikliğine gidip “Katılım Bankası” unvanını alan bankalar, bankacılık sektörünün üç tür bankasından biri olma özelliğine kavuĢmuĢtur. KuruluĢ gerekçeleri arasında; mali sisteme girmeyen fonların mali sisteme çekilmesi yani mali sistemi tamamlama gayesi yer almaktadır. Katılım bankaları sistemi tamamlama hususunda üzerine düĢen rolü yerine getirmiĢ ve ekonomide klasik bankalara gitmeyen atıl fonları ekonomiye çekmiĢtir.

Ülkemizde, 1984 yılında kuruluĢunu tamamlayıp 1985 yılından faaliyete baĢlayan Albaraka Türk ilk faizsiz banka niteliğindedir. Ülkemizde Nisan 2011 itibarıyla; Albaraka Türk, Bank Asya, Kuveyt Türk, Türkiye Finans olmak üzere dört katılım bankası faaliyet göstermektedir. Türkiye‟nin halka açılan ilk katılım bankası Bank Asya‟ya 50 kat talep gelmesi, bankacılık sektörüne ve katılım bankalarına olan güvenin bir göstergesidir. Nisan 2011 itibarıyla Bank Asya‟nın %52,36‟sı ve Albaraka Türk‟ün %22,47‟si halka açılmıĢ durumdadır. Diğer katılım bankalarının halka açılma çalıĢmaları devam etmekte olup çok ortaklı bir yapıya sahiptirler.

Katılım bankacılığı, dünya literatüründe daha çok Faizsiz Bankacılık veya Ġslam Bankacılığı olarak bilinmektedir. Faizsiz bankacılık sadece Ġslam coğrafyasına özgü olmayıp farklı ülkelerde uygulanan ve geçmiĢi çok eskilere dayanan bir bankacılık türüdür. Fakat ülkemizde faaliyet gösteren katılım bankaları hem ortaklık yapısı hem de ülkemiz kültürü gereği Ġslam bankacılığına yakın olduğundan, öncelikle Ġslam Ġktisadı ve Ġslam Bankacılığına bakılması önem arz etmektedir.

Ġslam iktisadı, teorik görüĢ ve düĢünceler yığını bir sistem değildir. O, hep hayatla iç içe olmuĢ ve hayatın bizzat kendisi haline gelmiĢtir. Ġslam, iktisadi ve mali yapılanmayı iki türlü ele alır. Birincisi, meselenin kanun koyma yönüdür. Bu yönüyle iktisadi hayat belli prensiplere bağlanmaktadır. Ġkincisi ise yönlendirme yönüdür ki, bu yön tamamen bireye kazandırılan Ģuur ile alakalıdır.

Tüm ekonomik sistemler gelir kaynakları meselesini ele alır; bu kaynakların en verimli Ģekilde kullanımını ve dağılımı konusunu inceler. Arz ve talep ile gelir ve gider arasındaki dengeyi hiçbir zaman göz ardı etmez ve bu dengeyi koruyucu tedbirler teklif eder. Ġslam ekonomisinin temelinde iktisat ve tasarruf anlayıĢı hâkimdir. Bu yapıda birey, büyük ölçüde kendi mutluluğunu toplumun mutluluğu içinde görür. BaĢkasının fabrikasının çarkları çalıĢmıyorsa, kiĢi kendi fabrikasının çarklarının çalıĢmasını fazla düĢünmez. Para her Ģey değildir anlayıĢı üretimin önemini ön plana çıkarmaktadır.

Bütün iktisadi sistem ve doktrinleri en yakından ilgilendiren meselelerden biri ve belki de birincisi üretimdir. Üretim iktisadi hayatın can damarıdır. Ġslam iktisadında üretimin üç esası vardır. Bunlar; özel mülkiyet, malın aktif olması, dengeli kalkınmadır. Üretim sonucunda ortaya çıkan gelirin tek bir yerde toplanmasını engellemek ve topluma yaymak için iki öğe devreye girer. Bunlar; zekât ve meĢru kazançtır.

Ġslam malın pasifize edilmesinin tamamen karĢısındadır. Sermayeyi atıl bırakıp tükenmesini beklemek akıl kârı olmadığına göre, insan hep çalıĢıp kazanmayı düĢünecektir. Bunun için, onu ya bizzat kendisi çalıĢtıracak ve ticaret vasıtasıyla nemalandıracak veya bir baĢkasıyla çeĢitli ticari ortaklıklar tesis ederek hem kendisi kazanacak hem de baĢkasına kazandıracaktır. Hangi yolla olursa olsun, netice itibarıyla mal ve hizmet üretimi artacak, bundan herkes kazançlı çıkacaktır.

Ġslam iktisadında emek ve sermaye birbirini tamamlayan unsurlardır. Fakat esas olan, emektir; sermaye ise, ona tabidir. Ġslam‟ın düzenleyici ilkelerinden en önemlisi, kazancın emek veya risk unsuruna dayanması; sermayenin emeksiz ve risksiz kazancı olan faiz gelirinin yasak olmasıdır. KiĢi geçimi için ya bizzat emeğini ortaya koyar veya sermaye sahibi ise ve sermayesini kendi değerlendiremiyorsa, baĢkasına vererek kâr- zarar ortaklığı prensibiyle risk unsurunu göze alır. Böylece, üretimden, emeksiz ve risksiz pay almak mümkün olmayacağından toplumun bütün bireyleri üretim süreci içinde yerlerini almıĢ olacaktır.

Ġslam, bankanın değil faizin karĢısındadır. Karaborsa, rüĢvet ve daha değiĢik spekülasyonun her çeĢidi yasaktır. Ġslam iktisadı, faiz yasağı ve zekât farzı esası üzerine bina edildiği söylenebilir. Ġslam bir taraftan faizi yasakladığı gibi, diğer taraftan paranın atıl hale getirilmesini de yasaklamıĢtır. Paranın, yastık altı olarak ifade edilen Ģekilde

elde tutulması ekonomik iĢleyiĢi mutlak surette etkilemektedir. Eğer kiĢi parayı kendisi aktif bir Ģekilde kullanamıyorsa, parayı ekonomiye kazandırmanın bir baĢka yolu olan ortaklık devreye girmektedir. Ortaklık meselesinde de güven ve sağlam sermaye faktörleri ortaya çıkmaktadır. Banka tamda burada devreye girmektedir. Zira hem güven kuruluĢlarıdır hem belli bir tutara kadar devlet garantisi vardır hem de organize ve yaygın bir yapılanmayla geniĢ bir alanda yatırım yapma olanağına sahiptir.

Banka müĢterisi tasarrufunu katılım bankaları aracılığı ile değerlendirmeye karar verdikten sonra karĢısına faiz çıkmaktadır. Katılım bankaları her ne kadar faiz unsuruna kendi bünyesinde yer vermese de piyasadaki rekabet koĢulları gereğince faize yer veren mevduat bankaların kararlarından etkilenmektedir. Piyasada oluĢan faiz oranları katılım bankalarının ellerindeki fonları yatıracakları alanları etkilemektedir. Faiz oranının büsbütün altında kâr payı dağıtmamak için yatırım alanlarının tespiti önem kazanmaktadır. Üretim desteği, bireysel finansman desteği, kâr/zarar ortaklığı yatırımı, finansal kiralama ve mal karĢılığı vesaikin finansmanı yöntemleriyle kullandırılacak fonlar için giriĢimcinin projesi incelenmekte, mevduat riski yüksek alanlarda veya faizsiz bankacılık fonksiyonuna ters iĢlerde kullandırılmamaktadır.

Bankacılık sektörü 2008–2009 dönemimde tüm dünyayı etkileyen finansal kriz nedeniyle tüm verilerinde yavaĢlama olsa da büyümesini devam ettirmiĢtir. Bankacılık sektöründe Aralık 2010‟da toplam 49 banka, 10.066 Ģube, 191.180 personel mevcut olup, bunun; 4 banka, 607 Ģube, 12.677 personeli katılım bankalarına aittir. Katılım bankaları Ģube baĢına yaklaĢık 21 personel ile sektörün üzerinde bir yoğunlukta istihdam sağlamaktadır. Bu nedenle personel ve Ģube ile ilgili analizler sektörün altında gerçekleĢmektedir.

Katılım bankaları toplam aktiflerini yaklaĢık %29 büyüterek 43.340 milyon TL‟ye ulaĢtırmıĢ ve bankacılık sektörünün %4,3‟lük kısmını oluĢturmaktadırlar. Toplanan fonlar, katılım bankalarının en önemli kaynağı niteliğindedir ve 2010 yılında yükseliĢini devam ettirerek 33.089 milyon TL ile %76,35‟lik bir paya ulaĢmıĢtır. Kullandırılan fonlar; 2010 yılında %19,47 büyüyerek 30.823 milyon TL‟ye ulaĢmıĢtır. Toplanan fonların %93,2‟lik kısmı kullandırılmıĢtır. Bilanço dıĢı yükümlülükler ise son beĢ yıllık dönemde yaklaĢık 12 kat büyüme göstermiĢ olup bunda cayılabilir kredi tahsis taahhütlerinin 2010 yılındaki aĢırı yükseliĢi etkili olmuĢtur.

Kârlılık bankanın varlığını sürdürebilmesinde önemli bir değiĢkendir. Her iĢletmede olduğu gibi katılım bankaları içinde kâr maksimizasyonu önemli bir politika ve değerlendirme aracıdır. Katılım bankaları sürekli kâr payı dağıtmakta olup belli bir tutara kadar mevduat güvencesinin de olması bu bankacılık türüne olan ilgiyi arttırmaktadır. Katılım bankaları toplam bazda net kârı %8 arttırarak 761 milyon TL‟ye ulaĢmıĢtır. Kârlılığın ölçülmesinde yaygın olarak kullanılan; aktif getirisi (ROA) %2,36 ve öz kaynak getirisi (ROE) %15,46 olarak gerçekleĢmiĢ olup hem 3 yıllık bir seride aĢağı doğru bir seyir izlemiĢ hem de sektörün altında gerçekleĢmiĢtir.

Katılım bankalarının takipteki kredilerin oranı bankacılık sektörü üzerinde seyretmektedir. Son yıllarda düĢüĢ eğimlinde olsa da katılım bankalarının sağladığı krediler sektöre göre daha sorunlu görünümdedir. Zira takipteki kredilerin bir kısmına karĢılık ayrılmıĢ ve karĢılık ayrılmayan kısmı toplam kredilerin %1.11 olarak gerçekleĢmiĢtir. Takibe dönüĢüm oranı düĢüĢ eğilimde ve sektörün altında bir seyir izlemektedir.

Risk analizini göre; katılım bankaları kredi riski açısından daha riskli durumdadır. Kredi riski BDDK tarafından Ocak 2011‟de yayınlanan beklenti anketinde de zirvede yer almıĢtır. Piyasa riski için en önemli gösterge, sermaye yeterlilik oranı olup katılım bankalarında sektörün altıda ve %15,4 olarak gerçekleĢmiĢtir. Piyasa riskine maruz tutar ana sermayeye göre düĢük düzeydedir. Döviz kurlarının %20 düĢmesi ile %50 artmasının etkileri ciddi bir tehdit oluĢturmadığı ortaya çıkmıĢtır. Katılım bankalarının toplamda likidite yeterlilik oranı %238,25 olarak gerçekleĢmiĢtir. Bankacılık sektörünün toplamda %164,72‟lik bir oranda gerçekleĢtiği bir dönemde katılım bankaları sektöre göre oldukça likit durumdadır. Yasal sınırların çok üstünde gerçeklen bu oranlar nedeniyle likidite riski düĢük düzeydedir. 2010 yılında iĢletmelere sağladığı kredilerin toplam krediler içerisindeki payı %85 civarındadır. Bu nedenle katılım bankaları yoğunlaĢma açısından daha büyük tutarlı kredilere yoğunlaĢmıĢ ve yoğunlaĢma riskini arttırmıĢtır.

Veri zarflama analizi sonuçlarına göre; toplam yabancı kaynaklar dönem boyunca oldukça istikrarlı bir seyir izlemiĢ ve katılım bankalarının en önemli fon kaynaklarını oluĢturmuĢlardır. Etkinlik analizine göre; katılım bankalarının

performansının daha iyi olduğu, bu grubu kalkınma ve yatırım bankaları ile mevduat bankalarının izlediği ortaya çıkmıĢtır.

Katılım bankaları ile mevduat bankaları, bankacılık hizmetleri noktasında benzerlikler olduğu göstermektedir. Kâr payı oranları tüm vadelerde faiz oranlarının üzerinde bir seyir göstermiĢtir. Fakat Aralık 2010‟da 12 ay vadeli TL‟ye verilen ortalama kâr payı oranı %9,10 iken, mevduata verilen ortalama faiz oranı %9,04 olması benzerliği güçlendirmektedir.

Katılım bankalarına ait karĢılaĢtırmalı analiz sonuçlarını Ģöyle sıralayabiliriz:

Albaraka Türk; 1984 yılında ilk faizsiz banka olarak kurulmuĢ; 109 Ģube, 2175 personel, 8.406 milyon TL aktif ve aktif büyüme hızı %31‟dir. Net kârdaki dalgalanmanın dıĢında tüm kalemlerde büyüme kaydeden banka; tutar açısından büyük geliĢmeler kaydederken oransal açıdan birçok göstergesi aĢağı doğru eğilim göstermektedir. Sermaye yeterlilik oranı %14,09 ile en düĢük ikinci katılım bankası olan bankanın; likidite yeterlilik oranı %258,1 ile en likit bankadır. Toplanan fonların kullandırılma oranı %91 olarak gerçekleĢmiĢtir. Özellikle bilanço dıĢı yükümlülüklerin yaklaĢık 11 kat artması, son üç yıllıda etkinlik göstergelerinin aĢağı doğru eğilim göstermesi ve personel yoğunluğu 20 civarında olması ortaya çıkan sonuçlardır.

Bank Asya; faizsiz bankacılık sektörüne 24 Ekim 1996 en son giren, ilk halka açılan, 175 Ģube, 4275 personel, 14.513 milyon TL aktif ve %25 aktif büyüme hızı ile katılım bankaları içerisinde zirvede yer alan bankadır. Kârlılık oranları düĢüĢ eğilimi gösteren bankanın, büyüme ve yayılma hızı çok yüksektir. SYR %13,33, LYO %162,6 ile en düĢük katılım bankası olan bankanın; toplanan fonların kullandırılma oranı %98 olarak gerçekleĢmiĢtir. Katılım bankaları içinde 2005–2010 yılları arasında en etkin olan banka, personel yoğunluğu 24 civarında olması personel ve Ģube ile ilgili göstergeleri aĢağı doğru çekmektedir. Kredilerin analizi sonucunda kredi riski yüksek olan bankanın kredi verirken iyi analiz yapması durumu ortaya çıkmıĢtır.

Kuveyt Türk; 1989 yılında faaliyete baĢlayan banka; 141 Ģube, 2850 personel, 9.727 milyon TL aktif ve %40,8 aktif büyüme hızı ile hızlı ve kararlı bir Ģekilde ve özellikle kâr payı giderlerini minimum düzeyde tutarak geliĢimini sürdürmektedir. SYR

%17,05, LYO %242,3, toplanan fonların kullandırılma oranı %94,4 olarak gerçekleĢen bankanın oldukça likit olduğu ortaya çıkmıĢtır. Etkinlik dereceleri açısından en düĢük seviyede olan bankanın personel yoğunluğu 20 civarındadır. Takipteki kredilerin yüksek olması kredi riskini ön plana çıkarmaktadır. Ayrıca bilanço dıĢı yükümlülükler aĢırı derecede yükselme eğilimi göstermiĢtir.

Türkiye Finans; 2005 yılında iki bankanın birleĢmesiyle kurulan banka; 182 Ģube, 3403 personel, 10.692 milyon TL aktif ile ikinci katılım bankası görünümündedir. Aktif büyüme hızı %23, SYR %17,08, LYO %163, toplanan fonların kullandırılma oranı %94,9 olarak gerçekleĢen bankanın oldukça likit olduğu ortaya çıkmıĢtır. Etkinlik dereceleri açısından son üç yılda zirvede olan bankanın personel yoğunluğu 19 civarındadır. Personel ve Ģube verimlilik sonuçları ve kârlılık analizleri düĢük çıkan bankanın, kredi riskinin de yüksek olduğu sonucu çıkmıĢtır.

Katılım bankaları için aĢağıdaki öneriler yapılabilir:

 Uluslararası piyasalarda “Sukuk” veya “Faizsiz Tahvil” olarak bilinen ve ülkemizde “kira sertifikası” olarak isimlendirilen faiz taĢımayan yatırım sertifikaları ve menkul kıymetlerin ihracına yönelik düzenlemeler yapılmalı ve ihraçları arttırılmalıdır. Dört katılım bankasından sadece Kuveyt Türk 2010 yılında Sukuk ihracına baĢlamıĢtır.

 Katılım bankalar ile klasik bankaların arasındaki farkları bilmeyen tasarruf sahiplerine bu farkları anlatmaları, faizsiz bankacılık alanında yeni kuruluĢlar kurmaları, var olan bankaların Ģubelerini tüm ülke genelinde arttırmaları önerilebilir.

 Katılım bankaların Aralık 2010 itibarıyla yurtdıĢında 2 Ģubesi mevcuttur. YurtdıĢı tasarruflarının ekonomiye çekilmesi için muhabir banka anlaĢmalarının yanı sıra yurtdıĢı Ģube sayıları özellikle petrol üreticisi Arap ülkelerinde arttırılmalıdır.

 Pratikte iĢleyen birçok faizsiz banka var. Ancak onları ideal Ġslam bankası Ģeklinde kabullenmek oldukça zordur. Ġslami iktisat anlayıĢı iyice araĢtırılmalı ve mevcut bankalarda düzenlemeler yapılmalıdır. Bu Ģekilde çeĢitli çekincelerden dolayı hala bekleyen atıl fonlar ekonomiye kazandırılabilir.

KAYNAKÇA

Akdoğan, N. ve Tenker, N. (2001), Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri. (GeniĢletilmiĢ 7. Baskı). Ankara: Gazi Kitabevi.

Akgüç, Ö. (1989). 100 Soruda Türkiye’de Bankacılık. Ġstanbul: Gerçek Yayınevi. Akgüç, Ö. (2007). Banka Yönetimi ve Performans Analizi. (1. Baskı). Ġstanbul: Avcıol

Basım Yayım.

Akhan, A. (2010). Katılım bankaları ile mevduat bankalarının müşteri odaklılıklarının karşılaştırılması. Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tezsiz Yüksek Lisans Projesi, Afyonkarahisar.

Akın, C. (1986). Faizsiz Bankacılık ve Kalkınma. Ġstanbul: Kayıhan Yayınları.

Aktepe, Ġ.E. (2010). İslâm Hukuku Çerçevesinde Finansman ve Bankacılık. Ġstanbul: Erkam Matbaası.

Albaraka Türk. (2010). Albaraka Türk hakkında, finansal bilgiler. http://www.albarakaturk.com.tr/bizi_taniyin/detay.aspx?SectionID=AvW7CcOU ELQlQzfWvBQMfQ%3d%3d&ContentId=SjpzafdvjZK8baQMqwSZQQ%3d%3 d. adresinden 15 Ekim 2010‟da alınmıĢtır.

Arıkan, R. (2004). Araştırma Teknikleri ve Rapor Hazırlama. (4. Baskı), Ankara: Asil Yayın Dağıtım.

Ayan, N. (2006). Türk bankacılık sistemin ve ekonomik krizlere etkileri. Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası Ġktisat Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul.

Aydın, N. (Editör). (2004). Sermaye Piyasası ve Finansal Kurumlar. (2. Baskı), EskiĢehir: Anadolu Üniversitesi yayınları.

Aydın, N. (Editör). (2006). Bankacılık Uygulamaları. EskiĢehir: Anadolu Üniversitesi yayınları.

Bank Asya. (2010). Tarihçe ve finansal bilgiler. http://www.bankasya.com.tr/ hakkimizda/index.jsp, adresinden 17 Ekim 2010‟da alınmıĢtır.

Battal, A. (1999). Bankalarla Karşılaştırmalı Olarak Hukuki Yönden Özel Finans Kurumları, Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü Yayını.

Bayırdır, S. (2009). Katılım bankacılığı için yeni bir ürün olarak mal (emtia) vadeli iĢlem sözleĢmeleri ve fıkhî açıdan incelenmesi. Türkiye Katılım Bankaları Birliği,1, 155-200.

BDDK. (2010). 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu. Web: www.bddk.org.tr, EriĢim: 01 Eylül 2010.

BDDK. (2011). Türk Bankacılık Sektörü Genel Görünümü. Web: www.bddk.org.tr, EriĢim: 15 ġubat 2011.

BDDK. (2011). Finansal Raporlar, www.ebulten.bddk.org.tr/AylikBulten.

Boyacıoğlu, M.A.(2002). Operasyonel Risk ve Yönetimi. Bankacılar Dergisi, 43, 51-66 Bulut, H.Ġ. ve Er, B. (2009). Katılım bankacılığında iki yeni finansal teknik önerisi:

mudaraba-risk sermayesi yatırım ortaklıkları ve mudaraba-risk sermayesi yatırım fonları. Türkiye Katılım Bankaları Birliği, 1, 17-70.

Clarke, S. (2001). Kurum çapında risk yönetimi. Actıve Academy, 1-5. http://www. makalem.com/Search/ArticleDetails.asp?nARTICLE_id=477, 28.03.2011.

Dhaher, K.A. (2003). ÇağdaĢ bankacılığa uzanan yolda kârlılık ve risk yönetimi. Actıve Academy, 1-5. http://www.makalem.com/search/ArticleDetails.asp adresinden, 24 Ekim 2010‟da alınmıĢtır.

Duran, A.R. (2005). Türk bankacılık sisteminin gelişimi ve BDDK’nın rolü”, Ġstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġktisat Politikası Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul.

Ercan, K. ve Ban, Ü. (2005). Finansal Yönetim. (1. Baskı). Ankara: Gazi Kitabevi. Eroğlu, N. (2006). Türk bankacılık sektörü temel sorunları ve çözüme yönelik

düzenlemeler. Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġktisat Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Niğde.

Ertuğrul, A. ve Zaim, O. (1996). Türk Bankacılığında Etkinlik, Tarihi Gelişim Kantitatif Analiz., Ankara: Ünal Ofset.

Erüstün, C. (2006). Türk bankacılık sisteminde bankacılık hizmet gelirlerini arttırma alternatifleri: yeni ürünler. Marmara Üniversitesi, Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Anabilim Dalı, Bankacılık Bilim Dalı, Ġstanbul.

Eyüpgiller, S. (1996). Bankacılar İçin Banka İşletmeciliği Bilgisi, Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü Yayını.

Gediz, B. (2002). Türk bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması ve çözüm önerileri. Celal Bayar Üniversitesi, İ.B.B.F Dergisi. 9 (1-2), 53-73.

Gudil, O. (2007). Türkiye’de katılım bankacılığı ve katılım bankalarının getirisi ile alternatif yatırım araçlarının analizi, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ĠĢletme Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya.

Günal, M. (2006). Para, Banka ve Finansal Sistem, (1. Baskı). Ankara: Yeni Dönem Yayıncılık.

Günal, M. (2001). Türk Bankacılık Sektörünün Sorunları ve Geleceği. Ankara: ATO Yayınları.

Güngör, K. (2009). Bir finansal araç olarak katılım bankacılığı: tespitler-teklifler. Türkiye Katılım Bankaları Birliği, 1, 207-268.

Hasbu, M,E, (2010). Bankacılığın ıslahı için oluĢturulan Basel 3 kanunları yeni bir finansal krizin çıkmasını engeller mi? (Çev. H. Erçetin). http://www.makalem. com/Browse/Categorysub.asp?=Bankacılık, EriĢim: 9 Ekim 2010.

Hemezani, M.E. (2009). Bir ekonomi raporu : Global kriz sonrası Ġslami bankaların 4 alanda çalıĢma yapması gerekir. (Çev. H. Erçetin). http://www.makalem.com/ Browse/Categorysub.asp?CATEGORY=0102000000&sCatName=Bankacılık EriĢim:16 Ekim 2010.

Iacovane, L. and Zavacka, V. (2009). Bankacılık krizleri ve ihracatı: son ticaret daraltmak için geçmiĢten dersler. Web: http://www.voxeu.org/index.php%3Fq%3 Dnode/4279 adresinden 26 Eylül 2010‟da alınmıĢtır.

ĠĢtar, E. (2009). Katılım bankacılığı tarihi. Fatih Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tezsiz Yüksek Lisans, Ġstanbul.

Kocakoç, Ġ. D. (2003). Veri Zarflama Analizi‟ndeki Ağırlık Kısıtlamalarının Belirlenmesinde Analitik HiyerarĢi Sürecinin Kullanımı. Dokuz Eylül Üniversitesi. İ.İ.B.F. Dergisi. 18 (2), 1-12.

Kuveyt Türk. (2010). Tarihçe ve finansal bilgiler. http://www.kuveytturk.com.tr/tr/ Hakkimizda_Tarihce.aspx, eriĢim: 17 Ekim 2010.

Küçükberksun, S. (1998). İşletmelerde Yönetim Denetimi. (1. Baskı) Ġstanbul: Der yayınları.

Özdemir, M. ( 1999). Finansal Yönetim. (2. Baskı). Ġstanbul: Türkmen Kitabevi

Özgür, E. (2007). Katılım bankalarının finansal etkinliği ve mevduat bankaları ile rekabet edebilirliği. Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Afyonkarahisar.

Özgür, E. (2008). Katılım Bankalarının Finansal Etkinliği. Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi. 10 (1), 159-175.

Özkay, Ö. (2006). Çokuluslu bankaların 2001 krizi sonrasında Türk bankalarına yönelik olarak artan ilgisi ve bu durumun Türk bankacılık sistemi üzerinde olası etkileri. Marmara Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul.

Pamukçu, A.B. (1999). Finansal Yönetim. Ġstanbul: Der yayınları.

Parasız, Ġ. (2000). Para Banka ve Finansal Piyasalar. (7. Baskı). Ezgi Kitabevi, Bursa. Polat, A. (2009). Katılım bankacılığı: Dünya uygulamalarına iliĢkin sorunlar-fırsatlar;

Türkiye için projeksiyonlar. Türkiye Katılım Bankaları Birliği, 1, 77-117.

Sevilengül, O. (2001). Banka Muhasebesi. (GeniĢletilmiĢ 3. Baskı), Ankara: Gazi Kitabevi.

Sevilengül, O. (2000). Genel Muhasebe. (9. Baskı). Ankara: Gazi Kitabevi.

ġahin, E. (2007). Türkiye’de dünden bugüne katılım bankaları, Kadir Has Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ĠĢletme Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul. ġimĢek, B. (2006). Katılım bankalarında hizmet kalitesinin ölçülmesi ve örnek bir

uygulama. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Bankacılık Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

T.C. Ziraat Bankası. (2010). Banka Tarihçesi. http://www.ziraatbank.com.tr/default. asp?sayfa=Bankamız, eriĢim: 31 Ekim 2010.

TCMB. (2010). Dünden bugüne Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, http://www.tcmb.gov.tr eriĢim: 01 Kasım 2010.

TBB. (2010). Bankacılar Dergisi. Web: www.tbb.org.tr, EriĢim:15 Eylül 2010.

Tiryaki, G. (2009). Küresel Bankacılık Düzenlemelerinde Yeni Dönem, Active Dergisi. TKBB. (2009). Katılım bankaları 2009. Web: http://www.tbb.org.tr/asp/bankalar1.asp

adresinden 08 Ekim 2010‟da alınmıĢtır.

TKBB. (2010). Türkiye Katılım Bankaları Birliğinin KuruluĢu. http://www.tbb. org.tr/turkce/hakkinda.htm, adresinden 10 Eylül 2010‟da alınmıĢtır.

TKBB. (2010). Katılım bankalarına ait toplu mali tablolar. http://www.tbb.org.tr/turkce/ bulten/3%20aylik/TopluMaliTablolar/tablolar/tablo1.xls, EriĢim: 3 Ekim 2010. Tok, A. (2006). Türk hukukunda katılım bankalarının fon toplama ve kullandırma

işlemleri ile klasik bankacılık işlemleri. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Hukuk Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul.

Türkiye Finans. (2010). Tarihçe ve finansal bilgiler. http://www.turkiyefinans.com.tr/ tr/hakkimizda/tarihce.aspx, EriĢim: 20 Ekim 2010.

Ulu, E. (2009). Türk bankacılık sektöründe vergi kanunlarının kârlılık üzerine etkileri. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ġktisat Ana Bilim Dalı, Para ve Banka Programı Yüksek Lisans Tezi, Ġzmir.

Ünal, T. (1996). Finans Kesiminin Reel Sektöre Kaynak Yaratma Kapasitesi. Ġstanbul: ĠTO Yayınları.

Wouters, P. (2007). Katılım bankacılığı gerçek bir ihtiyaç, Dünyada ve Türkiye‟de faizsiz bankacılık. TKBB Katılım Bankaları, 1.

Yakar, O. (2009). Kobilerin internet bankacılığı hizmetleri kullanımını etkileyen faktörler, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Bankacılık Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Yücedağ, N. (2009). Türk bankacılık sektöründe ürün karması ve kârlılık değişkenliğine etkisi: 2002–2007 dönemi uygulamalı bir analiz, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Bankacılık Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.