• Sonuç bulunamadı

Sermaye Piyasası Kurulu8, tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak ve sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını düzenlemek ve denetlemek amacıyla 1981 yılında çıkarılan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile kurulmuştur.

3.7.1. Genel Olarak Görev ve Yetkileri

06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile Kurulun görev, yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenmiştir. Kurul idari ve mali özerkliğe sahip bir kamu tüzel kişisidir ve kendisine verilen görev ve yetkileri kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır. Kurulun ilgili olduğu Bakan, Başbakan tarafından görevlendirilen Bakan’dır (SPK, 2014). Sermaye piyasasının güven açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını ve tasarruf sahiplerinin yani yatırımcıların hak ve yararlarının korunmasını sağlamak hedefleri doğrultusunda, Kurulun temel amaçları (SPK, 2014);

• Sermaye piyasalarının ve kurumlarının işleyiş kurallarını belirlemek,

• Piyasadan fon kullanan şirketlerin belli kurallara uygun olarak en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak,

8 SPK

• Sermaye piyasasına yatırım yapan tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarını korumak,

• Piyasaların adil ve etkin çalışmasını sağlamaktır.

Kurul bu hedeflere Kanun, yönetmelik ve tebliğlerle düzenlemeler yaparak, piyasaların gözetim ve denetimini sağlayarak ulaşmaya çalışmaktadır.

Sermaye Piyasası Kurulu, Kurul Karar Organı ve Başkana bağlı olarak Kurul faaliyetlerini yürüten teşkilattan oluşur. Kurul Karar Organı, biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere yedi üyeden oluşur. Kurul Başkanı, Başkanlık teşkilatının da başıdır. Üyeler, yükseköğrenim sonrası mali piyasalar, ekonomi, maliye, işletme, sermaye piyasaları, bankacılık veya finans alanında veya bu alanlarla ilgili hukuk dallarında en az on yıl deneyim sahibi olan veya yukarıda sayılan öğrenim dallarında en az on yıl öğretim üyeliği yapan kişiler arasından Bakanlar Kurulunca atanır. Üyelerden en az birinin hukuk fakültesi mezunu olması, en az birinin bu fıkrada belirtilen on yıllık deneyimi özel sektör sermaye piyasası kurumlarında kazanmış olması, en az birinin de Kurul’da asgari on yıl çalışmış olması şarttır. Bakanlar Kurulu, üyelerden birini Başkan olarak görevlendirir. Kurul Karar Organı, Kurul Başkanının teklifi ile üyelerden birini ikinci başkan ve birini başkan vekili olarak seçer. Başkanın izin, hastalık, yurt içi ve yurt dışı görevlendirme ve görevde bulunmadığı diğer haller ile görevden alınması veya üyeliğinin düşmesi durumlarında ikinci başkan, onun da bulunmadığı hallerde başkan vekili Başkana vekalet eder. Kurul başkan ve üyelerinin görev süresi beş yıldır. Süreleri biten Başkan ve üyeler bir defalığına tekrar atanabilir. Kurul çalışmaları Kurul başkanına bağlı Başkan Yardımcılıkları altında çalışan hizmet birimleri tarafından yürütülmektedir (SPK,2014).

Kurulun görev ve yetkileri şunlardır (SPK, 2014):

 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile verilen görevler ile bu Kanunun emrettiği uygulamaların yerine getirilmesini ve öngörülen neticelerin sağlanmasını teminen gerekli olan iş ve işlemleri yapmak.

 Kamunun zamanında, yeterli ve doğru olarak aydınlatılmasını sağlamak amacıyla genel ve özel nitelikte kararlar almak.

 Kanun kapsamına giren kurum ve ortaklıkların bağımsız denetim, derecelendirme, değerleme ve bilgi sistemleri denetimi faaliyetine ilişkin şartları ve çalışma esaslarını belirlemek ve bu şartları taşıyanları listeler halinde ilan etmek.

 Finansal istikrar ve ulusal veya uluslararası mevzuatın gereklerinin sağlanması amacıyla diğer finansal düzenleyici ve denetleyici kurumlarla her türlü iş birliğini yapmak ve bilgi alışverişinde bulunmak.

 Sermaye piyasalarında düzenleme ve denetimle yetkili muadili yabancı kurumlar ile sermaye piyasalarıyla ilgili olarak karşılıklılık ve mesleki sırrın korunması ilkeleri çerçevesinde karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulmasına ve belge taleplerinin karşılanmasına, yabancı ülkelerdeki sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kuruluşların Türkiye’deki merkez, şube veya ortaklıkarı ile yazılı bir sözleşme çerçevesinde dışarıdan hizmet aldıkları kurumlarda denetim yapılmasına ve gerekli idari tedbirlerin alınmasına, bu kapsamda yürütülecek faaliyetlere ilişkin masrafların paylaşımına yönelik ikili veya çok taraflı mutabakat zabıtları imzalamak ve sermaye piyasalarıyla ilgili her türlü iş birliğini yapmak.

 Sermaye piyasalarının gelişmesini teminen yeni sermaye piyasası kurumlarına ve araçlarına ilişkin usul ve esasları düzenlemek ve bunları denetlemek.

 Halka açık ortaklıklarda görev alacaklar, sermaye piyasası kurumlarının yönetici ve diğer çalışanlarının mesleki eğitimi, mesleki yeterliliği ve mesleki ehliyetlerini gösterir sertifika verilmesine ilişkin esasları belirlemek, bu amaçlarla merkez veya şirket kurmak ve bunların faaliyet usul ve esaslarını belirlemek.

 Sermaye piyasasında yatırımcı ve tasarruf sahiplerine yönelik olarak yatırım tavsiyesinde bulunacak kişiler ve kuruluşların uyacakları ilke ve esasları belirlemek.

 Kamuyu Aydınlatma Platformunun işletim ve çalışma esasları ile bu Kanun kapsamında Kurula yapılacak bildirim ve başvuruların usul ve esaslarını belirlemek.

 Sermaye piyasası kurumlarının, halka açık şirketlerin, borsaların ve öz düzenleyici kuruluşların bilgi sistemlerinin işletimine ve bu Kanun çerçevesindeki denetimine ilişkin usul ve esasları belirlemek.

 Yerli veya yabancı akademisyen veya uygulamacılardan oluşan çalışma gruplarına veya kişilere, mevcut veya gelecekteki düzenleme tercihlerinde esas teşkil etmek üzere sermaye piyasalarına ilişkin ulusal veya uluslararası nitelikli bilimsel araştırmalar yaptırmak.

 Kurulun üyesi bulunduğu uluslararası kuruluşlar, mali, iktisadi ve mesleki teşekküller ile Türkiye’nin doğrudan üyesi bulunduğu uluslararası kuruluşların

çalışmalarına katılmak, bu kuruluşlarla ortak projeler geliştirmek ve projelerine katkıda bulunmak.

 Kurulun görev alanı ile ilgili uluslararası kuruluşlara, mali, iktisadi ve mesleki teşekküllere üye olmak.

3.7.2. Suç Gelirleri ile Mücadeledeki Rolü

Sermaye Piyasası Kurulu, sermaye piyasası işlemlerinin yapılması esnasında şüpheli işlemlere ve suç gelirinin oluşmasına veya dönüştürülmesine fırsat vermemek adına çalışmalar yürütmekte ve sıkı denetimler yapmaktadır. Aracı kurumlar ve yatırımcılar mercek altına alınmaktadır.

Açık kaynaklarda yer alan haberlerden derlenen bilgilere göre, hisse senetlerinde yaptığı işlemlerle yapay fiyat ya da piyasa oluşturduğu izlenimi doğuran yatırımcıları davet eden SPK uzmanları, üç ayda 20'den fazla yatırımcıyı sorgulamıştır. SPK'nın denetimlerini yerinde bulan aracı kurumlar ise son zamanlarda kurumun yüksek hacimli işlemleri de takibe aldığını, bunun da bazı yatırımcıları tedirgin ettiğini dile getirmişlerdir. Doğrudan bir dosya oluşturmak ya da suç duyurusu yapmak yerine incelemelerin en başından yatırımcı ile irtibata geçerek yapıldığını belirten SPK uzmanları, yatırımcıyı davet edip özellikle manipülasyon kalıplarına uyabilecek, şüphe çeken işlemleri neden yaptıklarını sorguladıklarını ifade etmişlerdir. SPK uzmanları, incelemelerinde işlem hacminin ve miktarının boyutunun önemi olmadığını da vurgulamaktadırlar. İfadesini aldıkları yatırımcıların 1 ya da 1 milyon lotluk işlem yapmasının öneminin olmadığını, aksine işlemlerde art niyet olup olmadığına baktıklarına dikkat çeken SPK uzmanları, sorgulama ve ifadeler alındıktan sonra söz konusu yatırımcı benzer şüpheli işlemleri tekrarlamıyorsa bunun kendileri için olumlu bir sonuç olduğunu belirtmişlerdir. Piyasa Gözetim ve Denetim Dairesi'nin ana amaçlarından birinin borsa işlemlerini izlemek olduğunu kaydeden SPK uzmanları, daha yatırımcı odaklı çalışmaktadırlar. Dikkatlerini çeken işlemleri yapan yatırımcılarla hemen irtibata geçildiği ifade edilmektedir. SPK'nın Piyasa Gözetim ve Denetim Dairesi'nin piyasanın doğru işlemesi için var olduğunu, çalışmaların olumlu bulunduğunu belirten bazı aracı kurum genel müdürleri ise denetimlerin bir miktar arttığından şikayetçidirler. SPK'nın özellikle yüksek volümlü, günde birkaç milyon liralık işlem yapan müşterilere dikkat ettiğini belirten yetkililer, bu tür yatırımcıların kendi taraflarınca uyarılmasını, limitlerinin kısılmasını ya da hesaplarının kapatılmasını talep ettiklerini ifade etmektedirler.

Ülkemizde sermaye piyasalarında karapara ile mücadelede esas alınan şüpheli işlem tipleri de MASAK 6 No’lu tebliğde sıralanmıştır (MASAK, 2014:1). Bunlar;

• Müşterinin, yaptığı işlemlerden kar amacı gütmüyormuş, yatırımlarının riskini ve maliyetlerini umursamaz gibi görünüyormuş izlenimi vermesi.

• Mantık dışı ve zararla sonuçlanan ilginç emirler vermesi, işlemler gerçekleştirmesi.

• Piyasa şartlarıyla ters orantılı, müşterinin aldığı menkul kıymeti süresinden önce aniden kapatması.

• Müşterinin, makul bir sebep olmadan değişik aracı kuruluşlar nezdindeki hesabı ile ilişkisi olmayan başka kişilerin hesaplarına sürekli menkul kıymet transferi yapılması.

• Müşterinin normal işi ile ilgili faaliyetleriyle uyuşmayan miktarlarda menkul kıymet veya diğer piyasa araçlarından satın alması.

• Menkul kıymet yatırımlarının müşteri ile ilişkisi olmadığı açık olan üçüncü taraflara aktarılması.

• Müşteri veya şirket bazında Sermaye Piyasası Kurulunca işlem yasağı getirilmiş olması.

• Sermaye Piyasası Kurulunca işlem yasağı getirilmesine rağmen yasaklı kişiler veya kurumların dolaylı olarak işlem yapıyormuş şüphesi doğuran işlemler.

SPK tarafından yukarıda belirtilen şüpheli işlemlerin piyasada mevcut olup olmadığı titizlikle incelenmekte ve bu bağlamda suç gelirlerinin izinin sürülmesinin zorlaştırılması engellenmeye çalışılmaktadır.

SPK, sermaye piyasalarında işlenebilecek olan suçların önlenmesi ve işlendiğinde tespiti fonksiyonlarını yerine getirerek suç gelirleri ile mücadelede oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Sermaye piyasası suçları arasında en yaygın olan suçlardan biri manipülasyon suçudur. Manipülasyon Fransızca kökenli bir sözcüktür. En basit anlamı elle işleme veya işletilme, idaredir. Ustalık ve beceri ile yönlendirme ve kontrol etme, etik olmayan bir biçimde kontrol etme veya etkileme anlamlarını da içerir (Püsküllüoğlu, 2001:294).

Sermaye piyasası hukuku açısından değerlendirildiğinde farklı tanımlara rastlamak mümkündür (Evik, 2004:76). Yapılan tüm tanımların ortak noktası kişinin karar alma sürecine ilişkin dışarıdan yapılan bir etkiyi içeriyor olmasıdır. Diğer bir ifade ile manipülasyon doğal sürece yapılan etkiyi ifade eden bir sözcüktür. Hukukî açıdan bakıldığında manipülasyon kavramının üzerinde uzlaşmaya varılmış genel kabul gören tam

bir tanımı yoktur (SPK, 2010:1). Manipülasyon ile ilgili tanımlarda temel hareket noktası fon arzı ve talebinin karşılaşarak fiyatın kendiliğinden oluşması gereken piyasalarda fiyat oluşum mekanizmasına müdahale eden işlemlerdir.

Sermaye piyasasında piyasa dolandırıcılığı (manipülasyon), 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun9 107'nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında birer suç tipi olarak düzenlenmiştir. Piyasa dolandırıcılığı, çok farklı yöntemlerin kullanılması suretiyle yapılabilir. Ancak gerek teorik olarak üzerinde uzlaşılan, gerek uygulamada sık sık ortaya çıkan bazı işlem kalıplarını, piyasa dolandırıcı işlem örnekleri olarak ortaya koymak mümkündür. Piyasalar üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle, piyasa dolandırıcılığına ilişkin olarak ceza hukukunda yer alan dolandırıcılık hükümlerinden ayrı bir suç olarak düzenleme yapılması ve bu konuda belirli işlem türlerine yasaklamalar getirilmesi ihtiyacı doğmuştur (SPK,2014:1). İşlem bazlı piyasa dolandırıcılığı SPKn'nun 107 nci maddesinin birinci fıkrasında (107/1) düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca, "Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarına, fiyat değişimlerine, arz ve taleplerine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandırmak amacıyla alım veya satım yapanlar, emir verenler, emir iptal edenler, emir değiştirenler veya hesap hareketleri gerçekleştirenler" hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beş bin günden on bin güne kadar adli para cezası verileceği hükme bağlanmıştır (SPK:2015:1).

SPKn'nun 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında (107/2), aynı maddenin birinci fıkrasında (107/1) öngörülen işlem bazlı piyasa dolandırıcılığına paralel olarak, sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerini ve yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek bilgiye dayanan bazı fiiller cezai müeyyideye bağlanmıştır. Anılan düzenleme, "sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan" kişilerin 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağını hükme bağlamıştır (SPK, 2014:1). Kurulun 2013 yılı Faaliyet Raporu incelendiğinde ikincil mevzuat düzenlemeleri ile etkinliği arttırmaya yönelik adımlar atıldığı görülmekte olup 95.510.000 TL olarak kabul edilen 2013 Mali Yılı Bütçesine ilişkin olarak, yıl içerisinde 79.971.519 TL gider yapılmış ve 162.017.323 TL gelir elde edilmiştir.

9SPKn