• Sonuç bulunamadı

Günümüzde suçla mücadeleye ilişkin olarak uygulanan tedbirlerden biri de operasyonel tedbirlerdir. Suçla mücadelede etkinlik sağlanabilmesi adına önleyici tedbirlerin yanısıra alınması şart olan operasyonel tedbirler de mevcuttur. Suç geliri açısından suçlularca kullanılmaya müsait olan sektörde faaliyet gösterenlerin ihbar veya şikayetlere bağlı olarak denetlenmesi, gerektiğinde yerinde incelemelerin yapılması ve aklama ve terörün finansmanına ilişkin olarak suç şüphesinin mevcut olduğu durumlarda ilgili kurumlar arası işbirliği bu noktada büyük önem arz etmektedir. Örneğin; Cumhuriyet Başsavcılıkları, MASAK ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından CMK 135-140. maddeleri kapsamındaki teknik takip, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi, izleme gibi tedbirlerin uygulamaya konularak ortak çalışmalar yürütmek ve karşılıklı bilgi alışverişi sağlamak suretiyle operasyonel faaliyetler yürütülmesi bu kapsamda değerlendirilebilir.

BÖLÜM 2

SUÇ GELİRLERİ İLE MÜCADELEYE İLİŞKİN BAZI ÜLKE UYGULAMALARI VE ÖRNEK OLAYLAR

Suç gelirleri ile mücadele hususunda ülke uygulamalarına ilişkin olarak tezimizde anglo-sakson hukuk sisteminin geçerli olduğu Amerika Birleşik Devletleri ile Birleşik Krallık ve Kıta Avrupası hukuk sisteminin geçerli olduğu Avrupa Birliği ülke örnekleri ele alınarak her iki sistemde de suç gelirleri ile mücadelenin nasıl uygulandığını ortaya koymak hedeflenmiş ve bu sebeple bu ülkelere yer verilmiştir.

2.1. Amerika Birleşik Devletleri’nde Suç Gelirleri ile Mücadele

Amerika Birleşik Devletlerinde tüm kanuni düzenlemelerin US Code adı altında tek bir yasa altında toplanmış olduğu görülmektedir. Tüm kriminal ve örgütlü suçların son derece geniş bir şekilde düzenlendiği dikkati çekmektedir. Kanuni düzenlemelerden ve uygulama yaklaşımlarından görüleceği üzere anılan suçlar konusu sorunlar bir bütün olarak ele alınıp, konuyla ilgili kurumlara ilişkin görev ve yetki dağılımı yapılmıştır.

Organize suçlarla mücadelede; Gümrük, Dışişleri Maliye ve/veya Hazine, Yargı, İnsan ve Sağlık Birimi, Gizli Servis çatısı altında pek çok birimin yetkilendirildiği görülmektedir.

Söz konusu birimler içinde gümrük birimlerinin anılan konuda son derece geniş ve derinlemesine soruşturma yetkisine sahip olduğu belirtilmektedir.

Uyuşturucu ve insan trafiği ve/veya kaçakçılığı da dahil kriminal suçlarla ilgili önemli bilgi bankalarının bulunduğu görülmekte ve bu bilgi bankalarından ilgili tüm birimlerin gerekli koşullar oluştuğunda yararlandığı belirtilmektedir.

Dolandırıcılık ve kaçakçılık, silah ve uyuşturucu ticareti, radyoaktif ve nükleer materyal kaçakçılığı, insan ticareti, suç gelirlerini aklama ve mali suçlar gibi bir dizi suçu içermekte olan organize suç kavramı günümüzde artık bir global sorun haline gelerek tüm ülkeleri birlikte mücadele etmeye itecek niteliğe bürünmüştür. Bugün işlevsel olan organize suç gruplarının çoğunun, birden çok suç çeşidini maddi menfaat temini saikiyle işlediği tüm ülkelerce bilinmektedir. Bu suçlardan elde edilen maddi menfaat ise yukarıda da ayrıntılı

olarak bahsedildiği üzere suç geliri olarak tanımlanmakta ve bu suçlarla mücadele aynı zamanda suç gelirleri ile mücadele anlamına da gelmektedir. Bu suçlardan özellikle, hemen hemen tüm ülkelerde etkin hale gelen, uyuşturucu ticareti ile insan kaçakçılığı öncelikli mücadele gerektiren suçlar içerisine girmiş durumdadır. Gerek insan kaçakçılığı ve ticareti ile uyuşturucu trafiğinden elde edilen gelirlerin terörist eylemler amaçlı kullanılıyor olması, gerekse sözü edilen suçlar sonucu ve esnasında insan hakları ihlalleri ile insan sağlığı ve can güvenliği tehditlerinin gerçekleşiyor olması, anılan suçlarla uluslararası alanda mücadele edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır (Kaya, 2001:15).

ABD’de yapılanmış bulunan Homeland Security Department isimli Bakanlık, 22 devlet birimini bünyesinde toplamıştır. ABD Göçmen ve Gümrük İcra Ofisi içerisinde tüm soruşturmaların Soruşturma Bölümü altında bulunan Müfettişlik birimi ile gerçekleştirildiği, Gümrük Müfettişlerinin Homeland Security içerisinde en geniş soruşturma birimi olduğu belirtilmektedir. Apayrı bir birim olarak soruşturma Biriminin 6000 ayrı memur(veya kolluk) çalışanı bulunduğu, 156 özel, 26 çok özel ve geniş yetkilere sahip müfettişin görev yaptığı görülmektedir. İnceleme ve soruşturmaların Finansal Soruşturmalar, Soruşturma Servisi, Ulusal Güvenlik Soruşturmaları, Kaçakçılık/Kamu Güvenliği Soruşturmaları, Uluslararası Organize Birimler başlıkları altında yapılmakta olduğu anlaşılmaktadır. Soruşturma birimi içerisinde 56 dış ülke müfettişinin de yer aldığı görülmektedir. İnceleme ve soruşturma biriminin yıllık bütçesi 1 milyar dolar olarak gözükmektedir (Ice, 2014:1).

Soruşturma Birimince uyuşturucu yakalamaları sonrası finansal boyut inceleme ve soruşturmalarının müfettişlerce koordine edilerek gerçekleştirilip, suç gelirlerinin aklanması suçu sonrası konuya ilişkin para ve mallar zapt edilmektedir. Örneğin 2005 yılı Ocak ayında yapılmış bir soruşturma sonucunda uyuşturucu kaynaklı suç gelirlerinin petrol çıkarma artezyen kuyuları için harcanmakta olduğu tespit edilip, söz konusu petrol çıkarma ekipmanlarının zapt edilmiş olduğu belirtilmektedir (Ice, 2014:1). Homeland Security Maliye (Hazine) Bölümü ABD’de finansal suçların bilgi bankasının uygulama ve yönetiminden sorumludur. Kara para aklama gibi organize suçlar karşısında, ilgili acentanın başı olarak, uluslararası anlaşmalar ve müzakereleri dahilinde Kongreye yol gösterir. Maliye Departmanı 7 milyondan fazla finansal işlemi analiz eder, yıldan yıla raporlar, yargılama ve diğer birimlerle bilgi alışverişinde sağlar.

ABD’de uyuşturucu pazarının çökertilmesi, Kolombiya ve Meksika gibi üretim ve transit ülkelerini, uyuşturucu ile mücadele konusunda finanse etmek, konuyla ilgili meslek edinenleri bulmak yolunda gözden kaçırmaları en aza indirmek, uyuşturucu tüccarları ve üretim yapılan ülkeler üzerinde baskı noktası oluşturmak, kaçak yakalamalarında etkili olmak şeklinde amaçlar taşımaktadır. Uyuşturucu ile mücadelede uyuşturucu kaçakçılarının aslında para için çalışan birer iş adamı gibi oldukları, bu yüzden onları bu kazançtan mahrum etmeyi başarmanın belki de en önemli adım olduğu belirtilmektedir.

Birleşmiş Milletlerin yaptığı çalışmalarda insan trafiği ve insan kaçakçılığı uluslararası suç aktiviteleri içinde en hızlı büyüyen kısım olarak dikkati çekmektedir. Birleşik Devletler hükümetinin açıklamasına göre sayısı yılda 800.000-900.000 olan kurbanların 17.500-18.500 kadarının Birleşik Devletlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Kadın ve çocuklar bu sayıda daha fazla yer kaplamaktadır. Trafikçiler kurbanlarla birlikte hareket edebilirler, bazen de onları başka bir organizatöre satabilirler. Bunlar modern çağın köleleridir. İnsan kaçakçılığı; taşımayı kolaylaştırmak, uluslararası sınırları illegal yöntemlerle aşmak, bunu gerçekleştirirken bir veya daha çok ülkenin kanunlarını çiğnemek, gizlice veya aldatma yoluyla yapılabildiği gibi sahte belge kullanma yolu ile de yapılabilmektedir. Kaçakçılık yolu ile Birleşik Devletlere illegal giriş yapan kaçakçıların sayısı, insan trafiğine nazaran daha yüksektir. Bir kişinin kaçakçı iken, herhangi bir noktada trafik mağduru olması da mümkün olmaktadır. Tam tersi olarak, insan kaçakçılığında, kişinin kaçakçıyla, yapılan işin bedelini ödemek için çalışmak üzere anlaşmaya varmasıyla da söz konusu olabilir.

Diğer yandan, yukarıda belirtilen dışında, ekonomik yetersizlikler bir kenara bırakılsa dahi;

anılan kriminal suçlarla mücadelede ülkemizde yetkili kurumlar arasında işbirliğinin arttırılması amaçlı toplantılar yapılıp, mücadelede kısa, orta ve uzun vadeli stratejik hedef ve uyguma yöntemlerinin belirlenmesi, rapor konusu suçlara ilişkin gerekli noktalarda istihdam edilecek uzman personel yetiştirilmesi, gümrük teşkilatının, daha etkin ve modern bir hale getirilebilmesi hedefinde önemli görülen, gümrüğün ekonomik ve mali öneminin yanı sıra her türlü suçla mücadelede stratejik öneminin büyüklüğünün açıklanmasına yönelik çalışmalar mutlak suretle yapılmalıdır.

ABD’de 2001 yılında yasalaşan Vatanseverlik Yasası’nın (USA PATRIOT ACT) 314.

maddesine göre çıkartılan yönetmelikler, suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı faaliyetlerinin caydırıcılığına yönelik prosedürler oluşturmuştur. Bu yönetmelikler, iki

yönden bilgi paylaşımını artırmaktadır. Bunlardan birincisi; federal yasa uygulayıcı kamu kuruluşlarının, terörün finansmanı veya suç gelirlerinin aklanması şüphesi uyandıran işlemler hakkında finansal kuruluşlardan bilgi talep edebileceği bir mekanizma oluşturmaktadır ve ikinci olarak finansal kuruluşların, terörizm veya suç gelirlerinin aklanması suçunu içerebilecek faaliyetlerin belirlenmesi ve bildirilmesi amacıyla kendi aralarında bilgi paylaşımını teşvik etmektedir (FINCEN, 2014:1).

Amerika Birleşik Devletleri Banka Gizliliği Kanunu Danışma Grubu ABD Kongresi tarafından 1992 yılında kurulmuş olup, FinCEN’in (ABD’nin Finans İstihbarat Birimi) yöneticisi başkanlık etmektedir. Grup; Banka Gizliliği Kanununa (BSA) ilişkin hususların sektör temsilcileri, düzenleyiciler ve yasa uygulayıcı kuruluşlar arasında tartışıldığı birincil forum işlevini görmektedir. Danışma Grubu, yasa uygulayıcı kuruluşların BSA verilerinden daha fazla yararlanması ve bunun finansal kuruluşların yasaya uyum konusundaki yükümlülükleri üzerindeki etkisinin minimize edilmesi yöntemleri hakkında ABD Hazine Bakanlığı’na tavsiyelerde bulunmaktadır (USCODE, 2014:1).

ABD hükümeti, ABD’li düzenleyiciler ve finansal kuruluşlar ile bunların Ortadoğu/Kuzey Afrika ve Latin Amerikalı meslektaşları arasında bağlantı oluşturan bir Özel Sektör Diyalog Programı başlatılmıştır (Treas, 2014:1). Bu etkinlikler dizisi, ülke içi ve bölgesel suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı riskleri, uluslararası suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı standartları ve bu konularda yaşanan bölgesel gelişmeler ve terörün finansmanı ve suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadelede ABD hükümetinin benimsediği politikalar ile özel sektör uygulamaları hakkında bilinç düzeyinin artırılmasını hedeflemektedir (USmenapsd, 2014:1).