• Sonuç bulunamadı

1.7. KURULUġ AġAMALARI

1.7.2. Esas SözleĢme

1.7.2.4. Esas SözleĢmede Bulunması Gereken Hususlar

1.7.2.4.5. Sermaye ve Paylar

Sermaye, ortaklık Ģeklindeki hukuki yapılanmayı diğer kiĢi birliklerinden ayırmada kullanılan temel ölçütlerden biridir. Anonim Ģirkette de ortak olmayı sağlayan pay sahipliği sermaye taahhüdüne dayanmaktadır134

. Anonim Ģirkette, sermaye, her payın itibari kıymeti ve sermayenin ödenme Ģekil ve Ģartları TTK m.339/2-c‟de Ģirket esas sözleĢmesinde gösterilmesi zorunlu unsurlar olarak sayılmıĢtır.

Anonim Ģirket, ticari faaliyetini sürdürmek için ihtiyaç duyduğu finansmanı ya kendi öz kaynaklarından (öz sermaye) ya da yabancı kaynaklardan (borçlar) karĢılar135

. Anonim Ģirketlerde sermaye, Ģirket amacının gerçekleĢtirilmesi için ortakların getirmeyi taahhüt ettikleri, esas sözleĢmede sabit bir miktar olarak yer alan malvarlığı toplamının nakit olarak ortaya konulmasıdır136

. Bu noktada Ģirketin malvarlığı ile sermayesinin aynı kavramlar olmadığını vurgulamak gerekir. Zira sermaye, tanımda da belirtildiği üzere Ģirketin henüz kuruluĢ aĢamasında belirlenen ve dönem içinde Ģirketin malvarlığındaki değiĢimlerden etkilenmeyen ve ancak nakitle (Ģirkete ayni sermaye getirilmiĢ olsa da bunun nakdi değeri) ifade edilen değerdir. Teorik olarak yeni kurulan bir anonim Ģirketin faaliyete geçmesinden önce esas sermayesinin malvarlığına eĢit olduğu söylenebilirse de, Ģirket faaliyete baĢladıktan sonra, kâr ve zarar etmesine bağlı olarak, malvarlığı, esas sermayeyi aĢabilir veya onun altına inebilir137

. Hatta primli payların çıkarılması veya ayni sermayeye gerçekte olduğundan fazla değer biçilmesi hallerinde, Ģirket kuruluĢunda dahi esas sermaye malvarlığına denk olmayabilir138

. Diğer yandan anonim Ģirketin

134 Ali Paslı, “Yeni Türk Ticaret Kanunu Anonim Ortaklık Hükümlerinin Tanıtılması (III)”, Batider, Cilt No. 28, S. 3, s. 195.

135

ġehirali Çelik, Kırca ve Manavgat, Anonim ġirketler Hukuku, s. 305. 136 ġener, Ortaklıklar Hukuku…, s. 294.

137 Arslanlı, Anonim ġirketler, s. 32. 138

Ġsmail Kayar, Anonim Ortaklıkta Mali Durumun Bozulması ve Alınacak Tedbirler, Mimoza Yay., Konya 1997, s.12.

34

gelir sağlama fonksiyonunun sonucu olarak, malvarlığının esas sermayeye denk olması ortaklık tarafından arzu edilmez, malvarlığının daha fazla olması beklenir139

. Esas sermaye önceden belirlenebilen, paylara bölünebilen ve tamamen taahhüt edilmiĢ, belli bir miktar ile ifade edilen nitelikte olmalıdır140

. Sermayenin sabit olması, esas sözleĢmede belirli bir miktar olarak yazılmasını ifade ederken, bunun hiçbir zaman değiĢtirilemeyeceği manasına gelmemektedir. Zira TTK m. 456 gereği esas sözleĢme değiĢikliği yapmak suretiyle Ģirketin sermayesi artırılıp azaltılabilir. Kanunda esas sözleĢme değiĢikliği yapmaya iliĢkin olarak genel hükümler düzenlendikten sonra sermayenin artırılması ve azaltılması için ayrıca özel hükümler düzenlenmesinin sebebi alacaklıları ve pay sahiplerini koruma amacına hizmet etmektir141.

Anonim Ģirketlerde asgari sermaye miktarı, TTK m.332/1‟de yer alan “Tamamı esas sözleĢmede taahhüt edilmiĢ bulunan sermayeyi ifade eden esas sermaye elli bin Türk Lirasından ve sermayenin artırılmasında yönetim kuruluna tanınmıĢ yetki tavanını gösteren kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiĢ bulunan halka açık olmayan anonim Ģirketlerde baĢlangıç sermayesi yüz bin Türk Lirasından aĢağı olamaz. Bu en az sermaye tutarı Bakanlar Kurulunca artırılabilir.” hükmü uyarınca elli bin Türk Lirasının altında olamayacaktır.

Öncelikle hükümde geçen „esas sermaye‟ ve „kayıtlı sermaye‟ kavramlarını açıklayacak olursak;

Esas sermaye, kanunda tanımlanmamıĢ olmakla birlikte, sermayenin tamamının esas sözleĢmede taahhüt edilmiĢ olmasını ifade eder142

. Bu sistemde

139 Kayar, Anonim Ortaklıkta Mali…, s.12. 140

Bahtiyar, Anonim Ortaklıkta Kayıtlı Sermaye Sistemi ve Sermaye Artırımı, Ġstanbul 1996, s. 8 vd. ; Bahtiyar, AnasözleĢme…, s. 124 vd.

141 Erdoğan Moroğlu, Anonim Ortaklıkta Esas Sermaye Artırımı, Ġstanbul 1972, s.24 vd.: Yazarın değerlendirmesi 6762 sayılı eTTK döneme yönelik olmakla birlikte 6102 sayılı mevcut TTK için de aynı sistematik geçerlidir. Gerçekten TTK m. 452-455 arasında genel olarak esas sözleĢme değiĢikliği hükme bağlanmıĢ olmakla birlikte m.456 vd. da sermaye artırımı ve azaltımı için esas sözleĢme değiĢiklikleri ayrıca özel bazı hükümlere bağlanmıĢtır.

142

ġehirali Çelik, Kırca ve Manavgat, Anonim ġirketler Hukuku, s. 304; Akdağ Güney, KuruluĢ…, s. 302.

35

sermaye değiĢikliği yapabilmek için genel kurul toplantısı, esas sözleĢme değiĢikliği ve bilirkiĢi incelemesi gibi birtakım zahmetli prosedürler gerekmektedir143

. Sermaye artırımında bu tür prosedürlerle144

uğraĢmamak için ortaya çıkan „kayıtlı sermaye‟ sisteminde ise yönetim kurulu tarafından sermayenin arttırılabilmesi mümkün olmakla birlikte, tavan miktarın esas sözleĢmede belirlenmesi yeterli olup bu miktar henüz taahhüt edilmemiĢtir145. Dolayısıyla esas sermaye kavramı, kayıtlı sermaye sistemindeki duruma göre bu sistem içerisinde farklı noktalara karĢılık gelebilecektir. Örneğin kayıtlı sermaye sistemiyle kurulan bir anonim Ģirketi düĢündüğümüzde, Ģirketin ilk kuruluĢunda zorunlu olan sermaye146

Ģirketin esas sermayesi olacaktır. Daha sonra Ģirket, bir yönetim kurulu kararıyla kolayca sermayeyi-kayıtlı bulunan tavan sermaye miktarı üst sınır olmak üzere- herhangi bir miktara kadar artırırsa, bu artırımdan sonra çıkarılmıĢ payların tümünün itibari değerinin toplamı147

Ģirketin esas sermayesi olacaktır148.

1.7.2.4.5.2. Sermayenin Paylara Bölünmesi ve Payların Ġtibari Değeri

Anonim Ģirket sermayesinin belirli olması ile birlikte sermayeye ait her bir payının itibari değerinin de esas sözleĢmede gösterilmesi gerekir. Anonim Ģirkette sermayenin paylara bölünmüĢ olması Ģirket yapılanması bakımından önem arz etmesinin yanında, anonim Ģirketi diğer ticaret Ģirketlerinden ayırt etme noktasında da kilit rol oynamaktadır149

.

TTK m. 329 gereği anonim Ģirket sermayesi belirli ve paylara bölünmüĢtür. Payların tamamının toplamı esas sermaye tutarına eĢittir. Esas sermayesi 200.000 TL olan ve sermayesi 40 paya bölünen bir anonim Ģirkette, her bir payın itibari

143 Kayar, Ticaret Hukuku…, s. 397. 144 Kayar, Ticaret Hukuku…, s. 397. 145

Kayar, Ticaret Hukuku…, s. 397; ġehirali Çelik, Kırca ve Manavgat, Anonim ġirketler

Hukuku, s. 306; Bahtiyar, Anonim Ortaklıklar, s. 124 vd.

146 Bu sermaye baĢlangıç sermayesi olarak isimlendirilmektedir. 147 Söz konusu sermaye, kanunda tanımı yapılan çıkarılmıĢ sermayedir. 148

Kayar, Ticaret Hukuku…, s. 397; ġehirali Çelik, Kırca ve Manavgat, Anonim ġirketler

Hukuku, s. 306; Bahtiyar, Anonim Ortaklıklar, s. 128.

149 ġehirali Çelik, Kırca ve Manavgat, Anonim ġirketler Hukuku, s. 97; Yazar ayrıca anonim Ģirketin bu özelliğinden dolayı Alman ve Ġsviçre hukukunda paylı Ģirket olarak adlandırıldığından bahsetmektedir.

36 (nominal) değeri150

5.000 TL‟dir. Her bir pay sermayenin kırkta birini ifade eder. ġirkette ne kadar pay varsa o kadar pay sahipliği konumu vardır151

.

Her payın itibari değerinin aynı olmayabileceğini, diğer bir deyiĢle farklı itibari değerlerde paylar oluĢturulabileceğini belirtmek gerekir152

. TTK m.479 gereği itibari değeri farklı paylar oluĢturulabilir; ancak farklı itibari değerdeki paylara eĢit oy hakkı verilerek oyda imtiyaz tanınamaz. Örneğin bir Ģirketin esas sermayesinde hisseler A ve B gruplarına ayrılıp A grubu hisselerinin itibari değeri 5.000 TL, B grubu hisselerinin ise 30.000 TL olarak belirlenebilir. Bu durumda Ģirkete 60.000 TL pay taahhüt eden biri, A grubundan 12 hisse alabileceği gibi B grubu hisselerinden almak isterse iki hissenin sahibi olur.

Anonim Ģirkette kâr payı, tasfiye payı, yeni pay alma hakkı ve oy hakkında imtiyaz tanınması, sermayeye katılım oranına göre belirlenirken; genel kurul toplantılarına katılma, genel kurul toplantıları aleyhine iptal davası açma, bilgi alma hakkı gibi yönetime katılmaya iliĢkin bireysel haklar ise her bir pay sahibine, sermayeye katılım oranından bağımsız olarak bağlanmıĢtır.

TTK m.339/2 hükmü incelendiğinde, Ģirketin kaç paya bölündüğünün esas sözleĢmede belirtilmesi gerektiği anlamı çıkmaktadır. Payların itibari değeri birbirine eĢit olduğunda, Ģirket sermayesinin payların itibari değerine bölünmesi ile Ģirketteki pay sayısı ortaya çıkacaktır. Ancak yukarıda verdiğimiz örnekteki gibi, farklı itibari değerlerde payların mevcut olması durumunda payların esas sözleĢmede belirtilmesi fiili bir zorunluluk olacaktır153

.

150

Ġtibari değer her bir payın rakamsal bir değer ile ifade edilmesidir. 151 Arslanlı, Anonim ġirketler C. 1, s. 20.

152 Domaniç, TTK ġerhi, s. 176; ġehirali Çelik, Kırca ve Manavgat, Anonim ġirketler Hukuku, s. 100.

37

TTK m.476 hükmü gereği “her bir payın itibari değeri en az bir kuruĢtur. Asgari itibari değer, Bakanlar Kurulunca birer kuruĢ ve katları olarak en çok yüz katına kadar artırılabilirken, bu esaslara aykırı olarak çıkarılan paylar geçersizdir”154

.

1.7.2.4.5.3. Pay Bedelinin Ödenmesinin ġekil ve ġartları

Anonim Ģirket esas sözleĢmesinin, pay bedelinin ödenmesinin Ģekil ve Ģartlarını ihtiva etmiyor olması halinde TTK m. 339/2‟ye göre tescil talebinin reddedilmesi gerekir. Bu eksikliğin yer alıyor olmasına rağmen tescil gerçekleĢmiĢ ise Ģirket tüzel kiĢilik kazanır; ancak bu eksiklik tescilin sağlığa kavuĢturu etkisinden yararlanamaz155.

TTK m.344‟e göre, “Nakden taahhüt edilen payların itibarî değerlerinin en az yüzde yirmibeĢi tescilden önce, gerisi de Ģirketin tescilini izleyen yirmidört ay içinde ödenir. Payların çıkarma primlerinin tamamı tescilden önce ödenir.”

TTK m. 345 hükmü uyarınca, “Nakdî ödemeler, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa bağlı bir bankada, kurulmakta olan Ģirket adına açılacak özel bir hesaba, sadece Ģirketin kullanabileceği Ģekilde yatırılır. Taahhüt edilen payların, kanunda veya esas sözleĢmede öngörülmüĢ bulunan ve kanunda yazılı olandan daha yüksek olan tutarlarının ödendiği, ticaret siciline yöneltilecek bir banka mektubu ile ispatlanır. Banka, bu tutarı, Ģirketin tüzel kiĢilik kazandığını bildiren bir sicil müdürlüğü yazısının sunulması üzerine, sadece Ģirkete öder156

. Bankanın, bu miktarın kanundaki asgari miktar olup olmadığını inceleme yetkisi yoktur157

. Bu hüküm sonucunda, zikredilen bedelin kurucular tarafından kullanılması önlenmiĢ olacaktır.

ġirket kurma çabalarının neticelendirilememesi yani Ģirketin kurulması halinde TTK m.345/2‟de yer alan “ġirket, 335 inci maddenin birinci fıkrasında

154 Buradaki geçersizlik ibaresinin butlan olduğu yönünde bkz. Kendigelen, Ġlk Tespitler…, s. 382. 155

Akdağ Güney, KuruluĢ…, s. 303.

156 Kanunda bu mektubun niteliği ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamakla birlikte bir görüĢe göre bu mektupta her bir kurucunun ne kadar ödemede bulunduğu dahi yazılarak detaylı bir içerik bulunmalıdır.

38

öngörülen noter onayı veya Ģirket sözleĢmesinin ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı huzurunda imzalanma tarihinden itibaren, üç ay içinde tüzel kiĢilik kazanamadığı takdirde, bu hususu doğrulayan bir sicil müdürlüğü yazısının sunulması üzerine, bedeller banka tarafından sahiplerine geri verilir” hükmü gereği, bankaya yatırılmıĢ olan nakdi ödemeler banka tarafından sahiplerine iade edilir. Bankanın bu ödemeyi yapmasının Ģartı olarak Ģirketin tüzel kiĢilik kazanmadığı hususunda sicil müdürlüğü yazısının sunulmasıdır.