• Sonuç bulunamadı

Sermaye Hakkında YanlıĢ Beyanlar Ve Ödeme Yetersizliğinin Bilinmesi

2.3. SORUMLULUK SEBEPLERĠ

2.3.2. Sermaye Hakkında YanlıĢ Beyanlar Ve Ödeme Yetersizliğinin Bilinmesi

Bir sermaye Ģirketi olan Anonim Ģirkette, sermaye belirli ve tespit edilmiĢ olmalıdır ve sermaye taahhüt edenin taahhüt etmiĢ olduğu sermaye borcunu ödemesi gerekir, bununla birlikte alacaklıların güven teminatını sağlayan sermaye ve bunun karĢılığındaki aktifler aynı zamanda alacaklıların haklarının korunmasını da sağlamaktadır. ĠĢte bu sebepledir ki TTK‟da sermaye ve beyanların, taahhütlerin ve ödemelerin gerçeğe uygunluğu aranmıĢ bunun aksi durum ise sorumluluğa bağlanmıĢtır. Bu bağlamda TTK m. 550 özel bir sorumluluk sebebi düzenlemiĢtir.

2.3.2.1. Sorumluluğun Konusu

Bu sorumluluğun sebebine iliĢkin düzenlemede yer alan sorumluluk halleri esas olarak 3 kısım üzerinden incelenebilir245

:

244

Akdağ Güney, KuruluĢ…, s. 241.

76

Bunlardan ilki, sermaye tamamıyla taahhüt olunmamıĢken taahhüt edilmiĢ gibi gösterilmesidir. Sermaye hakkında verilecek gerçeğe aykırı beyanlar dolayısıyla doğabilecek olan sorumluluğu düzenleyen TTK m. 550/1‟e göre, “sermaye tamamıyla taahhüt olunmamıĢ veya karĢılığı kanun veya esas sözleĢme hükümleri gereğince ödenmemiĢken, taahhüt edilmiĢ veya ödenmiĢ gibi gösterenler ile kusurlu olmaları Ģartıyla, Ģirket yetkilileri, bu payları üstlenmiĢ kabul edilirler ve payların karĢılıkları ile zararı faiziyle birlikte müteselsilen öderler.” bu düzenlemenin mülga TTK‟dan 2 hususta ayrıldığı görülmektedir bunlardan ilki kurucular ile iĢtirak edenlerin sorumluluklarındaki ayrımdır. ETK m. 306‟da246

kurucular ile iĢtirak edenler arasında kusur bakımından herhangi bir ayrım yapılmamıĢken 6102 sayılı TTK m. 550‟de kurucuların sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu; bunun yanında Ģirket yetkilileri hakkında ise kusur sorumluluğu düzenlenmiĢtir. Ġkinci fark ise ETK‟da kurucular ile kendilerine bu fiillerde iĢtirak edenler bu payları kendi hesaplarına almaya ve karĢılığını müteselsilen ödemeye mecburdurlar denilmekteyken TTK m. 550‟de taahhüt edilmiĢ veya ödenmiĢ gibi gösterenler ile kusurlu olmaları Ģartıyla, Ģirket yetkilileri, bu payları üstlenmiĢ kabul edilirler denilmiĢtir.

Ġkincisi, payları üstlenen kiĢilerin maddi olanakları nesnel olarak değerlendirildiğinde; bu borcu ödeyemeyeceklerinin kuruculardan biri ya da birden fazlası tarafından bilinmesi ve bu durumun görmezden gelinmiĢ olmasından doğan sorumluluktur247. Ödeme yetersizliği hususunda esas olarak kurucular tarafından verilen sermaye taahhüdü, gerçeği yansıtmakla beraber taahhütte bulunan kiĢinin bu taahhüdünü ödeme gücünün bulunmaması bu durumun da sermayenin korunması ilkelerine aykırılık oluĢturması ve dolayısıyla Ģirket alacaklılarının haklarının zarara

246

6762 sayılı mülga TK m. 306 Esas sermaye tamamiyle taahhüt olunmamıĢ veya karĢılığı kanun hükümleri gereğince ödenmemiĢ iken taahhüt edilmiĢ veya yerine getirilmiĢ gibi gösteren kurucularla, bu fiilde kendilerine iĢtirak edenler, bu payları kendi hesaplarına almaya ve karĢılığını müteselsilen ödemeye mecburdurlar.

77

uğratılması söz konusu olduğundan bu zarara iliĢkin özel bir düzenleme yoluna gidilmiĢtir248

.

TTK m. 550/2‟de Sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bilen ve buna onay verenler, söz konusu borcun ödenmemesinden doğan zarardan sorumludurlar, denilmekle buradan doğacak sorumluluğun yalnızca kurucularda değil aynı zamanda bu durumu bilen ya da onay verenler de sorumluluk kapsamına dahil edilmiĢtir. Burada önemlilik arz eden husus bu ödeme yetersizliğinin sorumluluğu bulunan kiĢiler tarafından biliniyor olmasıdır. Bu kimselerin ödeme yetersizliğini bilebilecek durumda olması ise sorumluluğun doğmasına sebep olmayacaktır249

.

Üçüncüsü, kanuna ya da esas sözleĢmeye göre pay bedellerinin peĢin ödenmesi gereken kısmının tamamen ödenmemiĢ olmasına rağmen ödenmiĢ gibi gösterilmesidir.

Yukarıda zikredilen her üç halde de Anonim ortaklık, pay sahipleri ve üçüncü kiĢiler aldatılmıĢ duruma düĢeceklerinden, TTK‟da böyle bir özel sorumluluk hali düzenlemesi yoluna gidilmiĢtir250

.

2.3.2.2. Sorumluluğun Hukuki Niteliği

Tekinalp, kuruluĢtan doğan sorumluluk bağlamında kurucuların, yöneticilerin, ortaklık çalıĢanlarının yani ortaklıkla arasında hukuki bir iliĢki bulunanların sorumluluğunun sözleĢmesel olduğu kanaatindedir251

.

Akdağ Güney, belgelerin ve beyanların kanuna aykırılığından doğan sorumluluk için sahip olduğu görüĢü yineleyerek; sorumluların Ģirket ile aralarında

248 PulaĢlı, Genel Esaslar…, s. 886-887.

249 Tekinalp, Sermaye Ortaklıkları…, Nr. 16-35; Akdağ Güney, KuruluĢ…, s. 243. 250

Tekinalp, Tek KiĢi Ortaklığının Esasları, Nr. 16-28. 251 Tekinalp, Sermaye Ortaklıkları…, Nr. 16-22,16-30, 16-50.

78

hukuki bir iliĢki bulunup bulunmamasından bağımsız düĢünülerek burada da kendine özgü kanuni bir sorumluluk söz konusu olduğu kanaatindedir252

.

Bu özel sorumluluk halinde de tıpkı TTK m. 549‟da düzenlenen özel sorumluluk hali gibi farklı hukuki sebeplere dayalı müteselsil sorumluluk söz konusu olup; yukarıda müteselsil sorumluluk zikredilen hususlar bu hüküm kapsamında da geçerli olmaktadır.

TTK m. 550/2‟de yer alan hüküm doğrultusunda ise bir zarara birden fazla kiĢinin sebebiyet vermiĢ olması halinde ise farklılaĢtırılmıĢ teselsül ilkelerinin uygulanması mümkündür253

.

2.3.2.3. Sorumlular

TTK m. 550‟de yer alan özel sorumluluk hali olan sermaye hakkında yanlıĢ beyan ve ödeme yetersizliğinin bilinmesinden doğacak sorumluluğa kimlerin tabi tutulacağı hususunda maddenin 1. fıkrasında yer alan „sermaye tamamıyla taahhüt olunmamıĢ veya karĢılığı kanun veya esas sözleĢme hükümleri gereğince ödenmemiĢken, taahhüt edilmiĢ veya ödenmiĢ gibi gösterenler‟ ifadesinden öncelikle kurucular, kurucular haricinde ise banka memurları, sicil görevlileri, sermaye artırımında ise yönetim kurulu üyeleri bu gruba dahil olabilecektir254

. Burada yönetim kurulu üyelerinin maddede Ģirket yetkilileri arasında sayılmıĢ olmasına binaen sorumluluklarının kusur sorumluluğu olup olmadığı yönünde Akdağ Güney, sermaye artırımında paylar taahhüt edilmediği halde taahhüt edilmiĢ gibi ya da ödenmediği halde ödenmiĢ gibi gösterilmesi halinde yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunda kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanması gerektiği kanaatindedir, bunun sebebini ise maddede sorumluluğun bir sıfata değil eyleme bağlanmıĢ olmasını göstermektedir255

. Aksi görüĢte olan Doğrusöz KoĢut, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun sermaye artırımında paylar taahhüt edilmediği

252 Akdağ Güney, KuruluĢ…, s. 246-247. 253 Akdağ Güney, KuruluĢ…, s. 246-247. 254

Karahan (Ed.), ġirketler Hukuku, s. 786; Akdağ Güney, KuruluĢ…, s. 247. 255 Akdağ Güney, KuruluĢ…, s. 246-247.

79

halde taahhüt edilmiĢ gibi ya da ödenmediği halde ödenmiĢ gibi gösterilmesi halinde doğacağını belirtmektedir. Yönetim kurulu üyelerinin maddede zikredilen Ģirket yetkilisi olarak değerlendirilmesi gerektiği bu sebeple sorumluluklarının doğabilmesi için kusurlarının bulunması gerektiği görüĢündedir256

.

Konu, pay bedellerinin peĢin ödenmesi gereken kısmının kısmen ödenmemiĢ olması ya da tamamen ödenmemiĢ olmasına rağmen ödenmiĢ gibi gösterenler bakımından incelenecek olursa sorumlular Ģirket kuruluĢunda kurucular, sermaye artırımında ise yönetim kurulu üyeleridir. Burada yönetim kurulu üyeleri açısından maddedeki Ģirket yetkilisi kavramına dayandığı için kusurlu sorumluluk ilkesi geçerli olacaktır257

.

Ödeme yeterliliği bulunmayan kiĢilerin sermaye taahhüdünde bulunması ve bu durumu bilen buna rağmen onay veren kiĢilerin ise her somut olaya göre belirlenmesi yerinde olacaktır. Bu durumda ödeme yetersizliğinin bilinebilecek durumda olması sorumluluğun doğması açısından yeterli olmayıp bizzat ödeme yetersizliğinin bilinmesi gerekir. TTK m. 550/2‟ye dayanarak kurucuların, taahhütte bulunanların ödeme yeterliliklerini inceleme yetkisinin bulunduğunu söylemek mümkündür. Ancak bu düzenleme incelemeyi bir zorunluluk olarak öngörmemiĢtir, inceleme yetkisi vardır fakat mecburi değildir258.