• Sonuç bulunamadı

2.1. Kavramsal Çerçeve

2.1.6. Sınıf Yönetimine Etki Eden Değişkenler

2.1.6.1. Sınıf İçi Değişkenler

2.1.6.1.1. Öğretmen

Etkili bir sınıf yönetiminin en kritik ve önemli öğesi öğretmedir. Çünkü öğretmen sınıf yönetimi üzerinde etkili olan diğer öğelerin bütünleştiricisi ve bir nevi belirleyicisidir (Başar, 1999, s. 18).

Geleneksel anlayışta öğretmen, bilgiye sahip olan ve bilgiyi aktaran kişi olarak görülmekteyken, bilginin elde edilmesinde ve kullanılmasında ortaya çıkan teknolojik gelişmeler, öğretmenin sınıf içerisindeki rolünü de değiştirmiştir (Karacaoğlu, 2008, s. 71). Öğretmen, bilgiyi taşıyıcı ve aktarıcı değil, bilgi kaynaklarına giden yolları gösterici, kolaylaştırıcı birer eğitim lideri olmalıdır (Başar, 1999, s. 12).

Öğretmen, sınıfın nabzını elinde tutan bir doktor, yaşamın kurallara uygun gerçekleşmesine özen gösteren bir hakem, sınıf içi uyum ve ahengi sağlayan bir orkestra şefidir (Jones ve Jones, 1982’dan aktaran Aydın, 2010, s. 20). Bu bağlamda öğretmen sınıfta, ortamın fiziksel yönden düzenlenmesi, program-plan etkinliklerinin hazırlanması ve uygulaması, zamanın etkili kullanılması, öğretmen-öğrenci ilişkisinin düzenlenmesi ve öğrenci davranışlarının geliştirilmesi ve düzenlenmesi boyutlarında yönetim çalışmalarında bulunacaktır (Başar, 1999, s. 18).

Öğretmenler, öğrencilerin davranışlarını şekillendirirken gelecekteki yaşantı biçimlerine de yön verirler. Bunun için karşılıklı güvene dayalı bir anlayış içinde hareket eden öğretmen yıkıcı değil yapıcı olmalıdır. Öğretmenin en etkili davranışlarından biri de sınıfla başarılı bir konuşma ortamının sağlanmasına yönelik: eleştirel dinleme, sırasını ekleme, bütün öğlencilerin katılımı, açık ve kısa konuşma kriterlerini sınıfta hayata geçirmektir (Ada, 2000, s. 3).

Öğretmen sınıfta eşzamanlı olarak hem öğreticilik hem de yöneticilik rollerini ahenk içinde sürdürmek durumundadır. Öğretmenin öğreticilik rolünü başarıyla sürdürebilmesinin yolu etkili bir sınıf yönetiminden geçmektedir. Öğretmenin sınıf yönetimi açısından öncelikli görevi uygun bir sınıf düzeni kurmasıdır (Başar, 1999, s. 92).

Sınıfın iyi yönetilmesi, eğitimde başarılı olmak için ilk adım olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, öğretmenin liderlik rolü ön plana çıkmakta ve grup dinamizmini bilmesi önem kazanmaktadır. Bu yönüyle, yönetim ve öğretim birbiri ile bağlantılı olmakta ve sınıf yönetiminde başarılı olanlar iyi öğretmen olarak kabul edilmektedir (Demirel, 2003, s. 169). Öğretmenin sınıf yönetiminde başarılı olabilmesi ve öğretimi etkili bir şekilde gerçekleştirebilmesi için, sınıf içi iletişimin niteliği de oldukça önem taşımaktadır (Yalçınkaya, 2003, s. 189). Öğretmenlerin, öğrenme ortamını olumlu yönde etkileyebilmeleri için bilgili, neşeli, mutlu, ilgili, güvenilir, insancıl, saygılı, hoşgörülü, anlayışlı, olgun, tarafsız ve bireysel farklılıkları dikkate alma gibi birçok özelliğe sahip olmaları gerekmektedir. Öğretmenler, bilgiyi ve doğruyu tekellerine almamalı, ikili yaklaşımlarla görüşme ve tartışmalarla sonuçlara varılmasına ve çözüm yollarının ortaya çıkarılmasına önem vermelidirler (Bayındır, 2001, s. 20).

Öğretmen sınıf ortamında öğrencinin öğrenme isteğini ve hazır bulunuşluluğunu arttıran bir öğrenme çevresi oluşturmalıdır. Öğretimi öğrenci merkezli hale getirecek olan yine öğretmendir (Terzi, 2002, s. 156). Bu sebeple öğretmen davranışları çok önemlidir. Aydın (2010, s. 8), ideal bir öğretmen modelinin özelliklerini aşağıdaki şekilde sıralamaktadır.

 Öğretmen, önyargılardan uzak eleştiriye açık ve karşıt düşüncelere saygılıdır.  Öğretmen, duygusal ve düşünsel açıdan tutarlı ve sağlıklı bir kişilik görüntüsüne

sahiptir

 Öğretmen, kendisi, toplum ve dünya ile barışık insandır.

 Öğretmen sürekli öğrenen, öğrendiklerini paylaşan ve yaşama etkin bir biçimde katılan insandır.

 Öğretmen, siyasal örgütler ve baskı gruplarının etkilerinden uzaktır.  Öğretmen, insanı, doğayı ve yaşamı sever.

 Öğretmen, insan ilişkilerinde başarılı, bilimsel gelişmelere ve sanatsal etkinliklere duyarlıdır.

 Öğretmen, kollektif çalışmaya yatkın, üretken, güdüleyici ve bilgilidir.

 Öğretmen, düşünme ve gözlemlerinde nesneldir, yargılarında yanılabileceğini kabul ederek esnek ve akılcı davranır.

 Öğretmen, demokratik yaşamın ilkelerine ve insan haklarına saygılıdır.

2.1.6.1.2. Öğrenci

Sınıf ortamında bulunan her öğrenci, kendi içinde ayrı bir dünyaya sahiptir. Gelişim özellikleri, zihinsel aktiviteleri, sosyal gelişimleri farklıdır. Bu farklılık doğaldır. Çünkü öğrencilerin her biri farklı ana-babadan, farklı sosyo-ekonomik ortamdan ve farklı kültüre sahip ailelerden gelmektedir. Dolayısıyla öğrenciler geldikleri ortamın davranışlarını doğal olarak sınıf ortamına taşıyacaklardır (Gündüz, 2001, s. 31).

Bu durum öğretmenin sınıf yönetiminde uygulayacağı stratejileri etkilemektedir. Bu bağlamda öğrencilerin gelişim durumu, yaşı, kültürel özellikleri, başarı ve ruhsal durumu gibi öğrenci özellikleri ile sınıf yönetimi arasında bir ilişki vardır (Erdoğan, 2000, s. 29). Sınıf yönetiminin başarısı ya da başarısızlığının en önemli göstergesi öğrencilerin sınıfta sergiledikleri davranışlardır. Sınıfta öğrenciler rollerine uygun davranıyorlarsa, o sınıfta yönetim sorunu yok demektir. Ancak, olumsuz öğrenci davranışlarının sıkça gözlendiği sınıflarda önemli bir sınıf yönetimi sorunu yaşandığı söylenebilir (Erden, 2005, s. 34). Harris’e göre (1991) öğrencinin yanlış davranışlarının üç temel nedeni vardır.

 Öğrenci nasıl davranılacağını bilmediği için yanlış yapar, ona öğret.

 Öğrenci davranışı bilir, zamanını bilmez, uygun zaman için belirlediğin işareti ver.

 Davranış ve zamanını bilir, ara sıra unutur, çoğu zaman yanlışının farkında değildir; kendini yönetme tekniklerini öğret (Aktaran Başar, 1999, s. 113).

2.1.6.1.3. Eğitim Ortamı

Öğrencilerin davranışlarında istenilen değişiklikler ancak uygun eğitim ortamlarında gerçekleşir. Eğitim ortamı, eğitim etkinliklerinin oluştuğu alan, personel, araç-gereç, tesis ve organizasyon gibi öğelerin eğitsel iletişim ve etkileşim için bir araya geldikleri çevredir. Öğrencinin başarısı açısından bunların uygun şekilde düzenlenmesi gerekir (Karaçalı, 2006, s. 147).

Açık bir iletişim olduğu eğitim ortamlarında iletişim doğrudan ve anında gerçekleşir. Ancak aynı zamanda kesitinde birden çok olay gelişebilir. Örneğin; öğretmen, ders anlatırken bir yandan öğrencilerinin tepkilerini ölçer. Kural dışı davrananları uyarır, öte yandan sorular yöneltir, zamanı kontrol eder. Öğretmen, bu canlı eğitim ortamını etkileyen fiziksel ve psikolojik dinamiklerin önemini bilmelidir. Ancak bu şekilde etkili bir eğitim ortamının sağlanması ve sürdürülmesi mümkün olacaktır. (Aydın, 2010, s. 35).

2.1.6.1.4. Eğitim Yönetimi

Eğitim yönetimi, toplumun eğitim gereksinimini karşılamak üzere kurulan eğitim örgütünün önceden belirlenen amaçlarını gerçekleştirmek için etkili işletme, geliştirme ve yenileştirme sürecidir (Başaran, 1993, s. 12). Eğitim yönetimi sıra dizininin ilk ve temel basamağı sınıf yönetimidir. Sınıf, öğrencilerle yüz yüze olunan bir yerdir. Eğitim için gerekli birincil kaynaklar olan öğrenci, öğretmen, program, kaynaklar, sınıfın içindedir. Eğitimin hedefi olan öğrenci davranışının oluşması bu ortamda başlar. Bu bağlamda eğitim yönetiminin başarısı ve kalitesi büyük ölçüde sınıf yönetiminin başarısı ve kalitesine bağlı olacaktır (Başar, 1999, s. 13).

2.1.6.2. Sınıf Dışı Değişkenler

2.1.6.2.1. Okul

Okul toplumdaki bireylerin eğitilmesi işlerini üstlenen, formal eğitim veren kurumların ortak adıdır. Okullarda bir grup öğrenciye toplumun ve bireyin ihtiyaçlarına göre önceden hazırlanan programlar doğrultusunda öğretim faaliyetleri sunularak, öğrencilerde istenilen davranış değişikliği meydana getirilmeye çalışılır (Çalık, 2011, s. 7).

Başar (1999, s. 12)’a göre okulların üç temel işlevi vardır. Okulun birinci işlevi, öğrencileri dış çevrenin güçlüklerinden korumak, onlara yaşamı kolaylaştırmaktır. İkinci işlevi, dış çevrede kolay rastlanabilecek olan istenmeyen davranıştan okuldan içeri sokmayarak, öğrenci davranışlarını temizlemektir. Okulun üçüncü işlevi ise dengelemektir. Okulun dışındaki çevrede, insanların kişisel özellikleriyle açıklanamayacak düzeylerde yaşama farklılıklar görülür. Bu çarpıcı farklar, toplumun güç dengesini değiştirerek huzurunu bozar, gelişmesini engeller.

Okul, öğrenciyi hızla sanayileşen ve şehirleşen bir çevre ve topluma, demokratik vatandaşlığın git gide güçleşen görevlerine, bilimsel yöntem ve üretimin geçerli olduğu bir

dünyaya, artan ve çeşitlenen bilgi ve becerilere, ayrıca her öğrencinin yetenekleri, ilgileri ve gereksinimlerine göre hazırlamamalıdır (Gündüz, 2001, s. 30).

İyi bir okul, çevresini etkileyen, çevresince çekici bulunan; insanın değerinin yüceliğini benimseyen; eğitim iş görenlerini ve öğrencileri yüksek edime ve başarıya ulaştıran; öğrencilerinin eğitim gereksinmelerini karşılayan; sorun çözmeye, yaratıcı düşünmeye elverişli bir ortam yaratan; öğrencilerini gelecek yaşamlarına hazırlayan; demokratik bir okul toplumu oluşturan ve bütün bunlara elverişli bir örgütsel kültürü oluşturan okuldur (Başaran, 2000, s. 13).

Okulun yönetim anlayışı; yöneticilerin, öğretmenlerin, öğrencilerin ve okul personelinin tutumları, okulun içinde bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik yapısı, fiziksel ortamın özellikleri, politika ve prosedürlerin niteliği gibi bir dizi değişkenin etkileşimi ile oluşmaktadır. Öte yandan okulun öğrenci sayısı, fiziksel yapısı, finansman kaynakları gibi birçok etmen, yönetim anlayışını etkileyen faktörler arasındadır (Aydın, 2010, s. 24-25). Sonuç olarak sınıf yönetiminin başarısı okul yönetiminin başarısına bağlıdır. Sınıfların fiziki düzeni, kapasitesi, kullanılacak araç ve gereçler okul yönetiminin kontrolü ve denetimi altındadır. Bunun yanında sınıf yönetimini etkileyecek kararlar okul yönetimi tarafından alınır (Çalık, 2011, s. 8).

2.1.6.2.2. Aile

Toplumun en küçük birimi olan ailenin, çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimindeki önemi çok büyüktür. Ailenin çocuğunu yetiştiriş biçimi, çocuğun sınıf içi davranışlarında önemli bir yer tutmaktadır (Celep, 2004, s. 4).

Eğitimin başladığı yer ailedir. Kişilik yapısının temel davranışları büyük ölçüde ailede elde edilir. Bunların sonradan değiştirilmesi çok güç olur. Tembel-çalışkan, doğrucu yalana, pısırık-girişken, bencil-diğercil benzeri ikilemlerin kazanılması ailede başlar, gelişir, çoğu zaman da pekişir. Okulun bunları değiştirebilmesi güçtür, uygun çözüm, önceden aileyi etkilemektedir (Başar, 1999, s. 21).

Ailenin okula yönelik tutumları öğrencinin davranışlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Ailesinin öğretmeni ile iyi ilişkiler içinde gören öğrencilerin daha uyumlu davranışlar sergiledikleri görülmektedir (Celep, 2004, s. 94).

Okul-aile ilişkilerindeki uyum ve başarı öğrencilerin eğitimine yansır, Dolayısıyla öğretmen ailelerle ilişkisini düzenli bir şekilde sürdürmelidir. Sınıf içinde davranış birliği ve uyumu

sağlamak ancak öğrencilerin duygusal ve zihinsel yapısını tanımakla gerçekleştirilebilir (Aydın, 2010, s. 27).

Öğretmen sınıftaki çocukların tek tip olmadığını, aileler ise, kendi çocuklarının sınıftaki tek çocuk olmadığını unutmamalıdır. Öğretmen ve aile arasında sağlanacak etkili bir iletişim ve iş birliği sınıf yönetiminin etkililiğinde büyük önem taşımaktadır (Güven ve Karslı, 2014, s. 5).

Ailelerin, çocuklarının başarı durumları konusunda öğretmenlerle iletişim kurmamaları, çocuklarının okuldaki başarı durumunu etkilemektedir. Ailesinin öğretmeni ile iyi ilişkiler içinde gören öğrencilerin daha uyumlu davranışlar sergiledikleri görülmektedir (Celep, 2004, s. 93).

Ailenin gelir durumu, eğitim durumu, ailedeki birey sayısı, ailedeki çatışma ve aile baskısı, çocuğu olumlu veya olumsuz yönlerden etkilemektedir. Yine bu durumlar öğrencinin başarısına da etki etmektedir. Bu nedenle okul yönetiminin özellikle de öğretmenin aileyi tanıması gerekir (Çalık, 2011, s. 9).

2.1.6.2.3. Yakın Çevre

Okul, aile, sınıf, sokak, boş zaman geçirme alanları gibi öğrencinin her zaman içinde bulunduğu çevredir (Başar, 1999, s. 19).

Her okul belli bir toplumsal çevrede yer alır. Okul, içinde yer aldığı toplumun gerçekliğini tanımalıdır. Çünkü en genel anlamda toplumun eğitim ile yükümlü bulunan bir kurum olan okul, kendisine yönelik sosyal beklenti ve gereksinimlerin bilincinden yoksun ise işlevlerini yerine getiremez (Aydın, 2010, s. 29). Etkili bir okul dolayısıyla öğretme- öğrenme ortamının sağlanabilmesi için, okul – çevre ilişkilerinin genişletilmesi zorunludur. Okul yöneticisi ve öğretmen çevreyle yakın ilişki içinde olmalıdır (Çalık, 2011, s. 10).

Amacı öğrencileri eğitmek olan okul, çevresini de eğitmelidir. Bunu yaparsa, o çevreden okula gelecek öğrencilerin bazı davranışları daha okula gelmeden düzeltilmiş olur. Aksi halde, çevredeki istenmeyen davranış örnekleri sınıfa girer, sınıf ortamını bozar, eğitsel amaçların ve sınıf yönetiminin engellerini oluşturur (Başar, 1999, s. 21).

2.1.6.2.4. Uzak Çevre

Uzak çevre, öğrenciyi zaman zaman etkileyen diğer öğelerden oluşur. Bunlar, kendi toplumunun yaşama biçimlerinden, çeşitli araçlarla edindiği, diğer ülkelerin insanlarının

yaşama biçimlerine kadar uzanır (Başar, 1999, s. 19).

Öğretmen, insanların mutluluğu için yararlı olan, başkalarının zararına olmayan uzak çevrenin olumlu yaşantı biçimlerinin öğrencilerce benimsenip uygulanabilmesi için, kitle iletişim araçlarının kullanımı konusunda öğrencileri ve aileleri bilinçlendirmeye çalışmalıdır. Bu çabaları, öğrencilerin yaşantı zenginliği ve uygunluğu yoluyla öğretmenin eğitim çabalarına da destek olacaktır (Başar, 2013, s.14).