• Sonuç bulunamadı

2.2. ULUSLARARASI GÖÇÜN BĠÇĠMĠ

2.2.3. Coğrafi Açıdan Biçimi

2.2.3.3. Sığınmacı Akımları

Sığınmacılar ve mültecilerin durumu ayrıca ele alınacak olursa, yaĢadıkları ülkelerdeki politik istikrarsızlıkların, iç savaĢların, etnik temizlik hareketlerinin yarattığı tehditler insanların kendi ülkelerini terk ederek baĢka ülkelerde baĢka ülkelerde yaĢama olanağı aramalarının temel nedenleridir. Ancak söz konusu durumların ülke ekonomilerini harap ederek insanları geçinemez hale sokması da sığınma nedenleri arasında önem kazanmıĢ, ekonomik olarak nitelendirilen sığınmacı sayılarının artmasına yol açmıĢtır. 1980‟lerin ortalarından itibaren sığınmacı sayıları büyük iniĢ çıkıĢlar göstermektedir. 1985‟te 19 devlet toplam 169.710 sığınmacı almıĢken bu sayı 1992‟de 695.590‟la zirveye çıkmıĢ, 1996‟da 247.500‟e düĢmüĢ ve 1999‟da tekrar 422.180‟e yükselmiĢtir. 1990‟ların baĢında hedef ülke Almanya olup, iltica baĢvurusunda bulunanların sayısı 1992‟de 438 bin ve 1993‟te 323 bindir. Bu sayı 1994‟ten itibaren ilticayla ilgili düzenlemelerin katılaĢtırılmasına bağlı olarak azalmıĢ ve 2000‟de 78,6 bine düĢmüĢtür. Ġngiltere aynı yıl 97,9 bin sığınma baĢvurusuyla ilk sırayı almıĢtır178

.

2007‟de yapılan sığınma baĢvurularında ilk beĢ kaynak ülke sırasıyla Ģöyle: Irak (45.200), Rusya Federasyonu (18.800), Çin (17.100), Sırbistan (15.400) ve Pakistan (14.300). Iraklılar ‟ın dıĢında sığınma talebinde bulunan milletler arasında gözle görülür bir artıĢ, Pakistanlılar (yüzde 87), Suriyeliler (yüzde 47) ve Somalililer‟de (yüzde 43) yaĢandı. Sığınma baĢvurularının yarısı Asya‟dan (Orta Doğu da dahil) yapıldı. Yapılan baĢvuruların yüzde 21‟inin kaynağı olan Afrika, ikinci en önemli kaynak kıta oldu. Bunu yüzde 15‟le Avrupa, yüzde 12‟yle Latin Amerika ve Karayipler, ve yüzde birle Kuzey Amerika takip etti.

177

World Immigration Report, 2003,s.6.

178

Amerika BirleĢik Devletleri, 2007‟de tüm milletlerden gelen sığınmacıların baĢlıca varıĢ yeri oldu. 2007‟de ABD‟ye sanayileĢmiĢ ülkelere yapılan sığınma baĢvurularının yüzde 15‟i, yani yaklaĢık 49.200 yeni sığınma baĢvurusu yapıldı. Fakat ABD‟nin nüfusu göz önünde bulundurulduğunda 1,000 kiĢi baĢına sadece bir sığınma baĢvurusu düĢtüğü görülüyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ise bu sayı bin kiĢi baĢına 2.6 sığınmacı. 2006‟da 24.300 sığınma baĢvurusu yapılan Ġsveç, bu sayının geçen yıl 36.200‟e yükselmesiyle, yüzde ellilik bir artıĢ yaĢadı. Bu artıĢın asıl sebebi oldukça fazla Iraklı mültecinin Ġsveç‟e gitmesi oldu. 2007‟de Ġsveç, yapılan tüm baĢvuruların yüzde 11‟yle ABD‟den sonra en fazla sığınmacının gittiği ülke oldu. 2006‟da toplam baĢvuruların yüzde 8‟i Ġsveç‟e yapılmıĢtı. ABD ve Ġsveç‟ten sonra 2007‟de sığınmacılar için asıl varıĢ ülkeleri 29.200 baĢvuruyla Fransa, 27.900 baĢvuruyla BirleĢik Krallık oldu. Yunanistan, Almanya, Ġtalya, Avusturya ve Belçika da en çok baĢvurunun yapıldığı ilk on ülke arasındaydı179

.

Sığınmacı rakamları aynı zamanda sanayileĢmiĢ ülkelere yönelen göçler Ģeklinde değerlendirilerek 50 sanayileĢmiĢ ülke seçilmiĢ ve bu ülkelere yönelen rakamları çıkarılmıĢtır. Buna göre 2005‟te bu ülkelere yapılan sığınma baĢvurusu 338,300 iken 2006‟da bu rakam %10 azalarak 303,400‟e gerilemiĢtir. Bu rakam sığınma baĢvurularının birbirinin peĢi sıra düĢüĢünü izleyen beĢinci yıldır. 2006‟nın sonu itibariyle son 5 yılda rakamlar yarı yarıya düĢmüĢtür. 25 Avrupa Birliği ülkesi (1 Ocak 2007‟de Birliğe dahil olan Bulgaristan ve Romanya hariç), 2002 yılına oranla %53 daha az baĢvuru almıĢtır. Tüm Avrupa ülkeleri içinse bu oran %54 olarak tespit edilmiĢtir180

.

Toplam 38 ülkeden181

toplanan verilere göre 1987‟den bu yana en düĢük sığınma baĢvurusu rakamlarının görüldüğü belirtilmiĢtir. Sadece Avrupa‟da ise 2006 yılı son 20 yılın en düĢük rakamını sergilemektedir. SanayileĢmiĢ 50 ülke üzerinden

179http://www.unhcr.org.tr/MEP/index.aspx?pageId=118 (EriĢim Tarihi : 20.01.2011)

180 UNHCR,, “Asylum Levels And Trends In Industrialized Countries”, Overvıew Of Asylum

Applicatıons Lodged In European And Non-European Industrialized Countries In 2006, 23

March 2007, Geneva, s.6.(http://www.unhcr.org/statistics/STATISTICS/460150272.pdf)

181 25 AB ülkesi, Bulgaristan, Ġzlanda, Liechtenstein, Norveç, Romanya, Ġsviçre, Türkiye, Avustralya,

sığınma baĢvuru rakamlarına bakıldığında ise genelde bir düĢme eğilimi söz konusudur. 2006 yılında baĢlıca düĢüĢün yaĢandığı bu ülkeler Avusturya(-%41), Belçika(-%27), Kıbrıs(-%41), Fransa(-%38) ve Almanya(-%27) iken, baĢlıca artıĢ

yaĢayan ülkeler Yunanistan(+%36), Hollanda(+%17), Ġsveç(+%39) ve

Türkiye(+%16) olarak sıralanmıĢtır. Bu sanayileĢmiĢ ülkelere yönelen sığınmacılar kökenleri itibariyle bir değerlendirme altına alındığında ise, 2006 yılı itibariyle Iraklı göçmenlerin en büyük çoğunluğu oluĢturduğu görülmekte, ikinci sırayı ise Afganistan almaktadır. 2005 yılına oranla Iraklı mülteci baĢvuruları %77 artmıĢtır. 36 sanayileĢmiĢ ülkeye baĢvuruda bulunan Iraklıların sayısındaki bu artıĢın, Irak‟ta ardı ardına yaĢanan bozulmalardan kaynaklandığı düĢünülmektedir. Irak baĢvurularının yaklaĢık yarısı Ġsveç‟e yönelmekte ve bunun sebebi olarak da Irakla Ġsveç arasında kurulan güçlü sosyal ağların varlığı gösterilmektedir182

.

Tablo 6: Dünyada Sığınmacı ve Mültecileri Barındıran Ġlk 10 Ülke

Mültecileri Barındıran Ġlk 10 Ülke Mülteci Rakamları Ġran 1.046.000 Pakistan 969.000 Almanya 963.000 Amerika 685.000 Tanzanya 602.000 Çin 299.000 Ġngiltere 299.000 Sırbistan ve Karadağ 277.000 Çad 260.000 Uganda 252.000 Kaynak: UNHCR,2006, s.149183 182 UNHCR, 2007, s.7.

183 UNHCR, The State of the World's Refugees 2006: Human Displacement in the New Millennium, Oxford University Press: Oxford, s.149.

BirleĢmiĢ Milletler Yüksek Komiserliği‟ne göre, süreç içinde mülteci hareketinin sebeplerinin iç savaĢlar, etnik, kabilesel, aĢiretsel ve dini Ģiddeti de içine alır Ģekilde geniĢlemesinin ardından, 25 milyondan fazla insan, yaĢadığı yeri terk etmek zorunda kalmıĢ olmalarına rağmen, kendi ülkelerinde kaldıkları için mülteci statüsü kazanamamaktadırlar. Mültecilerin %90‟ı fakir güney ülkelerindedir.Sadece Afrika, Avustralya, Kuzey Amerika ve Avrupa‟nın barındırdığı iki katından fazla mülteci barındırmaktadır184

.

Gerek ekonomik göçmenler gerekse mülteciler anlamında bakıldığında sanayileĢmiĢ ülkelerin etkili ve hızlı iĢleyen bir sığınma mekanizması geliĢtirme konusunda yeterli olmadıkları görülmektedir. Bu da kimi göçmenlerin özellikle Batı ülkelerine yönelmelerini bilmeden de olsa teĢvik etmektedir. Sığınma istedikleri ülkelerde zor durumda bulunan sığınmacılar için bu süreç zorlukları, yıllarca süren bekleme sürelerini ve çoğu zaman birçok alanda marjinalizasyonu ifade ederken, potansiyel göçmenler yavaĢ isleyen bu süreci risk taĢımadığı gerekçesiyle lehlerine bir durum olarak görmektedirler. GeliĢmiĢ ülkelere göre ise sığınmacıların her anlamda ülke için külfet getirdiği, özellikle kamu harcamaları üzerinde baskı yaptığı düĢünülmekte ve sınırlayıcı politikaların gerekliliği vurgulanmaktadır.

Bu yüzden sığınmacıları ülke içinde bir prosedüre dahil etmek yerine alternatif politikalarla köken ülkelerde kalmalarını sağlamak ya da ülke sınırlarından içeri almamak tercih edilen yöntemler olmuĢtur. Bölgesel anlamda ortak bir sığınma politikası geliĢtirme yönünde çalıĢmalarını sürdüren AB politikaları, bu süreçte alternatif politikaların denenmesi ve sonuçlarının gözlemlenmesi açısından bir örnek teĢkil etmektedir185

.

184

Murat Canlı, “Mülteci”, http://www.kafder.org.tr/jante.php?id=10, (EriĢim Tarihi: 02.01.2009).

185 Crisp, J ,“Refugees and the Global Politics of Asylum”, in Sarah Spencer(ed.): The Politics of

Migration: Managing Opportunity, Conflict and Change, Oxford: Blackwell Publishing.,2003, s.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ULUSLARARASI GÖÇ HAREKETLERĠNĠN ĠġGÜCÜ PĠYASALARINA ETKĠLERĠ