• Sonuç bulunamadı

Seçmenin bilgisizli¤i her zaman için flartlar›n getirdi¤i bir zorunluluk de¤ildir. Be-lirli durumlarda seçmenin daha fazla enformasyon toplama konusunda bir çaba harcamas› söz konusu olmaz. Çünkü seçmen rasyonel düflünür. Homo economicus varsay›m› da dahil edildi¤inde kendi ç›kar›n› maksimize etme gayreti içinde olan seçmen kendi içerisinde bir hesaba girer. Rasyonel bir davran›fl›n bir sonucu olan bu hesapta, enformasyon toplaman›n fayda ve maliyetlerini karfl›laflt›r›r. fiayet seç-menin tercih yapaca¤› alternatif adaylar, siyasal partiler veya politikalar hakk›nda enformasyon toplamas› (adaylar›n kiflilikleri, e¤itim durumlar›, çeflitli konulardaki düflünceleri vb.) maliyetli ise seçmenin bilgisiz kalmas› daha rasyonel olacakt›r.

“Rasyonel seçmen bilgisizli¤i” olarak bilinen bu durum, ilk kez Anthony Downs taraf›ndan ele al›nm›flt›r. Downs, “Bir Demokraside Politik Faaliyetin Ekonomik Te-orisi” (1957a) ve daha sonra bu makaleden yararlanarak gelifltirdi¤i “Demokrasinin Ekonomik Teorisi” (1957b) bafll›kl› ünlü kitab›nda, siyasi karar alma sürecindeki eksik enformasyon sorununun etkilerini analiz etmifl ve piyasa ekonomisindeki enformasyon sorununa benzer bir sorunun siyasal süreçte de mevcut oldu¤unu or-taya koymufltur.

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

maliyetli ise bilgisiz kalmay›

tercih etmesi durumudur.

Downs’un temel hipotezi; bir demokraside siyasal partilerin oy kazand›ran po-litikalar› formüle ettikleridir. Siyasal partiler belirli ç›kar gruplar›na hizmet etmek veya belirli politikalar› uygulamak için görev almaya çal›flmazlar, daha ziyade ikti-dar› elde etmek için politikalar formüle ederler ve bu yolla ç›kar gruplar›na hizmet ederler (Downs, 1957a: 137). Bu hipotez, bir demokraside siyasal iktidar›n her za-man alaca¤› oylar›n say›s›n› maksimize etmek için çabalad›¤› anlam›na gelir. Yani, siyasal iktidar para için ürün/mal yerine oy için politikalar satan bir giriflimcidir.

Ayr›ca, bir piyasada iki veya daha çok oligopolist firman›n yar›flmas› gibi siyasal ik-tidar da oy için di¤er partilerle yar›flmal›d›r. Bu tür bir siyasal ikik-tidar›n sosyal refa-h› maksimize etmesi, yetkiyi elde etmek için rekabete dayal› bir flekilde mücadele edip etmedi¤ine ba¤l›d›r (Downs, 1957a: 137).

Downs yukar›daki hipotezine ba¤l› olarak baz› önermelerde bulunmufltur. En-formasyon sorununa iliflkin önermeleri flunlard›r (Downs, 1957b:298-299):

• Seçmenlerin büyük bir ço¤unlu¤u, seçim sonuçlar›n›n önemli oldu¤una inansalar bile seçimlere iliflkin adaylar (veya meseleler) konusunda önemli ölçüde enformasyona sahip de¤illerdir.

• Hemen hemen her vatandafl kendi oyunun her seçim sonucunu

etkilemedi-¤inin fark›ndad›r ve ço¤u vatandafl›n oylamadan önce enformasyon toplama iste¤i çok düflüktür.

• Herhangi bir spesifik mesele hakk›nda en bilgili olan vatandafllar, geliri bu meseleden do¤rudan etkilenenlerdir. Örne¤in, gelirini bu mesele ile ilgili politika alan›ndaki faaliyetten elde edenlerdir.

• Kendilerini etkileyen meseleler konusunda bilgili olan vatandafllar›n, kendi-lerini etkilemeyen meseleler konusunda ayn› derecede enformasyona sahip olmas› muhtemel de¤ildir.

• Oy kullanmaktan kaç›nan düflük gelirli vatandafllar›n yüzdesi, oylamadan kaç›nan yüksek gelirli vatandafllar›n yüzdesinden daha fazlad›r (di¤er flartlar sabit kabul edildi¤inde). E¤er bu öneri do¤ru ise düflük gelirli seçmenlerin oylamadan daha fazla kaç›nmas›n›n nedenleri; a) gerekli enformasyonu top-laman›n maliyetlerini tafl›yamaman›n sebep oldu¤u daha fazla belirsizlik ve b) oylama maliyetlerini tafl›man›n daha güç olmas›d›r.

• Oylama maliyetleri önemli ölçüde azalt›l›rsa seçimlere kat›l›m da büyük öl-çüde artar.

• Tercihlerin homojen (birbirine benzer) olmamas› durumunda gerekli enfor-masyonu elde etmeyi tercih eden vatandafllar, tercihlerin homojen olmas›

durumunda gerekli enformasyonu toplamay› tercih eden vatandafllara göre oylamadan kaç›nmaya daha e¤ilimlidirler.

Tam enformasyonun geçerli oldu¤u bir demokraside; tüm seçmenler tam en-formasyona sahiptir ve rasyoneldir. Her seçmen kendisine en fazla fayday› sa¤la-yacak olan siyasal partiyi bilir ve oyunu ona göre kullan›r. Ayn› zamanda seçmen muhalefetteki partiler konusunda da tam enformasyona sahiptir. E¤er muhalefet partisi bir sonraki seçimlerde iktidar› elde ederse bu partinin faaliyetlerinden elde edebilece¤i fayday› tahmin eder. Hem iktidardaki partinin hem de muhalefetteki partilerin faaliyetleri konusunda tam enformasyona sahip olan seçmenler, bu faali-yetlerden elde edecekleri faydaya göre tercihte bulunurlar.

Özetle tam enformasyonun geçerli oldu¤u bir demokraside siyasal iktidar›n se-çimden bekledi¤i oylar›n, reel oylar›n, muhalefetin stratejilerinin, hükûmet faali-yetlerinin ve bu faaliyetlerden elde edilen bireysel faydalar›n bilindi¤i varsay›l›r (Downs, 1957a: 138). Oysa gerçek dünyada Downs’un befl bilinmeyenli bir

denk-lem olarak nitelendirdi¤i bu unsurlar›n bilinmesi mümkün de¤ildir. Gerçekte siya-sal karar alma sürecinde eksik enformasyon söz konusudur.

Piyasa süreci ile siyasi süreçteki karar alma modellerinin ortak sorunu olan ek-sik enformasyon, her iki sürecin iflleyiflini olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun-la birlikte eksik enformasyonun siyasal süreçteki etkisi, piyasa sürecine göre daha güçlüdür. Bu durum, piyasa süreci ile siyasal süreç aras›ndaki farktan kaynaklan-maktad›r. Bu fark, üç faktörden dolay› oluflmaktad›r (Ekelund ve Tollison, 1986:

449-450): Bunlardan birincisi; piyasaya göre siyasal karar alma sürecinde seçmen-lerin enformasyon temin etmek için daha az teflvike sahip olmas›d›r. Oylama süre-ci, piyasa tercihinden daha karmafl›k bir süreçtir. Bu, seçmenlerin kamusal tercih-ler hakk›nda daha fazla enformasyon elde etmek için daha az teflvike sahip olma-s›na neden olur. Piyasada karar alma sürecinde ise tüketiciler, güvenilir ürünlerin faydalar›n› araflt›rma ve enformasyon elde etme konusunda do¤rudan ve güçlü teflviklere sahiptir. ‹kinci olarak siyasal tercihte seçmenlerin tercihte bulunacaklar›

adaylar› de¤erlendirmeleri zor bir ifltir. Çünkü enformasyona sahip olman›n mali-yetleri yüksektir. Seçmenler bu tür konular hakk›nda oldukça rasyonel olarak bil-gilenmez, seçmenler tam enformasyona sahip olman›n maliyetlerinin faydalar›n›

aflt›¤›n› tahmin eder. Seçmenler enformasyon elde etmeyerek ve oy kullanmayarak bedavac› olabilir. E¤er oy kullanan di¤er seçmenlerin tercihleri, oy kullanmayan vatandafllara faydal› olacak flekilde oluflursa oy kullanmayan vatandafllar herhangi bir maliyet yüklenmeksizin fayda sa¤lam›fl olurlar. Oy kullanan seçmenler de ek-sik enformasyona sahip olduklar› için seçimler yoluyla politikac›lara iletilen enfor-masyon, seçmenlerin ne istedi¤ini belirleme konusunda politikac›lara yeterince yard›m etmez. Yani politikac›lar, eksik enformasyon nedeniyle seçim sonucundan seçmenlerin ne tür politikalar›n uygulanmas›n› istediklerine iliflkin yeterli enfor-masyonu temin edemez. Üçüncü olarak siyasal süreçte enformasyon ak›fl› do¤ru-dan de¤ildir. Piyasalarda, e¤er tüketiciler daha çok örne¤in, otomobil isterlerse üreticilere bu konudaki enformasyonu etkili bir flekilde iletebilir ve daha çok oto-mobil temin edebilir. Siyasal süreçte ise e¤er seçmen daha az silahlanmadan yana ise oylama yoluyla bu tercihini politikac›lara bildirmesi maliyetli ve zordur.

Downs’a göre eksik enformasyon üç temel unsuru kapsamaktad›r (Downs, 1957a: 139): (1) Partilerin vatandafllar›n ne istediklerini her zaman tam olarak bilme-meleri; (2) Vatandafllar›n hükûmetin veya muhalefetin ne yapt›¤›n› veya vatandaflla-r›n ç›karlavatandaflla-r›na hizmet etmek için ne yapmas› gerekti¤ini her zaman bilmemeleri; (3) Her iki tür bilgisizli¤i gidermek için ihtiyaç duyulan bilgiyi temin etmenin maliyetli olmas› yani k›t kaynaklar›n bilgiyi temin etmek için kullan›lmas› gerekti¤idir. Dola-y›s›yla eksik enformasyon sorunu hem siyasal talebi oluflturan seçmenler hem de si-yasal arz› temsil eden sisi-yasal iktidar ve sisi-yasal partiler için geçerli olan bir sorundur.

Daha önce de belirtildi¤i gibi seçmen oy kullanman›n maliyeti ile faydas›n› kar-fl›laflt›rma çabas›na girer. Oy kullanma davran›fl›ndan beklenen yarar, en genel an-lam›yla kendi durumunun daha iyileflmesi için baz› düzenlemelerin yap›lmas› bafl-ta olmak üzere çevresindekilerden bafllayarak ülkesinin ve insanl›¤›n yarar›na ka-rarlar›n al›nmas›n› sa¤lamak veya en az›ndan bu sürece katk›da bulunmakt›r. Ay-r›ca siyasal kat›l›m›n bizzat kendisi de seçmene tatmin sa¤layabilir. Maliyet ise par-tilerden veya adaylardan bunu en iyi kimin yapaca¤›n›n belirlenmesi için gerekli araflt›rmalar› yapma, ilgili bilgileri toplama ve bunlar› de¤erlendirip en uygun ka-rar› oluflturman›n zaman ve emek maliyetidir. Bu maliyete, çevresinde geçerli olan anlay›fllara ve ortak yarg› ve kararlara karfl› onlarla çeliflen bir sonuca varman›n ge-tirece¤i k›nanma ve d›fllanma duygusunun tüm olumsuz sonuçlar›n› da eklemek

gerekir. Yani lehine oy kullan›lacak seçene¤i belirlemenin maliyetinin bireysel ve toplumsal boyutlar›n› birlikte ele almak gerekir. Aile fertlerinin, yak›n ifl veya arka-dafl çevresinin favori tercihlerine karfl› ç›kmak için sadece bu tercihler konusunda detayl› bilgiye sahip olmak yeterli de¤ildir. Ayn› zamanda bu bilgisini çevresiyle paylaflman›n yarataca¤› sonuçlar›n maliyetinin de hesaba kat›lmas› gerekir (Demir, 2001: 121-122).

Gerçekten de seçmen için enformasyon toplama ve bu enformasyonu de¤er-lendirme yüksek bir maliyeti gerektirir. Bu maliyet genel olarak para, enerji veya zaman maliyeti fleklinde ortaya ç›kabilir. Özellikle kamu politikalar›n›n say›ca çok ve karmafl›k olmas›, bu maliyeti daha da art›rmaktad›r. Enformasyon maliyeti, seç-menin oylama nedeniyle katland›¤› maliyetlerin (oylama maliyetleri) bir parças›d›r.

Yüksek enformasyon maliyetinin sonucu, seçmenlerin son derece k›s›tl› (daha çok kulaktan dolma ve kitle iletiflim araçlar›ndan duyduklar›) enformasyona dayal› ola-rak oylamada bulunmas›d›r. Yani seçmen eksik enformasyona ba¤l› olaola-rak tercih-te bulunur. Bu durum, seçmen için son derece rasyoneldir. Fakat belki de eksik enformasyon nedeniyle kendisi için daha kötü olan seçene¤i tercih edecektir. So-nuçta seçmen maliyetinin yüksek olmas› nedeniyle eksik enformasyonla yetinme-si rasyonel olmakla birlikte yapt›¤› tercihin kendiyetinme-si için irrasyonel bir sonuç do¤ur-ma olas›l›¤› vard›r.

Bir seçmen, elde etmesi rasyonel olan bilgi miktar›n› nas›l belirler? Seçmen en-formasyon toplamadan dolay› katlanaca¤› maliyet ile elde edece¤i getiriyi karfl›lafl-t›rd›¤›na ve enformasyon maliyeti faydas›ndan fazla oldu¤unda rasyonel olarak bil-gisiz kalmay› tercih etti¤ine göre gerçek dünyada bu getiri ve maliyetleri belirle-mek mümkün müdür? Downs’a göre bir miktar enformasyondan elde edilen mar-jinal getiri sa¤lanan fayda ile artar, çünkü enformasyon seçmenin karar›n› gelifltir-mesine imkân vermifltir. Eksik enformasyonun oldu¤u bir dünyada, ne enformas-yonun tam maliyeti ne de tam getirisi önceden bilinebilir. Fakat seçmen yine de beklenen maliyetlere ve beklenen getirilere bakarak gerekli enformasyon miktar›-n› belirler (Downs, 1957a: 146). Oylama amaçlar› için gerekli enformasyonun mar-jinal getirisi “do¤ru olmayan” yerine “do¤ru” olarak oy kullanmadan beklenen ka-zanç yoluyla ölçülür. Di¤er bir deyiflle, e¤er seçmen di¤er bir partiyi desteklemek yerine gerçekte kendisine en fazla fayday› sa¤layacak olan partiyi desteklerse bu, seçmenin elde edece¤ine inand›¤› kazançt›r (Downs, 1957a: 146).

Daha önce de belirtildi¤i gibi rasyonel seçmenlerin bilgisizli¤i kavram›n› ilk aç›klayan Anthony Downs’tur. Downs’tan sonra piyasadaki homo economicus var-say›m› alt›nda ortaya ç›kan enformasyon eksikli¤i sorununun kamu ekonomisinde de geçerli olabilece¤ini ortaya koyan Kamu Tercihi teorisinin kurucusu James M.

Buchanan’d›r. Buchanan’a göre oy kullanma faaliyeti herhangi bir maliyet içeriyor-sa ekonomik olarak rasyonel kifliler oy kullanmayacakt›r (Buchanan, 1991: 114,115).

Kamu Tercihi perspektifinden rasyonel bilgisizli¤in önemi, bu bilgisizli¤in demok-ratik bir sistemde ortanca seçmenin veya tipik seçmenin ç›karlar› ile ba¤daflmayan politikalar oluflturulmas›na imkân vermesidir (Congleton, 2001b: 40).

Sonuç olarak, demokratik bir yönetimde etkin kararlar›n al›nmamas›nda ve se-çim sürecinin baflar›s›zl›¤›nda eksik enformasyon ve özellikle rasyonel seçmen bil-gisizli¤i sorunu önemli ölçüde etkili olmaktad›r. Seçmenler hiçbir zaman mükem-mel enformasyona sahip olamaz, tam enformasyon kendili¤inden sa¤lanamad›¤›

için bu durum seçmen aç›s›ndan da son derece rasyonel bir davran›fl olmaktad›r.

Yani seçmenler eksik enformasyon durumunda genellikle rasyonel davran›r. Fakat bu flartlar alt›nda seçim sürecinde al›nan kararlar, rasyonel olmayacakt›r.