• Sonuç bulunamadı

Bireylerin kamusal kararlar hakk›ndaki farkl› tercihlerini ba¤daflt›rmada çeflitli oy-lama kurallar› gelifltirilmifltir.

Alternatif oylama kurallar›n›n birinin seçiminde üç temel soru büyük önem ta-fl›maktad›r (Brown ve Jackson, 1990:90):

• Söz konusu oylama kural› ahlaki kabul edilebilir mi?

• Söz konusu oylama kural› teknik olarak uygulanabilir mi?

• Söz konusu oylama kural›n› uygulaman›n maliyeti nedir?

Afla¤›da bafll›ca oylama kurallar›n› k›saca incelemeye çal›flaca¤›z.

Oy Birli¤i Kural›

Piyasa ekonomisinde bireysel tercihlerin karfl›lanmas› ve bireysel refah›n art›r›lma-s› amaçlanmaktad›r. Kamu ekonomisinde ise amaç, toplumsal tercihlerin karfl›lan-mas› oldu¤undan toplumsal refah›n art›r›lkarfl›lan-mas› söz konusudur. ‹flte toplumsal

refa-Maliyetler

Oylamaya Kat›lan Birey Say›s›

N0 N1 Nmak.

0 1

(D›flsal maliyetler)

(Toplam maliyet)

(Karar alma maliyeti) C+D

C D

fiekil 2.2 Oylama Maliyeti Kaynak: Brown ve Jackson,

1994:107.

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

3

h›n optimizasyonunu inceleyen “refah ekonomisi”nin amac›, toplumun refah›n›

maksimize etmektir. Toplumsal refah konusunda en çok bilenen teori, ‹talyan ik-tisatç› Wilfredo Pareto taraf›ndan ortaya at›lan “Pareto Optimumu Teorisi”dir. Pa-reto optimumuna göre, toplumdaki bireylerden birinin refah›n› azaltmadan, di¤er bireylerin refahlar›n› art›rmak mümkün de¤ilse toplumun refah› optimumdur. Ya-ni piyasa ekonomisinde “Pareto Optimumu” sa¤lanm›fl olur. Piyasa ekonomisi tek bafl›na toplumsal refah›n optimizasyonunu sa¤l›yorsa devletin piyasa ekonomisi-nin iflleyifline müdahale etmesine gerek yoktur. Fakat Teorik Refah iktisatç›lar›na göre bu durum, piyasa ekonomisinde tam rekabetin sa¤lanmas›, üretimde ölçek ekonomilerinin, hem üretimde hem de tüketimde d›flsall›¤›n olmamas› ve kamusal mallar›n söz konusu olmamas› hâlinde mümkündür. Oysa piyasa ekonomisinde bu flartlar tam olarak mevcut olmad›¤› için optimal kaynak da¤›l›m›n› sa¤lamada devlete önemli bir rol düflmektedir.

Kamu ekonomisinde de toplumsal refah›n maksimizasyonu için optimal kay-nak da¤›l›m›n›n sa¤lanabilmesi gerekir. Pareto optimumu kamu ekonomisine uy-guland›¤›nda toplumdaki bireylerden birinin refah›n› azaltmadan, di¤er bireylerin refahlar›n› art›rmak söz konusu de¤ilse toplumsal refah optimum düzeydedir. Fa-kat kamu ekonomisinde piyasa ekonomisinden farkl› olarak mal ve hizmetlerden yararlananlar ile bu mal ve hizmetlerin karfl›l›¤› olan vergileri ödeyenler her zaman ayn› kifliler olmad›¤› için bir “mali sömürü” veya “mali rant” söz konusu olabilmek-tedir. Kamu ekonomisinde Pareto optimumunun sa¤lanabilmesi için mali sömürü-nün olmamas› gerekir. Yani toplumda baz› kesimler kamusal mal ve hizmetlerden daha fazla yararland›¤› hâlde daha az vergi ödüyorsa mali rant, bir baflka kesim bu mal ve hizmetlerden daha az yararlanarak daha fazla vergi ödüyorsa mali sömürü söz konusudur. ‹flte ‹sveçli iktisatç› Knut Wicksell, bu mali sömürünün önlenmesi ve kamu ekonomisinde Pareto optimumunun sa¤lanabilmesi için siyasal karar al-ma sürecinde oy birli¤i ilkesinin geçerli olal-mas› gerekti¤ini savunmufltur.

Wicksell’in oy birli¤i kural›nda iki temel problem vard›r: Bunlardan ilki, oy bir-li¤i kural›n›n ittifak içinde bir karar alman›n maliyetinden çok, ço¤unluk taraf›ndan istismar edilme riskini tercih edebilecek olan vatandafllar için fazla zaman alabil-mesidir. ‹kincisi, Wicksell’in oy birli¤i kural› seçmenleri stratejik davranmaya tefl-vik eder (Johnson, 1991: 161).

Kamusal kararlar konusunda bireysel tercihleri ba¤daflt›rmada kullan›lan en adil oylama yöntemi oy birli¤i kural›d›r. Bir toplumda kamusal kararlar›n al›nma-s›nda oy birli¤i ilkesinin uygulanmas› hâlinde, tüm bireylerin tercihlerinin ayn› ol-mas› gerekir. Yani oylamaya kat›lanlar aras›nda tam bir görüfl birli¤i olmal›d›r. Bu-na “mutlak oy birli¤i kural›” denilmektedir. Oy birli¤i kural›n›n en önemli özelli¤i, di¤er oylama yöntemlerinde görülen az›nl›klar›n tercihlerinin toplumsal tercihe yans›mas›na engelleme olay›n›n söz konusu olmamas›d›r. Fakat oy birli¤i kural›n-da bir tek kiflinin bile karara muhalefeti karar›n al›nmas›n› engeller.

Oy birli¤i kural› ile var›lan uzlaflma, tüm bireylerin bir birim daha fazla kamu-sal mal tüketmek için özel maldan kaç birim vazgeçmeye raz› olduklar›n›, yani marjinal ikame oranlar›n›n toplam›n› göstermektedir. Bu, hiçbir bireyin di¤er her-hangi bir bireye maliyet yükleyememesi, di¤er bir deyiflle onu kendi tercihinin d›-fl›nda özel maldan vazgeçmek zorunda b›rakamamas› anlam›na gelir. Çünkü her bir birey oy birli¤ine ulaflabilmek için gerekli olan bir oya sahiptir. Dolay›s›yla tek bir bireyin onay› al›nmadan kamusal bir karar al›namaz ve uygulanamaz (Çelebi, 2000: 98-99).

Mali rant; toplumda baz›

kesimlerin kamusal mal ve hizmetlerden daha fazla yararland›¤› hâlde daha az vergi ödemesi durumudur.

Mali sömürü; toplumda baz›

kesimlerin kamusal mal ve hizmetlerden daha az yararland›¤› hâlde daha fazla vergi ödemesi durumudur.

Oy birli¤i kural›; kamusal kararlar konusunda tüm bireylerin tercihlerinin ayn›

olmas› durumunda ortaya ç›kan karar alma kural›d›r.

Oy birli¤i kural› bafll›ca flu nedenlerden dolay› uygulanabilir bir oylama yönte-mi de¤ildir (Sirkin, 1997: 204):

• Oy birli¤ine ulaflman›n maliyeti yüksektir. Bu bak›mdan seçmenler oy

birli-¤inden baflka bir oylama kural›na tercih edecektir.

• Oy birli¤i kural› uyguland›¤› takdirde, bunun sonuçlar› bireyler aras›nda fark-l› olacakt›r. Bireyler anlaflmaya ulaflmadaki e¤ilimlerinden vazgeçeceklerdir.

• Oy birli¤ine ulaflmay› hedef alan bir karar verme yöntemi istikrarl› olamaya-cakt›r. Oy birli¤i kural›n›n benimsenmesi hâlinde durumlar›n› iyilefltireme-yeceklerini düflünen baz› kimseler ile demokrasiden yana olmayan kimseler oy birli¤i ile anlaflmaya ulafl›lmas›na engel olacaklard›r.

Karar alma sürecinde oy birli¤i ilkesini pratik olarak uygulama imkân› yoktur.

Çünkü oylamada bireylerden sadece birisinin dahi olumsuz oy kullan›lmas› duru-munda, mutlak oy birli¤i kural›na uygun olarak karar al›namamaktad›r. Bu neden-le Knut Wicksell oylamada nispi oy birli¤i (relative unanimity) kural›n›n uygulan-mas›n› önermifltir. Oylamada toplam oylar›n 3/4, 5/6 ya da 9/10’u biçiminde bir so-nuç ç›karsa bu durumda nispi oy birli¤i ilkesine uygun olarak karar almak imkân dahilinde olur (Wicksell, 1959:87).

Nispi oy birli¤i kural›na ayn› zamanda yaklafl›k oy birli¤i (approximate unani-mity) kural› da denilmektedir (fiener, 1998:144). Nispi oy birli¤i kural›nda, küçük de olsa, bir k›s›m seçmen grubunun tercihlerinin az›nl›kta kalmas› ve toplumsal tercihlere yans›t›lamamas› söz konusudur. Örne¤in, 3/4fleklinde nispi oy birli¤i ku-ral› uygulan›yorsa, toplumun1/4’u az›nl›kta kalacakt›r.

Oy Çoklu¤u (Ço¤unluk) Kural›

Mutlak oy birli¤i kural›na göre karar alman›n güçlü¤ü karfl›s›nda oy çoklu¤u kura-l› önerilmifltir. Demokrasilerde en yayg›n oylama yöntemi oy çoklu¤u yöntemidir.

Toplumsal karar almada oy çoklu¤u kural› uyguland›¤› takdirde oylamaya ka-t›lan bireylerin yar›s›ndan bir fazlas›n›n oyunun al›nmas› (%51) gereklidir. Buna basit ço¤unluk kural› denir.

Demokratik sistemlerdeki en büyük yan›lg›lardan biri, ço¤unluk oylamas›n›n demokrasi için yeterli görülmesidir. Oysa ço¤unluk oylamas› sonucunda al›nan ka-rarlar az›nl›¤›n tercihlerini yans›tmamaktad›r.

‹kinci ve yayg›n bir kural da mutlak ço¤unluk kural›d›r. Bu kuralda yine tüm seçeneklerin ortaya konmas›, her seçmenin tek oyunun olmas› ve seçmenlerin oy-lar›n› birinci tercihlerine göre kullanmalar› söz konusudur fakat kazanabilmek için bir seçene¤in mutlak ço¤unlu¤u elde etmesi gerekir. Bu kural aday çoklu¤unda, düflük bir oy yüzdesi ile seçimi kazanma olas›l›¤›n› ortadan kald›rmaktad›r. ‹lk se-çimde ço¤unlu¤u hiçbir aday›n elde edememesi hâlinde, ço¤unluk sa¤lan›ncaya kadar seçime devam edilir (Buluto¤lu, 1988: 75).

Nispi ço¤unluk kural›, oylamaya kat›lan seçmen ya da politikac›lar›n çeflitli po-litika ya da adaylara verdikleri oylar oranland›¤›nda, en fazla oy alan popo-litikac› ya da siyasi partinin ya da alternatif politikan›n seçilmesidir. Bu yönteme az›nl›k hü-kûmetlerinin kurulmas› s›ras›nda baflvurulmaktad›r. Örne¤in; 500 temsilciden olu-flan bir mecliste, alternatif bütçe politikalar›nda A, 150; B, 200; ve C, 150 oy alm›fl-larsa, al›nan oylar oranland›¤›nda (150/500, 200/500 ve 150/500), bunlardan en yüksek olan B politikas› seçilir. Bu örne¤e göre, oylamaya kat›lan seçmen ya da politikac›lar›n 300/500 gibi çok önemli bir bölümünün tercihleri siyasal karar alma s›ras›nda hesaba kat›lmamaktad›r (fiener, 1998:146).

Basit ço¤unluk kural›;

toplumsal karar al›m› için oylamaya kat›lan bireylerin yar›s›ndan bir fazlas›n›n (%51) oyunun al›nmas›n›n yeterli oldu¤u oylama kural›d›r.

Oylamada mutlak ço¤unluktakinden daha fazla oy al›nmas› hâlinde mevsuf (kaliteli) ço¤unluk söz konusu olmaktad›r. Örne¤in oylar›n 3/4’ünün al›nmas› hâ-linde kaliteli ço¤unluk sa¤lanm›fl demektir.

Kaliteli ço¤unluk kural›na göre az›nl›kta kalanlar›n say›lar› oldukça azald›¤›n-dan, bu kurala uygun olarak siyasal karar al›nmas› durumunda, Wicksell’in nispi oy birli¤i yöntemi ile ulafl›lan noktaya yaklafl›lmaktad›r (fiener, 1998:147).

Puanl› Oylama Kural›

Toplumsal tercihlere ulaflmada kullan›lan bir di¤er oylama yöntemi ise “puanl› oy-lama” olarak bilinmektedir. Bu yöntemde her bireyin belirli bir puan› (oyu) vard›r.

Bu puan› bireyler çeflitli alternatif tercihler aras›nda istedikleri flekilde kullanmak-tad›rlar. Yaln›z bireylerin her alternatif tercihe mutlak puan vermeleri flart› vard›r.

Oylama sonucunda en fazla puan› alan alternatif kazanm›fl olur. Bir örnekle aç›k-lamaya çal›flal›m (Herber, 1975:87).

Toplumda A, B ve C ad›nda üç birey ve X, Y ve Z olmak üzere üç alternatif po-litika bulunsun. Bireylerin toplam 7 oyunun oldu¤unu ve bireylerin oylar›n› afla¤›-daki flekilde da¤›tt›klar›n› varsayal›m. Tablodan anlafl›ld›¤› gibi, en fazla puan› alan X politikas›d›r. Bu nedenle X politikas›n›n toplumsal tercihi yans›tt›¤› varsay›larak bu politika uygulan›r.

Puanl› oylama yöntemi, ço¤unluk kural›na göre daha demokratik bir yöntem-dir. Ço¤unluk oylamas›nda az›nl›klar›n tercihleri yans›t›lamad›¤›ndan olumsuz oy verenlerin kollektif ihtiyaçlar› giderilememektedir.

Nokta Oylamas› Kural›

Nokta oylamas› (point voting) esasen puanl› oylama yönteminden çok farkl› de¤il-dir. Nokta oylamas›nda da her bireyin belirli bir toplam puan› vard›r ve bireyler bu puanlar›n› alternatif politikalar aras›nda istedikleri flekilde da¤›tabilirler. Ancak nokta oylamas›nda puanl› oylama yönteminden farkl› olarak bireylerin alternatif politikalara hiç puan vermemeleri imkân› mevcuttur. Ayr›ca bu yöntemde tercihle-rin a¤›rl›¤›n› ve önemini daha da belirginlefltirmek için toplam oy say›s›, puanl› oy-lama yönteminden oldukça fazlad›r. Nokta oyoy-lamas› kural›n› afla¤›daki tablo yard›-m›yla aç›klamaya çal›flal›m (Herber, 1975:101):

A B C

X Y Z

Toplam Oy

22 8 0

10 15 5

8 4 18

23 40 27

Alternatif Politikalar A

B C

X Y Z

2 2 3

3 1 2

1 3 1

7 6 5

Toplam Oy Alternatif Politikalar

Yukar›daki tablodan anlafl›ld›¤› gibi, bireylerin toplam oy say›s› 30’dur. Birey-ler; X, Y ve Z politikalar›na önemlerine göre puanlar›n› vermifllerdir. Sonuçta 40 oyla X politikas› seçilmektedir. Bu yöntem puanl› oylama yöntemindeki demokra-tikli¤i biraz daha art›rmaktad›r.

Oy Ticareti (Logrolling)

Kamusal karar alma sürecinde her zaman ço¤unluk oylamas› sonucunda karar al-mak mümkün de¤ildir. Çünkü özellikle parlamentolarda her zaman tek bir parti-nin iktidara gelecek kadar oy ço¤unlu¤u bulunmamakta ve koalisyon hükûmetle-ri oluflabilmektedir. ‹flte bu noktada oy ticareti uygulamalar› devreye girmektedir.

Belirli konularda olumlu oy vaadi karfl›l›¤›nda baflka konular› destekleme uy-gulamas› yasama organlar›nda oldukça yayg›nd›r. Milletvekilleri parti disiplini ile ba¤l› olmad›klar› konularda, bu tür karfl›l›kl› destek anlaflmalar› yaparlar (Buluto¤-lu, 1988:103-104).

Yasama organ›nda partilerin karfl›l›kl› olarak ç›karlar› do¤rultusunda anlaflma-lar›n› ifade eden oy ticareti (logrolling) kavram›, parlamento içinde partiler aras›n-da olabilece¤i gibi, seçmenler aras›naras›n-da, seçmenlerin karfl›l›kl› olarak pazarl›k ya-parak anlaflmalar› fleklinde de olabilmektedir. Bu durumda da oy ticareti uygula-mas› bireysel tercihleri toplumsal tercihlere yans›tmada bir engel teflkil etmektedir.

Oy ticaretinden elde edilen sonuçlar flu flartlara ba¤l›d›r (Sirkin, 1997:205):

• Oy ticareti konusunda sadece anlaflmaya var›lm›fl olmamal›, aksine oy tica-reti fiilî olarak gerçekleflmelidir.

• Tüm kamu meseleleri hakk›nda ayn› anda karar verilmemelidir. Her mese-le hakk›nda oylar di¤er mesemese-lemese-lere iliflkin oylarla de¤ifltirimese-lebilmeye haz›r olmal›d›r.

• Karar alma sürecinde bireylere önerilerini ortaya koyma f›rsatlar› eflit olarak sa¤lanmal›d›r.

• Oy ticareti yapan kifliler, di¤er kimseler taraf›ndan yap›lan oy ticaretine de izin vermelidirler.

Görüldü¤ü gibi, oy ticaretinin gerçekleflebilmesi için iki temel flart vard›r. Bun-lardan birincisi, iki ya da daha çok seçene¤in olmas› ve bu seçenekler konusunda ilk etapta kiflilerin anlaflamam›fl olmalar›d›r. ‹kinci temel flart ise tercihlerin

yo¤unlu-¤u ile ilgilidir. Yani seçmenler alternatif seçeneklere farkl› derecede önem vermeli-dirler. Bir seçmen bir seçenek üzerinde ›srarc› olsa bile, oy ticareti sonucunda sa¤-layaca¤› kazanç seçmeni bu ›srar›ndan vazgeçirebilmelidir. Oy ticaretinde az›nl›kta-ki seçmenlerin tercihleri egemen olabilir, ço¤unlu¤un tercihi ise az›nl›kta kalabilir.

Çünkü ço¤unlu¤a sahip seçmen kitlesinin tercih yo¤unlu¤u düflük ise ço¤unlukta olmas›na ra¤men oy ticareti u¤runa bu tercihinden vazgeçebilecektir. Buna karfl›n az›nl›kta kalan seçmen kitlesinin ise tercih yo¤unlu¤u daha fazla ise az›nl›kta olma-s›na ra¤men oy ticareti sayesinde tercihini di¤er seçmen kitlesine onaylatabilecektir.

Oy ticaretini bir örnek yard›m›yla aç›klayabiliriz (Johnson, 1991:215-216): Tab-lo 2.1’de X ve Y fleklinde iki farkl› projeden, üç seçmenin sa¤layaca¤› faydalar›n›

göstermektedir.

Birey A, her iki projeden de negatif fayda sa¤layaca¤› için her iki projeye fl›d›r. Birey B, y’yi onaylar fakat x’e karfl›d›r ve birey C ise x’i desteklerken y’ye kar-fl›d›r. Kabul edilen her bir projeden sa¤lanan toplam sosyal fayda x için 300 ve y için 100 birimdir. Her iki proje logrolling olmaks›z›n ço¤unluk oy kural› uygulan-d›¤›nda ma¤lup geleceklerdir. Bununla birlikte B ve C, oy ticareti konusunda bir anlaflma yapabilirler: E¤er C, y lehine oy kullan›rsa; B de x lehine oy kullanmaya

raz› olacakt›r. Her iki proje, A’n›n zarar›na, B ve C’nin faydas›na olacak flekilde onaylanm›fl olacakt›r.

E¤er B, y projesinden 200 veya daha az kazan›rsa, x projesinden daha çok kay-bedece¤i için oy ticaretini istemeyecektir. Tablo 1’deki örnekte, oy ticareti olma-dan her iki proje de onaylanamayacakt›r, oy ticareti ile ise her iki proje de onayla-nacakt›r. Hem x hem de y’yi onaylamayan A, e¤er B ve C oy ticaretinde bulunmufl-larsa kaybedecektir.

Logrollingi elefltirenler, genellikle A gibi, oy ticaretine kat›lmayanlar›n zarar›na dikkat çekmektedirler. Bununla birlikte, bu durumda B ve C, A’n›n kayb›ndan da-ha çok kazanacaklard›r ve toplum dada-ha iyi hâle gelecektir. E¤er biz birey A’n›n her iki projeden 100 de¤il de 800 kaybetti¤ini farz edersek A, B ve C’nin kazand›¤›n-dan çok daha fazla kaybedecektir ve toplum refah› logrolling sayesinde azalacak-t›r. Bu örnek, logrollingi elefltirenlerin argümanlar›n› güçlendirmektedir (Johnson, 1991:216).

Oy ticareti, siyasi ahlak aç›s›ndan sak›ncal› bulunmakla birlikte, ticarete giren her iki tarafa da avantajlar sa¤lad›¤›ndan uygulamada s›kl›kla rastlan›lmaktad›r.

Oylama yöntemlerinin tam olarak toplum tercihlerini yans›tmamas›n›n nedenleri neler olabilir?

Tablo 2.1

‹ki Projeden Sa¤lanan Faydalar Kaynak: Johnson, 1991:216.

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

4

Projeler X Y

Birey A’n›n Faydas› -100 -100

Birey B’nin Faydas› -200 +500

Birey C’nin Faydas› +600 -300

Net Sosyal Kazanç +300 +100

Kamu ekonomisinde al›nan kararlar›n toplum tercihle-rine dayanmas› gerekir. Bunun gerçekleflmesi, siyasal süreç denilen karar alma sürecinin bireysel tercihleri en iyi yans›tacak flekilde ifllemesine ba¤l›d›r.

Kamu ekonomisinde üretilecek mallar›n neler olaca¤›

ve ne miktarda üretilece¤i vb. sorunlar fiyat sürecinden farkl› bir “siyasal süreç” arac›l›¤›yla belirlenir.

Siyasal süreç, devletlerin siyasi örgütlenme yap›lar›na göre farkl› unsurlardan oluflan karmafl›k nitelikte bir kavramd›r. Demokrasi (demos: halk, kratos: egemenlik, iktidar) ise kelime anlam›nda ifade etti¤i gibi, “halk›n egemenli¤i” anlam›na gelmektedir. Günümüzde temsilî demokrasilerde, kamu ekonomisine iliflkin kararlar, hal-k›n seçti¤i “temsilciler” arac›l›¤›yla al›nmaktad›r. Ancak temsilî demokraside temsilcilerin (milletvekillerinin)

ço-¤unlukla toplum üyelerinin (seçmenlerin) tercihlerini yans›tmamalar› söz konusu olmaktad›r. Bunun bir ne-deni, kamusal kararlar› almakla görevli siyasal partilerin ço¤unlukla çeflitli ç›kar ve bask› gruplar›n›n etkisi ve bask›s› alt›nda kalmalar›d›r. Bunun yan› s›ra siyasal par-tilerin kararlar›n› uygulama durumunda olan bürokrasi de çeflitli ç›kar gruplar›ndan etkilenmektedir. Bu durum bireysel tercihler ile toplumsal tercihler aras›nda önem-li farkl›l›klar meydana getirmektedir.

Demokratik sistemlerde siyasal süreç bafll›ca dört un-surdan oluflur: Seçmenler, siyasal partiler, bürokrasi ve ç›kar gruplar›.

Siyasal sürecin içerisinde yer alan bu unsurlar›n davra-n›fllar› amaçl›d›r. Öncelikle siyasal iktidar ve muhalefet oylar›n›, ç›kar ve bask› gruplar› elde ettikleri rant›, seç-menler kamusal karar alma süreci taraf›ndan belirlenen mal ve hizmetlerden sa¤lad›klar› fayday› ve bürokrasi de kendi amaçlar›na hizmet edecek olan bütçeyi mak-simize etme amac›ndad›rlar.

Demokratik sistemlerde, kamu ekonomisi yönünden karfl›lafl›lan en önemli sorunlardan birisi de toplumsal tercihlerin belirlenmesidir. Kamusal tercihlerin belirlen-mesinde as›l sorun temsilî demokrasilerde görülmekte-dir. Bu sistemlerde milletin ço¤unlu¤unun oyunu

ald›-¤›nda, iktidar partisinin kamusal kararlar konusunda alaca¤› kararlar toplum ço¤unlu¤u taraf›ndan al›nm›fl varsay›l›r. Ancak gerçek durum san›ld›¤›ndan oldukça farkl›d›r. Çünkü iktidar partisi kamusal tercihlerin belir-lenmesinde özellikle ç›kar ve bask› gruplar›nca etkilen-mektedir. Dolay›s›yla gerçek toplum tercihlerinden sap-malar meydana gelmektedir.

Oylama, siyasal karar alma sürecinde seçmenlerin ter-cihlerini belirlemeye imkân sa¤lar. Bireylerin kamusal

kararlar hakk›ndaki farkl› tercihlerini ba¤daflt›rmada çe-flitli oylama kurallar› gelifltirilmifltir.

Kamusal kararlar konusunda bireysel tercihleri ba¤dafl-t›rmada kullan›lan en adil oylama yöntemi oy birli¤i ku-ral›d›r. Bir toplumda kamusal kararlar›n al›nmas›nda oy birli¤i ilkesinin uygulanmas› hâlinde, tüm bireylerin ter-cihlerinin ayn› olmas› gerekir. Oy birli¤i kural›n›n en önemli özelli¤i, di¤er oylama yöntemlerinde görülen az›nl›klar›n tercihlerinin toplumsal tercihe yans›mas›na engelleme olay›n›n söz konusu olmamas›d›r. Fakat oy birli¤i kural›nda bir tek kiflinin bile karara muhalefeti ka-rar›n al›nmas›n› engeller. Oy birli¤i kural› çeflitli neden-lerden dolay› uygulanabilir bir oylama yöntemi de¤ildir.

Mutlak oy birli¤i kural›na göre karar alman›n güçlü¤ü karfl›s›nda oy çoklu¤u kural› önerilmifltir. Demokrasiler-de en yayg›n oylama yöntemi oy çoklu¤u yöntemidir.

Toplumsal karar almada oy çoklu¤u kural› uyguland›¤›

takdirde oylamaya kat›lan bireylerin yar›s›ndan bir fazla-s›n›n oyunun al›nmas› (%51) gereklidir. Buna basit

ço-¤unluk kural› denir. Demokratik sistemlerdeki en büyük yan›lg›lardan biri, ço¤unluk oylamas›n›n demokrasi için yeterli görülmesidir. Oysa ço¤unluk oylamas› sonucun-da al›nan kararlar az›nl›¤›n tercihlerini yans›tmamaktad›r.

Toplumsal tercihlere ulaflmada kullan›lan bir di¤er oyla-ma yöntemi ise “puanl› oylaoyla-ma” olarak bilinmektedir. Bu yöntemde her bireyin belirli bir puan› (oyu) vard›r. Bu puan› bireyler çeflitli alternatif tercihler aras›nda istedik-leri flekilde kullanmaktad›rlar. Yaln›z bireyistedik-lerin her alter-natif tercihe mutlak puan vermeleri flart› vard›r. Oylama sonucunda en fazla puan› alan alternatif kazanm›fl olur.

Puanl› oylama yöntemi, ço¤unluk kural›na göre daha demokratik bir yöntemdir. Ço¤unluk oylamas›nda az›n-l›klar›n tercihleri yans›t›lamad›¤›ndan olumsuz oy ve-renlerin kollektif ihtiyaçlar› giderilememektedir.

Nokta oylamas›, esasen puanl› oylama yönteminden çok farkl› de¤ildir. Nokta oylamas›nda da her bireyin belirli bir toplam puan› vard›r ve bireyler bu puanlar›n› alterna-tif politikalar aras›nda istedikleri flekilde da¤›tabilirler.

Ancak nokta oylamas›nda puanl› oylama yönteminden farkl› olarak bireylerin alternatif politikalara hiç puan ver-memeleri imkân› mevcuttur. Bu yöntem puanl› oylama yöntemindeki demokratikli¤i biraz daha art›rmaktad›r.

Kamusal karar alma sürecinde her zaman ço¤unluk oy-lamas› sonucunda karar almak mümkün de¤ildir. Çün-kü özellikle parlamentolarda her zaman tek bir partinin iktidara gelecek kadar oy ço¤unlu¤u bulunmamakta ve koalisyon hükûmetleri oluflabilmektedir. ‹flte bu nokta-da oy ticareti uygulamalar› devreye girmektedir.

Özet

1. Afla¤›dakilerden hangisi yar› do¤rudan demokrasi-lerde kamusal mallar konusunda toplum tercihlerini or-taya koymak için yararlan›lan tekniklerden de¤ildir?

a. Referandum b. Halk teflebbüsü c. Halk vetosu d. Halk atamas›

e. Oylama

2. Toplumdaki bireylerden birinin refah›n› azaltmadan di¤er bireylerin refah›n› art›rmak mümkün de¤ilse top-lumsal refah optimum düzeydedir. Bu duruma ne ad verilir?

a. Hicks optimumu b. Scitovsky optimumu c. Pareto optimumu d. Kaldor optimumu e. Optimum oylama kural›

3. Baz› bireylerin, tercihlerini aç›klamamalar› hâlinde kamusal mal ve hizmetin tüketiminden mahrum olma-yacaklar›n› bildikleri için, bu mallara olan tercihlerini aç›klamak istememeleri durumuna ne ad verilir?

a. Fayda yaklafl›m›

b. Bedavac› sorunu c. Tahsis ilkesi d. Mali anestezi e. Mali rant

4. Afla¤›dakilerin hangisi, aday say›s›n›n çok oldu¤u bir seçim durumunda, düflük bir oy yüzdesi ile seçimi

4. Afla¤›dakilerin hangisi, aday say›s›n›n çok oldu¤u bir seçim durumunda, düflük bir oy yüzdesi ile seçimi