• Sonuç bulunamadı

2. YENĠ MEDYANIN MANĠPÜLASYON ARACI OLARAK

2.2 Yeni Medya ve Manipülasyon

2.2.5 Toplumun yeni medyayla manipülasyonu

2.2.5.1 Rızanın Ġmalatı

Amerika BirleĢik Devletleri'ndeki kitle iletiĢim araçlarının etkisini açıklamaya çalıĢan propaganda yaklaĢımı, Edward Herman ve Noam Chomsky tarafından geliĢtirilmiĢtir. Model, ABD kitle iletiĢim araçlarının haber üretimi ile ilgili davranıĢsal ve performans modellerini açıklamak için iletiĢim politik ekonomisi perspektifinden tasarlanmıĢtır. Herman ve Chomsky tarafından geliĢtirilen ―medya faaliyetlerinin propaganda modeli‖, analitik ve kavramsal olarak, ideolojik ve iletiĢimsel gücün ekonomik, politik ve sosyal güçle nasıl birleĢtiğinin ve bunun medya çıktısı üzerindeki etkilerinin araĢtırılmasıyla ilgilenmektedir.

Herman ve Chomsky, Propaganda Modeli‘ni medyada bulunan süzgeçlerden bahsederek anlatmaktadır. Propaganda Modeli‘nin beĢ süzgeci, medya performansının genel modellerini etkileyen kısıtlamalara yol açmaktadır. Bu süzgeçlerden geçen haberler yayınlanmaktadır. Bu süzgeçler aĢağıdaki gibi sıralanmaktadır: (Herman, Chomsky, 2012:72)

 Kitle medyasının mülkiyet ve kar büyüklüğü.  ĠĢ izni almak için reklamcılık ruhsatı.

 Medyanın haber kaynakları.

 Anti-komünizmin denetim mekanizması olarak kullanılması.  Propaganda kampanyaları ve kutuplaĢtırma

ÇalıĢma mülkiyet, büyüklük ve kâr öğelerinin medya davranıĢını farklı Ģekillerde etkileyeceğini ve sonuçta ana akım medya davranıĢlarında yanlılığın oluĢacağını belirtmekteler. Bu öğelerin siyasi ekonomik boyutları, ana akım haber söylemlerini Ģekillendiren haber üretim süreçlerine etki ettiğini açıklamaktadırlar. Herman ve Chomsky, medyanın çoğunun genellikle çok zengin insanlar, mal sahipleri ve diğer piyasa-kâr odaklı kuvvetler, keskin kısıtlamalara maruz kalan yöneticiler tarafından kontrol edilen büyük Ģirketler olduğunu vurgulamaktadırlar. (Herman, Chomsky, 2012:14).

Herman ve Chomsky‘nin modelinin üçüncü süzgeci, haber söylemlerinin kaynaklara göre sosyal olarak inĢa edilme biçimlerine dikkat çekmekte ve bu

biçimleri vurgulamaktadır. Kurumsal olarak bağlı kaynaklar (sosyal gerçekliğin temel tanımlayıcıları) genellikle haber söylemlerine hükmetmektedir. Sonuç olarak, haberler makro düzeyde kurumsal çıkarları yansıtmaktadır. Bireysel haber öykülerinde, tercih edilen anlamlar tipik olarak medya metinlerine kodlanmaktadır. Bu anlamlar haber baĢlıklarının ve yönlendirmelerinin dıĢında, özellikle vurgu ve genel ton seçimleriyle ilgili olarak genel öykü sunumunun yanı sıra haber makalelerinin nasıl oluĢturulduğunu da etkilemektedir.

Propaganda Modeli, profesyonelliği hem gazetecilere hem de ilk etapta haber olarak ne sunulacağını belirleyen kurumlara bağlı kaynaklara iliĢkin ideoloji olarak tanımlanmaktadır. Model, gazetecilerle iktidarın temsilcileri arasındaki semiyotik iliĢkiyi vurgulamaktadır. Haber söylemlerinde tercih edilen yapılandırılmıĢ anlamlar, elitler için iĢlevsel olan anlamlardır (Herman, Chomsky, 2012:23). Haber kaynaklarının araĢtırılması, haberlerin önemli bir bölümünün halkla iliĢkiler yayınlarından kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Modelin dördüncü süzgeci aynı zamanda, egemen kurumsal aktörlerin, medya performans kalıpları üzerinde çok ince bir kontrol uygulamaları için gerekli sosyal politik güce sahip olduğunu vurgulayarak iktidar kavramını devreye sokmaktadır. Herman ve Chomsky (2012), bu ilk dört süzgecin gerçek dünyadaki haber üretim süreçlerine hükmettiğini varsaymaktadır. Süzgeçler bireysel olarak çalıĢsa da sürekli olarak birbirleriyle etkileĢime girmektedirler. ÇeĢitli unsurların gerçekte nasıl oynadığı, belirli bir zaman / mekânsal durum bağlamına bağlı olacaktır.

Modelin beĢinci süzgeci baĢlangıçta anti-komünizmdi, ancak o zamandan bu yana egemen ideolojik unsurlara değinecek Ģekilde değiĢtirilmiĢtir ve geniĢletilmiĢtir. Rızanın imalatı soğuk savaĢ sırasında yazılmıĢtır. Chomsky, bu modele korku, düĢman kelimelerini ve o zamanlar Gaddafi, Saddam Hüseyin veya Slobodan Miloseviç gibi kiĢilere kullanılan diktatör kelimelerini eklemiĢtir. Yazarlara göre, anti ideolojiler; gerçek, abartılı veya hayal edilebilecek olası bir tehdit oluĢturan grupların korkusunu ve nefretini kullanmaktadır. Modele göre, komünizm bir zamanlar birincil tehdit oluĢturmaktaydı. Herman ve Chomsky (2012), komünizm ve sosyalizmi özgürlüklere tehdit gibi sunmaktadır. SSCB'nin düĢüĢüyle birlikte, anti-

komünizm ideolojisinin önemi ve etkisi büyük ölçüde azalmıĢtır. Herman ve Chomsky (2012), anti-terörizmi olası bir alternatif olarak görmektedirler. Analitik olarak, beĢinci süzgeç bir dizi vaka çalıĢması için son derece yararlı ve uygulanabilirdir. Farklı zamanlarda farklı Ģekillerde oynayabilir, belirli bir zamana bağlı, bağlamları yerleĢtirebilir ve son derece geniĢtir. BeĢinci süzgecin bu kadar genelleĢtirilmiĢ olması, onun bir dizi sosyal olguyu çekici hale getirmesine ve propaganda modelinin çeĢitli sosyal ve bilimsel araĢtırmalarda kullanılmasına imkân sağlamaktadır. Örneğin, Said`e göre, (2007:78), ana akım medyadaki ötekileri değerlendirmek için bir çerçeve sağlayabilmektedir.

Herman`a göre (2012), propaganda faaliyetleri sadece bu süzgeçleri kon trol eden elitlerin çıkarlarıyla üst üste düĢerse gerçekleĢebilmektedir. Örnek olarak, Polonyalı hükümetin dayanıĢma rotasının haber olarak tanınması ve kınanmasını göstermiĢtir. Aynı anda Türk sendikalarının devletle karĢı-karĢıya gelmesi durumu haber olarak tanınmamıĢtı. Herman ve Chomsky (2012) ayrıca, medyanın merkezileĢmesinin ve gazetecilikle ilgili kaynakların azaltılmasının, medyayı hiç olmadığı kadar bağımlı hale getirdiğini belirtmiĢtir. Medya sektörünün kontrol edilebilirlik derecesinin de arttığını vurgulamıĢtır.

Herman ve Chomsky (2012), ana medyanın, büyük Ģirketlerin ya da ekonomik bir holdingin parçası olmasından ötürü mevcut bilgilerini sahibinin mali çıkarlarını göz önünde bulundurarak sunduğunu savunmaktadır. Teoriye göre, bu alanla ilgili haberler en çok iç sansürden etkilenecek ve daha çok önyargılı olacaktır.

Medya büyük ölçüde reklam gelirine bağlı olduğundan, propaganda modeline göre, reklam verenlerin çıkarları haberlerin tarafsızlığından daha önemlidir. Chomsky ve Herman, (2012) iĢletmeler olarak medyanın ürünü müĢterilerine sunduğunu savunmaktadırlar. Ürün bir medya izleyici kitlesidir ve müĢteriler reklam verendir. Teoriye göre, haberler, reklamcılığın gerçek içeriğine sadece bir eklentidir. Amaçları bir izleyici kitlesini etkilemektir ve içerik öncelikle bu hedefle belirlenir. Teoriye göre, seyirciyi satın alma ruhundan çıkaran (yani reklam verenler için önemsiz olan) haberlere daha az ağırlık verilecek veya bu haberler tamamen dıĢlanacaktır.

Propaganda modelinin teorik olarak doğrulanmasından sonra, Chomsky ve Herman, (2012) hipotezlerini test etmeye çalıĢtıkları geniĢ bir bölüm sunmaktadırlar. Propaganda modeli doğruysa ve süzgeçler medyayı etkiliyorsa, kurumsal çıkarları sistematik olarak savunan özel bir önyargı formunun oluĢturulması gerekmektedir. (Herman, Chomsky, 2012:104). Örnek olarak, medyanın Vietnam SavaĢı'nın yasallığı konusunu ele almaması ve aynı zamanda Afganistan'daki Sovyet SavaĢı‘nı bir saldırganlık eylemi olarak sunması verilebilmektedir.