• Sonuç bulunamadı

3. HALKLA ĠLĠġKĠLER ÇALIġMALARINDA YENĠ MEDYANIN

4.2 Literatür Taraması

Fitzpatrick N. (2018), ―Medya manipülasyonu 2.0. Sosyal Medyanın Haber, Rekabet ve Doğruluk Üzerindeki Etkisi‖ adlı çalıĢmasında medyanın manipülasyon aracı olarak kullanılmasına yönelik sosyal medyanın haber, rekabet ve doğruluk üzerindeki etkisini incelemiĢtir. Bu çalıĢma, sosyal medyanın gazetecilik ve haber tüketicileri üzerindeki geliĢen etkisini iletiĢim kuramları bağlamında incelemiĢtir. Son yıllarda, giderek daha fazla insan geleneksel medyadan uzaklaĢarak haber tüketimi için sosyal medyayı tercih ettiği için bu konunun önemli olduğu belirtilmiĢtir. 2016'da Amerika BirleĢik Devletleri'ndeki gerçekleĢtirilen seçim öncesi kampanya, Donald Trump'ın yükseliĢi, milyonlarca insanın maruz kaldığı yalan

haberler sonucunda yeni medyanın toplumun manipülasyonundaki rolü ile ilgili endiĢeleri ortaya çıkarmıĢtır. Bu yönde çalıĢmada, Ekim 2016 ile Mart 2017 arasındaki altı ay boyunca yaĢanan olayların nitel yönden bir incelenmesi gerçekleĢtirilmiĢtir. Önemli noktaları ve sosyal medya platformlarından toplanan materyalleri göstermek ve pekiĢtirmek için çeĢitli kaynaklardan bilimsel araĢtırma, haber makaleleri incelenmiĢtir. Haberler ve görüĢ ya da analiz makaleleri New York Times, NBC News, ABC News, The Guardian, The Independent, CBC ve BBC gibi birçok ana akım medya kuruluĢunun web sitelerinden elde edilmiĢtir. ÇalıĢmanın sonucunda Ekim 2016 ve Mart 2017 arasında haberlerde ve sosyal medyada yer alan bazı anahtar kelimelerin sıklığı incelenerek gazeteciliğe iliĢkin iç görüler açıklanmıĢtır. 1 Ekim 2016 ile 31 Mart 2017 tarihleri arasındaki haber makalelerinde 8,1 milyondan fazla yalan haber olduğu görülmüĢtür (Fitzpatrick, 2018). "Gazetecilik" ve "güven" kelimeleri yaklaĢık 1,4 milyon kez görünürken " medya "ve" manipülasyon "kelimelerinin bir milyondan fazla olduğu vurgulanmıĢtır. Buna karĢılık, "gazetecilik" ve "doğruluk" kelimeleri sadece 55.800 kez ortaya çıktığı görülmüĢtür (Fitzpatrick, 2018). Sonuçlar, yalan haberlere karĢı ilginin arttığını ve bu tür haberlerin hem gazetecilerin hem de halkın algısına etki ettiğini göstermektedir. Goswami M.P. (2018) «Yalan haberler ve Siber Propaganda: Sosyal Medyada manipülasyon ve suistimal üzerine bir çalıĢma» adlı makalesinde yeni medyada yapılan yalan haberler ve siber propagandayı inceleyerek sosyal medyada manipülasyon ve suiistimal üzerine bir çalıĢma yapmıĢtır. Yalan haberler terimi bir süredir olsa da birçok analist ABD 2016 baĢkanlık seçimlerinde çok sayıda yalan haberin viral hale gelmesi ile Donald Trump'ın zafer kazanmasından sonra ilgi gördüğünü belirtmiĢtir. Bu araĢtırma, yalan haberlerin siber propaganda aracı olarak yoğun ve geniĢ kapsamlı etkisini incelemek için vaka çalıĢması sürdürmüĢtür. Sosyal medya sitelerine kolay eriĢim sağlayan yüksek hızlı internet ağına sahip mobil telefonların ortaya çıkması yalan haberlerinde büyük ölçüde geliĢmesine yol açtı. Akıllı telefon kullanıcılarının ve sosyal medyada haberler ve bilgilerle ilgili en son güncellemeleri almak için önemli miktarda zaman harcayan kiĢilerin artmasıyla kullanıcıların yalan haberlere maruz kalma olasılığı da artmıĢtır. Etkisini anlamak ve değerlendirmek için, sosyal medya aracılığıyla viral yapılan üç farklı çağdaĢ yalan haber vakası seçildi. Vakaların incelenmesi süreci kampanya sonuçlarının etkilerine odaklanmıĢtır. Her bir vakayı yakından incelemek için- yalan haber yaymak için

kullanılan araçlar ve hizmetler, sosyal medya kullanıcıları için motivasyon ve mesajı yayılma amacı gibi hususlar belirlenmiĢtir.

Kunshchikov ve Stroganov (2018) yeni medyada siyasi manipülasyonun özelliklerini incelemiĢtir. Makale, siyasi manipülasyon olgusunun analizine yeni bir yaklaĢım sunmaktadır. Yazarlar siyasi manipülasyon konusunun genel olarak yerli ve yabancı bilimsel literatürde yeterince geliĢtiğini belirtmektedir. Bununla birlikte, siyasi manipülasyonla ilgili çalıĢmaların ezici çoğunluğunda, bu fenomen eski bir bağlamda ele alınmaktadır ve belirli bir kiĢiyi geleneksel medya yoluyla manipüle etme özellikleri incelenmektedir. Bu bağlamda yazarlar, politik manipülasyonun özelliklerini zamanımızın zorluklarına, yani toplumda ―yeni medyanın‖ aktif kullanımına uygun olarak araĢtırmayı uygun bulmaktadırlar. Politik manipülasyon makalede bir tür modern internet iletiĢimi olarak ele alınmaktadır.

Puiu ve d., (2015), kitle iletiĢim manipülatif modellerini kavramsal açıdan incelemiĢlerdir. Günümüzde kitle iletiĢim araçları bilgiyi iĢlemekte, dönüĢtürmekte ve sınırlamaktadır. Böylece kitle iletiĢim araçları modern toplumda ana etki mekanizması haline gelmektedir. Devlet stratejilerinin verimliliğinin arttırılması için son teknoloji olan biliĢim teknolojileri kullanılmaktadır. Bu teknolojiler izleyiciyi bir manipülasyon nesnesine dönüĢtürmeye yardımcı olmaktadırlar. Kitle iletiĢim araçlarını inceleyen birçok çalıĢma, medyanın izleyicisine veya okuyucusuna olan etkisine odaklanmıĢtır. Toplumsal geliĢme sırasında kitle iletiĢim araçları son derece gereklidir, çünkü faaliyetleri olmadan nüfusun tüm seviyelerinin politik bilincini, değer sistemini ve amaçlarını değerlendirmek ve toplumsal değiĢimlere halkın desteğini almak imkansızdır. Günümüzde kitle iletiĢim araçlarının siyasi etkisini incelemek için iki temel teorik model vardır. Bunlardan ilki, kitle iletiĢiminin bireysel davranıĢ ve genel olarak sosyal yaĢam üzerindeki etkisini incelemektedir. Ġkincisi, son 30 yıldır kültürel antropoloji, yapısal teoriler, göstergebilim ve diğer disiplinler arası bilimsel alanların etkisi altında geliĢmektedir.

Geçer (2018), medya, siyaset ve demokrasi kavramlarını eleĢtirel bir perspektiften incelemiĢtir. Medya, siyaset ve demokrasi arasındaki iliĢki, çoğu kaynakta kiĢisel çıkarlara dayanan iliĢki olarak tanımlanmıĢtır. Çok basit bir ifadeyle, medya kuruluĢları haber öyküleri için kaynak olarak siyasete ihtiyaç duyarken; diğer taraftan siyasetçiler, mesajlarını ve vaatlerini halka iletmek ve özellikle iletiĢim kampanyalarının bir parçası olarak seçim zamanlarında halkın kabulünü sağlamak

için kitle iletiĢim araçlarına ihtiyaç duymaktadırlar. Dolayısıyla, söz konusu iliĢki, birbirlerinden yararlandıkları veya bazen çatıĢtıkları karĢılıklı bir süreç oluĢturmaktadır. Geçer (2018) çalıĢmasında bu süreçte hangisinin olaya daha hâkim olduğunu tahmin etmenin zor olduğu sonucuna varmıĢtır. Etik açıdan bakıldığında, birçok ülkede, medya ve siyaset iliĢkisi çoğunlukla siyasetin basın özgürlüğü ve haber üretimi üzerindeki hakimiyeti olarak görülmektedir. ÇalıĢmada, medya kuruluĢlarının siyasetin baskısı altında olduğu ve bu baskıdan kurtulmak yasal düzenlemeler, demokratik kalkınma ve ulusal değiĢim gibi birçok kurala bağlı olduğu belirtilmiĢtir. Bu nedenle, kamuoyunun rızasını oluĢturmada siyasi sistemleri desteklemeye devam etmektedirler.

Enikolopov ve Petrova (2017), kitle iletiĢim araçları ve bu araçların davranıĢa etkisi üzerine bir çalıĢma gerçekleĢtirmiĢler. Kitle iletiĢim araçları, çoğu ülkede makro düzeyde önemli bilgi kaynağıdır. Kitle iletiĢim araçları tarafından sağlanan bilgiler, oylama sonuçlarından kamu politikalarına, etnik Ģiddete ve baĢka çeĢitli olumsuz sonuçlara yol aça bilmektedir. Bu çalıĢma, kitle iletiĢim araçlarının insanların davranıĢlarını nasıl etkilediğini inceleyen ekonomideki son literatürü incelemektedir. Ġlk olarak hem medya kuruluĢlarının teĢviklerini hem de buna bağlı olarak insanların tepkilerini anlamaya yardımcı olabilecek son teorik modelleri tartıĢmaktadır. Daha sonra, kitle iletiĢim araçlarının çeĢitli siyasi ve sosyal sonuçlar üzerindeki etkilerini belgeleyen ampirik kanıtlara genel bir bakıĢ sağlamaktadır.

Gupta (2018), medyanın kamuoyunu nasıl etkilediğini incelemiĢtir. Bu süreci savaĢ döneminde gözlemlemeye çalıĢmıĢtır. Bu çalıĢma, çeĢitli savaĢlar sırasında medyanın halkın görüĢünü Ģekillendirmedeki katılımını araĢtırmayı amaçlamıĢtır. Gupta (2018), 1991 yılında Irak savaĢı, 2003 Irak savaĢı ve Vietnam SavaĢı olmak üzere üç savaĢı çeĢitli araĢtırma makaleleri, videolar ve tarihe dayalı bloglardan ikincil veriler kullanarak analiz etmiĢtir. Sonuçta medyanın sadece halkın düĢüncelerini oluĢturmada değil, hem de ―son dakika haberlerini‖ yayma gibi çeĢitli taktiklerin yardımıyla savaĢın düzenlenmesinde de önemli bir rol oynadığı bulunmuĢtur. Mevcut araĢtırma ayrıca medyanın, bir tarafın sadece olumlu yönlerini ve diğer tarafın olumsuz yönlerini vurgulayarak, kamuoyunun algısını sınırlandırdığını da belirtmiĢtir.