• Sonuç bulunamadı

Özgür Hançerli, Halil Büyükdoğan, Can Eren Ünlü, Anıl Agar, Cemil Ertürk SBÜ Kanuni Sultan Süleyman EAH, Ortopedi ve Travmatoloji, İstanbul

hastaya genel cerrahi tarafından perkütan drenaj işlemi yapıldı. Perkütan girişim sonrası 2 hasta (51 – 64 yaş) servisimize, 1 hasta (19 yaş) genel durum bozukluğu ve sepsis nedeniyle anestezi ve reanimasyon yoğun bakım ünitesine yatırılarak sistemik antibiyoterapi başlandı.

Primer psoas apsesi tanısı koyulan 13 yaşındaki çocuk hastaya cerrahi girişim yapılmadan çocuk enfeksiyon hastalıkları servisine yatırılarak sistemik ampirik antibiyoterapi ile takibe alındı ve laboratuar tetkiklerinde dramatik bir düşüş sonrası CRP değerlerinin 33,2 – 36,6 mg/L seviyelerinde plato çizmesi ve klinik bulguların düzelmemesi nedeniyle tarafımızca açık cerrahi ve apse drenajı uygulandı. Antibiyotik baskısı altında cerrahi işlem yapılan bu hastanın kültüründe etken mikroorganizma üretilemedi. 1 hastanın (64 yaş) kültüründe metisilin dirençli staphylococcus aureus (MRSA), 1 hastanın (19 yaş) kültüründe metisilin duyarlı staphylococcus aureus (MSSA), diğer hastanın (51 yaş) kültüründe ise streptococcus agalactiae üremesi üzerine antibiyograma göre antibiyoterapileri yeniden düzenlendi. 13 yaşındaki hastamız cerrahi işlem sonrası uygun süre antibiyoterapi ile takip edilerek toplamda 34 gün yatış ardından komplikasyonsuz taburcu edildi. Diğer üç hastamızda perkütan drenaj ve sistemik antibiyoterapiye istenilen yanıtın alınamaması ve klinik semptomların gerilemesi üzerine açık cerrahiler ve drenaj işlemleri uygulandı. 19 yaşındaki hastamız yoğun bakım yatış süresi boyunca 2 kez opere edildi. Genel durumu, klinik bulguları ve laboratuar tetkikleri giderek düzelen hastamız servise alındığının dördüncü gününde nedeni bilinmeyen ani kardiyak arrest sonucunda ex oldu (toplam yatış süresi 24 gün) ve adli tıp süreci devam etmektedir. 51 yaşındaki hastamız enfeksiyon odağının kontrol altına alınamaması nedeniyle iki farklı seansta, farklı insizyonlardan (ilio-inguinal ve lomber) opere edildi ve toplam 29 gün servis takipleri sonrasında salah ile taburcu oldu. 64 yaşındaki hastamızın psoas apsesi açık cerrahi ile drene edildikten sonraki servis takibinde aynı taraf kalça ekleminde septik artrit gelişmesi üzerine ikinci kez opere edilerek kalça eklemi açık cerrahi ile debride edildi (ilk yatış süresi 35

gelişmeyen hasta taburcu edildi (ikinci yatış süresi 52 gün).

Tartışma

Psoas apseleri nadir görülmekle birlikte son yıllarda bu vakaların daha sık görülmesinin nedeninin radyolojik görüntüleme yöntemlerindeki gelişmelere ve bu tetkiklerin klinisyenler tarafından çok daha sık kullanılır hale gelmesine bağlamaktayız. Psoas apsesi tanısı için öncelikle tanıdan şüphelenmek ve ender görülen bu hastalığı daima akılda tutmak gerektiği kanaatindeyiz.

Literatürde bu hastalara en uygun tedavi olarak perkütan drenaj önerilmektedir (4). Ancak sekonder psoas apsesi ve ko-morbid durumları olan hastalarda açık cerrahi girişimlerin bile yetersiz kalabileceğini belirtmek isteriz.

Procaccino ve ark geriye dönük olarak taradıkları 67 hastanın 33 tanesinin tam kür sağlayana kadar birden fazla operasyon geçirdiğini belirtmiştir (5).

Primer psoas absesinde etken genellikle stafikokokal enfeksiyona bağlı olmakla beraber sekonder psoas absesinde değişken enfeksiyon ajanlarına rastlanılabilmektedir (6,7).

Desandre ve ark hastalığın sebep olduğu mortalite ve morbiditenin önüne geçebilmek için erken tanı ve tedavinin en önemli unsur olduğunu belirmişlerdir (8).

Sonuç

Tanı ve tedavi yönetimi hiç de kolay olmayan bu hastalıkla mücadele edebilmenin anahtarının erken tanı, etkin drenaj ve uygun antibiyoterapi olduğunu düşünmekteyiz. Bununla birlikte gecikmiş vakalarda ciddi komplikasyonlar, morbidite ve mortalitenin gelişebileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

Anahtar Kelimeler: Psoas apsesi, perkütan drenaj, açık cerrahi, komplikasyon, mortalite

Kaynaklar

4. Gupta S, Suri S, Gulati M, et al. Ilio-psoas abscesses:

percuta- neous drainage under image guidance. Clin Radiol 1997;52:704– 707

5. Procaccino JA, Lavery IC, Fazio VW, Oakley JR.

Psoas abscess: difficulties encountered. Dis Colon Rectum. 1991 Sep;34(9):784-9.

6. Sathyamoorthy P. Primary psoas abscess: case report and review of theliterature. Singapore Med J.

1992 Apr;33(2):201-3.

7. Walsh TR, Reilly JR, Hanley E, Webster M, Peitzman A, Steed DL. Changing etiology of iliopsoas abscess.

Am J Surg. 1992 Apr;163(4):413-6.

8. Desandre AR, Cottone FJ, Evers ML. Iliopsoas abscess: etiology, diagnosis, andtreatment. Am Surg. 1995 Dec;61(12):1087-91.

Amaç : Freiberg hastalarımızdan bir kısmında gördüğümüz flep tarzı kıkırdak ayrışması durumunda uyguladığımız tamir yöntemi ve sonuçlarını sunmak istiyoruz.

Yöntem: Kliniğimizde son 6 yıl içinde yaptığımız 26 freiberg hastasından 7’sinde gördüğümüz flep tarzı kıkırdak ayrışması durumunda kıkırdak doku eksize edilmeden eriyebilen bir sütür ile kıkırdak doku kemiğe dikilerek tesbit edildi. Böylelikle kıkırdak doku hareketliliği önlenmiş olup subkondral alana yapıştırılmış oldu. Flep üzerinden uygulanan mikrokırık ile subkondral alan kanatılarak kıkırdağın beslenmesi sağlandı. Böylelikle genç hastalarda yoğun kıkırdak defekti neticesinde oluşacak erken yaş artrozunu hastanın mevcut kıkırdağı kullanılarak önlemek gaye edinildi. Hastalara cerrahi sonrası 3 gün elevasyon ve tam istrahat, sonrasında 3 hafta topuklarına basarak zaruri işlerini görecek kadar yürümelerine izin verildi. 3 hafta sonra kontrole çağrılan hastalara kontrol filmi neticesinde yük vermeye başlanıldı. Hastalar 3 ve 6. ayda kontrollere çağrıldı.

Şikayetlerinin olması durumunda kontrole erken gelebilecekleri konusunda bilgilendirildi. Hastalar preop ve 6. ay sonunda AOFAS Lesser Metatarsophalangeal-Interphalangeal skalası ve NPS skorlarıyla değerlendirildi.

Bulgular: Tam kat kondral flep tarzı ayrışması olan 7 hastanın yaş ortalaması 18,28 (15-23) olarak bulundu.

Hastaların hepsi bayandı. 5 sağ ayak, 2 sol ayak; 6 adet 2. parmak, 1 adet de 4. parmak patolojisi mevcuttu.

Preop NPS ortalaması 6.42 (5-8), preop AOFAS

Interphalangeal skalası değeri 75 olmasına rağmen hasta memnuniyetini arttırmak için metatarsal kısaltma ve kondral yüzeyi döndürme maksatlı dorsal kama osteotomisi ameliyatı hakkında bilgi verildi. Kıkırdak dokunun ilk ameliyattan yaklaşık 9 ay sonra son derece kaliteli şekilde iyileştiği görüldü.

KONDRAL FLEP TARZI KIKIRDAK HASARI OLAN FREIBERG