• Sonuç bulunamadı

THE COMPARISON OF AMNIOTIC FLUID AND HIGH MOLECULAR WEIGHT HYALURONIC ACID ON CARTILAGE HEALING

Mehmet Emre Baki1, Servet Kerimoğlu1

1Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortopedi Ve Travmatoloji Abd, Trabzon

Bu çalışmada sıçanlar üzerinde oluşturulan deneysel osteoartrit modelinde amniyon sıvısı ile yüksek molekül ağırlıklı hiyaluronik asitin osteoartrit ilerleme hızına ve kıkırdak iyileşmesine olan etkilerinin karşılaştırılması amaçlandı.

Yöntem

Çalışmada ortalama ağırlıkları 275 gram olan 20 haftalık 28 adet dişi sıçanın sağ dizleri kullanıldı. Sıçanlar kontrol, serum fizyolojik (SF), amniyon sıvısı (AS) ve hiyaluronik asit (HA) olmak üzere ve her grupta 7 sıçan olacak şekilde rastgele dört gruba ayrıldı.

Anestezi sonrası tüm sıçanlara artrotomi uygulandı.

Kontrol grubundaki sıçanlara artrotomi dışında herhangi bir işlem yapılmadı. SF, AS ve HA gruplarına ise medial menisektomi uygulandı.

Yeterli kıkırdak hasarını sağlamak icin sıçanların hareket etmelerine izin verilerek 3 hafta beklenildi. Üçüncü haftanın sonunda SF grubundaki sıçanların dizlerine 0.1ml serum fizyolojik, AS grubundakilere 0.1 ml amniyon sıvısı (20 haftalık gebeden onay alınarak amniyosentez yoluyla temin edildi, santrifuj ile hücrelerinden ayrıldı ve -20 derecede saklandı), HA grubundakilere ise 0.1 ml 15mg/ml konsantrasyonunda hiyaluronik asit eklem içi injeksiyon yoluyla uygulandı. Bu injeksiyonlar aynı şekilde 4. ve 5. haftaların sonlarında da tekrarlandı.

6. hafta sonunda tüm sıçanlar servikal çıkık yoluyla öldürüldü, sağ diz eklemleri alınarak tespit ve dekalsifikasyon uygulandı. Kesitler safranin-0 boyası ile boyandıktan sonra ışık mikroskopu altında Mankin skorlama sistemi kullanılarak değerlendirildi (7).

Bulgular

Gruplar arasındaki istatistiksel karşılaştırma Kruskal Wallis varyans analizi (post-hoc olarak Bonferroni düzeltmeli Mann Whitney U testi) kullanılarak yapıldı.

Ratlar 1 2 3 4 5 6 7 Toplam

Tablo 1: Grupların toplam ve ortalama Mankin skorları.

Sonuçlar

Sıçanlara uygulanan medial menisektomi sonrası, zamanla ilerleyici kıkırdak hasarı oluştuğu görülmüştür.

Kıkırdak hasarı insanlara göre çok daha kısa bir sürede meydana gelmektedir.

HA ve AS gruplarının skorları SF grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşük çıkmıştır.

HA grubunun Mankin skoru AS grubuna göre rakamsal olarak daha düşük çıkmasına karşın aralarındaki bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür.

Yüksek molekül ağırlıklı hiyaluronik asit ve insan amniyon sıvısının kıkırdak hasarının ilerlemesini yavaşlattığı ve kıkırdak iyileşmesi üzerine olumlu etkilerinin olduğu kanısına varılmıştır.

İnsan amniyon sıvısının kıkırdak dokusu üzerindeki olumlu etkisinin mekanizmaların aydınlatılaması ve ileride yapılacak çalışmaların bu eksende planlanmasının

2. Jean YH, Wen ZH, Chang YC, Lee HS, Hsieh SP, Wu CT, Yeh CC, Wong CS. Hyaluronic acid attenuates osteoarthritis development in the anterior cruciate ligament-transected knee: Association with excitatory amino acid release in the joint dialysate. J Orthop Res. 2006 May;24(5):1052-61.

3. Karaçal N, Koşucu P, Cobanglu U, Kutlu N. Effect of human amniotic fluid on bone healing. J Surg Res.

2005 Dec;129(2):283-7.

4. Özgenel GY, Samli B, Ozcan M. Effects of human amniotic fluid on peritendinous adhesion formation and tendon healing after flexor tendon surgery in rabbits. J Hand Surg Am. 2001 Mar;26(2):332-9.

5. Ayan I, Esenkaya I, Karakaplan M, Germen B, Milcan A, Zorludemir S, Ozcan C. The effect of human placental suspension on rat sciatic nerve healing.

Acta Orthop Traumatol Turc. 2007;41(2):140-6.

6. Kerimoğlu S, Livaoğlu M, Sönmez B, Yuluğ E, Aynaci O, Topbas M, Yarar S. Effects of human amniotic fluid on fracture healing in rat tibia. J Surg Res. 2009 Apr;152(2):281-7.

7. Ostergaard K, Andersen CB, Petersen J, Bendtzen K, Salter DM. Validity of histopathological grading of articular cartilage from osteoarthritic knee joints. Ann Rheum Dis. 1999 Apr;58(4):208-13.

Giriş

Birinci metatarsophalangeal (MTP) eklem osteoartri-ti veya halluks rijidus, ayaktaki en yaygın artriosteoartri-tik durum olup; 50 yaşından büyük hastaların % 2,5›inde birinci MTP ekleminin dejeneratif artrite sahip olduğu tespit edilmiştir. Konservatif ve cerrahi tedavi edilebilen halluks rijidus, ayak birinci sıra patolojileri içinde halluks valgus-tan sonra ikinci sıklıkta görülen bir sorundur (1). Cerrahi tedaviler içinde yumuşak doku gevşetme, debridman, osteofit eksizyonu, çelyektomi, artroplasti ve artrodez se-çenekleri yer almaktadır. Grade 0-1 de konservatif yön-temler ön planda iken, Grade 2 halluks rijidusta genellikle çelyektomi tercih edilir (2-5). Her ne kadar osteotomiler ve artroplastiler tutarsız sonuçlar ortaya koymuş olsa da, çelyektomi ve birinci MTP eklem artrodezi, çoklu çalış-malarda mükemmel sonuçlara kadar iyi sonuçlar vermiş-tir (6). Literatür de aşırı dejeneratif artrit veya %50 den fazla kıkırdak kayıplarına (Grade 3-4) çelyektomi yerine artrodez önerilmekte fakat artrodez ağrıyı tamamen gi-derse de fonksiyonel olarak tatmin edici olmamaktadır (7,10,11). Hastalarımız genellikle 1.MTP ekleminin ha-reket etmesini talep etmektedirler. Bu nedenle, bu ça-lışmada yüksek Grade (3-4) olup, çelyektomi uyguladı-ğımız hastaların klinik ve radyolojik sonuçlarını geriye dönük olarak değerlendirmeyi amaçladık.

Hastalar ve Yöntem

lemi uygulanmıştır (11). Hastalarımızın son takibinde klinik bulguları; 1.MTP eklemin hareket açıklığı (EHA), Visual Analog Skor (VAS) ile ağrı ve memnuniyeti, AO-FAS (Amerikan Ortopedik Ayak ve Ayak Bileği Derneği) skorlamasıyla fonksiyonel düzeyi değerlendirilerek ya-pıldı (12). Radyolojik inceleme ise iki yönlü radyografi üzerinden osteofitlerin nüksü, artrozun ilerlemesi ince-lenerek yapıldı.

Bulgular

Hastaların ortalama takip süresi 26.2 ay (dağılım 12-42 ay) idi. Çelyektomilerden sonra dorsofleksiyon ve total eklem hareketlerinde anlamlı düzelme sağlandığı görüldü (p<0.05). Hastanın değerlendirmesine, ağrı skoruna ve AOFAS skoruna dayanan değerlendirmemize göre 21 ayağın 19 unda iyi ve mükemmel düzeyde sonuca vardık. Radyolojik incelemelerde osteofit nüksü izlen-medi. Eklem aralığında daralma olmasına rağmen klinik durumu ile ilişkili olmadığı görüldü. Hiçbir hasta da yara problemi gözlenmedi. Kötü sonuç olan 2 hasta Grade 4 artroza sahipti. Bu hastalardan birine şikayetlerin ısrarı nedeniyle artroplasti ile revizyon sağlandı.

Tartışma

Halluks rijidus tedavisinde Toplam hasta sayımızın azlığı, takip süremizin düşük olması çalışmamızı

zayıflatması-YÜKSEK GRADE (3-4) HALLUKS RIJIDUS VAKALARINDA UYGULADIĞIMIZ