• Sonuç bulunamadı

Mimarlık eserlerinin plan, proje ve krokisinin kopyasının çıkarılmasının, genel kurallar çerçevesinde çoğaltma olduğunda zaten şüphe yoktur. Burada söz

236 “"Türkiye'de Dini Ziyaret Yerleri" adlı eserinin ... davalıların imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü

olduğu "A.." gazetesinin "İ." ekinde 1998 – 1999 ve 2000 yıllarında değişik tarihlerde parçalara ayrılarak ... yayınlandığı...” 11. HD. 14.10.2003 T., 2003/3326 E. 2003/9320 K.

(www.kazanci.com).

237 Hirsch (Fikrî Sây), s. 167; Arslanlı, s. 98; Ayiter, s. 125. 238 Kılıçoğlu, s. 242.

239 Kılıçoğlu, s. 240-241. 240 Kılıçoğlu, s. 242.

konusu olan plan, proje ve krokilerin uygulanmalarıdır. Kanunkoyucu, bunu da çoğaltma olarak kabul etmiştir. Plan, proje ve krokilerin uygulanması şeklinde çoğaltma hakkının ihlali, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 22. maddesinin ikinci fıkrasında “mimarlık eserlerine ait plan, proje ve krokilerin uygulanması ... çoğaltma

sayılır” şeklinde ifade edilmiştir241. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 22.

maddesinin 2. fıkrasına göre, “Aynı kural, kabartma ve delikli kalıplar hakkında da geçerlidir”242.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 22. fıkrasının 2. fıkrasında yer alan plan, proje ve krokilerin uygulanmasının çoğaltma olarak kabul edilmesi, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 4. maddesi anlamında güzel sanat eseri niteliğindeki mimarlık eserleri ile sınırlıdır. Yoksa Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 2. maddesi anlamında ilmi eser niteliğindeki “bedii vasfı bulunmayan” plan, proje ve krokilerin uygulanması çoğaltma niteliğinde değildir243.

Bir görüşe göre, bir eserin aynen tekrarına imkân vermeyen ve işlenme niteliğinde olmayan benzerini yapmak, onu icra ve tatbik olup, eser sahibinin izninin alınmasına gerek yoktur. Bir plan ve krokinin uygulanması olmaksızın, inşa edilmiş bir mimari esere bakılarak yapılacak bir mimari eserde çoğaltma hakkının ihlali söz konusu olmaz244. Kanaatimizce da bu halde, eserin işaret, ses veya görüntü gibi duyu organları ile algılanmaya elverişli özelliklerinin aynen tekrarı söz konusu değilse, bir çoğaltmadan bahsedilemez. Ancak, bu halde de eser sahibi korumasız değildir. Burada, haksız rekabetin düzenlendiği Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 83. maddesinin 1. fıkrasının “Bir eserin çoğaltılmış nüshaların şekilleri, iltibasa meydan verebilecek surette diğer bir eserde veya çoğaltılmış nüshalarında kullanılamaz” hükmüne aykırılık söz konusu olur. Aynı maddenin son fıkrasına göre, “Tecavüz

241 “... davalının halen maliki bulunduğu kültür varlığı niteliğindeki yapının rölöve projesini önceki

dava dışı malikin isteği üzerine hazırladığını, bu projenin eser niteliğinin bulunduğu, davalının bu projeyi restorasyon çalışmalarında .... izinsiz kullandığı ...”. 11. HD. 07.04.2003 T., 2002/10981 E. 2003/3385 K. (www.kazanci.com).

242 “... GESAM üyesi heykel sanatçısı M.T'nin eseri Atatürk portre rölyefini alçı döküm aslından

kopyalama, küçültme ile kristal cam olarak işleme suretiyle imal ederek, muhtelif ebatta biblo olarak çoğaltıp piyasaya sundukları...”. 11. HD. 0212.2004 T., 2004/2662 E. 2004/11862 K.

(www.kazanci.com). 243 Hirsch (Fikrî Sây), s. 168. 244 Belgesay, s. 76.

eden tacir olmasa bile, birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete mütaallik hükümler uygulanır”.

D. Bilgisayar Programının Yüklenmesi, Görüntülenmesi, Çalıştırılması, İletilmesi ve Depolanması

Bilgisayar programının yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi ve depolanması şeklindeki çoğaltma hakkının ihlali, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 22. maddesinin 3. fıkrasında “çoğaltma hakkı, bilgisayar programının geçici çoğaltılmasını gerektirdiği ölçüde, programın yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi ve depolanması fiillerini de kapsar” şeklinde ifade edilmiştir.

Bilgisayar programlarının izinsiz çoğaltılmasına ilişkin teknik imkânların çokluğu ve bunların denetlenmesinin zorluğu dikkate alınarak, bilgisayar programları bakımından çoğaltma hakkı, diğer eserlere göre daha geniş tutulmuş ve ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır245.

Bilgisayar programlarının çoğaltılması, bir bilgisayar programının, daimi veya geçici olarak, herhangi bir araçla ve herhangi bir ortamda, yükleme, görüntüleme çalıştırma, iletme ve depolama gibi eylemlerle tekrarlanabilir hale getirilmesi olarak tanımlanabilir246.

Bir bilgisayar programının ses ve görüntü nakline yarayan CD ve benzeri araçlara kaydedilmesi, oradan bilgisayarın hardiskine yüklenmesi ya da hanrdiske yükleme yapmadan CD’den programın çalıştırılarak bilgisayarın RAM’ine geçici kayıt yapılması, her halükarda, programın çalıştırılması, bilgisayar ekranında görüntülenmesi, program kesitlerinin yazıcı vasıtasıyla çıktılarının alınması çoğaltma kapsamında değerlendirilir247. Bu işlemlerin izinsiz yapılması halinde, yasal serbestiler dışında, eser sahibinin çoğaltma hakkı ihlal edilmiş olur.

245 Aksu, s. 136.

246 Ateş Mustafa; Fikir ve Sanat Eserleri Üzerindeki Hakların Kapsamı ve Sınırlandırılması, Ankara 2003, s. 387.

Bilgisayar programlarının hem kalıcı, hem de geçici olarak çoğaltılması mümkündür. Kalıcı çoğaltma, bilgisayar programının CD, bilgisayar harddiski gibi fiziki ortamlara kaydedilmesi ile olur248. Geçici çoğaltma ise, bilgisayar programların, bilgisayarda bulunan ve kısaca RAM adı verilen geçici belleğe249 kaydedilmesidir250.

Yargıtay bir kararında251, bilgisayar ve veri tabanının lisanssız olarak kullanılması eyleminin, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 22. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, programın başka bilgisayara yüklenmesi, depolanması olduğunu ve bunun çoğaltma hakkının ihlali olduğunu kabul etmiştir.

Bir görüşe göre, bilgisayar programının geçici çoğaltma olmaksızın, bilgisayar programının çalıştırılması ve görüntülenmesi de çoğaltma niteliğindedir252. Diğer bir görüşe göre, kanaatimizce de haklı olarak, geçici çoğaltma olmaksızın eserin bilgisayar ekranında görüntülenmesi çoğaltma olarak kabul edilmemelidir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 22. maddesinin 3. fıkrasında, geçici çoğaltma için gerekli olduğu durumlarda, bilgisayar programının görüntülemesi, çoğaltma olarak kabul edilmiştir253.

Bilgisayar programlarının bölümleri de korunur. Önemli olan, o kısımların eser sahibinin hususiyetini taşıyacak bir özelliğe sahip olmalarıdır. Bu nedenle,

248 “... davalı tarafın davacının ürettiği yazılım programının üç bölümünü kopyaladığı...” 11. HD. 04.07.2006 T., 2005/8095 E. 2006/7919 K. (www.kazanci.com).

249 Bir programın, bilgisayarda çalıştırılabilmesi için, RAM (Random Access Memory) adı verilen geçici hafızaya yüklenmesi zorunludur. Bu işlem programın çalıştırılması ile birlikte otomatik olarak gerçekleşir. RAM’in özelliği, programın çalışması halinde, bilgilerin geçici olarak buraya depolanmasıdır. Bilgisayar kapatıldığında, RAM’de bulunan bilgiler otomatik olarak silinir. Bkz.

Ateş, s. 387, dn. 464; Memiş, s. 113.

250 Karş. Ateş, s. 387.

251 11. H.D., 15.05.2001 T, 2001/1804 E. 2001/4344 K. (Tekinalp, s. 161).

252 Client/Server sistemlerinde, merkezi bilgisayardaki (server) bilgiler, kullanıcı bilgisayarının (client) RAM’ine kısmen veya tamamen yüklendiği gibi, Thin Client ya da browser teknolojisinin kullanıldığı durumlarda ise sadece sunucu merkez bilgisayarının çalışma hafızasında bir çoğaltma gerçekleşmektedir. Bu durumda, ekran bilgileri Thin Client ya de Browser yazılımı aracılığıyla, kullanıcının terminalinde görüntülenmekte, bilgisayar programının kullanıcı bilgisayarının RAM’inde geçici olarak kaydedilmesi söz konusu olmamaktadır. Bu şekildeki bir bilgisayar programından yararlanmanın genel manada çoğaltma sayılmaması gerekir. Ancak bu şekilde bir programdan yararlanma da çoğaltma benzeri bir fiil olduğundan, eser sahibinin bu fiilleri karşı korunmasında da fikir ve sanat eserleri hukukundan kaynaklanan yararı vardır. Bkz. Aksu, s. 139. 253 Memiş, s. 115, dn. 36.’da sayılan eserler.

sahibinin hususiyetini taşımak şartıyla, bilgisayar programlarının bölümleri, eser sahibinin izni dışında kullanılamaz ve çoğaltılamaz254. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 13. maddesinin 2. fıkrasına göre, “Eser sahibine tanınan hak ve salahiyetler eserin bütününe ve parçalarına şamildir”.