• Sonuç bulunamadı

Hukuk kuralları, toplumda herkes tarafından uyulması gereken kurallar olduğu için, hukuk kurallarının ve bunları yorumlayan mahkeme içtihatlarının toplum tarafından bilinmesinde büyük yarar vardır. Bu nedenle, mevzuat ve içtihatların herkes tarafından kolaylıkla bulunabilmeleri ve öğrenilebilmeleri için, hiçbir sınırlama olmadan serbestçe çoğaltılıp yayılabilmeleri gerekir342.

Genel olarak, nitelikleri gereği eser niteliğinde olmayan ve fikir ve sanat eserleri hukuku alanında korunmayan mevzuat ve içtihatlardan yararlanılması bakımından, kanunda düzenlenmiş bir serbestiye ihtiyaç yoktur. Böyle bir serbesti olmasa bile, eser niteliğinde olmayan mevzuat ve içtihatlardan herkes yararlanabilir. Ancak bazı hallerde, mevzuat ve içtihatların eser niteliğinde olması da mümkündür. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda bir eser için öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde, mevzuat ve içtihatların da eser niteliğinde olduğunu kabul etmek gerekir. Yargıtay’ın hukuk kavramları arasında ince ayrımlar yaptığı bilimsel bir inceleme sonucu ortaya çıkarttığı içtihadı birleştirme kararları buna örnek gösterilebilir.

öncelikle Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yer alan düzenlemelerin doğrudan veya kıyasen uygulanması daha isabetli olur.

341 Kılıçoğlu, s. 320.

Mevzuat ve içtihatları eser türlerinde birine dâhil etmek gerekirse, bunların Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 2. maddesinin 1. bendinde yer alan ilim ve edebiyat eseri türünde olduğu söylenebilir343. Bu şekilde eser niteliğinde meydana getirilen mevzuat ve içtihatlar üzerindeki hakları kullanma yetkisi Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 18. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, eseri meydana getiren kamu görevlilerini istihdam eden devlete aittir344. İşte eser niteliğinde olan mevzuat ve içtihatlardan yararlanılması bakımından, serbestiye ihtiyaç vardır.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 31. maddesine göre; resmen yayımlanan veya ilan olunan kanun, tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve yargı kararların çoğaltılması, yayılması, işlenmesi veya her hangi bir suretle bunlardan faydalanılması serbest bırakılmıştır.

Bern Sözleşmesinin 2. maddesinin 4. bendine göre, “Yasama, yönetim ve yargı niteliğini taşıyan resmi metinler ve bu gibi metinlerin resmi çevirileri için öngörülecek koruma Birlik ülkelerinin mevzuatı ile düzenlenir”.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 31. maddesinde sayılanlar dışında, resmi merciiler tarafından hazırlanıp yayımlanan diğer düzenlemeler, raporlar ve belgelerin serbesti kapsamında olup olmadığı tartışmalıdır.

Bir görüşe göre, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 31. maddesi lafzi olarak yorumlanarak, mevzuat ve içtihatlar bakımından getirilen serbestinin sadece kanun tüzük, yönetmelik, tebliğ ve genelgeler ile sınırlandırılmaması gerekir. Maddenin amaçsal yorumu yapılarak, burada yasama, yürütme ve yargı makamları tarafından yapılan işlem ve kararların tamamına ilişkin metinlerin serbesti kapsamına dâhil olduğu kabul edilmelidir. Buna göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen İç Tüzük, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulu

343 Ateş, s. 275.

344 Ayiter, s. 149; Erel, s. 199; Ateş, s. 274-275. Karş. Belgesay, s. 90. Eseri meydana getiren ile onu çalıştıranın, eser üzerindeki hakların kullanımı bakımından hukuki durumlarına ilişkin karşılaştırmalı inceleme için bkz. Torremans, Paul; “Authorship, Ownership of Right and Works Created by Employee: Which Law Applies” (E.I.P.R. June 2005), s. 220-224.

tarafından kabul edilerek Resmi Gazetede yayımlanan yıllık program metinleri de serbesti kapsamındadır345.

Diğer bir görüşe göre, kanun, tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve yargı kararlarının yanı sıra, genel yarar olması nedeniyle, resmi makamlar tarafından hazırlanan plan, kroki ve haritaların da, serbesti kapsamına alınması gerekir346.

Başka bir görüşe göre, kanaatimizce de haklı olarak, mevzuat ve içtihatlar dışında, resmi makamlar tarafından hazırlanan ve resmi bir nitelik taşıyan diğer karar ve belgeler bakımından serbesti geçerli değildir. Örneğin TBMM zabıtları, devlet istatistikleri, resmi görevlilerce hazırlanan mütalaa ve raporlar resmen yayımlanıp ilan edilseler bile serbestçe çoğaltılıp yayılamazlar. Bunlar ancak genel iktibas serbestisi sınırları içinde çoğaltılıp yayılabilir. Yürürlükte olan hukuk kuralları bakımından, kanunda sayılanlar dışındaki resmi dokümanlar bakımından, mevzuat ve içtihatlar bakımından getirilen serbesti geçerli olmayıp, bunlandan iktibas serbestisi kapsamında alıntılar yapılabilir347. Ancak hemen ifade etmek gerekir ki, olması gerekin hukuk bakımından, resmi merciiler tarafından hazırlanan ve yayımlanan tüm düzenleme, rapor, bilgi ve belgelerden yararlanılmasının serbest bırakılması gerekir. Nitekim, Bern Sözleşmesinin konuya ilişkin 2. maddesinin 4. fıkrasında, serbesti kapsamında “yasama, yönetim ve yargı niteliğini taşıyan resmi metinler ve bu gibi metinlerin resmi çevirileri” serbesti kapsamında sayılmıştır.

Yine mevzuat ve içtihatların kendileri dışında, bunların hazırlık safhalarında yapılan tartışmalar ve ileri sürülen görüşlerin serbesti kapsamında olup olmadığı da tartışmalıdır.

Bir görüşe göre, mevzuat ve içtihatların üretilmesi sırasındaki tartışmalar, hazırlık safhaları da, serbesti kapsamındadır. Bir kanunun veya yüksek mahkeme kararının ve karşı oy yazısının üzerinde, bunları hazırlayan ya da yazan görevlilerin

345 Ateş, s. 278.

346 Arslanlı, s. 127-128.

347

fikri hakkı yoktur. Çünkü mevzuatın hazırlanması ve mahkeme kararlarının kaleme alınması kamu görevi gereğidir348.

Diğer bir görüşe göre, kanaatimizce de haklı olarak, mevzuat ve içtihatların hazırlık safhaları, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 31. maddesinde düzenlenen serbesti kapsamında değildir. Çünkü bu aşamada, beyan olunun fikirler kişiseldir, kamuya mal edilmiş değildir. Bunlardan, ancak Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 32. maddesinde düzenlenen söz ve nutuklara ilişkin serbestinin veya genel iktibas serbestisinin şartları varsa, eser sahibinin izni alınmaksızın yararlanılabilir349.

Özel hukuki metinler, örneğin bir şirketin hukukçularının hazırladığı genel işlem koşulları veya bir avukatın hazırladığı hukuki değerlendirme, sahibinin hususiyetini taşıyorsa, eser niteliğinde olup, buradaki serbesti kapsamı dışındadır350.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 31. maddesinde, serbestiden yararlanılabilmesi için “resmen yayımlanma veya ilan edilme” koşulunun öngörülmesi isabetli olmamıştır351. Mahkeme kararlarının tamamının

yayımlanmadığı ülkemizde, bu husus tereddütlere neden olabilecek niteliktedir352.

Kanaatimizce, aleni olan yargılama sırasında, kararın okunması ilan olarak kabul edilmelidir.

348 Arslanlı, s. 127; Tekinalp, s. 173. 349 Belgesay, s. 91.

350 Tekinalp, s. 173. “...Davacı vekili, avukat olan müvekkilinin bilgisayar programlarının

korunması konusunda uluslararası konferanslara sunduğu tebliği geliştirerek dilekçelerde kullanılacak nitelikte eser oluşturduğunu, bir dönem müvekkilinin yanında yardımcı avukat olarak çalışan davalıların daha sonra kurdukları bürodaki faaliyetlerinde müvekkiline ait dilekçeyi aynen kullanmaya devam ettiklerini ileri sürerek, telif hakkına tecavüzün tespitini, ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, FSEK’nın 68 ve 70. maddeleri gereğince şimdilik ( 25 ) milyar TL tazminatın faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. ... davacı tarafından hazırlanan şikayet dilekçesindeki ve davalılarca da adli mercilere sunulan dilekçelerdeki yazı ve açıklamaların, konusunda araştırma yapan bir avukat tarafından edinilen bilgi birikimi, mesleki tecrübe ve mevzuat incelemesi ile yazılabilecek mutad dilekçe tertip ve ifade tarzının üzerinde kabul edilebilecek şekilde, hukuki görüşlerin ve vakıaların sunuluşu, düzenlenişi, bilgilerin derlenişi ve seçilmeleri itibariyle FSEK'nın 1/B ve 2/1. maddeleri uyarınca ilim ve edebiyat eseri olarak korunması için gerekli olan şekilde sahibinin hususiyetini taşıma unsurunu içeren bir dilekçe niteliğinde bulunmamasına, serbest meslek mensupları ( avukatlar, doktorlar, mimarlar vb. ) arasındaki rekabetin TTK'nın 56 vd. maddeleri kapsamında bir ticari rekabet olarak kabul edilemeyecek olmasına ve davada BK'nın 48. maddesi koşullarının da gerçekleşmemiş bulunmasına...” 11. HD. 07.06.2007 T., 2006/929 E. 2007/8748 K. (www.kazanci.com).

351 Arslanlı, s. 127; Ayiter, s. 149; Erel, s. 199-200; Tekinalp, s. 173.

352 Kılıçoğlu’na göre, mahkeme kararları açıklandıkları anda yayımlanmış sayılmalıdır. Bkz.

Serbesti, sadece mevzuat ve içtihatların asılları bakımından geçerlidir. Yoksa, mevzuat ve içtihatların işleme niteliğindeki çevirileri veya şerhleri bakımından serbesti söz konusu değildir353. Bunlar bakımından genel iktibas serbestisi söz konusu olabilir354.