• Sonuç bulunamadı

TÜRK PETROL KANUNUNDAKİ VERGİSEL DÜZENLEMELER TPK’nin 12.maddesinde vergilendirme ile hükümler düzenlenmiştir

TURKISH TAX LEGISLATION REGULATIONS ON PETROLEUM COMPANIES ENGAGED IN OIL EXPLORATION AND PRODUCTION

II. TÜRK PETROL KANUNUNDAKİ VERGİSEL DÜZENLEMELER TPK’nin 12.maddesinde vergilendirme ile hükümler düzenlenmiştir

12.mad-denin 1.fıkrasıyla, petrol hakkı sahiplerinin, safi kazançları üzerinden ödemek-le yükümlü bulundukları vergiödemek-ler ve hissedarları adına yapmaları gereken gelir vergileri kesintisi toplamının %55 oranını geçmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Bu madde hükmü ile kamu otoritesi, Türkiye’de yatırım yapmayı düşünen petrol arama ve üretim yatırımcılarına, bu faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazancın (yurt dışına transfer durumunda stopaj dahil) %55 oranını geçmeyeceğini taahhüt etmektedir. Aynı maddenin 2.fıkrasıyla, dar mükellefiyet esasında vergilendirilen kurumların, petrol arama faaliyetleri için yapılan serbest meslek kazancı ödeme-lerinden bu kazancı sağlayanlar tarafından 5520 sayılı KVK’nin 30.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca %5’i oranında tevkifat yapılacağı hüküm al-tına alınmıştır. Bu madde ile KVK’nin dar mükelleflerin serbest meslek kazançla-rına atıfta bulunulmuştur. 12.01.2009 tarih ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, dar mükellefiyete tabi kurumların petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağladıkları kazançlardan %5 vergi kesintisi oranı tespit edilmiştir. KVK ve ilgi-li Bakanlar Kurulu Kararında bu hükmün düzenlenmesine karşın, TPK’de tek-rar edilmesi ile bu hükmün kuvvetlendirildiği düşünülmektedir. Aynı Bakanlar Kurulu Kararı ile dar mükellefiyete tabi kurumların, serbest meslek faaliyetleri kapsamında Türkiye’de petrol üretimi veya diğer işleri dolayısıyla sağladıkları kazançlardan ise %20 vergi kesintisi oranı tespit edilmiştir.

TPK’nin 12.maddesinin 3.fıkrasıyla, TPK’de yazılı petrol işlemleri ile bir-likte genel hükümlere bağlı diğer faaliyetlerde bulunan petrol hakkı sahiple-rinin petrol işlemlerine ait faaliyetlesahiple-rinin, diğer faaliyetlerinden ayrı olarak muhasebe kayıtlarında izleneceği ve vergilendirileceği hüküm altına alınmış-tır. Esas faaliyetleri TPK’ye göre petrol işlemi olan iki veya daha fazla petrol hakkı sahibi, aralarında bir ortaklık oluşturmuş olsa bile ayrı ayrı vergiye tabi olurlar. Ancak, petrol işleminden elde edilen hasılatın banka ve finans kurum-larında veya diğer şekilde değerlendirilmesinden elde edilen gelirler, makine ve teçhizat satış ve kiralanmasından ile kur farkından elde edilen gelirler de petrol işlemlerinden elde edilmiş sayılır. Aynı maddenin 4 üncü fıkrasında ise, KVK’nin 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan parantez içi hüküm, petrol işleminden elde edilen gelir ve kazançlara uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır. Böylelikle, dar mükellefiyete tabi kurumun, ihraç et-mek üzere Türkiye’den aldığı petrolü yurt dışında satması halinde elde edilen kazancın Türkiye’de vergilendirilmesi amaçlanmaktadır.

TPK’nin 12.Maddesinin 5.fıkrasına göre; “Devlet hissesi hariç olmak üze-re, petrol hakkı sahibinin petrol işlemi için yapmış olduğu yatırımlara tekabül eden sermayesi karşılığında üretimden elde edeceği gelirler, dar mükellefiyet esasında vergilendirilen yabancı kurumlar için sermayenin cari kur üzerinden geri alınmasına kadar, tam mükellefiyet esasında vergilendirilen yerli kurum-lar için ise yapılan yatırım maliyeti itfa yoluyla gidere dönüştürülene kadar 213 sayılı Kanun hükümlerine göre itfa payı olarak addolunurlar.” Bu madde hükmüne göre, Türkiye’de yeni kurulan ve sermayesini petrol arama ve üre-timi için tahsis etmek üzere PİGM’den izin alan yerli ve yabancı şirketler, yatırımlarını itfa edene kadar vergi istisnasından faydalanabileceklerdir.

TPK’nin 12.Maddesinin 6.fıkrasına göre; “Bakanlıkça onaylanan arama giderleri, sondaj ferî giderleri ve ülke ekonomisi yönünden verimli olmayan kuyuların açılma ve terk giderlerinin aktifleştirilmesi ihtiyaridir. Bu kapsamda petrol hakkı sahibi tarafından yapılan arama giderleri, sondaj ferî giderleri ve üretim bakımından ekonomik olmayan kuyuların açılma ve terk giderleri dışındaki ekonomik değerin maliyeti ile bu ekonomik değerin elde edilmesi ve üzerindeki tesisatın kurulmasına ait masraflar petrol hakkı sahibinin tercihi doğrultusunda gider yazılarak veya aktifleştirilerek amortisman yolu ile itfa olunur. Sermaye hesabına alınarak aktifleştirilen bu giderler için uygulana-cak amortisman oranları 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (VUK) 316 ncı maddesi hükmüne kıyasla her petrollü arazi için ayrı ayrı olmak üzere, rezerv durumu da dikkate alınarak Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca müştereken tes-pit edilir. Ancak, petrollü arazinin, petrol üretiminden başka bir amaca tahsis edilmiş bulunan kısmının maliyet ve kıymeti ile petrol işleminin sona erdiği tarihte bu petrollü arazinin petrol hakkı sahibi bakımından haiz olduğu bakiye değer amortisman oranından indirilir.” Maddeden anlaşılacağı üzere, TPK’ye göre maddi olmayan tüm arama giderlerinin aktifleştirilmesi ihtiyaridir. Dola-yısıyla Türkiye’deki petrol arama ve üretim şirketleri, bu giderlerin tamamını zarar kaydedebilmektedir. Madde hükmü incelendiğinde, “.. arama giderle-ri, sondaj ferî giderleri ve üretim bakımından ekonomik olmayan kuyuların açılma ve terk giderleri dışındaki” giderlerin tamamının gider yazılması veya aktifleştirilmesi kararı petrol hakkı sahibine bırakılmıştır.

Yukarıda belirtildiği gibi TPK’nin 12.Maddesinin 6.fıkrasına göre, maddi olmayan tüm arama giderlerinin aktifleştirilmesi ihtiyaridir. Ayrıca; arama gi-derleri, sondaj giderleri ve üretim bakımından ekonomik olmayan kuyuların açılma ve terk giderleri dışındaki giderlerin tamamının gider yazılması veya

aktifleştirilmesi kararı petrol hakkı sahibine bırakılmıştır. Bu durumda, bir petrol hakkı sahibi, sabit yatırım niteliğindeki tüm arama ve geliştirme yatı-rımlarını da ilgili yıl gider yazabilecek midir? Ayrıca, ilgili Kanun maddesinin 5.fıkrasına göre, petrol yatırımları için ayrılan sermaye, geri alındıktan sonra tekrar vergi indirimine konu olacak mıdır? Bir başka ifade ile, Türkiye’de kurulun petrol şirketi için ayrılan sermaye, üretimden alınacak gelirle itfa edi-lene kadar, üretimden doğacak gelirden vergi ödenmeyecektir. Aynı zaman-da bu petrol yatırımlarını aktifleştiren petrol şirketleri, amortisman yoluyla gelecekte gelir doğduğunda bu yatırımlarını tekrar gelirlerinden düşebilecek midir? Bu konularda belirsizlik bulunmaktadır.

TPK’nin 13.maddesine göre ise, petrol hakkı sahibinin bizzat veya bir temsilci veya Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce (PİGM) kabul edilmiş bir müteahhidi vasıtasıyla kendi adına, Türkiye’deki petrol işlemi için idari faali-yetleri ile bina tesislerinin ve teçhizatlarının inşası, kurulması ve işletmesine ait malzemeler hariç, petrol işlemlerinde kullanılacak ve PİGM’ce onaylanan malzemeyi, ekipmanı, akaryakıtı, kara, deniz ve hava nakil vasıtalarını ithal etmesi ya da yurt içinden teslim alması gümrük vergisinden, harçlardan ve damga vergisinden müstesnadır. Söz konusu bu istisnalara konu malzemenin petrol hakkı sahibinden petrol işleminde kullanılmak üzere başka bir petrol hakkı sahibine PİGM izni ile devri halinde istisna devam eder. Söz konusu malzemeler petrol işlemi sayılmayan bir faaliyet yolu ile Türkiye dahilinde kullanılmak veya satılmak üzere devredildiği takdirde, devir tarihinde yürür-lükte bulunan ithalde ve dahilde alınan vergi, resim ve harçların tümüne tabi tutulur. Ekonomik ömrü bir yıldan az olan sarf malzemeleri hariç olmak üzere, diğer malzemelerin devri, devir ve ihraç sırasındaki kıymet tespit kararında-ki kıymeti üzerinden yapılır. Ancak, gümrük ve diğer ithal vergi ve resimle-rinden istisna olarak ithal edilmiş olan malzeme, Türkiye’ye giriş tarihinden itibaren on yılını doldurduğunda, ithal eden veya devralan petrol hakkı sahibi söz konusu malzeme üzerinde gümrük ve diğer ithal vergi ve resimlerinden istisna olarak her türlü tasarruf hakkına sahiptir. Petrol işlemi için ithal edilen malzeme PİGM izni ile ihraç edilebilir.

TPK Uygulama Yönetmeliğinin 35.maddesinin 9. fıkrasına göre, sondaj kuleleri, sismik ekipmanlar ve iş makinelerinin yenileştirilmesi amacıyla ithal edilen malzemeler (sarf malzemeleri hariç) ithal tarihinden itibaren on yıl süre ile petrol işlemi dışında başka bir faaliyette kullanılamaz. Bir başka ifade ile, sondaj kulesinin jeneratörü arızalandığında, tekrar sondaj kulesi için jeneratör

ithal edilmesi durumunda bu jeneratör için on yıllık süre ithal tarihinden iti-baren başlayacaktır.

TPK 14.maddesine göre, petrol işlemlerinde kullanılmak üzere ithal edil-miş malzeme, nakdî fonlar ve diğer ekonomik kıymetlerin tescil işlemleri Ge-nel Müdürlükçe yapılır. Petrol hakkı sahibi, PİGM’e başvurarak, ödenmesi gereken fakat henüz ödenmemiş bulunan her türlü vergi, resim, harç ve devlet hissesinin ödenmesi için gereken tutarı hariç, nakdî fonlarla buna ilişkin hak-larını ve sermaye mevcutları esasına dâhil diğer iktisadi kıymetleri nakden veya aynen, vergiden muaf olarak harice transfer edebilir. Ayrıca petrol hakkı sahibi; sermayesine mahsuben her zaman transfer talebinde bulunabilir; ser-mayesinin transferi tamamlandıktan sonra, transfer edilebilecek net kıymetle-rini ise cari yıl içinde üçer aylık dönemler sonunda transfer edebilir; mahsup işlemleri için kurumlar vergisi beyannamesinin verilişini takiben transfer be-yannamesini verir.

III. DAMGA VERGİSİ, ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ VE KATMA

Outline

Benzer Belgeler