• Sonuç bulunamadı

Pedagojik Alan Bilgisinin Araştırılmasına Yönelik Çalışmalar

2.3. Pedagojik Alan Bilgisi

2.3.1. Pedagojik Alan Bilgisinin Araştırılmasına Yönelik Çalışmalar

2.3.1.1. Yurt Dışında Yapılmış Çalışmalar

Fen ve teknoloji dersinin bileşenleri olan fizik, kimya ve biyoloji konularında yapılan bazı çalışmalar aşağıda sınıflandırılmıştır.

 Biyoloji (Cohen ve Yarden, 2008; Henze, Van Driel ve Verloop, 2008; Käpylä, Heikkinen ve Asunta, 2008; Tsui ve Treagust, 2002)

 Kimya (Childs ve McNicholl, 2007; De Jong, Van Driel ve Verloop, 2005; Drechsler ve Van Driel, 2008; Park ve Oliver, 2008; Rollnick, Bennett, Rhemtula, Dharsey ve Ndlovu, 2008; Van Driel, De Jong ve Verloop, 2002; Van Driel, Verloop ve Vos, 1998)

Fizik (Etkina, 2010; Halim ve Meerah, 2002; Nillson ve Van Driel, 2010; Sperandeo-Mineo, Fazio ve Tarantino, 2005)

Van Driel, Verloop ve Vos, (1998), fen öğretimi açısından kimyasal denge konusunda PAB’ nin ne olduğunu ve kapsamını tartışmışlardır ve bir açıklama getirmeye çalışmışlardır. İlk olarak PAB kavramını tanımlamışlardır. Bu araştırmalar sonunda pedagojik alan bilgisi için alan bilgisinin ön koşul olduğu ve genel pedagojik bilginin PAB’ nin gelişimine yardımcı olduğunu vurgulamışlardır.

Halim ve Meerah (2002), yüksek lisans eğitimlerinin birinci yılında olan ve fen açısından farklı akademik yaşantısı olan 12 fen öğretmeninin bazı fizik kavramları ile ilgili pedagojik alan bilgilerini görüşmeler yoluyla incelemişlerdir. Araştırmada PAB’nin iki bileşeni incelenmiştir; 1) fen öğretmenlerinin öğrencilerinin konu alanlarına dair sahip oldukları kavrama ve yanlış kavrama bilgileri 2) konuların öğretimi sırasında kullanılan yöntem ve teknik bilgileridir. Sonuçta, kavramsal anlamayı geliştirmede pedagojik alan bilgisinin etkisinin sınırlı olduğu ve öğretmenlerin konu alan bilgilerinin öğrencilerin sahip olduğu kavram yanılgılarını belirlemede önemli olduğu vurgulanmıştır.

24

Tsui ve Treagust (2002) bir fen öğretmen adayının (Linda) hazırladıkları etkileşimli multi medya programını (BioLogica) kullanarak gerçekleştirdiği “Genetik” öğretimi süresince pedagojik alan bilgisindeki gelişimi incelemişlerdir. Böylece öğretmen adaylarının bu programı nasıl anladıklarını ve öğretimlerinde nasıl kullanmayı planladıklarını araştırmışlardır. Linda’nın genetik konusundaki alan bilgisi çok iyi değilken PAB’ni konuyu öğretirken geliştirmiştir.

Sperandeo-Mineo, Fazio ve Tarantino (2005), fen öğretmen adaylarının pedagojik alan bilgilerinin gelişimini incelemişlerdir. Araştırma bilginin dönüşüm süreci ve öğretmen adaylarının ısı ve sıcaklığa dair modellemeyle ilgili açıklamalarının bilişsel stratejilerle değiştirmeleri üzerine odaklanmıştır. Araştırma sonucunda bilgi dönüşümünün; konu alanı bilgisinden, pedagojik alan bilgisine doğru tek yönlü bir süreç olmadığı, aynı zamanda konu alan bilgisinin derinliğini ve pedagojik konulara artan farkındalığı da kapsayan çift yönlü bir süreç olduğunu vurgulamışlardır.

Childs ve McNicholl (2007) deneyimli (15 yılın üstünde) bir fen öğretmeni ile çalışarak, ondan en iyi bildiği 5 konu ve kendisine güvenmediği 5 konu seçmesini istemişlerdir. Öğretmenin derslerini iki dönem boyunca video ile kaydederek konu alan bilgisi ile pedagojik bilgi arasındaki ilişkinin nasıl araştırılacağıyla ilgili metodolojiden bahsetmişlerdir. Sonuçta öğretmenin iki alanda da benzer aktiviteler yaptığını ve derslerin öğretimi arasında anlamlı bir fark olmadığını bildirmişlerdir.

Cohen ve Yarden (2008), çalışmalarında, 6 fen öğretmeninin hücre konusunda pedagojik alan bilgilerini görüşmeler yaparak araştırmışlardır. Bu öğretmenlerin PAB’lerini belirlemek için özel materyaller geliştirilmiştir. Araştırma sonunda öğretmenlerin, hücre konusundaki öğretim yöntemlerini sadece yüzeysel olarak değiştirdiklerini bulmuşlardır.

Henze ve diğerleri (2008) kimya öğretmenleri ile çalışmışlardır. PAB çerçevesinde öğretmenlerin fen modelleri ve modelleme bilgilerini incelemişlerdir. Aynı zamanda kimya öğretmenlerinin modeller ile ilgili konu alan, genel pedagojik ve pedagojik alan bilgilerini araştırmışlardır.

Käpylä, Heikkinen ve Asunta (2008), fotosentez ve bitkilerin büyümesi konu alanında alan bilgisinin nitelik ve niceliğinin PAB’ni nasıl etkilediğini araştırmışlardır. Araştırmanın örneklemini 10 ilköğretim ve 10 ortaöğretim biyoloji öğretmen adayı oluşturmuştur. Veriler anket, ders planları ve görüşmeler kullanılarak toplanmıştır. Araştırma sonunda, ilköğretim

25

öğretmen adaylarının; öğrencilerin zorlandıkları konuları bilmediklerini ve önemli konu içeriklerini seçmekte zorlandıklarını bulmuşlardır. Aynı zamanda her iki grubun da PAB açısından yeterli tecrübeye ve bilgiye sahip olmadığı görülmüş ve bu yüzden pedagojik alan bilgisinin ayrıca öğretilmesi gerektiği bildirilmiştir.

Rollnick, Bennett, Rhemtula, Dharsey ve Ndlovu (2008) konu alanı bilgisi ile Pedagojik alan bilgisi arasındaki ilişkiyi açıklamak üzere iki durum çalışması yapmışlardır. Durum çalışmalarında, konu alanı bilgisi ile diğer öğretmen bilgi alanlarının birleşimimin anlaşılmasına yardım edeceğini belirttikleri bir model sunulmuştur. Bu modelin, özellikle konu alanı bilgisinin rolünü vurgulamada kullanışlı olduğunu ve bu nedenle pedagojik alan bilgisinin yapısı ve fen öğretimindeki yeri bakımından ilginç bakış açıları ortaya koyduğunu bildirmişlerdir.

2.3.1.2 Yurt İçinde Yapılmış Çalışmalar

Boz ve Boz (2007), 22 kimya öğretmen adayının maddenin tanecikli yapısı konusunda PAB’nin bileşenlerinden biri olan öğretim stratejileri hakkındaki bilgi durumlarını araştırmışlardır. Araştırma verileri, yarı yapılandırılmış görüşmeler, vinyetler ve ders planları yoluyla toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizi sonucunda öğretmen adaylarının öğretim tekniği olarak somut objeler, bilgisayar animasyonları ve açıklayıcı öğretim tekniklerini tercih ettiklerini bulmuşlardır. Ayrıca, genel pedagoji bilgisi, konu alanı bilgisi, öğrencilerin zorlandıkları durumların tespiti hakkındaki bilgi gibi birçok bilgi türünün konuyu öğretmede seçilen öğretim stratejisini belirleyen ana unsurlardan biri olduğunu bulmuşlardır.

Bozkurt ve Kaya (2008) yaptıkları araştırmada, fen bilgisi öğretmen adaylarının ozon tabakasının incelmesi konusundaki pedagojik alan bilgilerini.7 sorudan oluşan çoktan seçmeli bir test ile araştırmışlardır. Araştırma verileri rastgele seçilen 42 öğretmen adayı ile yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Araştırma sonunda, öğretmen adaylarının konu alan bilgisi bakımından kavram yanılgılarına sahip olduklarını ve var olan alan bilgilerini öğrencilere öğretmende sıkıntılar yaşadıklarını bildirmişlerdir.

Canbazoğlu (2008), Fen Bilgisi öğretmen adaylarının (5), maddenin tanecikli yapısı konusunda ilişkin pedagojik alan bilgilerinin bileşenlerini incelemiştir. Araştırma durum

26

analizi şeklinde dizayn edilmiş olup ve gözlem, görüşme ve doküman analizi yöntemleri kullanılarak veriler toplanmıştır. Araştırmada öğretmen adaylarının, doküman analizi sonunda, konuya uygun ders planı hazırlayabildikleri ama ders sırasında plana uyarken sıkıntılar yaşadıkları, konu alan bilgisi bakımından bazı kavram yanılgılarına sahip oldukları, öğretmen adaylarının genellikle ölçme değerlendirme yöntemlerini bilmelerine rağmen uygulamada geleneksel yöntemleri özellikle çoktan seçmeli testleri, doğru yanlış ve boşluk doldurma sorularını seçmeyi tercih ettikleri bildirilmiştir.

Atay, Kaslıoğlu ve Kurt (2010), 18 öğretmen adayının pedagojik alan bilgilerinin gelişimini araştırmışlardır. Araştırma verileri odak grup görüşmeleri ve hikâyeler aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmanın örneklemini oluşturan öğretmenlerinin çoğunun alan bilgileri ile pedagojik bilgilerini bağdaştıramadıklarını tespit etmişlerdir. Katılımcılar; sınıfta kendine güven, sınıf koşullarını ve öğrencilerin durumlarını, ihtiyaçlarını, farklılıklarını, ilgilerini dikkate alma gibi bazı konularda gelişme gösterdiklerini ifade etmişlerdir.

Mıhladız (2010), 5 fen bilgisi öğretmen adayının bilimin doğası konusundaki pedagojik alan bilgilerinin durumunu araştırmıştır. Adayların bilimin doğası alan bilgileri hakkındaki veriler, “Bilimin Doğasına Yönelik Görüşler (BDYG) Anketi”, “VNOS-C Anketi” ve bireysel görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Araştırma sonunda, öğretmen adaylarının bilimin doğası ile ilgili alan bilgilerinin bazı türlerinin zayıf bazılarının ise gerçekçi düzeyde olduğu bildirilmiştir. Ayrıca adayların sahip oldukları bilimin doğası alan bilgileri ile pedagojik alan bilgilerinin bileşenleri arasında bir ilişki olmadığı bulunmuştur.

Tuzcu ve Yakar (2010), fen bilgisi öğretmen adayları ile yaptıkları bir çalışmada, pedagojik alan bilgisini öğretim stratejileri alt boyutu kapsamında incelemişlerdir. Araştırmada öğretmen adaylarının öğretim stratejileri bilgilerini sınıflarda kullanabileceklerini düşündüklerini ancak uygulamada yetersiz kaldıklarını belirlemişlerdir.