• Sonuç bulunamadı

Baas Partisi’nin Ortaya Çıktığı Dönemde Suriye’de Ekonomik Ve Toplumsal Yapı

2. ORTADOĞU’DA ARAP MİLLİYETÇİLİĞİ VE SURİYE BAAS PARTİSİNİN

2.5. SURİYE BAAS PARTİSİ

2.5.4. Baas Partisi’nin Ortaya Çıktığı Dönemde Suriye’de Ekonomik Ve Toplumsal Yapı

Suriye’nin bağımsızlığını kazandığı tarih olan 1946 yılında etnik ve inanç kim- likler açısından heterojen bir yapıya sahip olduğu görülüyordu. Fransız mandası döneminde Arap milliyetçiliğinin yükselişini durdurmak için “böl ve yönet” politikası uygulanarak Suriye’nin bölünmüşlüğü devamlı bir hale getirilmeye çalışılmıştı. Fran- sızların bu politikaları, Suriyelileri Suriye milletine bir bütün olarak inanma yerine bölgesel, dini ya da etnik toplumlarıyla özdeşleşmeye teşvik etmişti. Bağımsızlıktan sonra insanlar silahlı kuvvetler ya da devlet memurluğu gibi milli kurumların üyeleri olmalarına rağmen topluluklarına sadakatlerini korumuşlarıdır.333 Suriye, Fransız

manda yönetim altında, beş yönetim birimine ayrılmıştı: “Alevilerin çoğunlukta oldu- ğu Lazkiye bölgesi; Dürzîlerin çoğunlukta olduğu Cebel-Dürz bölgesi; Halep bölgesi; Şam, Humus ve Hama’yı kapsayan Suriye; Hatay Sancağı.” Her yönetim biriminin yapısal zayıflığı, Fransa’nın planladığı egemenliği daha kolay gerçekleştirilme im- kanları sağlıyordu. Fransa’nın azınlıkları destekleyerek kendi egemenliğine karşı oluşabilecek bir birleşmeyi engellemeye çalıştığı görülüyordu.

Tanzimat dönemiyle birlikte bölgede yapılanan büyük toprak sahipleri ve şehir- li eşraf Fransız mandası boyunca da Suriye’de egemen konumdaydılar. Bahsi geçen toprak sahipleri ile şehirli eşraf Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Arap milliyetçiliğiyle tanıştılar. Onların milliyetçilik anlayışları, Baas Partisi’nin tanımladığı milliyetçilik anlayışından farklılık arz etmekteydi. Onların milliyetçilik anlayışları Fransız yöneti- miyle geleneksel elit arasında bir denge oluşturacak şekilde planlanmış ve var olan kazanımlarını korumaya yönelikti. Daha çok Sünni Müslümanların oluşturduğu gele- neksel elit, iki savaş arası dönemde ülkenin yöneticileri olmaktan ziyade Fransız ajanları olarak algılanmaya başlanmıştı.334 Geleneksel elit İkinci Dünya Savaşı’nın

başlamasına kadar ciddi bir yerel muhalefetle karşılaşmamıştı. Suriye’nin bağımsız- lığını kazanmasından sonra, geleneksel elit, kuvvet aldığı toplumsal tabanını kay- betmeye başladı. Yine de 1930’ların ortasından itibaren, hakim konumdaki gelenek- selcilerin temsil ettiği yerel milliyetçilik ile Batı’da eğitim almış yeni yeni filizlenen orta sınıfların toplumsal ve ekonomik düzeni yeniden yapılandırmaya dönük Arap milli- yetçiliği arasında çatışma yaşanıyordu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Fransız mandasının son bulmasıyla Ortadoğu’da gelişmelerin katkısıyla, orta sınıfların sa-

333

Cleveland, a.g.e., s. 361. 334

93

vunduğu milliyetçilik düşünce biçimi Suriye siyasal hayatında yer almaya başladı. Aralarında öğretmenler, üniversite öğrencileri ve Batı eğitimli yeni kuşağı yönlendir- meyi başaran bu hareket Baas Partisi’nin ortaya çıkmasında da önemli rol oynaya- caktı. Parti’nin seküler milliyetçiliği Suriye siyasetinde var olan muhafazakârlığa kar- şı yeni bir seçenek oluşturduğundan, eğitim amacıyla kentlere gelen genç kitleleri ve topluma yeni yeni uyum sağlamaya başlayan azınlıkları etkiledi. Eflak, Fransa’daki öğrenimini tamamlayıp Suriye’ye döndükten sonra öğretmenliğe başlamış, mesleğinin getirdiği avantajla öğrencileri ve sınıfsal konumları etnik kimlikleriyle ör- tüşen azınlıkları Baas Partisi’nin savunduğu toprak reformu politikası söylemiyle etkilemiştir. Suriye’de bağımsızlık sonrası varlık göstermeye başlayan muhalefete ve milliyetçi yükselişe rağmen Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma toprak sahip- leri ve bürokratik sınıf iktidarı ele geçirdi ve 1950’lerin sonuna dek de egemen düze- nini sürdürebildi. 1949 yılında başlayan darbeler zinciriyle iktidarını korumaya çalı- şan bu sınıfa karşı en güçlü karşı koyuş ise Baas Partisi’nden geldi.

1958’de oluşan Suriye-Mısır Birliği öncesi Suriye ekonomisi özel sektörün de faaliyet gösterdiği bir girişim ekonomisiydi. Devlet, daha çok altyapı hizmetlerinde ve kar getirmeyen sektörlerde rol alıyordu. Tarım alanındaki yapı feodal sisteme benzer bir yapıdaydı ve toprak dağılımı ileri derecede eşitsizlik arz ediyordu. Suriye, bağım- sızlığını ilan edişinden Mısır’la birleşmeye kadar olan dönemde çoğunlukla Sünni Müslüman büyük toprak sahipleri ve şehirli tüccarlardan oluşan güçlü bir burjuvaziye ev sahipliği yapıyordu. Mısır’la olan birleşmeye kadar yürütmenin başındaki hükü- metler, özel girişime öncelik tanıyan bir ekonomik modeli teşvik ediyorlardı. 1958 yılında yaşama geçirilen birleşmenin ardından toprak reformu hayata geçirilmiş ve kısmi millileştirmeler yapılmıştır. Tüm bu uygulamalar, Suriye geleneksel seçkinleri- nin nüfuzunu zayıflatmaya yönelik önemli adımlardı. Bu dönemde Baas rejimi, eko- nominin millileştirilmesi ve toprak reformu vasıtası ile bu grupların çıkarlarını ve güç- lerini geriletti. Baas Partisi, bazı kesimleri mülksüzleştirirken, bazı kesimlerin iş ve ticaret imkânlarını büyük oranda kısıtladı. Bu müdahaleler, sanayi alanında değil, eşitsiz toprak dağılımının yaşandığı toprak sisteminde gerçekleşti.335

Bağımsızlığını kazanması sonrasında nerdeyse bütün Arap ülkelerine benzer şekilde Suriye’de de toplumun ekseriyeti kırsal bölgelerde yaşamaktaydı. Kırsal bölgelrde yaşayanların üzerindeki en büyük nüfuz sahibi sınıf ise Osmanlı’da olduğu büyük toprak sahipleriydi. Yeni iktidarın kadrolarının kırsal kesimden olmasından kaynaklı olarak Baas’ın köylülerin menfaatlerini teşvik etmesi kentli sınıflarla olan uzlaşmazlığı daha da arttırdı.

335

94

Arap sosyalizminin, Batı’lı anlamdaki sosyalizm düşüncesinden sınıf savaşımı kavramını reddetme temelinde kendisini farklılaştırdığına değinilmişti. Beklendiği gibi Baas Partisi’nin ideolojik yaklaşımı ve söylemleri bazı toplumsal katmanları Parti’ye yaklaştırırken, bazı katmanları da uzaklaştırmak zorunda bıraktı. Manda döneminde Suriye toplumsal yapısındaki bölünmeler düşünüldüğünde, Baas Partisi’nin savun- duğu toplumsal dönüşümden fayda sağlaması muhtemel grupların harekete katıl- ması şüphesiz anlaşılır bir gelişmeydi. Erken Baas düşüncesi sınıf mücadelesinin bir gereklilik olduğuna inanmadıysa da Parti, kırsal bölgelerden gelen üyelerle dolar hale geldikçe ülkedeki sınıf mücadelesinin vasıtası haline geldi.336 Bu aşamada Baas

Partisi iktidarı, Mısır’la olan ayrılık ve özellikle 1963 darbesinden sonra, eşraf sınıfı- nın tasfiyesine ve orta sınıfla köylü ve işçi sınıflarının taleplerine yönelik bir anlayışı kendine rehber yaptı. Dönemin şartlarından kaynaklı olarak icra edilen iktisat politi- kaları ise, 1970’den sonra liberal politikaların bölgede uygulamaya konmasıyla deği- şime uğrayacaktı. Öte yanda İslami düşüncelerin siyasallaşarak kitleleri harekete geçirme potansiyeline ulaşması ve genellikle Sünni Müslüman kesimi etkilemesi, Baas Partisi’nin yapısal bazı değişikler yapmasını gerektirmişti.

Baas Partisi’nin ideolojisi tabiiyetiyle yoksul köylülerinin ve işçi sınıfının ilgisini çekiyordu. Tanzimat’tan beri Suriye iktisadi hayatına egemen geleneksel eşraf, Baas Partisi’nin laiklik ve sosyalizm vurgusu nedeniyle, Parti’ye temkinli yaklaştılar. Diğer azınlıkların kırsal kesimden gelen mensupları ise, Baas ideolojisini var olan olumsuz durumlarını düzeltmek adına olumlu baktılar. Parti Tüzüğü’ndeki toprak reformu va- adi toprağı olmayan köylülere; iş yasası ile ilgili maddeler ve işçilerin sendikal örgüt- lenme ile ilgili olumlu ifadeler köylülere ve işçilere çekici geldi. Baas’ın Arap milliyet- çiliği ile sentezlediği sosyalist düşünceler, Parti’nin yerel eşraf, feodal toprak ağaları ve tüccarların siyasete ve ekonomiye egemen olduğu büyük şehirlerden çok, kırsal kesimde ve yoksul yörelerde örgütlenmesini kolaylaştırdı.

Albert Hourani Baas Partisinin, Suriye’nin politik yaşamına az sayıda şehirli büyük ailenin ve bunların çıkarlarını dile getiren partilerin hakimiyetine karşı bir meydan okumayı temsil ettiğini iddia ediyordu. Dezavantajlı gruplar olarak görülen Aleviler, Dürzîler ve Hıristiyanlar eğitimdeki hızlı gelişmenin onlara verdiği fırsatı kullanarak, Sünni Müslüman çoğunluğun sahip olduğu mevkilere ulaşmayı hayal ediyorlardı.337

Baas Partisi özellikle kırsal kesimden özellikle eğitim amaçlı olarak kent mer- kezlerine gelen öğrenciler arasında örgütleniyordu. Kırsaldan gelen öğrenciler kent ile kırsal arasında bir köprü işlevi görüyorlardı. Baas yoğunlukla lise ve üniversite

336 Özkoç, a.g.e, s.55. 337

95

öğrencileri arasında örgütleme çalışmaları yapmaktaydı. İlerleyen zamanlarda ordu- da istihdam edilecek gençleri de örgütlemeyi başaran Baas ordu ile arasındaki ya- kınlaşmanın temelini de oluşturuyordu. Dolayısıyla ana dili Arapça olan dini azınlık- ların kırsal bölgelerde, Sünni Müslümanların ise daha çok büyük kentlerde yoğunlaş- tığı dikkate alınırsa, Baas Partisi’nin teşkilat yapısında azınlık gruplarının ağırlıklı olması doğal görünmektedir.338

Baas Partisi’nin çıkış noktası bir azınlık partisi değildi kuşkusuz. Baas’ın ideo- lojisi yoksul kesimden gelen azınlıkları özellikle de Aleviler ve Dürzîleri cezp ediyor- du. Bahsi geçen azınlıklar hem Baas içinde hem de orduda önemli görevlere geldik- çe, 1960’lardaki iktidar mücadelesinde önemli rol oynayacaklardı. Baas Partisi sos- yalist sisteme dayalı birleşik bir Arap devleti kurmak arzusu ile yola çıkmıştı. Dolayı- sıyla geçmiş düzenin olumsuz tortuları olarak nitelediği mezhepçilik, bölgecilik ve aşiretçilik gibi yapıları kabul etmiyordu. Parti, bunları milliyetçilik ile sosyalizmin önünde engel olarak görmekte, yapılanmasında ve iktidara geliş sürecinde herhangi bir rollerinin olmadığını kabul etmektedir.339

Suriye’nin bağımsızlığından sonra bazı toplumsal aidiyet bağlarının zayıflama- sı, bunların yerini milliyet ve sınıf bağlılıklarının alması kuşku götürmez bir gerçeklik- tir. Bu tespite rağmen; mezhep, aşiret ve bölge ilişkileri Baas Partisi’nin iktidar dö- neminde devam ettiği gibi onun iktidarını temel unsurlarından oldu. Burada önemli olan husus, aidiyet bağlarını hissedenlerin etnik ve dini kimlikleriyle sınıfsal konum- larının örtüştüğü gerçeğiydi. Arap sosyalizminin gerçekleştirilmesiyle iktisadi ve sos- yal dönüşümden en büyük faydayı elde edecek olanlar, kırsal bölgede yaşayan ve Suriye siyasi yaşamında herhangi bir etkileri bulunmayan azınlıklardı. Ekonomik ve toplumsal değişim azınlıkları siyasal sistemle bütünleştirirken, özellikle 1960’lardan sonra aşiret, bölge ve mezhep bağlarının kullandığı görülmektedir. Bu da aşiret, bölge, mezhep ve patronaj ilişkilerine dayanan bir rejimin kurulmasında etkili oldu. Baas’ın ideolojisi toplumsal bölünmüşlükleri reddetmekle birlikte; aşiret, bölge ve mezhep bağlarının Suriye siyasetindeki belirleyici olduğu gibi Suriye gibi “azgeliş- miş” bir ülkede ordunun modernleşmenin lideri olarak görülmesi nedeniyle iktidara gelme süreci bu unsurlar tarafından şekillendi. Sınıfsal konumlarıyla etnik kimlikleri örtüşen unsurların bölge, aşiret ve mezhep bağlarını kullanarak hem Parti içinde hem de orduda yapılanmaları ve bu yolla iktidara gelme süreçleri Suriye siyasetini derinden etkiledi. 338 Dam, a.g.e., s.41. 339 Dam, a.g.e., s.12.

96