• Sonuç bulunamadı

4. BÖLÜM: BULGULAR

4.1. ÖĞRENCİLERİN DENEYİMLERİNE İLİŞKİN BULGULAR

4.1.4. Okul Kültürü ve İklimi Algısı

merkezlerinde Kent Güvenlik Yönetim Sistemi13 (KGYS) uygulanmaktadır.

Güvenlik tedbirleri kapsamında görüntü ve konum kaydı yapılan bu sistem Millî Eğitim Bakanlığınca da kendi programlarına dahil edilmiştir. Bu güvenlik kameraları da doğrudan KGYS’ye bağlanmak suretiyle tek merkezden izlenme imkânı sunacaktır. İçişleri Bakanlığının 2211.2018 tarih ve E.10766 sayılı yazısı okul güvenlik kameralarının standartlarını ortaya koymaktadır. Aynı yazı

“güvenlik kamera sistemi olmayan okul kalmaması” hedefini de koymaktadır.

Okullarda güvenlik önlemlerinin azami seviyeye çıkarılması amacı, okullardaki şiddet ve olumsuz olayların yaygınlığını açıkça göstermektedir. Bu panoptik yaklaşım, her ne kadar okulun güvenliğini sağlamak suretiyle koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmasını gerektiriyor olsa da öğrencilerin sadece okul müdürünün odasından değil tek noktadan (KGYS merkezi) da izlenebilme imkânı tanımaktadır. Öğrencilerin bu sistem hakkında bilgisi bulunmamaktadır ancak bu kameraların farkında olan öğrenciler, öğretmenlerin yaklaşımlarına göre olumsuz davranışlarına devam etme yatkınlığı göstermektedirler.

hava durumuna benzetilirken okul kültürü ise o bölgenin/şehrin genel olarak hava durumuna (kışın soğuk ve sert; yazları sıcak ve kurak) benzetilmektedir.

Öğretmenler ve öğrenciler güvenli, destekleyici ve öğrenmeye olanak sağlayan okul ortamını hak etmektedirler. Destekleyici okul iklimi, okuldan uzaklaştırma gibi cezaların azaltılarak tüm öğrencilerin sosyal, duygusal ve davranışsal gereksinimlerine cevap verilmesiyle mümkündür. Pozitif okul ikliminin inşa edilmesi okul disiplinine yönelik cezalandırıcı yaklaşımın azaltılmasıyla mümkün olabilmektedir. Güçlü bir okul toplumu, güvenli okul ortamı, saygılı ve güvene dayalı ilişkiler inşa etme pozitif bir okul iklimine sahip olunmasıyla gerçekleşebilmektedir. Araştırmalar, pozitif okul ikliminin okul akademik anlamdaki misyonunu gerçekleştirmesine, başarı ile kayıp arasındaki boşluğu kapatmasına, okul erken terkinin azalmasına, öğretmen iş yükünün azalmasına, öğretmenin memnuniyetinin ve böylece okul başarısının artmasına yol açtığını ortaya koymaktadır. Pozitif iklime sahip okullarda şiddet ve zorbalık öykülerinde azalma olacağı da ileri sürülmektedir. Görüşme gerçekleştirilen öğrenciler öğretmenleri tarafından desteklendiklerinde riskli davranışlarını azalttıkları ifade etmektedirler. Derse katılımı artan öğrenciler, disipline konu olabilecek davranışlardan uzak durmaya çalışmaktadırlar. Böyle öğrenciler liderlik özelliklerini de göstererek akranlarına destek olmaktadırlar. Azalan davranış problemleri okul ortamını öğrenciler için daha güvenli hale getirmektedir.

Okul kültürü ve iklimi öğrencilerin okula yönelik tutum ve davranışlarını doğrudan etkilemektedir. Öğrencilere yöneltilen okul kültürü ve iklimine ilişkin algılarına yönelik soruya şu şekilde yanıt vermişlerdir:

“İlk başta konuştuğumuz gibi bir bıkkınlık geliyor. Okuldan, hocalardan soğuma isteği duyuyoruz.” (Metehan)

“Bence bir insanı bir ortamdan uzaklaştırdığın zaman o ortama olan saygısı ve sevgisi azalır. Yani öğrenciyi okuldan uzaklaştırdığınız zaman okulu daha da sevmiyor. Sonuçta ben burada bir şey yaptım, bana kötü yaklaşıyorlar.” (Esmanur)

Metehan gibi Esmanur da okulun öğrenci üzerindeki olumsuz etkiye neden olan yönlerinden bahsetmektedirler. Cezalandırıcı yaklaşımın ve öğretmen tutumlarının öğrenciler arası ilişkiyi, öğrencilerin öğretmenlerle arasındaki

ilişkiyi, öğrencinin okula yönelik tutumunu olumsuz etkilemektedir. Bu durum sonuç olarak okulun iklimi negatif olarak etkilemektedir. Ancak mevcut çalışmanın amacı ve sınırlılığından dolayı bu konuda genelleme yapılması mümkün olmamaktadır. Yapılacak boylamsal bir araştırma ile negatif okul iklimi ile öğrencilerin akademik başarıları arasındaki ilişkiyi ortaya koyulabilir. Böyle bir araştırma okul ortamlarında sosyal hizmet başta olmak üzere okulun misyonuna yönelik üretilen birçok bilimsel bilgiye kaynaklık edeceği aşikardır.

Pozitif okul iklimi, öğrencilerin okula gitmeyi canıgönülden istemesi, okula yönelik olumlu tutum sergilemesi, okulun sıcak, kucaklayıcı, öğrenciyi kabul eden bir havasının olması anlamlarına gelmektedir. Okul iklimi, okulun güvenlik, çıktı ve performansını etkilemektedir. Scherz ve Scherz (2014), okul iklimi bağlamında açık iklimi, doğrudan iletişimin ve geribildirimin kabul gördüğü, öğretmenler arası uyumun olduğu bir iklim olarak tanımlamaktadır. Kapalı iklimi ise dolaylı iletişimin olduğu geribildirimin bir tehdit oluşturduğu, öğretmenlerle yönetim arasında çekişmeli bir ilişkinin olduğu bir iklim olarak tanımlamaktadır (sf.93). Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere okul ikliminde ilişki ve değer kavramları ön plana çıkmaktadır. Ancak mevcut disiplin yöntemlerinin bu ilişkiler üzerinde olumsuz etkisi olduğu açıktır.

“Öğretmenlerde sadece lafta gibi ağızları yok disipline veririz, disiplin böyle ama ertesi gün geliyoruz yine aynı şey, değişen bir şey olmuyor.”

(Bayram)

Araştırmacı, okul kültürü ve iklimi hakkında kısa bir açıklama yaptıktan sonra öğrenciden bu konuyla ilgili deneyimlerini paylaşmasını istemiştir. Öğrenci, okulun çok disiplinli olduğunu ve bunun sonucu olarak akran ilişkilerinin çok kötü olduğunu vurgulamaktadır. Konuşmanın içerisinde doğrudan ve açıkça ifade edilmeyen ancak öğrencinin “normal birilerini alsalar bir şey değil”

demekle kastettiği durum ise Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2018 yılında ilk kez yürürlüğe koyduğu liseye geçişte adrese dayalı kayıt sistemidir. Bu sistem, proje

okulları14 hariç olmak üzere sekizinci sınıf öğrencilerine liseyi oturduğu yere yakın bir okula kayıt olma şansı tanımaktadır.

“Ozan-Dışarıda çok disiplinli bir okul diye tanımlanıyor. Bir de bu okulda genellikle yaramaz olanlar diyor ki yok disiplin çok iyi falan hocam.

Benim annem de aynı abim okuttuğu için biliyor.

Araştırmacı-Okulun havası nasıl sence?

Ozan-Şu an kötü hocam…

Araştırmacı-İlişkiler nasıl, neden kötü, Çok mu sert bir okul yoksa öğretmenler çok mu ters niye kötü olduğunu düşünüyorsun?

Ozan-Öğretmenlerle bir şeyimiz yok da. Bu sene çok kötü.

Araştırmacı-Neden?

Ozan-Herkes normal birilerini alsalar bir şey değil. Hep serserileri falan alıyorlar hocam bende içindeyim hocam. Herkesin ağzı bozuk hocam, normal bir konuşma olmuyor. Hep küfürlü falan.” (Ozan)

Ozan da daha önceki sistemde merkezi sınav puanıyla öğrenci kabul eden okula yeni sistemin avantajıyla kayıt yaptırmıştır. Bu öğrenci, kendisiyle birlikte yeni kayıt yaptıran akranlarının yüksek oranda riskli davranışlar gösteren bireylerden oluştuğunu ifade etmektedir. Daha önceden merkezi sınav puanıyla akademik başarısı yüksek öğrenciler alan bu okulda yeni sistemle beraber kendisi gibi olumsuz davranışlar sergileyen ve akademik başarısı düşük öğrencilerin bir arada eğitim görmek durumunda olduğu ortaya çıkmıştır. Ozan de yeni sistemin getirdiği bu olumsuzluğu örneklerle ortaya koymaktadır. Bu noktada öğrenci, kendisini de eleştirmektedir.

Ozan’ın betimlediği öğrencilerin okul içindeki zararlı davranışları okulun güvenliğini de tehlikeye düşürmektedir. Saldırgan davranışlar sergileyen öğrenciler sorunları çözmek için şiddete başvurabilmektedir. Bu öğrenciler patlayıcı, kesici ve delici aletlerin yanı sıra fiziksel şiddete de

14 Proje okulları: 01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı MEB Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği kapsamında proje okullar, yurt içinde ve yurt dışında yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle iş birliği anlaşmaları çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar ile belirli eğitim reformu ve programları uygulayan okullar olarak tanımlanmaktadır.

başvurabilmektedir. Kendilerini okul ortamında güvende hissetmeyen öğrenciler çeşitli yöntemlere başvurarak kendilerini korumaya çalışmaktadırlar.

Sınıf ortamında kavga çok yaptığım için göz önünde bulunuyorum herkes benimle olmak şey olmak istiyor onun gibisinden kendimi korumak için ve boks yönünde yeteneğim olduğu için devam etmek istiyorum. Yani ödüllerimde var. Onun için devam etmek istiyorum.

(Muhammet Ali)

Muhammet Ali, okul ortamında kendisine zarar gelmemesi için sürekli olarak fiziksel şiddete başvurmaktadır. Bu öğrenci kendisine lakap takıldığı için çok sinirli hale geldiğini, zorbalığın devam ettikçe derste ya da koridorda lakap takma davranışı gösteren arkadaşına yumruk atmak suretiyle şiddet uygulamıştır. Öğrenci, kendini korumanın en iyi yolu olarak fiziksel şiddeti görmektedir. Bu yüzden boks sporuyla ilgilenmektedir. Yeteneği olduğunu fark eden öğrenci bu spor dalında katıldığı turnuvalarda ödül de kazanmıştır. Ancak Bey ve Turner’ın (1996) ifade ettiği gibi şiddet, güvensiz ve disiplinsiz bir okul ortamına yol açmaktadır.

Kuzenim falan okulda ya da dışarıda her yerde hep kavga ediyor Beni de aldılar yanlarına ben de 1-2 1-2 alıştım. (Polat)

Arkadaş ortamından dolayı şiddete yatkın bir kişi haline geldiğini söyleyen öğrenci güvensiz hale gelen okul ortamında risk altında öğrenciler açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. Riskli davranış sergileyen öğrenciler akranlarını da etkileyerek okulun daha güvensiz hale gelmesine katkı sağlamaktadır.

Sosyal disiplin penceresi, aileler, sınıf içinde öğretmenler, kurumlardaki yönetici ve idareciler ile sosyal hizmet uzmanları için liderlik modeli olarak onarıcı uygulamaları tanımlamaktadır. Onarıcı uygulamaların en temel birleştirici varsayımı “otorite pozisyonundakilerin insanlar için ya da insanlara bir şey yaptığında değil onlarla birlikte yaptığında daha mutlu, işbirlikçi ve üretken olur ve davranışlarında pozitif değişmeler yapmaya yatkın olur” yaklaşımıdır. Bu hipoteze göre cezalandırıcı ve otoriter ile izin verici ve paternalist tarz onarıcı, katılımcı ve dahil edici tarz kadar etkili değildir (Wachtel, 2005). Avustralyalı ünlü kriminolog John Braithwaite (1989) benzer şekilde sosyal düzenleyici olarak cezaya güvenmek problemli bir yaklaşımdır çünkü failleri utandırmakta

ve etiketlemektedir; onları negatif toplumsal alt kültüre itmekte ve bu kişiler davranışlarını değiştirmede başarısız olduklarını ileri sürmektedir. Öte yandan, onarıcı yaklaşım failin topluma uyumunu tekrar sağlayarak benzer yeniden suç işleme ihtimalini azaltmaktadır.

Panoptik teori, mahkumların ya da toplum içerisinde insanların tek bir merkezden izlenmesine imkân veren bir sistemi kastetmektedir. Okullarda güvenlik önlemlerinin arttırılması kapsamında güvenlik görevlilerinin yanı sıra KGYS ile entegre çalışabilen güvenlik kameralarının da yer alması öğrencilerin okulla ilgili algılarını da bu yönde etkilemektedir.

Okuldan kaçma gibi durumlar oluyor. Okulu bayağı bir ablukaya aldılar, demir teller falan ördüler okulun etrafına. Bayağı bir kamera taktılar.

(Metehan)

Okul düzeni, davranış kontrolü ve güvenli bir okul ortamı için alınan önlemler Metehan tarafından hapishaneyi andıran bir yapı olarak tasvir etmektedir.

Öğrencinin okul ortamına ilişkin bu tasviri okul ortamına ilişkin önemli tehditlerden birini oluşturmaktadır. Söz konusu önlemler öğrencinin okul kültürü ve iklimine ilişkin algısını da olumsuz etkilemektedir. Okula ilişkin olumsuz algısı olan öğrencilerin öğrenme performansı ve okuldaki refahı aynı şekilde negatif olacaktır.

Daha önce tartışıldığı üzere okullarda öğrencileri normalleştirme adına uygulanan gözetleme ve denetleme (panoptik) yaklaşımı Foucault tarafından öne sürülen bir başka teoriyi çağrıştırmaktadır: normalleştirme15. Okullarda uygulanan belli sınıf kuralları, sınıfların bulunduğu katlarda ve okul bahçesinde nöbetçi öğretmen sistemi ve modern yöntemlerden biri de güvenlik kamera sistemi gün boyu eğitim-öğretim süresince öğrencileri izlemesi gerekmektedir.

Kurallara uygun hareket etmeyen öğrenciler tespit edildiğinde gerekli uyarılar yapılır ve olayın büyüklüğüne göre disiplin süreçleri işletilir.

15 Normalleştirme: Düşünce ve eylemlerin normal hale geldiği sosyal süreçleri ifade etmektedir.

Foucault’nun Disiplin ve Ceza adlı eserinde bu kavramı disiplin gücü olarak tanımlamaktadır.

Foucault ayrıca bu kavramı hafif güç harcayarak yüksek sosyal kontrol sağlama bağlamında kullanmaktadır.