• Sonuç bulunamadı

4. BÖLÜM: BULGULAR

4.1. ÖĞRENCİLERİN DENEYİMLERİNE İLİŞKİN BULGULAR

4.1.1. Okul Disiplini Algısı

Öğrencilerin disiplini nasıl algıladığı anlamak disiplinin eğitim öğretim çıktılarını nasıl şekillendirdiğini anlamak için önemlidir. Okul disiplinini meşru ve adil olarak algılayan öğrencilerin davranışları ile okul disiplini arasında pozitif bir ilişki olacaktır (Way, 2011). Okul disiplin uygulamaları, Türkiye’deki okul sisteminin temel özelliklerinden biridir. Öğrencilere sorulan disiplin algılarına ilişkin sorulara şu şekilde cevap vermişlerdir:

“Hocam ceza falan veriyorlar. Aileye haber veriyorlar hocam. Sınıf değiştiriyorlar bazen.” (Ozan)

“Toplumdaki belli bir kural bütünlüğü…” (Esmanur)

“Ceza. Her şeyden ceza kesiyorlar.” (Polat)

“Disiplin, bir hata yapınca yazılı kâğıda geçmesi…” (Mehmet Can)

“Kıyafet kuralı, telefonu ders veya sınıfın içerisine sokmanın yasak olması, işte sigara, uyuşturucu vs. bunların yasak olması, şiddet uygulanmaması…” (Esmanur)

“Disiplin benim için rahatlık değil de yani nasıl söyleyeyim. Örneğin bir Anadolu Lisesi'ne gittiğimiz zaman gürültü oluyor ama disiplinli olduğu zaman kılık kıyafeti, nerede nasıl duracağını, derste ne gibi konuşacağını gibi kavramlarla daha iyi otoriter olmayı sağlıyor ama disiplinsiz bir ortamda ders bile dinlenmez yani oradan biri konuşur, buradan biri konuşur, olmaz yani, bugün gelir bunu giyer başka bir gün gelir şunu giyer olmaz yani.” (Muhammet Ali)

Erikson psikososyal gelişim kuramı çerçevesinde her dönem çözülmesi gereken çatışmalardan söz etmektedir. Ergenlik dönemindeki çatışma ise kimlik duygusuna karşı kimlik kargaşasıdır. Kimlik gelişimi yaşam boyu devam eden bir süreç olsa da bu dönemde kimlik oluşumu temeldir. Bunun sebepleri arasında fiziksel ve bilişsel değişiklikler ile kariyer, evlilik ve gelecek planları ile ilgili kararların yoğunlaştığı dönemdir. Kendi kimliğini yeniden tanımlamaya çalışan ergenler kimlik bunalımı yaşarlar. Ergenlerin toplum tarafından engellenmesi rol ve yaşantıları arasında dengesizliğin oluşmasına yol açar (Erikson, 1968). Ergenlerin bu dönemdeki kendilik algılamalarıyla toplumsal beklentiler arasında çatışma yaşanmaktadır. Bu çatışma, okul disiplin uygulamalarında kıyafet uygulamasıyla da göstermektedir. Öğrencilere okul disipliniyle ilgili deneyimleri ve anlamlandırmalarına ilişkin sorulan sorularda kıyafet uygulamasına ilişkin düşünceler ön plana çıkmaktadır.

“Ben çok sıkı olduğunu düşünüyorum çünkü bir öğrencinin saçıyla veya şalıyla veya başka bir kıyafeti ile okumaya engel olmadığını düşünüyorum. Ondan sonra engel olduğunu düşünüp yasaklar koyuyorlar.” (Sevda)

“Disiplin konusunda bizim okul çok sıkı bir okul çünkü ayakkabının rengine kadar disiplin Yönetmeliği’nde kurallar var. Siyah ve kahverengi olacak gibisinden.” (Muhammet Ali)

“Mesela hocam şu kazağı (üzerindeki kazağı göstererek) giymek disiplin suçu hocam. Sigara içmek falan filan, hocalara saygısızlık, ders dinlememek, başka da aklıma gelmiyor.” (Ozan)

Muhammet Ali, yağmurlu havalarda siyah dışındaki renkli botların giyilmesine izin verilmediğinden şikâyet etmektedir. Bu noktada, disiplini okul kıyafeti olarak açıklamaktadır. Diğer öğrencinin ise disiplin algısı görüşme yapılan birçok öğrencinin ifade ettiği gibi yine kılık kıyafet üzerinden şekillenmektedir.

Öğrencilerin disiplin algısını yorumlamada verdikleri disipline konu olabilecek örnekler başka bir zengin veri kaynağıdır. Görüşme yapılan öğrencilere yöneltilen “disipline konu olabilecek örnekler nelerdir?” şeklindeki soruya öğrenciler hiç tereddüt etmeden kavga etmek, dersin huzurunu bozmak, öğretmene saygısızlık etmek gibi cevaplar vermişlerdir.

“Kavga yapmak, insanın arkadaşlarını rahatsız etmesi, arkadaşlarından şikâyet gelince de başlıyor. dersin huzurunu bozma ve hocaya saygısızlık, okula zarar verme, çalışanların işini zorlaştırma, bunlarla idareye inebiliyorsun.” (Ege)

Araştırmaya katılan öğrencilere disiplinin tanımına ilişkin soruyu bir takım negatif metaforlarla tanımlamışlardır. Riskli davranış gösteren öğrenciler disiplini okul kuralları, okul kıyafeti, güç, kontrol ve disiplin komitesi gibi kavramlarla tanımlamaktadır:

“Disiplin dediğimiz şey bu okul üniformasıdır.” (Muhammet Ali)

“Disiplin çok fazla var. Bayağı fazla ilgi duyuyorlar kılık kıyafet olsun yani sivil gelmek yok beden dersi haricinde. Şimdi şöyle diğer okullarla karşılaştırma yapıyoruz. Adamlar kot pantolon falan giyiyorlar, üstten sivil ama işte bizim müdürle aile birliği kararlar almışlar. Yeni bir sweat çıkardık, herkes ondan alacak, almışlar zaten.” (Metehan)

MEB’e bağlı resmi ve özel olmak üzere okul öncesi, ilk ve ortaöğretim kurumlarına 2012 yılında yapılan değişiklikle8 kılık kıyafet serbestliği getirilmiştir.

Kıyafetin üzerinde sadece okulun armasının kullanılması, mevsime uygun giyinme, şort, tayt ve kısa etek gibi kıyafetler giymeme gibi birtakım sınırlamalar da getirilmiştir. Kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davranışlar ödül ve disiplin yönetmeliği hükümlerine göre cezalandırılmaktadır. Kıyafet serbestliğinin

8 Bu düzenleme, 27/11/2012 tarihli Resmî Gazete’de Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik adıyla yayınlanmıştır.

olmasına rağmen okuldaki öğrenci velilerinin %50’sinden fazlasının muvafakat vermesi halinde ilgili akademik yıl için okul yönetimi ve okul aile birliği koordinatörlüğünde tek tip bir kıyafet uygulaması benimsenebilmektedir.

Riskli davranış gösteren öğrencilerin disiplin algısını ortaya koymada kullandıkları jargonu incelemek öğrencilerin disiplin deneyimlerine ilişkin önemli ipuçları vermektedir. Kullandıkları jargondan da bu algıyı saptamak mümkündür.

Öğrenciler arasında oluşan bu jargonda “disiplin almak, disiplin yemek” gibi ifadeler yer almaktadır.

“Hoca çekiyor kenara oğlum bir daha yapma falan diyor disiplin yersin gibisinden kelimeler kullanıyorlar.” (Metehan)

“Şimdi okuldan kaçma mevzusu bayağı bir arttı bu dönemde okulun arka taraflarında kaçanlara artık disiplin veriyorlar. Bir daha yaparsan 1 olur, 2 olur, 3. olduğunda disiplin yiyeceksin gibi kelimeler kullanıyorlar.”

(Tunahan)

“Suçu olmadığı halde disiplin alıyor misal suçu olmadığı halde disiplin alıyor. Benim suçum yoktu ben disiplin aldım, törene gitmedim diye disiplin aldım, 10 Kasım da törene gitmedim diye beni disiplin aldım.”

(Polat)

Kınama ya da kısa süreli uzaklaştırma cezası alan öğrencilerin öğretmenleri tarafından gelecekte polis veya asker olamayacakları gibi ifadelerle korku ve kaygı yaşamalarına neden olmaktadır. Öğrenciler bu durum karşısında endişe yaşamaktadırlar:

“Yok ondan değil disiplini aldığımızda da büyüyünce karşımıza çıkacak zaten o öğretmenler de zaten diyor.” (Tolga)

“Disiplin deyince, kural geliyor aklıma, şöyle deyim; mesela okulun bir disiplini var, bir kuralı var o kurala uymamız gerek, o kurala uymazsak eğer cezalar var. Cezalar sonucunda da geleceğimiz etkilenebilir bu kadar yani. Daha başka bir fikrim yok.” (Kemal)

“Mesela bir disiplin cezası ile asker, polis, kolayca meslek sahibi de olamıyorsun bu yüzden…” (Görkem)

“Evet hocam etkiliyor aldığımız cezalar askere giderken bile okulda kınaması var diye olmuyormuş bize de hoca dedi.” (Ege)

“Çok uyarı yedim ama hiç olmadı belki de altı yedi kere gittim bir sene içerisinde hiç kınama yemedim. Zaten kınama yersem askeri falan o işlere giremem biraz da o aklımda var üniversiteden sonra askerliğe devam etmek.” (Polat)

Ergenlik döneminin özelliklerinden biri de kariyer planlaması, eş ve meslek seçimi gibi konulardır. Gelecek beklentisi, gelecekle ilgili kaygı ve ilgiler olarak karşımıza çıkmaktadır (Şimşek, 2012; akt. Ege, 2018). Kimlik gelişiminin en temel olduğu bu dönemde ergenlerin kendi geleceklerini nasıl gördükleri önemlidir. Ergenlik döneminde meydana gelen yaşam olaylarının fazlalığı stres düzeyini de arttırmaktadır. Okul sistemi içerisinde ergenlerin yaşadıkları olaylar ve ilişki örüntüleri bu faktörlerden dolayısıyla etkilenmektedir. Görüşme yapılan öğrenciler okul disiplin uygulamalarını ceza olarak algılamakta ve aldıkları/alacakları cezanın geleceklerini olumsuz etkileyeceğini öğrendiklerinde daha çok umutsuz hale gelmektedirler ve bu duruma anlam verememektedirler.

Sözkonusu durum öğrencilerin kaygı seviyesini yükseltmektedir. Öğrencilerin kendileri ve gelecekleriyle ilgili olan uygulamaların farkında olmamaları öğrencilerde kaygı ve endişeye yol açmaktadır ve bu durum onların okula ilişkin olumsuz algıya sahip olmalarına yol açmaktadır.

“Mesela disiplin olsa kınama çok saçma bence. Şimdi kınama yiyeceksin bugün diyelim 10 sene sonra üniversitede önüne çıkacak, çok saçma değil mi. Adam burada şimdi en ufak bir şey yapacak derste konuştu hoca sinirlendi bir an, şey etti aldı, kınama aldı. Bir daha hayatını engelleyecek askeri okuldan atılacak. Mesela bir abi var raftinge gidiyor.

O da öyle kınama yemişti askeri üniversiteye gitti, 2 hafta sonra belgeleri geldi, okuldan atıldı mesela. Bence çok saçma yani ilerideki hayatının disiplinin şey etmesi.” (Polat)

Böyle düşünen öğrenci okulda kendisini endişelendiren konular arasında disiplin, öğretmenlerle olan ilişkiyi ifade etmektedir. Sözkonusu öğrenci Anadolu lisesinden meslek lisesine geçiş yapmıştır ve aynı zamanda rafting sporunda milli sporcudur. Başarılı bir akademik geçmişe sahip öğrenci daha iyi bir puanla daha iyi bir üniversiteye girmek amacıyla meslek lisesine geçiş yaptığını ifade etmektedir. Ancak meslek lisesindeki birkaç aylık öğrenciliğinde kınama cezası alması ve bu okulda ilk kez disiplin cezası almanın geleceğini olumsuz etkileyecek olmasını öğrenmesi onun okula karşı tutumunu olumsuz etkilemiştir.

Öğrencinin disiplin algısına ilişkin anlamı ortaya koymak üzere öğrenciden

“disipline konu olabilecek örnek vermesi” talep edilmiştir. Öğrencilerin disipline ilişkin verdikleri örnekler genellikle olumsuz davranışların meydana gelmesiyle

ilgilidir. Bu durum, disiplin algısının öğrenciler tarafından olumsuz kavramlarla ilişkilendirildiğini açıkça ortaya koymaktadır.

“Derste konuşmak, sürekli derste konuşmak, derste ayağa kalkmak, hocaya saygısızlık etmek çok var.” (Polat)

Öğrencilere aşılanan bu inanç her ne kadar kendilerinden beklenen davranışları sergilemelerine olumlu katkı yapsa da bu disiplin algısı bastırılma, engellenme gibi sonuçlara yol açmaktadır. Bu baskı sosyal çekilme, akademik performans düşüklüğü ve düşük psikososyal işlevsellik gibi öğrenciler üzerinde olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Çalışmanın bir sonraki bölümünde diğer bir alt tema olan okuldaki mevcut disiplin uygulamalarının öğrenciler üzerindeki olumsuz etkisine ilişkin bulgular tartışılacaktır.