• Sonuç bulunamadı

3.5. Analiz Sonuçları

3.5.2. Panel Eşbütünleşmeye Yönelik Analiz Sonuçları

3.5.2.2. Panel Eş Bütünleşme İlişkisi

3.5.2.2.3. Model-3 Analiz Sonuçları

Türkiye’de tarım işletmelerinde yetersiz işletme büyüklüğü, sermaye devir hızı yavaş olması, üretimin doğa koşullarına bağımlılığı, risk ve belirsizliklerin yüksek olması, tüketici tercihlerindeki değişmelere uyum sağlanması için üretim kapasitesinin artırma gereksinimi, tarım ürünlerinin arz ve talep esnekliklerine bağlı olarak ortaya çıkan fiyat dalgalanmaları gibi faktörler nedeniyle sektörün ek finans kaynaklarına ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Tarımsal üretim kapasitesinin artırılarak, ülkenin gıda arzı güvenliğinin ve aynı zamanda uluslararası platforma rekabet üstünlüğünün sağlaması ve korunması için, gerekli faaliyetlerin gerçekleştirilmesi, işletmelerin rasyonel altyapılarının oluşturulması ve sermaye yetersizliğinin giderilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda öz sermayesi yetersiz olan çiftçilerin, üretim faaliyetlerini zamanında ve eksiksiz yerine getirebilmeleri, satın alma ve yatırımlarını aksamadan yapabilmeleri için uygun şartlarla tarımsal kredi imkanları ile desteklenmesi gerekmektedir.

Gelişme süreci içinde bulunan Türkiye’nin sosyal ve ekonomik kalkınmadaki ilerlemesini devam ettirebilmesi için tarımsal işletmelerin finansman yapısının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Tarım işletmelerinin finansmanı, sermaye temini ve kullanım konusunu kapsamaktadır. Tarımsal işletmelerde finans kaynağı olarak öz sermaye ve yabancı sermaye olmak üzere iki kaynak bulunmaktadır. Çok partili döneme geçildiği 1950’lerden sonra Türkiye’de tarım sektöründe teknoloji kullanımında önemli artışlar yaşanmış, bu değişim tarımsal üretim deseni ve yapısında farklılaşmalara ve gelişmelere neden olmuştur. Bu süreçte işletmelerde yoğun girdi kullanımı nedeniyle, döner sermaye gereksinimini artırmış ve ek sermaye konusunu gündeme getirmiştir. Gelişmiş ülkelerde finansman ihtiyacı teşkilatlı tarımsal kredi kuruluşlarınca, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise daha çok teşkilatlanmamış kredi kuruluşları tarafından karşılanmaktadır (Özçelik vd.,2005:1-4).

oranlarının da yükselmesine neden olmuştur. Çünkü enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde yatırımcıların maliyet analizi yapmaları oldukça güç olmaktadır. Yatırımcılar bu dönemlerde riskten korunmak için yüksek getirinin garanti olduğu reel faize yönelerek faiz oranını yükseltmektedir. Ayrıca reel faizlerin artması borçlanmanın maliyetini de yükselttiğinden yatırımı kısıtlayan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

2002 yılından bu yana enflasyonda yaşanan düşüş, faizlere de yansımış faiz oranlarının düşmesine neden olmuştur. Burada dikkat edilmesi gereken nokta enflasyon düşüşünün mü faiz oranlarını düşürdüğü, yoksa faiz düşmesinin mi enflasyon düşüşe neden olduğudur. Bu noktada enflasyonun türünün belirlenmesi gerekmektedir. Talep enflasyonu olması durumunda enflasyon düştüğü için faizler düşerken, maliyet enflasyonu olması durumunda ise faizdeki düşüşlerin enflasyonu düşürdüğünü söylemek mümkündür. Mayıs 2013 tarihinde Bakanlık tarafından kullandırılan kredilerin faiz oranlarını %8-0 aralığına çekilmiştir. Tarım politikalarının en önemli bölümünü oluşturan kredi, sektörün gelişmesinde tetikleyici rol oynayan temel faktörlerden biridir. Kar marjının düşük ve belli dönemde girdi kullanımının gerekli olduğu dikkate alınırsa tarımsal kredinin faiz oranının düşük olması, zamanında ve yeterli miktarda kolaylıkla kullanılması üreticiler için büyük önem arz etmektedir.

Bu çalışmada tarımsal üretim ile faiz oranı arasındaki uzun dönemli ilişki ortaya konmak istenmiştir. Konu üzerine yapılan çalışmalarda daha çok sektörün, faiz ile ilişkisi teorik olarak ele alınmıştır. Bu çalışmada hem üç alt sektörde yer alan tarım ürünlerinin faiz ile ilişkisi ortaya konmuş, hem de uygulamalı bir analiz ile mevcut durum analizi yapılmıştır.

Çalışmada teorik çerçevede; model ve ampirik literatür dikkate alınarak faiz ile tarımsal üretimi arasındaki ilişkisiyi ortaya koyan model;

Model-3: log 𝑌𝐴 = 𝛼0+𝛼1𝑖𝑖𝑡+𝜀𝑖𝑡 (3.14) şeklinde tanımlanmıştır. Çalışma analiz sonuçlarında, faiz oranlarındaki (i) yükselmenin; hem kredi ve borçlanma, hem de işletme maliyetlerinin artmasına neden olduğu için faiz oranı ile tarımsal üretim arasındaki ilişkinin(∝1< 0 ) negatif yönlü olması beklenmektedir.

Bütün alt sektörler için tarımsal üretimi ile faiz arasındaki panel eşbütünleşme ilişkisi tahmin sonuçları Tablo-36’da verilmektedir. Tablo-36’da yer alan Model-3’e ait panel

durumunda uzun dönemli ilişkinin olduğu belirlenmiştir.

Tablo-36: Model-3 için Panel Eşbütünleşme Test Sonuçları H U B U B A T

B Sabit Sabit ve trend

A Statistic Prob Statistic Prob

K Panel v-stat 3.238823 0.0006 0.795721 0.2131

L Panel rho-stat -3.675636 0.0001 -1.717701 0.0429

A Panel pp-stat -4.811211 0.0000 -4.163355 0.0000

G Panel adf-stat -4.918982 0.0000 -4.059125 0.0000

İ Statistic Prob Statistic Prob

L Group rho-stat -1.031983 0.1510 0.641005 0.7392

Group pp-stat -3.828584 0.0001 -3.523872 0.0002

Group adf-stat -3.894107 0.0000 -4.654507 0.0000

Sabit Sabit ve trend

Statistic Prob Statistic Prob.

M Panel v-stat 0.741879 0.2291 -0.859119 0.8049

E Panel rho-stat -4.439220 0.0000 -2.592301 0.0048

Y Panel pp-stat -5.503223 0.0000 -7.385383 0.0000

V Panel adf-stat -5.889565 0.0000 -7.174797 0.0000

E Statistic Prob. Statistic Prob

Group rho-stat -1.723221 0.0424 -0.712761 0.2380

Group pp-stat -4.442218 0.0000 -8.571867 0.0000

Group adf-stat -7.296802 0.0000 -7.449350 0.0000

Sabit Sabit ve trend

Statistic Prob Statistic Prob.

S Panel v-stat 1.082511 0.1395 4.024447 0.0000

E Panel rho-stat -2.148432 0.0158 -2.565710 0.0051

B Panel pp-stat -5.972696 0.0000 -11.90061 0.0000

Z Panel adf-stat -5.891748 0.0000 -10.82380 0.0000

E Statistic Prob. Statistic Prob

Group rho-stat -1.433251 0.0759 -0.347649 0.3641

Group pp-stat -5.973208 0.0000 -6.513529 0.0000

Group adf-stat -6.434186 0.0000 -6.313895 0.0000

Uzun dönemli ilişkinin varlığının belirlenmesinin ardından Model-3’e ait panel eşbütünleşme ilişkisi tahmin sonuçları hesaplanmış ve sonuçlar Tablo-37’de verilmiştir.

Tablo-37’de yer alan tahmin sonuçlarına göre, faizin hububat-baklagil üretimi üzerindeki etkisinin DOLS sonuçlarına göre işaretinin pozitif ve istatistiksel olarak %1 düzeyinde anlamlı olduğu görülürken FMOLS tahmincisi sonuçları istatistiksel olarak anlamlı çıkmadığı görülmektedir. Bu nedenle hububat- baklagil alt sektörü için sadece DOLS sonuçları yorumlanmıştır. Uzun dönemde DOLS test sonucuna göre faiz oranındaki yükselmenin, hububat-baklagil üretimini 2.48 artırdığı belirlenmiştir.

pirinç üretiminin azalırken, diğer ürünlerde faiz oranının artmasının üretimi olumlu etkilediği görülmektedir.

Tablo- 37: Model-3 İçinPanel Eşbütünleşme İlişkisi Tahmin Sonuçları

ÜRÜN

DOLS FMOLS

Coefficient t-Statistic Coefficient t-Statistic

H B Buğday 8,958091 0,583177 -9,84568 -0,75353 U A Arpa 16,24960 1,180007 13,90678 1,172785 B K Mısır -43,3965 -11,2374 -43,2166 -9,80648 U L Pirinç -9,71467 -10,6562 -10,2307 -7,89417 B A Çavdar -1,23142 -2,84058 -1,69290 -3,77203 A G Yulaf 2,068020 9,23306 1,720532 6,717237 T İ Nohut 1,594525 1,773389 2,158601 2,192509 L Kuru fasulye 1,418634 5,198676 1,090508 3,397441 Kırmızı mercimek 0,704372 0,386658 1,217472 0,820581 Tütün 2,753875 7,174899 3,002573 5,731709 Şeker pancarı 24,82393 0,767132 12,58227 0,380648 Patates 25,55187 7,790718 18,92218 5,815961 Grup istatistik 2,481695 2,700129 -0,86541 1,155466 Muz -3,22455 -14,0739 -3,26529 -8,86381 İncir 0,483542 1,571782 0,311077 0,949271 Üzüm -11,4920 -5,44859 -12,7859 -4,69910 M Portakal -11,0454 -6,63622 -12,6168 -5,29913 E Mandalina -6,52688 -7,64243 -6,96480 -6,93259 Y Limon -5,82287 -6,81150 -6,51720 -6,50176 V Greyfurt -1,46321 -3,98030 -1,85782 -4,10180 E Fındık -2,31040 -2,14659 -1,20071 -1,14278 Ceviz -1,20540 -9,15580 -1,22397 -6,45055 Badem -0,23437 -3,14762 -0,34561 -3,76531 Antep fıstığı -1,03038 -4,87061 -1,22739 -5,35294 Kayısı -4,70228 -3,00705 -5,01803 -3,51452 Grup İstatistik -4,04785 -18,8646 -4,39270 -16,0720 Domates -37,1804 -5,51563 -47,5828 -4,30973 Hıyar -1,13872 -0,78505 -3,31096 -1,24348 Biber 9,319154 5,156703 5,727285 1,846569 S Bamya -0,21642 -10,2346 -0,22300 -4,19393 E Patlıcan 1,969541 4,367431 1,412899 1,568211 B Kavun 3,012548 4,781199 3,079401 5,958033 Z Karpuz 5,821465 3,155818 3,424972 1,204453 E Fasulye -1,70841 -8,31333 -2,19696 -5,34780 Soğan 5,888238 3,215365 6,124746 2,864934 Sarımsak 0,129728 1,571438 0,097502 1,719519 Pırasa 1,054696 3,601519 1,062869 3,364814 Havuç -7,23633 -9,69038 -7,05869 -10,89480 Grup İstatistik -1,69041 -2,50844 -3,28690 -2,15444

hem DOLS hem de FMOLS tahmincisi sonuçlarına göre beklenildiği gibi işaretinin negatif ve istatistiksel olarak %1 düzeyinde anlamlı olduğu görülmektedir. Yani uzun dönemde her iki test sonucuna göre de faiz oranındaki yükselme, meyve üretimini azaltmaktadır. Panel DOLS test sonuçlarına göre; panel genelinde faiz katsayısı -4,05, FMOLS test sonuçlarına göre de - 4,40 olarak bulunmuştur. Bir başka ifade meyve grubunda yer alan toplam 12 ürün genelinde faiz oranındaki bir birimlik artışın, tarımsal üretimi DOLS test sonuçlarına göre 4.05, FMOLS test sonuçlarına göre de 4.40 azalttığı belirlenmiştir.

Tablo-37’de yer alan tahmin sonuçlarına göre, faizin sebze üretimi üzerindeki etkisinin hem DOLS hem de FMOLS tahmincisi sonuçlarına göre beklenildiği gibi işaretinin negatif ve istatistiksel olarak %1 düzeyinde anlamlı çıkmıştır. Bir başka ifade ile uzun dönemde faiz oranındaki yükselmenin, sebze üretimini panel genelinde azalttığı sonucu elde edilmiştir. Panel DOLS test sonuçlarına göre; panel genelinde faiz katsayısı -1.69, FMOLS test sonuçlarına göre de -3.29 olarak bulunmuştur. Yani faiz oranındaki bir birimlik artış, sebze üretimini DOLS test sonuçlarına göre 1.69, FMOLS test sonuçlarına göre de 3.29 azaltmaktadır.

Faiz oranlarında yaşanan dalgalanmalar ekonominin çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle faiz oranlarının ortaya çıkardığı olumsuz tablo, diğer sektörlerde olduğu gibi tarım sektörü üretim kapasitesini de önemli derecede etkilemektedir. Çalışmada her bir alt sektör üretimi ile faiz oranları arasındaki uzun dönemli panel eş bütünleşme test istatistikleri sonuçları incelendiğinde de faiz ile tarımsal üretim arasındaki ilişkinin hububat-baklagil sektörü dışında negatif çıktığı görülmektedir. Meyve ve sebze alt sektörlerinde ise faiz yükselmelerinin beklenildiği gibi üretimi olumsuz etkilediği görülmektedir. Fakat katsayıların birbirine yakın değerler göstermesine karşın, faiz oranlarına karşı hassasiyeti en yüksek olan sektörün meyve alt sektörü olduğu da dikkat çekici sonuçlardan bir diğerdir. Sektörlerin faize karşı duyarlılık derecelerinin farklı olması nedeniyle, faiz oranındaki yükselmelerin şiddeti ve şoktan etkilenme oranın her bir alt sektör için farklı olmuştur.

Makroekonomide önemli bir işlevi bulunan faiz oranı, tasarruf ve yatırım düzeyini belirleyen temel bileşenlerden biridir. Faiz oranlarının yükselmesi durumunda, fırsat maliyetleri ve risk artışı oluştuğundan tarım yatırımları da bu süreçten olumsuz etkilemektedir. Faiz oranı sadece yatırımları değil, aynı zamanda tüketim harcamalarını da

tüketim harcamalarının bir kısmı faiz oranlarından etkilediği bilinmektedir. Bu bağlamda sektörü değerlendirirken, sektörün ilgili faktörlerle olan ilişkisi bir bütün halinde dikkate alınmalıdır. Tarımsal üretimden elde edilen gelir, tüketim yada tasarruflar şeklinde mal piyasasına yönelmektedir. Bu bağlamda ekonomik yapı içerisinde sektör dengeli bir yapıya kavuştuğu sürece ekonomiye katkısı da o yönlü fazla olacaktır. Ancak tarımsal üretimi sekteye uğratacak her türlü ekonomik faktörün beklenmeyen değişim göstermesi durumunda da sektörün dengesini muhafaza edebilecek bir yapıya getirilmesi oldukça önemlidir. Aksi takdirde sektör her türlü olumsuz süreçte alternatif maliyetlere maruz kalarak, bu süreçten olumsuz yönde etkilenecektir.