• Sonuç bulunamadı

3.5. Analiz Sonuçları

3.5.1. Rekabet Gücüne Yönelik Analiz Sonuçları

3.5.1.2. Meyve Alt Sektörünün Rekabet Gücü

3.5.1.2.1. Kuru Meyve ve Mamulleri Alt Sektörünün Rekabet Gücü

Türkiye’de iklim şartlarının kayısı üretim sürecine uyum göstermesi nedeniyle Türkiye meyve üretiminde dünyada öne çıkan ülkelerden biri olarak dikkat çekmektedir. Kuru meyve ve mamulleri alt sektöründe badem, ceviz, antep fıstığı, kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, leblebi, diğer kuru meyve ve kuru yemişlere kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesi söz konusudur. 2023 yılında dünya kuru meyve ve mamulleri ihracatında Türkiye’nin payını 3 milyar dolar’a yükseltmesi öngörülmektedir. Bu bağlamda Türkiye’nin ihracat payını koruması ve aynı zamanda payını yükselterek uluslar arası pazardaki liderliğini sürdürebilmesi oldukça önem taşımaktadır. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre 2009 yılında toplam ihracatın % 0.9’unu kuru meyve ve mamulleri ihracatı 2012 yılında kuru meyve ve mamulleri ihracatında; %38.72 ile çekirdeksiz kuru üzüm, %21.81 ile kuru kayısı, %12.32 ile kuru incir, %5.12 ile badem, %4.82 ile diğer meyve kuruları, %4.36 ile ceviz, %3.83 ile antep fıstığı öne çıkmaktadır (TİM, 2010).

Tablo- 27: Mevye Alt Sektörüne Ait AKÜ Endeks Sonuçları 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 Elma 3,18 1,11 0,51 0,76 0,49 0,47 1,00 0,73 0,35 0,21 0,19 Kayısı 1,44 0,07 0,15 0,07 0,20 0,27 0,18 0,17 0,68 0,19 1,13 Kuru Kayısı 972,57 224,59 318,77 455,54 407,33 539,34 372,74 386,26 357,84 429,83 547,76 Muz 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,01 0,00 0,00 0,00 Kiraz 7,13 3,61 2,47 4,65 6,88 12,06 14,78 14,45 6,44 15,93 6,90 İncir 86,70 28,05 29,98 71,73 41,58 45,38 40,65 41,29 26,36 32,93 0,00 Kuru incir 311,26 65,87 38,21 114,13 95,74 126,09 165,89 123,14 129,73 127,85 143,81 Greyfurt 19,47 6,15 4,10 7,96 6,12 8,14 8,25 7,05 5,38 10,82 15,79 Üzüm 1,36 0,41 0,44 0,99 0,88 1,34 1,42 1,48 2,01 1,90 2,48 Fındık 244,19 77,33 92,53 151,35 144,91 344,59 183,86 156,73 156,13 148,63 145,09 Limon 15,00 6,65 6,86 6,81 8,44 10,86 8,39 3,57 5,20 13,55 9,87 Zeytin 1,11 2,32 1,26 0,19 2,22 0,20 1,91 0,80 0,16 0,03 0,00 Portakal 2,88 0,87 0,46 1,05 1,40 1,84 1,85 1,02 1,13 2,44 1,87 Şeftali 0,99 0,23 0,36 0,63 0,52 0,58 0,53 0,57 0,00 0,00 0,64 Armut 0,47 0,24 0,19 0,34 0,47 0,59 0,52 0,44 0,28 0,42 0,74 Antep fıstığı 13,08 1,43 1,58 0,78 0,95 2,70 1,69 5,82 0,87 0,70 0,37 Kuru üzüm 61,91 39,51 27,78 53,38 60,69 98,55 100,57 87,88 81,66 88,43 110,33 Çilek 0,05 0,00 0,00 0,04 0,01 0,02 0,01 0,01 1,20 0,86 0,01 Mandalina 7,96 2,86 2,00 2,67 2,21 3,82 4,10 2,83 2,75 3,57 3,51 Çay 27,19 1,01 1,76 20,03 2,50 1,45 2,65 10,95 8,35 2,44 3,56 Ceviz 7,82 3,93 2,92 2,04 1,05 1,33 1,23 0,85 0,35 0,40 0,74 Karpuz 3,68 2,36 1,74 2,32 2,06 1,76 2,04 1,12 0,58 0,58 0,68 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Elma 0,30 0,26 0,28 0,32 0,33 0,28 0,11 0,27 0,59 0,73 0,80 Kayısı 1,81 1,83 2,39 3,01 2,31 3,03 5,06 8,10 4,18 5,88 6,79 Kuru Kayısı 503,03 590,32 438,93 445,24 364,04 366,07 388,81 357,98 311,36 259,47 308,54 Muz 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Kiraz 17,46 15,98 17,76 21,58 14,66 17,73 31,32 13,66 17,30 23,58 13,77 İncir 29,59 30,71 33,70 28,70 24,78 23,75 31,18 28,72 28,93 0,00 27,04 Kuru incir 111,68 139,79 155,07 179,26 136,65 124,44 141,34 127,84 122,60 158,64 124,23 Greyfurt 13,52 25,35 17,14 23,53 15,14 22,86 18,84 19,23 16,17 17,05 19,07 Üzüm 2,64 4,51 4,30 7,39 5,24 5,06 6,68 7,31 6,02 7,00 6,93 Fındık 262,47 205,28 124,49 186,16 153,49 284,31 153,92 214,17 152,02 174,54 163,18 Limon 10,41 16,26 10,12 13,22 20,53 15,76 16,81 15,20 18,26 19,55 21,28 Zeytin 0,21 0,03 0,12 0,12 0,49 0,06 0,06 0,22 0,05 0,00 0,02 Portakal 2,53 3,44 3,38 2,66 3,73 4,12 3,20 3,29 4,10 3,10 4,77 Şeftali 0,92 1,46 2,29 0,99 1,29 1,18 0,68 1,58 0,90 1,05 0,82 Armut 0,48 0,95 0,61 0,28 0,36 0,22 0,21 0,26 0,48 0,69 0,24 Antep fıstığı 6,08 3,59 1,33 0,81 0,64 0,60 0,66 1,78 1,44 0,35 0,76 Kuru üzüm 133,60 182,54 146,99 161,96 114,54 105,53 132,90 129,72 130,88 83,38 85,57 Çilek 0,00 0,01 0,02 0,04 0,54 1,03 1,94 2,67 1,93 1,53 1,64 Mandalina 5,83 6,36 4,96 5,54 4,57 5,43 4,95 6,96 6,26 6,83 7,26 Çay 2,45 3,11 3,23 3,13 2,36 0,98 1,41 1,32 0,71 0,64 0,67 Ceviz 1,13 0,37 0,51 0,57 0,32 0,45 1,10 3,78 1,83 4,09 5,40 Karpuz 0,59 0,76 1,56 0,94 0,77 0,86 1,11 2,49 2,27 1,06 1,41

Tablo-27 incelendiğinde; 1990-2011 döneminde, Türkiye’nin AB pazarı karşısında ceviz ve antep fıstığı dışındaki bütün kuru meyve ve mamullerinde rekabet üstünlüğüne sahip olduğu görülmektedir. AKÜ endeks sonuçlarına göre ceviz ve antep fıstığı ticaretinde sadece belirli dönemlerde rekabet üstünlüğünün olduğu ve rekabet üstünlüğünün olduğu dönemlerde de kuru incir, kuru üzüm, kuru kayısı ve fındık ticaretinde olduğu gibi yüksek rekabet üstünlüğünün olmadığı görülmektedir.

Tablo-27 incelendiğinde; kuru kayısı başta olmak üzere kuru incir, fındık, kuru üzüm ticaretinde Türkiye’nin AB pazarında yüksek karşılaştırmalı rekabetçi avantaja sahip olduğu görülmektedir. Antep fıstığı ticaretinde Türkiye’nin kendi kendine yeterliliğini sağladığı, ancak ticari ürün boyutunun olmadığı görülmektedir. Ceviz ticaretinde, antep fıstığı ticaretindeki aynı durumun geçerli olmadığı, başka bir ifade ile ceviz ticaretinde Türkiye’nin kendi kendine yeterliliğini sağlayamadığı ve ithalatının yüksek olması nedeniyle ürünün açıklanmış karşılaştırmalı dezavantaja sahip olduğu ve Türkiye için ticari bir nitelik taşımadığı görülmektedir.

Emtia fiyatları Dünya’da tüm üretici ve alıcı ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de yükselme eğilimindedir. Sektörün ihracattaki payında yıllar içerisinde artışlar yaşanmasına karşın, kuru meyve ve mamul fiyatlarında ciddi boyutlarda yükselmeler yaşanmıştır. Kuru meyve ve mamul fiyatlarının yüksek olması, uluslararası pazarda Türkiye’nin rekabetini olumsuz yönde etkilemektedir. Söz konusu fiyat artışının temel nedeni, Türkiye’de ve çoğu üretici ülkede yaşanan kuraklık ve diğer olumsuz hava şartları nedeniyle yaşanan üretim miktarlarındaki düşüşlerdir. Kuru meyve ve mamullerinin AB pazarındaki yerini korumak ve pazar payını artırmak için devletin üreticileri desteklemesi gerekmektedir. Ürün fiyatlarının yükselmesine sebep olan bir başka etken ise kuru meyve ve mamullerin üretimden-sofraya kadar olan satış zincirinde yer alan aracı kişi ya da kurumlardır. Bu bağlamda devletin piyasalara birinci alıcı olarak girmesi yada üreticinin satışını gerçekleştirerek aracıların aradan çıkarılabildiği üretici birlikleri ve üretici dernekleri çatısında toplanabileceği organizasyonların oluşturulması gerekmektedir.

Son yıllarda çekirdeksiz kuru üzümden sonra kuru incir ve kuru kayısı gibi meyveler olmak üzere tahıldan, yağlı tohumlara kadar birçok tarım ürününde karşılaşılan yüksek Okratoksin A sorunu yaşanmaktadır. Bu sorun nedeniyle

özellikle son yıllarda birçok üründe “geri gelen mallar” problemi önemli bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır. “Okratoksin” adı verilen madde insan sağlığı açısından belirli bir miktarın üzerinde olursa tehlike yaratabilen bir etken maddedir. AB ülkelerine ihracat edilen kuru meyve için Okratoksin A sınırı 10 ppb olarak belirlenmiştir. Kuru meyvelerde Okratoksin A gelişimini engellemek için yetiştiricilik aşamasında bazı tedbirler almak ve bu maddenin gelişimini engellemek gerekmektedir (Resmi Gazete, 2008: 5). Bu noktada Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın nezdinde çalışmalar yapmaktadır. Ancak bu düzenlemelerin etkinliklerinin değerlendirilmesi ve sayılarının artırılması gerekmektedir.

Bunun yanında özellikle ithal eden ülke tarafından değişik nedenlerle kuru meyve ve mamul ihraç partileri, Gümrük Müdürlükleri’nde farklı işlemlere tabi tutulmaktadır. Gümrük’ten girişi yapılan ürünler ardından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın laboratuarlarında analize tabi tutulup, sonuçlarına göre imha dahi edilebilmektedir. Bunun yanında analiz ücretleri ve ürünlerin gümrüklerdeki beklemeden dolayı ihracatçılar birçok ek maliyet ile karşılaşabilmektedir. Bu konuda Bakanlık Koruma ve Kontrol Genel Müdürlü’ğü tarafından hazırlanmış olan “Veteriner Hizmetleri, Gıda ve Yem Kanunu Taslağı”nda çeşitli nedenlerle alıcıları tarafından geri gönderilen malların yurda girişinde kolaylık sağlayıcı bir yasal düzenlemenin yer alması yönünde girişimlerde bulunulmasına rağmen düzenlemelerde istenen başarı elde edilememiştir.

2013 yılı Ocak ayında yayınlanan 28517 sayılı Türk gıda kodeksi gıda maddelerinde bulunmasına izin verilen pestisitlerin maksimum kalıntılimitleri tebliği yayınlanmıştır. Bu tebliğin amacı; pestisitlerin bitkisel ve hayvansal gıdalarda bulunmasına izin verilen maksimum kalıntı limitlerini belirlenmesidir (Resmi Gazete,2013). Zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde olan pestisitlerin insan sağlığına zararlı olması nedeniyle AB ülkeleri tarafından kullanılan her bir pestisit için, her bir ürün grubuna yönelik belirli bir standarda bağlanmıştır. Özellikle kuru kayısıda bulunan kükürt miktarı için dış ülkeler arasında yasal sınırlamalarda tam bir mutabakat bulunmamaktadır. Kuru kayısıdaki kükürt miktarı, kükürt dioksit cinsinden, AB’de

2000 ppm iken, Avustralya’da 3000 ppm, ABD’de 2500 ppm’dir. Bu nedenle kuru kayısı üretiminde biri AB ülkelerine yönelik, biri de ABD ve Avustralya pazarlarına yönelik olduğundan iki farklı kükürt miktarı ihtiva eden kuru kayısı üretimi yapılması gerekmektedir (FKA, 2010: 27). Bu noktada üreticilerin konuyla ilgili kurumlar tarafından üretim dönemleri başında bilgilendirilmesi durumunda alt sektörde faaliyet gösteren kişi veya işletmelerin geri dönen mal riski azaltılmış olacaktır.

Türkiye’nin ekolojik yapısının uygunluğu nedeniyle yetiştirilen kuru meyve ve mamullerinin giderek artan talepleri karşılayabilecek kuru meyve işletme kapasitelerinin daha yüksek düzeyde kullanılarak istihdam sorununa olumlu katkıda bulunabilmesi, aynı zamanda Türkiye’ye daha fazla dövizin daha fazla katma değer yaratılarak kazandırılması amacıyla, DİR kapsamında söz konusu ürünlerin yurda getirilerek işlendikten yani katma değer yaratıldıktan sonra ihracına imkan tanınması amacıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde yapılan çalışmaların sayısının artırılması gerekmektedir.

Kuru meyve ve mamulleri alt sektörü ihracatının büyük bir kısmınıAB ülkelerine gerçekleştirmektedir. Sektörün aynı ülkelere ihracatının yoğunlaşması, ihracat yapılan ülkede yaşanan herhangi olumsuz bir sürecin yaşanması durumunda sektörü zora sokmaktadır. Bu noktada beklenmeyen rekabeti olumsuz etkileyen risk unsurlarının oluşması esnasında üretici ve işletmelerin korunması için; sektörün potansiyel taşıyan değişik pazarlara açılması ve sektörün ihracat potansiyelinin artırılması bir gereklilik haline gelmiş bulunmaktadır.