• Sonuç bulunamadı

Mitolojik Temelleri

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

B. Asli Günah Anlayışının Temelleri

1. Mitolojik Temelleri

Daha önce asli günah’ın tarihçesinde Tevrat’tan asli günah anlayışının dini temeli sayılabilecek hususlara kısmen değinmiştik. 32 Ancak Yahudiliğe ve Tevrat’a günah konusunun girişi de mitolojik birtakım hususlarla ilintilendirilmektedir. Tevrat’ta hayat ağacı anlayışı Âdem’in günahının başlangıcı olarak belirtilmiştir. Bunun eski kavimlerden Mayalar’da, Cermenler’de, Helen’de, Mısır’da, Asur’da, Babil’de, Eski Roma kültüründe, 33 Çin’de ve Hint Veda metinlerinde var olan bilgi ağacı anlayışına dayandığı aktarılmaktadır. Çünkü bu topluluklar da iyiliği ve kötülüğü bilme ağacı anlayışına sahiplerdi. Bilgi ağacından yiyen hikmet sahibi olur, hayat ağacının sırrına erer, gizemine ulaşabilirdi. 34 Ayrıca Yahudi ve Hıristiyan geleneğinde yılan, kötülük ruhu olan şeytanı temsil etmektedir. Bu anlayışa göre şeytan insanın ebediliğine karşı olduğundan Âdem’in hayat ağacına yaklaşmasına engel olmuş, ölümsüzlük verir diye kandırarak onun bilgi ağacından yemesine sebep olmuştur. Böylece Âdem’in günah işleyerek ölümlü olmasına sebebiyet vermiştir.35

Hint düşüncesinde insan olarak dünyaya gelmiş olmak kalıtımsal günah demektir. Çünkü karma tenasüh ve samsara anlayışına göre, insanların şimdiki günahları önceki hatalarının soncudur. Zerdüştler için Mitra’ya yalan söylemek ezeli ve ebedi günahtır. Ayrıca Zerdüştler’de şuur üstü ve şuur altı arasındaki bir çatışma olarak asli günah anlayışı var olagelmiştir. Mitolojik anlayışta en ilginç olan hususlardan birisi de kalıtımsal günahtan kurtulmak için mutluluk içerisinde kendi canını Tanrı’ya adak olarak verme inancınn var olmasıdır. Buna mutlu günah (felix culpa) denmesi, meseleyi daha ilginç bir boyuta taşımaktadır. Asli günahı da bir kısım

32 Bkz. Bu bölüm, 1–2–3 numaralı dipnotlar.

33 Bkz. Ebu Zehra, age, s.58–67.

34 Tekvin, 2/22, 3/1–16.

35 Bolay, agm, s. 361.

Hıristiyan din bilimcileri felix culpa olarak görürler. Yani onlara göre Asli günah büyük bir aşkı ortaya çıkarmıştır. Bu, bir anlamda verim için tohumun toprakta çürümesine benzetilmektedir. İsa gelerek kanıyla insanlığın günahını temizlemiştir.

Günümüzün kadını bu bakımdan aynı zamanda Havva’yı ve cennetten kovulmayı hatırlatmakla o günleri ve kurtuluşu da hatırlatmaktadır. 36 Burada Havva, bir kadın olarak suçlu kabul edilmekte, bununla beraber bu oluşumun bir kader, felix culpa (mutlu günah) olarak düşünülmesi de mitolojik alt yapıyı hatırlatmaktadır.

Hititler’de de nesilden nesile gelen günah anlayışı vardı. Sümerler’de asli günah yoksa da insanın potansiyel günahının nesilden nesile geçtiğine inanılırdı. Asur ve Babil inancında da böyle bir anlayış mevcuttu. 37

Her şeyden önemlisi Hz. İsa’nın kendi vaazlarındaki eskatolojik fikirlerin, Pavlus tarafından mistik ayinlerle birleştirilmiş olmasıdır. Zira daha önce ifade edildiği gibi Pavlus’un yaşadığı ve büyüdüğü Tarsus şehri, bir Hellenistik ve mistik anlayış merkezi idi. Pavlus’un İsa’yı yeryüzünde yaşadığı hayatıyla hiç önemsememesi, onu öldükten sonra mezardan göklere yükselterek ve inkarnasyonlaşmış olarak tasvir etmesi de bu kültürün eseridir. 38

Pavlus’a göre insan, vaftiz vasıtasıyla İsa’nın mistik vücuduna girer. Bunun için de vaftiz aynı zamanda mitolojik olarak İsa ile birlikte ölmek ve dirilmek demektir. 39 Bu mistisizm anlayışıyla yerleşen dini akideler, zamanla o kadar önemli hale gelmiştir ki, Sinoplu Gentile Marcion (Marsiyon), Luka İncili ve Pavlus’un 10 mektubunu kendine temel almış ve Gnostik görüşlerini bunlara dayandırmıştır. 40 Bütün bunların yanında ilk dini kredolarda asli günahın sebebi olarak Hıristiyanlık’ta yine de ilk insan gösterilmiş ve o sorumlu tutulmuştur. 41 Ayrıca Pavlus’un asli günah ve diğer

36 Kılıç, age, s. 97–98; Geniş bilgi için bkz. Mohr, age, c. 6, s. 476–499.

37 Harman, “Günah”, DİA, c. 14, s. 279.

38 Schimmel, age,, s. 172-174.

39 Schimmel, age, s. 175–176.

40 Gündüz, Paulus, s. 20.

41 Freund, a.ge, s. 17.

Hıristiyanlık inanç ve ibadetlerini şekillendirirken bulunduğu çevre, kültür ve mistik birtakım oluşumlardan etkilendiği ta II. yy’da yaşayan Gnostik Cerinthu–Dionysius tarafından da öne sürülmüştür. Bu anlayışta önceki mitolojik inançlar ile başka dinlerin inançlarının etkisini olduğu böylece hep iddia edilegelmiştir. Ünlü bir bilim adamı ve teolog Bultmann, aynı şeyleri söylemiş ve bilhassa asli günah anlayışının arkasında var olan Mitolojik ve Helenistik etkiye dikkat çekmiştir.42

Evharistiya, Vaftiz, kurtarıcı İsa Mesih anlayışının arkasında da Pavlus’un Gnostik inançlarla yoğrulan fikirlerinin tesirinin olduğu ifade edilmiştir. Asli günahtan kurtuluş, İsa Çarmıh-Haç, diriliş ve Tanrı oğlu gibi hususların da Hıristiyanlıktanmış gibi gösterilerek, aslında yapılanın bunları dini kılıfa sokma çabalarından ibaret olduğu da belirtilmiştir. 43 Burada bilhassa meşhur batılı Hıristiyan teologların Hıristiyanlık inanç ve ibadetlerinin oluşumunda Gnostik anlayışların, mistisizmin etkilerinin olduğunu dile getirmeleri asırlar boyunca hep olagelmiştir. Sonuçta mitlerle şekillenen asli günah, zamanla Hıristiyanlığın temeli ve varlık sebebi haline gelmiştir. 44

Bundan başka Pavlus’un yaşadığı yıllarda, üç önemli kültür geleneğinin etkisinde kaldığı ve fikirlerinin oluşmasında da bu kültür geleneğinin rol oynadığı kabul edilmektedir. Bunlar:

1- Eski Ahit ve Yahudilik 2- Helenizm ve sır dinleri 3- Gnostisizmdir. 45

Pavlus’un etkilendiği kültürleri bilmek, onun yerleştirdiği inancın arka planını anlamak açısından önemlidir. Nitekim Pavlus’un “İsa’nın insan suretinde Tanrı olduğu, daha varlıklar var olmadan İsa Mesih'in var olduğu, her şeyin onun aracılığı ile yaratıldığı” vb. konulardaki görüşleri, bazı araştırmacılara göre Gnostisizm’e ait olan

“Redeemer (kurtarıcı)” motifine oldukça denk düşmektedir. 46 Mistisizm düşünürleri ve

42 Gündüz, Pavlus, s. 12; Atay, agTez, s.20,66; Ayrıca Bu Konularda bkz. Batuk, age, s.291–365.

43 Gündüz, Pavlus, s. 85–119.

44 Eliade, DİDT, c. 2, s. 419, 454–466; Ayrıca bkz. Aynı Eserin 228. ve 236. Alt başlıklı dipnotları;

Batuk, age, s.24.

45 Güdüz, Pavlus, s. 89.

46 Kol. 1/5–17, Efe. 4/8–9 Filip. 2/6–7, Rom. 4/3–8, Gal. 4/ 4, 16–22, Kor. I. 2/ 7–10.

araştırmacıları, bütün bu ihtimallere rağmen asli günahın Tanrısal ilk kaynağına ermenin, farkına varmanın ve anlamaya çalışmanın mümkün olamayacağını savunmuşlardır.

Daha önce kısmen değindiğimiz gibi bir kısım Hıristiyan bilgine göre Pavlus, Hıristiyanlığı Yahudilikten kurtarmış, fakat sır dinlerinden mistisizmle oluşan bir Hıristiyanlık meydana getirmiştir.47 Bunları destekleyen başka bilgi ve iddialar da mevcuttur. Örneğin asli günahın Tevrat gibi İncillerde de net olmayışı, bunlarda da asli günahı belirten açık bir ayetin bulunmayışı ve bu konudaki kutsal dayanakların ilk önce sadece Pavlus’un mektuplarında netleşmesi, yine temelde bu konunun başka kültürlerden Hıristiyanlığa geçtiği anlayışını kuvvetlendiren önemli hususlar olarak görülmektedir. 48 Aziz Augustinus’un önceden Aristo’ya dayanan Stoacı (Stoisch) görüşü benimsediği ve asli günah, diriliş ve kurtuluşu şekillendirirken bundan etkilendiği görüşü de mevcuttur. 49

Asli günah da dâhil Pavlus’un Hıristiyanlığın inanç ve ibadet esaslarına felsefi, mitolojik, gnostik, Helenistik ve Eski Ahit menşeli, dışardan taşıdığı bilgiler konusunda oldukça fazla iddia vardır. 50 Pavlus’un inanç anlayışına tesir eden Mitolojik ve Gnostik unsurlar, Hıristiyan teologlar ve bilim adamlarınca da kabul edilmektedir. 51 Bunlardan Bultmann’a göre, insanlığın var oluşundan bu yana dünyanın hemen her yerinde hem dünyanın oluşumu hem de insanın nasıl yaratıldığı konularını kendilerine göre yorumlayan mitler vardır. Zamanla bu mitlerin öngörüleri dinileşir. Bu mitlerdeki anlayışa göre, insanı kuşatan güç ya da güçler vardır. Bunlar insana birtakım sorumluluklar yüklemiştir. 52 Ona göre Pavlus’un Kor. I 1/2’deki Âdem ve Mesih farklılığı konusundaki görüşü, onun gnostik mitolojiden esinlendiğini gösterir. Kor. I 15/47’de de aynı durumu ifade eden sözler bulunmaktadır. Yaşayan ruh ile yaşam veren

47 Mohr, age, c. 6, s. 476–499; Gündüz, Pavlus, s. 16–18.

48Batuk, age, s. 60–61; Gündüz, Pavlus, s. 85–120; Gül, agTez, s.39–40.

49 LAK, c. 3, s. 124.

50 Bkz. Bultmann, “Die Theologie des Paulus”, Theologie des Neuen Testament, s. 186–260.

51 Bkz. Gündüz, Şinasi, Gnostik Unsurlar, DAD, c.2, sayı 6, s.51–75.

52 Batuk, 291–292.

ruh ayrımları da gnostik mitoloji kaynaklıdır. Yani Pavlus, İsa’ya yaşam veren ruh, Tanrı’ya da yaşayan ruh demektedir.53

Bu açıdan her insan mitler ile kendi mitolojisini oluşturmaktadır. Yani bu mitlere yüklediği manalarla inanç âleminde kendine bir dayanak yapmaktadır.

Bultmann, Pavlus’un inancında da bu anlayışın var olduğuna işaret etmektedir. 54 Bunun için Pavlus, kendine göre mitin anlamını günahın ve onunla birlikte kötülüğün yeryüzüne bir insan sebebiyle girmesi olarak yorumlamış ve yasak meyveyi yeme sonucu ortaya çıkan durumu insanla birlikte bütün kâinatı etki altına alacak kadar büyük günah olarak görmüştür. 55 Bultman şu ifadeleri kullanmaktan da kendini alamamaktadır: “Pavlus’un yetiştiği çevre ve aldığı kültür içerisinde, gnostik anlayış ve mitoloji de vardı. Pavlus, kuşkusuz bunlarla Hıristiyanlığı buluşturdu” 56 Bultmann, hem Pavlus’un asli günah öğretisinin hatta İncillerin ve bilhassa Yuhanna İncili’nin mitolojik ve gnostik esintileri içerdiğini hem de Hıristiyanlığın bunlardan arındırlması gerektiğini ifade etmektedir. Buna da gayret gösterdiği gözlemlenmektedir.57

Hıristiyan inancının, asli günah dâhil mitolojik temelleri konusuna bugünkü Papa XVI. Benedik de uzun uzadıya değinmektedir. Ona göre tarihsel oluşumlardan, eski Yunan inancından, felsefi akımlardan vb. oluşumlardan Hıristiyanlık kredosu etkilenmiştir.58 Nitekim özelikle Hıristiyanlık inancında var olan ve Hıristiyanların ortak noktada buluşamadıkları ve anlaşmazlıklara düştükleri birçok konunun arkasında da yine Ratzinger’e göre ilk dönem Hıristiyanlık anlayışının Eski Yunan inancının kalıntılarının çokça etkisinde kalmasındandır. Bu arada tercüme edilen (Yunancadan İtalyanca’ya) felsefi inanış ve anlayışların da bu oluşumda etkisi yadsınamayacak

53 Batuk, 296–298.

54Geniş bilgi içinbkz. Bultmann, Rudolf, “Keygma and Miyt A Theoloical Debate”, New Testament and Mytology, Harper torhbooks, New york 1961.

55 Batuk,364.

56 Bultmann, “Die Theologie Neuen Testament Die Geschichtliche Stellung des Paulus”, Theologie des

Neuen Testament, s. 188.

57 Bultmann, “Jesus Crist und Mythologie” New Testament and Mytology, s.50–53.

58 Ratzinger, age, s. 9,26, 42–64.

orandadır. Yine Ratzinger’e göre birçok efsane de bu katkıya dâhil edilebilir. Bununla birlikte Kilise, zamanla kendi inancını bütün bu anlayışlardan sentezle ortaya koyarak yerleştirmiştir. Yine ona göre zamanla gerçekler dine, alışkanlıklar da efsanelere dayandırılarak bu sentez ayrıştırılabilirdi.59 Ratzinger; asli günahın arka planını, çarmıhı-haçı ve kurban olayı ile ilgili hususları, eski Yunandaki ilahların ilişkisine de benzetmekte; İ.Ö. 400 yıllarında Platon’un da bunlara benzer şeyleri ortaya koyduğunu ifade etmektedir. 60

Bazı teologlara göre asli günahın oluşumunda Âdem başroldedir. Havva ve yılan birer figürandır. Bunların ortaklıkları ve ayartılmaları ile Âdem, yasak meyveyi yemiş ve günahı işleme bu şekilde sonuçlanmıştır. Bu sebeple burada şu da tartışılmaktadır ki,

“Yılan şeytan mıdır yoksa şeytan yılan kılığında mıdır ve Havva’yı nasıl kandırmıştır?”.

İşte bu karmaşıklık asırlarca bilim adamlarını çeşitli yorumlara ve konunun arkasında mitolojik unsurlar aramaya sevketmiştir. Burada yılanın şeytan olarak kabul edilmesinin eski İran etkisi olduğu, elma ve yasak meyve anlayışının da Eski Ahit etkisine işaret ettiği belirtilmektedir. 61 Bunun yanında asli günahta olduğu gibi kötülüğün kaynağını insana dayandırmanın da bir mitoloji olduğu savunulmaktadır. 62

Modern ilim ve insan, her ne kadar mitolojiyi reddetse de, Hıristiyanlık’ta da bu dünyanın ve insanın geçici ve ölümün gölgesinde olduğu inancının yine mitoloji kaynaklı olduğu belirtilir. Bunun Pavlus’ta örneğinin olduğu bilinmektedir. 63 Bundan başka bazı araştırmacılara göre Pavlus’un ruh ve cesed anlayışında Helenistik ve gnostik tesir açıkça görülmektedir. Bunu da ruh sebebiyle ceset ve vücudun cezaya müstehak olduğu şeklindeki anlayışı da görüldüğünü ifade edilmektedir. 64 Aslında insanın asli günah ve diğer günah içerisinde ezelden beri kendisini görmesinin altında korkuların, suçların ve günahların olduğu, bunlarla ilintili bulunduğu da kabul edilir.

59 Ratzinger, age, s. 126–132.

60 Ratzinger, age, s. 274–275.

61 Batuk, 342–344.

62 Batuk,348.

63 Kor I 7/31.

64 Gal 5/21; Wilckens, EKK, c.1–2,s.16–17.

Çünkü bu düşüncede olanlara göre günahkârlık insanı bu duygulara götürmektedir. 65 Pavlus ve ondaki gnostik-mitolojik tesirler konusunda hayli ve önemli araştırmalar yapılmş olduğu da görülmektedir.66 Bütün bunlar bir kısım Hıristiyan teologuna göre mitolojik özellikler içeren hususlardır. Her ne kadar mitolojik arka plan olsa da Hıristiyan teolojisinde asli günah doktrininin gerçek olduğu genelde kabul edilmektedir.

Resmi Kilise de bunun arkasındadır.