• Sonuç bulunamadı

A Mitolojik Motifler

Belgede Denizli efsaneleri (sayfa 74-99)

DENİZLİ EFSANELERİNİN ANLATICILARI, İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ VE MOTİF YAPIS

2.3. DENİZLİ EFSANELERİNİN MOTİF YAPIS

2.3.2. Motif İndex’e Göre Denizli Efsanelerindeki Motiflerin Listes

2.3.2.1. A Mitolojik Motifler

A0 Yaratıcı (Tanrı)

Thebai Kralı Kadmos’un kızı Semele ile Zeus’un birlikteliğinden doğan şarap tanrısı Dionysos, Antik Çağ’da en çok sevilen tanrıdır. 138

Allah: “Bu akşam yatın, yarın kuşların kanatlarına fer vereceğim ve uçmaya başlayacaklar” demiş. 212

A50.1 Meleklerin ve şeytanların çatışması

Putperestlerin ileri gelenleri bunu bir gurur meselesi yaparak, Hristiyanların düşmanı olduğunu bildikleri şeytandan yardım istemişler. 24

A101 Yaratıcı olarak yüce tanrı (diğer tanrıların en yücesi) Bu olay üzerine Baş Tanrı Zeus araya girmiş. 87

A102.16 Tanrı’nın adaleti

Bu olay üzerine Baş Tanrı Zeus araya girmiş ve Persephone’nin, yılın yarısını yer üstünde annesinin yanında; diğer yarısını ise kocası Hades’in yanında geçirmesine karar vermiş. 87

A300 Alttaki dünyanın tanrıları

Yarılan bu toprağın altından arabasıyla çıkan Tanrı Hades, Persephone’yi yakalayarak yeraltına doğru kaçırmış. 87

Sonra da kendilerinin yeraltı tanrıları ile aralarının iyi olduğunu, tanrının sevgili kulu oldukları için delikten zehirlenmeden çıktıklarını söyleyerek halkın üzerindeki güçlerini artırmaya çalışırlarmış. 202

A405 Tabiat tanrıları

Demeter’in üzüntüsüne ve kıtlığa dayanamayan Güneş Tanrısı Helios, kızın bulunduğu yeri kızın annesi Demeter’e göstermiş. 87

A475.1. Sevgi tanrıçası

Bunun üzerine kızın annesi ve aynı zamanda da mevsimlerin ve anne sevgisinin tanrıçası olan Demeter, kızının kaçırılmasına tahammül edememiş ve üzüntüden bitap düşmüş. 87

A661. Cennet

Tütün çok eski zamanlarda Cennet’te çok güzel kokan bir çiçekmiş. 110 Koyun, eskiden cennette yaşamakta olan dört gözlü bir hayvanmış. 207

A750 Ayın durumu ve tabiatı

Peygamberimiz de bir parmak işareti ile Ay’ı önce ikiye bölmüş arkasından da tekrar onların gözü önünde birleştirmiş. Ama kâfirler, sihir yaptın diye yine inanmamışlar. O zamandan beri ay bazen yarım bazen bütün olurmuş. 11

A751.9 Aydaki çeşitli görüntüler

İşte şimdi ayın yüzeyinde gördüğümüz o lekeler onun çocukluğunda annesinin fırlatmış olduğu dışkıdan kalan lekelermiş. 10

A771 Büyükayı takımyıldızının menşei

Bu kümeyi oluşturan yedi yıldız eskiden insanmış ve hepsi kardeşmişler. 12

A778. Samanyolu yıldız kümesinin kökeni

Şimdi gökyüzünde gördüğümüz Samanyolu o yaşlı kadının çuvalından dökülen samanlarından oluşmaktaymış. 13

A901 Ayak izi

Bu kayalardan birisinin üzerinde eski çarıkların izine benzeyen bir şekil vardır. Yöre halkı bu izin Hazreti Muhammet’e ait olduğuna inanmaktadırlar. 141 Atıyla çıktığı bu kayanın üzerinde ise atının ayak izleri kalmış. 142

Ali’nin atı olan Düldül’ün nal izi olduğuna inanılmaktadır. 143

Yöre halkı bu insana benzeyen şeklin Hz. Ali, onun yanındaki at izinin de Hz. Ali’nin atının ayak izi olduğuna inanmaktadır. 144

Atın ayağını dayadığı taşta atın ayak izleri kalmış. 145

Bir gün Hz Ali kıble yani güney istikametinden gelip düşmanları üzerine atıyla beraber uçarak giderken atı buraya basmış ve tekrar fırlayarak Asar’ın oradan atlayıp öbür tarafa yani kuzey tarafa geçmiş. İşte bu iz onun atının ayağından kalan izmiş. 146

Yöre halkı bu kılıç şeklinin Hz. Ali’nin kılıcına, at ayak izinin de Hz Ali’nin atına ait olduğuna inanmaktadırlar. 147

Taşın yanında da Hazreti Ali’nin köpeğine ait olduğu söylenen bir iz vardır. 148 Servergazi Hazretleri’nin türbesinin güney batı yönünde, yukarıda, büyükçe bir kaya üzerinde, bir tanesi yalın sol ayak, biri ayakkabılı ayak, diğeri de çarıklı ayak izine çok benzeyen üç tane iz vardır. 149

At yere inince ayağının değdiği yerde ayak izi kalmış. 150

A903 Hayvanların neden olduğu topografik özellikler

Atıyla çıktığı bu kayanın üzerinde ise atının ayak izleri kalmış. 142

Bu tepede kayalar üzerinde nal izine benzeyen büyükçe bir şekil vardır. Bu şeklin Hz. Ali’nin atı olan Düldül’ün nal izi olduğuna inanılmaktadır. 143

Yöre halkı bu insana benzeyen şeklin Hz. Ali, onun yanındaki at izinin de Hz. Ali’nin atının ayak izi olduğuna inanmaktadır. 144

Atın ayağını dayadığı taşta atın ayak izleri kalmış. 145

Bir gün Hz Ali kıble yani güney istikametinden gelip düşmanları üzerine atıyla beraber uçarak giderken atı buraya basmış ve tekrar fırlayarak Asar’ın oradan atlayıp öbür tarafa yani kuzey tarafa geçmiş. İşte bu iz onun atının ayağından kalan izmiş. 146

Yöre halkı bu kılıç şeklinin Hz. Ali’nin kılıcına, at ayak izinin de Hz. Ali’nin atına ait olduğuna inanmaktadırlar. 147

Taşın yanında da Hazreti Ali’nin köpeğine ait olduğu söylenen bir iz vardır. 148 At yere inince ayağının değdiği yerde ayak izi kalmış. 150

A942. Sıcak su kaynağının kökeni

Ana âhı bu. Bir de ne görsünler. Koca deniz yerin dibine çekilivermiş, altı ateş, üstü taş olmuş. Yer yer sıcak sular kaynamaya, buharlar çıkmaya başlamış. 45

A964.2. Dağların birbirleri ile kavgaları bugünkü şekillerine neden olur

Bunun üzerine Çiçekbaba çok öfkelenmiş ve yerden bir gülle alarak kardeşi Babadağ’a fırlatmış. Fırlattığı gülle Babadağ’ın sağ tarafını alıp geçmiş. O günden beri, Çiçekbaba’dan bakıldığı zaman, Babadağ’ın doğuya bakan kısmı oyuk bir şekilde görünürmüş. 63

Bir gün bir sebepten dolayı aralarında tartışmışlar ve araları açılmış. En büyük olan Kocababa kardeşine: “Senin dağın taşın, her şeyin kapkara olsun inşallah” demiş. O da: “Sen de yer yarılsın da yerin altına gir” demiş. O zaman, Kocababa’nın tepesinde büyük bir çukur oluşmuş ve Kocababa oraya girmiş. Karababa’da ise toprak dahil her şey simsiyah olmuş ve o zaman bu zamandır hala her şey simsiyahmış. 72

A972.1.3. Kutsal kişilerin taş üzerindeki ayak izleri

Bu kayalardan birisinin üzerinde eski çarıkların izine benzeyen bir şekil vardır. Yöre halkı bu izin Hazreti Muhammet’e ait olduğuna inanmaktadırlar. 141

A972.1.3 Kutsal kişilerin taş üzerindeki ayak izleri

Yöre halkı bu ayak izlerinin Servergazi’ye ait olduğunu söylemektedirler. 149

A1021 Tufandan gemiyle kaçma

Nuh Aleyhisselam bütün hayvanlardan birer çift gemiye alıp da tufan kopunca, geminin içi pislikten geçilmez olmuş. 20

Nuh Aleyhisselam gemiyi yapınca, gemiye bütün hayvanlardan birer çift almış. 27

A1133.2. Bulutların kökeni

İnsanlar bir gün Allah’a dua edip: “Allah’ım bize yağmurun yağacağını belli et, biz de hazırlıklı olalım” demişler. Allah da onların duasını kabul etmiş ve bulutları yaratmış. 14

A1150 Mevsimlerin belirlenmesi

Böylece o zamandan beri yılın yarısı (bahar-yaz) bolluk bereket içinde; diğer yarısı ise (sonbahar-kış) kıtlık ve kuraklık içinde geçermiş. 87

A1281. İlk insanın durumu(kadın)

İlk insanlar olan Havva anamız ve Âdem babamız yasak meyve yüzünden cennetten kovulup dünyaya dönünce edep yerlerini kapatabilmek için incir ağacından yaprak istemişler. 101

Hazreti Âdem ve Havva yasak meyve yüzünden cennetten kovulunca çırılçıplakmışlar. 106

A1281.3 İnsanlar en başta çıplaktı

İlk insanlar olan Havva anamız ve Âdem babamız yasak meyve yüzünden cennetten kovulup dünyaya dönünce edep yerlerini kapatabilmek için incir ağacından yaprak istemişler. 101

Hazreti Âdem ve Havva yasak meyve yüzünden cennetten kovulunca çırılçıplakmışlar. 106

A1331.1 Yasak meyve yüzünden cennetten kovulma

İlk insanlar olan Havva anamız ve Âdem babamız yasak meyve yüzünden cennetten kovulup dünyaya dönünce edep yerlerini kapatabilmek için incir ağacından yaprak istemişler. 101

Hazreti Âdem ve Havva yasak meyve yüzünden cennetten kovulunca çırılçıplakmışlar. 106

A1423 Sebzelerin ve tahılların elde edilmesi

Bir gün insanlar karıncaların yuvasına bakmışlar, oradan mercimek, buğday, arpa, nohut ve fasulyeden birer tane alarak bunları ekip çoğaltmışlar. Karıncalar olmasaymış, günümüzde insanların çok severek yedikleri bu yiyecekler olmayacakmış. 220

A1500 Geleneklerin menşei

İşte o zamandan beri Mahmutgazi sınırı içindeki toprakların bir kısmı türbenin vakfı olmuş. Geliri ile türbeye bakılır, köydeki zaviyede kazan kaynatılırmış. 161

O zamandan beri kasaba halkı perşembe günleri yağmur duası için oraya çıkmakta kurbanlar kesmektedirler. 186

A155.2 Tanrı’nın atları

Yarılan bu toprağın altından arabasıyla çıkan Tanrı Hades, Persephone’yi yakalayarak yeraltına doğru kaçırmış. 87

A1611 Bazı boyların menşei

Tunuslular Müslüman oldukları için onlardan hiç kimse ölmemiş ve buradaki tek halk olarak kalmışlar. Tunusluların adı zamanla halk arasında Tunuslu, Tonuslu, Donuslu ve en sonunda da Denizli haline gelmiş. 44

A1617 Yer adının kökeni

Gelinin bedduası kabul olmuş, gelin ve gelin alayı simsiyah taşlara dönüşmüşler. Gelinin dönüştüğü taşa Gelin Taşı, köye de Karataş köyü demişler. 5

Daha sonra bu su için bir çeşme yapılmış ve adına Merkez Efendi Çeşmesi denmiş. 23

Tunusluların adı zamanla halk arasında Tunuslu, Tonuslu, Donuslu ve en sonunda da Denizli haline gelmiş. 44

Yer yer sıcak sular kaynamaya, buharlar çıkmaya başlamış. Buraya kurulan şehre de bundan böyle “Denizli” demişler. 45

Gelmek istemeyen kişilere de: “Bak, gelmezsen Kızıl asar haa” diyorlarmış. Bu söz o ilçeye isim olarak kalmış. “Kızıl asar” sözü söylene söylene önce Kızılasar, zamanla da Kızılhisar haline gelmiş. 46

Cafer Paşa Davis kralının kızıyla evlendiği için şehrin adını değiştirme gereği duymamış ve Davis adı devam etmiş. Sonraki yıllarda oradaki kale de isme eklenmiş ve zamanla şehrin adı Kale-Davaz şeklini almış. 47

Bütün oba kalkıp gelip buraya yerleşmişler ve çobanın ağaca asmış olduğu hırkaya istinaden de buraya Hırka adını vermişler. Köy o zaman bu zamandır bu adla anılıyormuş. 48

Cevher Paşa düşmanlarını teslim aldıktan sonra, son mermiyi atan Ali Çavuş’a eliyle boş araziyi göstererek: “Var Ali, bu taraf senin olsun” yani Ali git şu taraf senin olsun demiş. Ondan beri o semtin adı Varali, Varallı olarak kalmış. 49 Köyün Menderes Nehri’ne bakan yanında insanları korkutan ıssız bir dere varmış. Bu sebeple dereye Cindere demişler. Bu isim sonra da köye ad olarak konmuş. 50

Bu kişiler çamları keserek yakmışlar, etrafı simsiyah dumanlar kaplamış ve bu dumanlar her şeyi kapkara yapmış. Bu yüzden buraya Karaköy adını vermişler. 51

Öküzler giderken köy halkı onların arkasından: “Gözlen, gözlen, bakalım nereye çökecekler” dedikleri için köyün adı “Gözlen” olarak kalmış, sonradan da bu isim “Gözler” şekline dönüşmüş. 52

Gelip durumu Ağaya anlatmışlar ve ağa da “Demek Ali kurt mu olmuş şimdi?” demiş ve ondan sonra köyün adı Alikurt olarak kalmış. 53

Köye bu olaydan sonra Solmaz adı verilmiş. Oradaki çamlar kesilseler de kolay kolay kurumazlar, köklerinden yenileri çıkarmış. 54

Bu olaydan sonra köylüler adama bakıp: “Bu ne yaman adammış böyle” demişler. Köyün adı bu yüzden “Yamanlar” olarak kalmış. 55

Yaşamış olduğu çok sevdiği mağaradan yani inden ayrılırken incağızım incağızım diyerek ağlamış ve köyün adı Incağız olarak kalmış. Bu söyleyiş zamanla İnceğiz halini almış. 56

İyice rakibine yaklaştığını anlayan genç, elindeki taşlardan birini fırlatır ancak az farkla vuramaz ve “hay tam sınır” der. Şimdiki Sınır köyünün adı oradan gelmektedir. 57

Kovalamaca Tavas ovasında devam ederken ikinci taşı fırlatır ve gene vuramaz. Bu sefer de “hay medet” der. Medet köyünün adı da buradan gelmektedir. 57 Bu taşın düşüp orada kalmasından sonra köyün adı taşın şeklinden dolayı Yumrutaş olarak değiştirilmiştir. 58

Babalarından korkuları için de: “Kazımı bul, kazımı buldun mu, bul kaz, bul kaz” diye birbirlerine seslenmişler… Köyün adı böylece Bulkaz olarak kalmış. 59

Bu olaydan sonra köyün adı Tüylübey olmuş, sonradan sonraya da Türlübey haline gelmiş. 60

Bunun üzerine: “Sen nasıl benden önce çıkarsın” diye aralarında kavga etmeye başlamışlar. Bu “sen ben” kavgası üzerine köyün adı “Benlik” olarak kalmış. 61 Bunlardan birisi olan Şer Ali’nin yerleştiği yere Şer Ali adını vermişler. Bu ad zamanla halk arasında Şerelli şeklinde söylenir olmuş. 62

Bu benzerlikten dolayı o tepeye Evran Tepesi adı verilmiş. 64

Yöre halkı ortadaki dağın yani Babadağ’ın bir babayı, kucakladığı küçük dağların da onun çocuklarını sembolize ettiğini düşünmektedirler. Bu yüzden de bu dağın Baba adını aldığını söylemektedirler. 68

İlyas adındaki bu kişiyi görevlendirirken de parmağıyla dağın zirvesini işaret ederek

“Çök İlyas” emrini verdiğinden bu dağ bu isimle anılmış ve sonraları kelime değişerek Çökelez şekline bürünmüştür. 70

Yörük beyi, tam Çökelez Dağı’nın olduğu yere gelince burayı çok beğenmiş ve oğlu İlyas’a: “Çök oğlum İlyas, burası bizim olsun” demiş. İşte o zamandan beri bu dağa Çökelez denir olmuş. 71

Baba ile gelinin yanlarına gelen ve onların karnını doyurdukları kişi Hızır imiş ve ona iyilik ettikleri için kavun ve karpuzları hemen olgunlaşmış. Bu olaydan sonra o tepenin adı Bostan tepesi olarak kalmış. 74

Kefe Yaylası’nın tam ortasında bulunan ve havaya doğru sivrilen tepeye çalgıcıları göndererek bir zafer işareti olmak üzere orada “çalgı çal” emrini verdiğinden bu tepeye Çal adı verilmiştir. O zamandan bu zamana kadar da burası bu adla anılır olmuştur. 75

Bu durumu, gelip köyündeki insanlara anlatmış ve ondan sonra bu mağaranın adı Keloğlan Mağarası olarak kalmış. 82

Bu dua ve törene, Goca Hasan’a talimat veren dededen dolayı Dedeler Duası denmeye başlanmış. Çeşmeye de aynı nedenden dolayı Dedeler Çeşmesi adı verilmiş. 91

Gelinin, ilk önce bıçağı bulursa erkek çocuk, tarağı bulursa kız çocuk doğuracağına inanılırmış. Bu gelenekten dolayı bu çeşmeye Gelin Oluğu adı verilmiş. 92

Namazlar Çamı sonradan semte de adını vermiş ve o bölge Namazlar Çamı olarak anılır olmuş. 95

Köyden yola çıkan birisi eğer bir şey unutursa bu tepeye varınca unuttuğu şeyi mutlaka hatırlarmış. Bu yüzden bu tepeciğe Akıl Tepesi denirmiş. 113

Bunun sebebi olarak o bölgenin dualı ve oksijeninin bol olması gösterilmektedir. Bu yüzden buranın adı Kuzu kaya olarak anılmaktaymış. 114

Tam bu sırada bir göçük başlamış ve tarla sahibi yanındakiler göçüğün altında kalmışlar. Bu olaydan sonra da o semtin adı Göçüklük olarak kalmış. 115

O günden sonra burası Göçüklük adını almış ve bu yere başka hiçbir çoban aile gelip yerleşmemiş. 116

Tıpkı kuyuya düşüp ölen Bayram’ın burnuna benzer duruma gelmiş. Bu yüzden buraya Bayram Burnu denilmiştir. 117

Bundan sonra delinin çatalını düşürmüş olduğu o tepenin adı Çataltepe olarak kalmış. 118

Seslere oradan İrebiye Bulla’nın karşılık verdiğine inanılmaktadır. Bu yüzden bu bölgeye de İrebiye Bulla denilmektedir. 119

Köy halkı kadının hatırasına o yerin adını Çul Hatça koymuşlar. Sonradan bu isim Çu Hatça haline gelmiş. 120

Yine aynı yaşlı kişi, bundan böyle buraya delik taş diyelim demiş ve hem bu semtin hem de kayanın adı Deliktaş olarak kalmış. 121

Gelin önce bıçağı bulursa gelinin çocuğunun erkek; eğer tarağı bulursa çocuğunun kız olacağına inanılırmış. Bu yüzden bu çeşme ve semtin adı gelin çeşmesiymiş. 122

Çıkmak için çabaladıkça da dibe doğru batmaya devam etmiş ve ortadan kaybolmuş. O zamandan beri bu çukura gelin yutan denmekteymiş. 123

Bu zamandan sonra orası kutsal bir yer haline gelmiş ve kavakla semtin adı Balcılar Kavağı olarak kalmış. 124

Bu olaydan sonra yöre halkı bu bölgeye Arap’ın apış açtığı yer anlamına gelen Arap Apıştı adını vermişler. 125

Gelinin attığı taşlar oradaki büyükçe taşın üzerine denk gelirse ya da kaç tanesi denk gelirse gelinin dileklerinin o kadarının gerçekleşeceğine inanılırmış. Bu yüzden bu dereye Taşatan Deresi denmekteymiş. 126

Bu olaydan sonra, adamın canı kurtulduğu için, oraya Cankurtaran adını vermişler. 127

Yaşlı köylülerden birisi, Hatca bu derede öldü bundan sonra buranın adı Hatcaölen Deresi olsun demiş ve derenin adı Hatcaölen olarak kalmış. 129 Köy halkı Musa’nın bu cesaretinden dolayı Musa’nın öldürüldüğü yere Musaölen demişler. Sonradan bu isim söylene söylene Müsölen şeklini almıştır. 130

Daha sonraki zamanlarda yöre halkı tarafından buraya kalaslar uzatarak bir köprü yapılmış ve köprüye de oradan atlayan geyikten esinlenilerek Geyik Köprüsü adı verilmiş. 131

O günden beri bu semt, Kız Mezarı adıyla anılır olmuş, hem semt hem de çeşme o bölgede aşkın sembolü sayılmış. 134

At yere inince ayağının değdiği yerde ayak izi kalmış. Bu izden dolayı bu dağa sonraları Köroğlu Dağı adı verilmiş. 150

Bu deliğe yaklaşan ya da içerisine giren canlılar zehirlendiği için sonradan buraya Cin Deliği adı verilmiştir. 202

A1702 Yaratıcı tarafından hayvanların yaratılması

Sonuç olarak fare ve kedi gemiye bindirilen hayvanlardan değil sonradan gemide yaratılan hayvanlardanmış. 20

A1735 İnsanın şekil değiştirmesiyle ortaya çıkan hayvan

Bunu yaptıktan sonra Allah kadını kaplumbağaya dönüştürmüş, beze de gelerek kaplumbağanın üzerine konmuş. 19

Bir gün insanlardan birisi, mağaranın birinde bir asır boyunca tek başına kalmış ve orada kaldığı süre içinde maymuna dönüşmüş. 22

Köylüler bunu gördükten sonra bu kurdun Ali olduğuna yani Ali’nin kurda dönüştüğüne karar vermişler. 53

A1811 Kedinin yaratılması

Nuh, bunu da yapınca aslan bir aksırmış ve onun burnundan da bir kedi çıkmış. 20

A1853.1.1 Sıçan tufan sırasında gemiyi deler

A1854 Sıçanın yaratılması

Allah da domuzun sırtını sıvazlamasını emretmiş. Nuh Aleyhisselam, denileni yapınca domuzun burnundan bir fare düşmüş. 20

A1861. Maymunun yaratılması

Bunun üzerine Peygamberimiz beddua etmiş ve devenin yavrusunu kesen insanlar maymuna dönüşmüşler. 21

Bir gün insanlardan birisi, mağaranın birinde bir asır boyunca tek başına kalmış ve orada kaldığı süre içinde maymuna dönüşmüş. 22

A1873 Devenin yaratılması

Kaya bir anda ortadan ikiye ayrılmış ve içinden bir bodak (deve yavrusu) çıkmış. 205

A2300 Hayvanların fiziksel özelliklerinin menşei

Bunun içindir ki maymunların elleri ayakları ve birçok uzvu insana benzermiş. 21

Bu yüzdendir ki devenin cinsel organı hem küçük hem de arka tarafta dışa bakar durumdaymış. 204

Deve kayanın içinde, yavrusu kayanın dışında kalmış. İşte bu yüzden deve, kaya gibi yamru yumru imiş. 205

Mandanın boynuz darbesiyle koyunun gözlerinin önünde birer çukurluk oluşmuş. O zamandan bu zamana koyunun gözünün önündeki bu çukur hiç kaybolmadan devam edip gelmiş. 206

Koyun cennetten çıkarılıp dünyaya gönderildiğine o kadar çok üzülmüş ki ağlamaktan gözlerinden ikisi kör olmuş. Bu kör olan gözlerin yeri hala şimdiki gözlerin arkasında o zamandan beri birer çukur olarak durmaktaymış. 207

İşte kumru kuşunun boynundaki yuvarlak halka annesinin o zaman oğlanın boynuna taktığı sacayağın bıraktığı izden kalmaymış. 211

Ertesi gün sabah olunca kuşlar kanatlanmışlar ve uçup gitmişler ama tavuk uçamamış. O zamandan beri kuşlar uçarlarmış ama tavuk nasip demediği için uçamaz, yerlerde yürürmüş. 212

Kuşları çağırmışlar, hepsi gelip tüy yığınından kendilerine yetecek kadar tüy almış ve renkleri aklı karalı olmuş. 213

O zamandan beri kedi nereden düşerse düşsün mutlaka dört ayak üzerine düşermiş. 218

A2317.8 Yarasa niçin tüysüzdür

Garasar kelebeği(yarasa) geç kalmış ve akşama doğru gelmiş. O geldiğinde tüyler tamamen tükenmiş. Sultan Süleyman: “Sen neredeydin, sana tüy kalmadı, sen gündüz saklan da Allah nasibini gece versin” demiş. 213

A2426.2.5 Guguk kuşunun ötüşü

Anneleri geldiğinde: “Çocuklar, yavrularım siz neredesiniz” diye seslenip arayınca ikisi birden: “guguk guk, guguk guk, yağ döktük, biz döktük” diye ötmeye başlamışlar. 16

A2426.2.5 Guguk kuşunun ötüşü

Bu olaydan sonra kumru kuşları eskiden insan oldukları için daima insanlara yakın yerlerde yaşarlar ve hüzünlü bir şekilde “guguk guk, yağ dööktük, biz dööktük, ben dööktüm, sen döktün, guguuk guk” diye öterlermiş. 15

A2491.1 Yarasalar niye gece uçar

Garasar kelebeği(yarasa) geç kalmış ve akşama doğru gelmiş. O geldiğinde tüyler tamamen tükenmiş. Sultan Süleyman: “Sen neredeydin, sana tüy kalmadı, sen gündüz saklan da Allah nasibini gece versin” demiş. 213

A2522 Bir hayvan niye sevilmez

Ama kaya keleri kafasıyla işaret ederek ateşe atılmasını onaylamış ve ayrıca Nemrut’a bu konuda yardım bile etmiş. O zamandan bu zamana kadar kaya keleri aynı şekilde onaylama anlamında kafasını aşağı yukarı sallarmış. Bu yüzden de insanlar onu gördükleri yerlerde öldürmek isterlermiş. 219

A2536.1 Kırlangıç neden uğurludur

İslam kırlangıcı göç zamanında hacca gider ve gelirken de ayaklarında üç tane

Belgede Denizli efsaneleri (sayfa 74-99)