• Sonuç bulunamadı

2. Minimalizm

2.3. Araştırmanın Yöntemi

3.2.4. Minimalizmin Tercih Edilme Nedenleri

Görüşmecilerimizin minimalizmi neden tercih ettikleri sorusuna karşılık, verdikleri yanıtlar ile bu eğilimin asıl amacını, yaşamın hangi alanlarını kapsadığını, maddi manevi alandaki yansımalarını ve bu yaşam tarzının olumlu olumsuz yönlerini tespit etmek amaçlanmıştır. Minimalizmden önceki yaşamlarında bulunan boşluğun ne olduğu, bunun minimalist yaşam şekli ile değişip değişmediği ve buna etken olan asıl nedenin ne olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Bu soruya genel itibariyle ev temizliği, ev düzeni gibi ifadeler çerçevesinde sürekli yapılan eşya istifinden duyulan rahatsızlık ve bireylerin bu sayede rahatlığa kavuşmuş olması ile ilgili cevaplar verilmektedir. Daha önceki yaşamlarında eşya stokunun olması bireyleri ciddi manada rahatsız etmiştir. Sonrasında ise sade ev çerçevesinde eşya çıkarma ile gelen boşluk ve haz hissi bireylerde minimalizmin yaşam şekli haline dönüşmesinde etkili olmuştur:

"Hangimiz içi taşlarla dolu bir sırt çantası ile yola çıkmak ister ki?

92

solumuzda ne güzellikler var göremeyiz. Sade yaşamı tercih etme sebebim tam olarak buydu. Fazla yüklerimden kurtularak Hayat yolculuğumu daha keyifli hale getirmek istedim. İlk adım üniversite okurken kaldığım yurttaki küçük dolaba sığma gayretimdi. O dönemde minimalizm ile yeni tanışmıştım ve kıyafetlerimde sadeleşerek dolabıma kolaylıkla sığmayı başardım. Minimalizmden önceki dönemde ailesiyle yaşayan ve sınavlara hazırlanan bir genç olduğum için hayatımda çok büyük değişiklikler oldu diyemem. Çünkü ailemin yanından ayrılıp kendi düzenimi kurmaya başladığımda zaten minimalizm ile tanışmıştım ve ona göre hayatımı şekillendirdim. Ama o dönemde daha büyük bir bavul ile seyahat eder daha ağır bir sırt çantası ile dershaneye giderdim. Minimalizmden sonra bunlar da küçüldü" (İ.Y). "İşler hiç bitmiyor sürekli kafam meşgul arınmanın iyi geleceğini düşündüm ayrıca minimalizm insanın ruhunu dinlendiriyor. İlk adım olarak manevi alanda bunu deneyimledim. Buna kendimi hazır hissettikten sonra maddi alanda fazlalıklardan kurtulmaya başladım, beni ve zihnimi inanılmaz rahatlattı. Zaten alışverişi hiçbir zaman seven bir insan değildim. Ama yine de eve doldurulmuş birçok gereksiz eşya vardı bazıları aldıklarımız bazıları atmaya kıyamadıklarımız. Sade yaşama geçtikten sonra bende değişen tek yön fazlalıklardan kurtulmak oldu zaten gereksiz hiçbir şeyi almayan bir insandım. Olumsuz etkisi olarak sürekli aklımda acaba ne yapsam neyi atsam veya nereyi temizlesem düşüncesi oluyor. Ama olumlu birçok etkisi var daha az yoruluyorum, daha az işim oluyor, ev daha çabuk toplanıyor, daha fazla boş vaktim oluyor, çatkapı gelen misafire karşı evim hep temiz oluyor ve en önemlisi ruhum dinginleşti." (Z,27).

"Minimalizm başlangıcım 6 yıl öncesine dayanıyor. Gardırobumdaki eşyalara bakıp acaba çamaşır yıkamadan bu eşyaları kaç gün giyebilirim diye bakmamla başladı. Ve ben 1 aya yakın sadece çamaşır ve çoraplarımı yıkayarak o kıyafetleri kombin yaparak giydim. Sonrasında ben bu kadar eşyaya neden sahibim diye sorgulamaya başladım. Neden üzerinde etiketi olan takım elbiselerim var diye düşünmeye başladım. Tek bir ayakkabı haricinde hiçbirini giymediğimi fark ettim. Haliyle biraz dönüp kendimize

93

bakmamız lazım. Minimalizme ilk başladığım zamanlar farkında olmadan proje 333 ü duydum ve 33 kıyafetle 3 ay geçirdim. Sürekli gezdiğim hiç durmadığım bir 3 ay oldu. O 3 ayda da kimse sen bunları daha önce giymiştin diye bir reaksiyon vermediler. Stres olmadım yarın ne giyeceğim derdim olmadı. Rahattım. Bundan sonra kıyafetlerimi eleyerek minimalizme giriş yaptım. Bunun üzerine okumalara başladım. 1 yılda kaç gün satın almasız yaşayabiliyorum bunu denedim. Çünkü bana dayatılan sisteme bunun farklı bir yolu vardır demeyi sevdiğimi fark ettim. Farklı düşüncelerde olan insanları tanıyınca mutlu oldum. Sadelik yeni başladığım bir yolculuk yolum uzun ve epey yorucu olduğunu biliyorum. Sadelikle başladığınızda işin bir noktasında sıfıra kayıyorsunuz. İsrafsız mutfaklara da kayıyorsunuz. Daha çok okuma yapmak zehirsiz bir eve sahip olmak demek bunun için de tecrübelerden faydalanmak lazım. Minimalizm bana nefes alacak alan tanıdı diyebilirim." (SÖ,36).

Katılımcılarımızın görüşlerine binaen minimalizmin hissettirdiği duygular rahatlama, azalma, ferahlık gibi hislerdir. Minimalizm bireylerde, önceki yaşamlarını başkaları yönetiyor şimdi ise her şey kendi ellerinde ve istedikleri yöne doğru çeviriyorlar hissi uyandırmaktadır. Minimalist olduğunu iddia ederek bu alana nasıl yöneldiğini anlatan iki minimalist arkadaş Millburn ve Nicodemus, minimalizme giriş serüvenlerini, esasında herşeye sahip çok zengin oldukları halde mutlu olmadıklarını, içlerindeki boşluğun dolmadığını sadece minimalizmin ilkelerine yöneldiklerinde mutluluğa sahip olduklarını anlatmaktadırlar. Yine devamında bu değerlendirmeler ile birlikte okuyucuların bir geçmiş muhasebesi yapacaklarını ve aslında minimalist olmadıkları için onların da aynı şekilde mutsuz olduklarını anlayacaklarını dile getirmektedirler. İlk yapılması gerekenin ise eşyalardan azaltarak başlamak olduğunu başarılı olduğu takdirde de yaşamın her alanında minimalizmin yayılabileceğini belirtmektedir. Asıl amacın ise nasıl anlamlı yaşanabileceğini bulmak olduğunu vurgulamaktadır (Millburn ve Nicodemus, 2018:17-20).Katılımcılarımızın da minimalizmi tercih sebeplerine bakıldığında tıpkı vurgulandığı gibi geçmişi sorgulayarak, eleştirel gözler ile inceleyerek ilk adımı atmış oldukları görülmektedir.

94

Sonrasında ise belirtildiği üzere maddi anlamdaki doluluğu boşaltmak ilk görevler arasında sayılmaktadır.

Toplumsal değişimler belirli süreçlerden ve etkileşimlerden geçerek meydana gelmektedir. Bu değişimlerin etki noktası bireyler olmakla birlikte getirilen kurallar çerçevesinde değişim sistemleştirilmektedir. Keskin'in (2014:23) belirttiği ve Çalış'ın (2018 :34) yorumlandığı gibi; toplumda bir mesajı, algıyı veya düşünceyi yerleştirmek için öncelikle etkilemek istenilen kitlenin eksikliklerini, olumsuz yönlerini ön plana çıkararak onları istenilen dönüşüme mecbur bırakmaktadır. Kitleleri etkilemeyi amaçlayanlar bireylerin yoğun ve etkileşim halinde olduğu alanları seçerek bunu gerçekleştirirler. Dolayısıyla kitlelerin bulunduğu alan sosyal medya, kitleleri etkileme gücüne sahip olduğundan sunulan değişim faktörünü yani minimalizmi ve kurallarını kabul etmekte zorlanmamaktadırlar. Minimalizm bireylerin eksik ve olumsuz yönlerine vurgu yaparak kendi doğrularını göstermektedir. Bu doğrular daha çok insanların manevi alanına yönelik olduğundan minimalizm ile bu boşluğun doldurulacağı vaat edilerek bireyler etki altına alınmaktadır. Boşlukları doldurmak isteyen birey, sunulan kurallar çerçevesinde hareket ederek kendini o alanda mutlu ve huzurlu hissetmektedir. Bu duygular çerçevesinde de kendisine sunulan alanı kabul ederek o alana dair aidiyet hissetmektedir. Böylelikle minimalizmin getirilerini uygulayarak minimalist biri haline gelmektedirler. Katılımcılarımıza minimalizmin olumlu ve olumsuz yanları sorulduğunda genel itibariyle herhangi bir olumsuz yanına şahit olmadıklarını ve çokça olumlu yanı olduğundan bahsetmektedirler. Yansıtılmak istenen fikir, olumlu yanları ile gösterildiğinden olumsuz yanları göz ardı edilerek yokmuşçasına sunulmaktadır.

"Benim için olumsuz bir etkisi olmadı. Olumlu ise çok fazla etkisi oldu. Bakış açım çok fazla değişti. Hayatta önem verdiğim şeyler maddiden maneviye kaydı. Kendimi daha iyi tanımaya, içe dönmeye başladım (PY)."

"Olumlu yönden etkisi tüm hayatımı kolaylaştırması, olumsuz etkisi ise çok şükür ki yok (K,24)."

95