• Sonuç bulunamadı

Mevzuattan Kaynaklanan Sorunlar

BÖLÜM 1: BELEDİYELERDE PERSONEL SİSTEMİ

1.5. Belediyelerde Personel Sayısı ve İnsan Kaynakları Yönetimine İlişkin Temel

1.5.2. Belediyelerde İnsan Kaynakları Yönetimine İlişkin Sorunlar

1.5.2.1. Mevzuattan Kaynaklanan Sorunlar

1965 tarihinde yürürlüğe giren 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu yaklaşık yarım asırdır yürürlüktedir. Dönemi itibariyle ihtiyaçları karşılayabilecek bir kanun iken günümüzün personel sorunlarına cevap verememektedir. Kanunun hem lafzındaki “verilebilir”, “ödenebilir” gibi net olmayan, ucu açık ifadelerden hem de günümüz şartlarına cevap veremeyecek maddeler barındırmasından eksik yönlerinin olduğu ifade edilebilir. Kanunun söz konusu eksik yönleri aşağıda ele alınmıştır.

İstisnai memurluklar başlıklı 59. maddeye göre “… bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tahsis edilmiş derece aylığı ile memur atanabilir”. Belediyelerin istihdam etmesi gereken kadrolarının belirlendiği Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm

Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelikte de Kanunun istisnai memurluklar arasında saydığı özel kalem müdürlüğü kadrosu da 59. maddede sayılmıştır. Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik hükümlerine göre, büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 150.000’in üzerindeki belediyeler (büyükşehir ilçe ve ilçe belediyeleri) özel kalem müdürü istihdam edebilmektedir. Atanmada 657 sayılı Kanunun 48. maddesinde yazılı genel şartların dışında hiçbir şart aranmamaktadır. KPSS şartı dahi aranmayan özel kalem müdürlüğü kadrosuna atama belediyeler tarafından suiistimal edilebilmektedir. Kadronun gerektirdiği yetkinlikte ve liyakatte olmayan kişiler Devlet memuru statüsünü alabilmektedir. Özel kalem müdürü olarak atanan kimse daha sonra, bu kadrodan alındığında müktesebine yani kazanılmış hak aylık ve derecesine uygun bir memuriyet kadrosuna atanabilmektedir. Bir belediye başkanının maksimum atayabileceği özel kalem müdürü sayısı kanunda ve yönetmelikte belirtilerek usulsüz uygulamanın önüne geçilmelidir.

657 Sayılı Kanunda açıkça hüküm bulunmamasına rağmen belediyelerce sıklıkla uygulanan bir diğer uygulamaya da yönetici atamalarında rastlanılmaktadır. Normal şartlarda belediyelerin yönetici atamalarını Devlet Memurları Kanunun 68. maddesinin (B) bendinde belirtilen şartları33 taşıyanlar arasından Kanunun 86. maddesine göre ataması gerekmektedir. Ancak belediyeler kanuna aykırı bir şekilde “vekâleten görevlendirme” yerine “hizmet gereği görevlendirme” adı altında kanunda belirtilen şartları taşımayan personeli müdür ve üstü kadrolara atayabilmektedir. Hizmet gereği görevlendirme şeklinde atanan yönetici hizmet yılı yetmediğinden, vekâleten atanamadığı için kadronun imkânlarından (vekâlet ücreti, makam tazminatı vb.) yararlanamamakta olup kadro unvanı ve kadro derecesi üzerinden maaş almaktadır. Buna ilaveten Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelikte müdür yardımcısı kadrosu olmamasına rağmen hizmet gereği müdür yardımcısı ataması da yapılmaktadır.

33 a) 1 inci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300 ve daha yukarıda olanlar için en az 12 yıl, b) 1 inci ve 2 nci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300’den az olanlar için en az 10 yıl, c) 3 üncü ve 4 üncü dereceli kadrolar için en az 8 yıl,

hizmetinin bulunması ve yükseköğrenim görmüş olması şarttır. Dört yıldan az süreli yükseköğrenim görenler için bu sürelere iki yıl ilave edilir.

657 Sayılı Kanunda hükmün açık ve net olmasına karşın yanlış uygulanan bir hususta kurumlar arası geçici süreli görevlendirmedir. Ek 8. maddenin d bendine göre “geçici süreli görevlendirme süresi bir yılda altı ayı geçemez. Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri için geçici görevlendirme süresi en çok iki yıldır; gerekli görülmesi hâlinde bu süre bir katına kadar uzatılabilir” denilmektedir. Ancak 1 yıl içerisinde en çok 6 ay süre ile sınırlı olan geçici görevlendirmeyi belediyeler 5393 sayılı Belediye Kanunun 49. maddesindeki34 görevlendirme gibi yorumladıklarından her 6 ayda bir yenilemektedirler. Söz konusu uygulama ile 657 sayılı Kanun hükmü açık bir şekilde ihlal edilmektedir.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesi memurluk sınıflarını belirtmiştir. Kanunda sayılan genel idari hizmetler sınıfı (GİH) ile teknik hizmetler sınıfı (THS) arasında maaş konusunda önemli fark vardır. Kalkınma yıllarında teknik personele duyulan ihtiyaçtan dolayı teknik hizmetler sınıfı cazip kılınmış ve genel idari hizmet sınıfı personeline nazaran maaşları yüksek tutulmuştur. Ancak günümüzde teknik personel sınıfı açığı kalmadığından dolayı genel idari hizmet sınıfı çalışanları lehine durum düzeltilmelidir. Ayrıca genel idari hizmet sınıfında çalışan personelin öğrenimi değişse bile maaşında artış olmamaktadır. Şöyle ki GİH sınıfına mensup lise, lisans ve yüksek lisans mezunu çalışan memurun maaşında farklılık olmamaktadır. Ancak THS sınıfına mensup çalışanların öğrenimleri değiştiğinde maaşlarında ciddi artışlar olmaktadır. Tüm bunların yanında maaş hesaplamasında kullanılan ödeme kalemlerinin (katsayı maaşı, kıdem maaşı, taban maaşı, ek gösterge, yan ödeme, lisan tazminatı, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, özel hizmet tazminatı, sosyal denge tazminatı vb.) çokluğu maaş hesaplamasını karmaşık hale getirmektedir.

34 Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, belediye başkanının talebi, kendilerinin ve kurumlarının muvafakatiyle, belediyelerin birim müdürü ve üstü yönetici kadrolarında geçici olarak görevlendirilebilirler. Bu şekilde görevlendirmelerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) fıkrasında öngörülen şartlar dikkate alınır. Belediyelerde bu şekilde istihdam edilen personel kurumlarından izinli sayılırlar. Bu personelin görevlendirildikleri süre zarfındaki, görevlendirildikleri kadroya ait her türlü malî hakları ile kurumları tarafından karşılanması gereken sosyal güvenlik ve benzeri diğer hakları belediye tarafından ödenir. İzinli oldukları müddet, terfi ve emekliliklerinde hesaba katılır ve terfi haklarını kazananlar başkaca bir işleme lüzum kalmaksızın terfi ettirilirler. Bu şekilde görevlendirilenler, görevlendirme süresinin sona ermesinden itibaren onbeş gün içerisinde yazılı olarak kurumlarına başvurmaları hâlinde en geç bir ay içerisinde kadrolarına veya müktesebine uygun başka bir kadroya atanırlar.

Uygulamada karşılaşılan bir diğer sorunda belediyelerin itfaiye eri ve zabıta memuru atamalarında yaşanmaktaydı. Belediye İtfaiye Yönetmeliği35nin sınav hükümlerini düzenleyen beşinci bölümün ilgili maddelerine göre ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 36-48. maddeleri gereğince itfaiye eri adayı olarak göreve atanmaları yapılmakta iken, söz konusu Belediye İtfaiye Yönetmeliğinin sınav hükümlerini düzenleyen bölümünün yürütülmesi Danıştay 12. Dairesinin 21/09/2011 tarihli ve 2011/5607 Esas No’lu kararı ile durdurulmuştur. Aynı şekilde, Belediye Zabıta Yönetmeliği36

nin 14. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 36-48. maddeleri gereğince zabıta memuru adayı olarak göreve atanmaları yapılmakta iken, söz konusu yönetmeliğin sınav hükümlerini düzenleyen 13. ve 14. maddelerinin yürürlüğü Danıştay 12. Dairesinin 20/01/2009 tarih ve 2008/5911 Esas No’lu kararı ile durdurulmuştur.

Danıştay’ın ilgili yönetmeliklerin yürürlüğünü durdurmadan önce belediyelerin itfaiye eri personeli için açtıkları sınavlarda itfaiyecilik ve yangın güvenliği bölümü mezunları yerine şehir plancısı, mühendislik (inşaat mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi, elektrik-elektronik mühendisi, harita mühendisi), hukuk gibi alanlardan ilana çıktıkları bilinmektedir (www.memurlar.net, 2014). Belediyelerin hülle yöntemi ile itfaiye eri kadrosuna aldığı meslekle ilgisi olmayan bölüm mezunlarını itfaiye eri kadrolarında çalıştırmadan görevlendirme yöntemiyle ihtiyacı olan birimlerde çalıştırdığı, asalet tasdik işlemlerinden sonra da unvan değişikliği sınavı ile asıl kadrolarına geçirdiği bilinmektedir (www.memurlar.net, 2014).

Yönetmeliklerin yürürlüğü durdurulduğundan, itfaiye eri ve zabıta memuru istihdamına ilişkin herhangi bir işlem yapılamamakta olup mahkeme kararının gerekçeleri dikkate alınarak İçişleri Bakanlığı tarafından yapılması gereken yeni düzenleme beklenmektedir.