• Sonuç bulunamadı

James W. Martin ve Frank C. E. Cush Raporu

BÖLÜM 1: BELEDİYELERDE PERSONEL SİSTEMİ

1.3. Türk Kamu Personel Sisteminin Tarihi Gelişimi

1.3.2. Cumhuriyet Dönemi Personel Sistemini Kurma Çabaları

1.3.2.2. Personel Rejiminin Yeniden Yapılandırılması Çalışmaları (1946-

1.3.2.2.5. James W. Martin ve Frank C. E. Cush Raporu

13 Ağustos 1951 tarihinde Maliye Bakanı Hasan Polatkan’a sunulan ve tam adı “Maliye Bakanlığı Kuruluş ve Çalışmaları Hakkında Rapor” olan inceleme James W. Martin ve Frank C. E. Cush tarafından hazırlanmıştır. Rapor yazarlarının isminden dolayı Martin- Cush Raporu olarak da anılmaktadır. Martin-Cush Raporu, Barker Raporu ile eş zamanlı hazırlanmış ve birbirini tamamlar niteliktedir. Barker Raporu, Türkiye’nin kalkınma gayelerini gerçekleştirmeye elverişli bir kamu maliyesi politikasını ve idare mekanizmasını irdelerken, Martin-Cush Raporu ise özelde Maliye Bakanlığı’nı irdeleyen bir araştırma olmasına karşın Türk idare sistemini ve Türkiye iktisadiyatını araştıran bir rapordur.

Rapor, devlet personel politikasının ve idaresinin, Maliye Bakanlığına bırakıldığı bir zamanda hazırlanmıştır. Bu nedenle raporda personel meseleleri Maliye Bakanlığı’nın görevi olarak arz edilse de ve Maliye Bakanlığı’nın örgütlenme, çalışma ve personel sorunları üzerinde dursa da raporun çeşitli bölümlerinde konunun önemine binaen tüm bakanlıkları ve daireleri ilgilendiren sorunlar üzerinde durmuş ve tavsiyelerde bulunmuştur. Bu nedenle raporun tavsiyeleri ve önerileri genel bir nitelik taşımaktadır (DPB, 1963: 70).

Bu bağlamda rapor, sevk ve idare ilkeleri, sınıflandırma, işe alma ve emeklilik usulleri, memurların yetiştirilmesi, sınıflandırma, devlet memurları için adil ücret sisteminin kurulması ve memurlara eşit davranılması, işe almada merkezi bir sınav sisteminin oluşturulması ve personelin kayıt altına alınması gibi personel sorunları tespit etmekte ve çözüm önerileri sunmaktadır. Barker Raporu’nda da önerildiği gibi, yerel yönetimleri de kapsayacak şekilde merkezi bir personel dairesinin kurulmasını önermektedir (Sürgit, 1972: 71; Akgüner, 2009: 19; Şaylan, 2000: 110). Ayrıca, mahalli idarelerin esaslı bir revizyona tabi tutulmasının gerekliliği ifade edilmiş ve merkeziyetçi yapının değiştirilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır.

Martin-Cush Raporu’nun genel idareye ilişkin değerlendirmelerini maddeler halinde aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

1. Kamu personeli politikalarının tespiti, geliştirilmesi ve tek elde birleştirilmesi için Devlet Personel Dairesi kurulmalıdır.

2. Yürürlükte olan Barem Rejimi iyileştirilmelidir.

3. Türk idaresinin yetişmiş personel sorunu vardır bu sorun çözülmelidir. 4. Liyakat sistemi mutlaka hayata geçirilmelidir.

5. Kanunların memurlara yüklediği ve yapmakla mükellef kıldığı vazifeleri gösteren hizmet talimatnameleri hazırlanmalıdır.

6. Devlet dairelerinde çalışma usul ve metotlarının birleştirilmesi için organizasyon ve metot birimleri kurulmalıdır.

7. Türk idaresine hakim olan mevzuatçılık ve kırtasiyecilik önlenmelidir.

8. İktisadi politikaların belirlenmesi için Başbakanlığa bağlı İktisadi Planlama birimi kurulmalıdır.

9. Merkeziyetçilik gevşetilmelidir, merkezi idarenin elinde bulundurduğu yetkiler mahalli idarelere devredilmelidir.

Memurları memnun edecek düzenlemelerin yapılmasıyla birlikte devletin de menfaatinin korunacağı, memurların zevkle çalışmadığında ise devlet işlerinin sekteye uğrayacağı ve işlerden bir fayda sağlanamayacağı fikrinden hareketle, Rapor personel

politikasının belirlenmesi ve koşulları üzerinde durmaktadır. Memurların çalıştıkları kurumları "iyi bir yer" olarak tanımlamaları için memurlar arasında beraberlik ruhunun sağlaması ve fark gözetmeyen bir maaş sisteminin kurulması gerekmektedir. Memurlar bu sayede işlerini daha mükemmel bir şekilde yerine getireceklerdir (DPB, 1963: 73). Raporun ayrıntılı bir şekilde üzerinde durduğu bir diğer konu da, bütün kamu hizmetlerini bünyesinde barındıran bir sınıflandırma kanununun çıkarılmasıdır. Sınıflandırmanın sadece maaş cetvellerinin belirlenmesi için değil, aynı zamanda her göreve ait yetki ve sorumlulukların belirlenerek aynı nitelikteki görevlerin tanımının yapılması için gerektiği ifade edilmektedir (DPB, 1963: 74-75).

Raporda Birleşmiş Milletler’in (BM) 1951 yılında New York’ta düzenlediği devlet memuriyeti hakkında bir seminer raporuna atıfla sınıflandırma planının özellikleri şu şekilde belirtilmiştir (DPB, 1963: 76):

1. Her pozisyonun yetki ve sorumluluklarını objektif olarak tahlil ve takdir etmek. 2. Yetki ve sorumluluklarda benzerlik bakımından gruplar oluşturularak her pozisyonu

bir gruba dahil etmek; bu grup veya sınıflar arasında bir geçiş olmayacak ve gruplar birbirinden açıkça ayrılmış olacaktır.

3. Her sınıfın özelliklerini açıkça tarif etmek.

4. Sınıflar veya gruplar arasında bir ahenk, münasebet ve denetim kademeleri tesis etmek, sınıflar yada gruplar arasında yükselme imkanlarını sağlamak.

5. Plan, daimi surette gözden geçirilmeli ve değişen şartlara uyumunun sağlanması için esnek olmalıdır.

Rapor’da tavsiye edilen sınıflandırma anlayışından Türkiye’de uygulanan Barem Kanunu’ndaki anlayışının çok farklı olduğu ifade edilmektedir. Mevcut sınıflandırma anlayışından Rapor’un tavsiye ettiği sınıflandırma anlayışına geçişin çok kolay olmayacağı ve bu nedenle geçişin zaman alacağı belirtilmektedir. Bu yüzdende başarmak için bir takım çarelere başvurulabileceği ifade edilmektedir: Birincisi, devlet daireleri, katma bütçeli daireleri ve devlet iktisadi teşekküllerini kapsamına alacak geniş bir sınıflandırma planı hazırlamak ve izleyen mali yılbaşında uygulamaya koymak yada ikinci olarak her bir bakanlığın benimsemesi ve Maliye Bakanlığının öncülük etmesinin

sağlanmasıdır. Üçüncü ve son ihtimalde kanunların müsaade ettiği oranda pozisyonların yeniden tasnif edilmesidir (DPB, 1963: 78-80).

Martin ve Cush, terfi ve maaş sistemi konusunda da bir dizi tavsiyelerde bulunmuştur. Terfi konusunun kıdem ve verimlilik olarak düzenlenmesi gerektiğini belirtmiş ve şu tavsiyelerde bulunmuştur: Memur, vazifesini layıkıyla yerine getirdiği müddetçe, en çok her üç yılda bir olmak üzere, bir kıdem terfi edecektir. Üstün bir başarı gösterdiği takdirde de en çok her yıl olmak üzere bir verimlilik terfi edecektir. Aksi durum olduğunda yani vazifesini ilgisiz bir şekilde yerine getirdiğinde, vazifesini başarıncaya kadar hiç terfi edemeyecektir. Maaş sistemi ile ilgili olarak da, barem rejiminin mutlaka değiştirilmesini ve her memura ancak yerine getirdiği vazifeyle orantılı maaş ödenmesini tavsiye etmektedir (DPB, 1963: 82).

Rapor işe almada liyakatin sağlanabilmesi adına koşullarının belirlendiği sınav sisteminin benimsenmesini tavsiye etmiştir. Diğer bir ifade ile memur alımının yarışma sınavı sonucuna göre olmasını tavsiye etmiştir. Yarışma sınavı; yazılı sınav, sözlü sınav, yetenek denemesi, eğitim ve tecrübe ölçütü gibi çeşitli yöntemlerde olabilir (DPB, 1963: 85).

Rapor'un personel dairesi kurulması konusunda da iki önerisi vardır: • Umumi Personel Dairesi Kurulması

• Bakanlık Personel Dairesi Kurulması

Umumi Personel Dairesi; Rapor Türkiye'de bütün Bakanlıkları, Katma Bütçeli Daireleri, Devlet İktisadi Teşekküllerini kapsayacak Umumi Personel Dairesi’nin kurulmasını önermektedir. Rapor'a göre şimdiye kadar kanunlarla, mevzuatla yürütülen personel işleri ve kamu hizmetinin gerektiği gibi yerine getirilebilmesi için merkezi bir personel dairesinin kurulması gereklidir ve bu daire uygulanan mevzuat sonucunda elde edilen başarıdan çok daha fazla başarı elde edecektir.

Böyle bir Merkezi Personel Dairesi, Bakanlığın yerine getirmekle yükümlü olduğu bazı görevleri benimsemesine rağmen, Bakanlığın kendi içinde personel dairesi oluşturmasına engel bir durumda teşkil etmeyecektir (DPB, 1963: 105).

Bakanlık Personel Dairesi; Rapor'da, personel işlerine Müsteşara bağlı Bakanlık Personel Dairesi'nin bakması ve bu konuda daire amirleri ile birlikte çalışmak üzere bu dairenin tam yetkiye sahip olması gerektiği belirtilmiştir. Personel Dairesi, kendi takip edeceği, geniş bir personel politikası hazırlamak zorundadır. Rapora göre, Bakanlık Personel Dairesi hakkındaki öneriler şöyle sıralanmaktadır (DPB, 1963: 106-107):  Hizmetleri tasnif, memuriyete alma, sınav, hizmet içi eğitim programı hazırlama ve

uygulama gibi görevlerin yerine getirilmesi için daha fazla elemana ihtiyaç vardır.  Personel programlarının başarı ile uygulanabilmesi için personel işlerinde çalışan

personelin teknik bakımdan yeterli ve tecrübeli olması gerekmektedir.

 Personel işlerinde tüm ihtiyaçları tespit etmek üzere, Bakanlık Personel Dairesi'nin tüm Genel Müdürlükler, Müdürlükler ve Kurullar ile taşra teşkilatında yapılacak araştırmalarda öncülük etmesi gerekmektedir.