• Sonuç bulunamadı

Mesleki Yeterlilik ile ilgili Düzenlemeler

3.2. TÜRKİYE’ DE MALİ KARAR ALMA SÜREÇLERİNİN

3.2.1. İç Denetim Fonksiyonuna Yönelik Temel Koşulların Değerlendirilmesi

3.2.1.6. Mesleki Yeterlilik ile ilgili Düzenlemeler

İç denetimin uygulanmasında uluslar arası standartlara paralellik arz eden uygulamaların iç denetimin Türkiye’ deki uygulaması açısından umut verici olarak nitelendirilebilmesine rağmen bir takım tereddü tler de ortaya çıkabilmektedir.

5018 sayılı Kanuna göre “iç denetçi olarak atanacakların, 657 sayılı Devlet Memurları kanunun 48. maddesinde belirtilenler ile aşağıdaki şartları taşıması gerekir:

- İlgili kamu idaresinin özelliği de dikkate alınarak İç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından belirlenen alanlarda en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş olmak,

- Kamu idarelerinde denetim elemanı olarak en az beş yıl veya İç Denetim Koordinasyon Kurulunca belirlenen alanlarda en az sekiz yıl çalışmış olmak,

- Mesleğin gerektirdiği b ilgi, ehliyet ve temsil yeteneğine sahi olmak, - İç Denetim Koordinasyon Kurulunca gerekli görülen diğer şartları taşımak.”

Aynı maddeye göre kamu idarelerine “ iç denetçi olarak atanacaklar, İç Denetim Koordinasyon Kurulu koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığı nca iç denetim eğitimine tabi tutulur. Eğitim programı, iç denetçi adaylarına denetim, bütçe, mali kontrol, kamu ihale mevzuatı, muhasebe, personel mevzuatı, Avrupa Birliği mevzuatı ve mesleki diğer konularda yeterli bilgi verilecek şekilde hazırlanır. Bu eğitimi başarıyla tamamlayanlara sertifika verilir. İç denetçi adayları için uygulanacak eğitim programının süresi, konuları ve eğitim sonucunda yapılacak işlemler ile diğer hususlar İç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanarak Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

İç denetçiler, bakanlıklar ve bağlı idarelerde, üst yöneticilerin teklifi üzerine Bakan, diğer idarelerde üst yöneticiler tarafından sertifikalı adaylar arasından atanır ve aynı usulle görevden alınır. İç denetçilerin kamu idareleri itibariyle sayıları, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar İç Denetim Koordinasyon Kurulunca hazırlanarak, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

Buna göre yukarıda yer verilen K anun maddesinde görüleceği üzere iç denetçilerin sertifikalı adaylar arasından atanması gerekmektedir. Ancak, Türkiye’

nin iç denetim uygulamasında bir geçiş döneminde bulun ması sebebiyle Kanunun

geçici 5. maddesine göre; sertifika eğitimi ve sınavına tabi t utulmadan iç denetçi olarak atanan denetim elemanlarına, iç denetim sisteminin uygulanmasına yönelik iç denetim sertifika programında yer alan eğitim konularını ihtiva edecek şekilde Maliye Bakanlığınca üç ay eğitim verilir. Dolayısıyla iç denetçiler ilgil i kamu idarelerine atamalarını gerçekleştirildikten sonra eğitime tabi tutulacak ve iç denetim konusunda uzmanlık kazanacaklardır.

Aynı maddenin birinci fıkrasında; “31.12.2005 tarihi itibariyle;

c) Sayıştay Denetçisi, Başbakanlık Müfettişi, Yüksek Denetle me Kurulu Denetçisi, Maliye Müfettişi, Hesap Uzmanı, Bütçe Kontrolörü, Muhasebat Kontrolörü, Gelirler Kontrolörü, Milli Emlak Kontrolörü, Tasfiye İşleri ve Döner Sermaye İşletmeleri Kontrolörü, Hazine Kontrolörü kadrolarında çalışmakta olanlar ile daha önce en az beş yıl bu görevlerde bulunanlar, kamu idarelerinde iç denetçi,

d) Bakanlık, Müsteşarlık, Başkanlık ve Genel Müdürlüklerde Müfettiş veya Kontrolör olanlar ile daha önce en az beş yıl bu görevlerde bulunanlar, kendi idarelerinde, özel bütçeli idarel erde, mahalli idarelerde ve sosyal güvenlik kurumlarında iç denetçi,

e) Muhasebe, Mili Emlak ve Vergi Denetmenleri ile bu görevlerde daha önce en az beş yıl bulunanlar, özel bütçeli idareler ile mahalli idarelerde; Belediye Müfettişi ve Hesap İşleri Murakı bı olanlar ile bu görevlerde daha önce en az beş yıl bulunanlar, mahalli idarelerde iç denetçi olarak 31.12.2007 tarihine kadar atanabilirler” hükmü yer almaktadır.

30.12.2006 tarih ve 26392 sayılı Resmi Gazete yayımlanan İç Denetçi Atamalarında Uyulacak E sas ve Usuller Hakkında Tebliğ ile söz konusu duruma açıklık getirilmiştir. Buna göre söz konusu geçici madde ile 31.12.2007 tarihine kadar iç denetim için bir geçiş süreci belirlen miş olup bu tarihten sonraki dö nem için daimi süreç işleyecektir. Dolayısıy la 01.01.2008 tarihinden itibaren iç denetçi olarak atanma şartlarına ha iz adayların, atamalarını yapacak kamu idarelerine başvurmadan önce; İç Denetim Koordinasyon Kurulunca koordi ne edilen ve ÖSYM Başkanlığına, MEB Ölçme ve Değerlendirme Merkezine ya da uygun başka bir kuruma yaptırılacak aday belirleme sınavına girmeleri, geçmeleri halinde yine İç Denetim Koordinasyon Kurulunca koordine edilen üç aydan az olmamak üzere bir eğitime

tabi tutulmaları, bu eğitimi başarıyla tamamlamaları ve eğitim sonunda düz enlenecek sertifika sınavını da geçmeleri gerekmektedir. Bu süreçlerden geçerek iç denetçi sertifikasına sahip olan aday, iç denetçi olarak atanmak üzere tüm kamu idarelerine başvurabilmektedir.

Söz konusu durum adı geçen tebliğde yukarıda açıklamasına yer verildiği şekliyle açıklığa kavuşturulmasına rağmen bu geçiş döneminde atamaları önemli ölçüde tamamlanan iç denetçilerin önceki çalışma alanlarıyla ilgili olarak çalışma şekilleri göz önünde bulundurulduğunda iç denetimin Türkiye’ deki uygulama başarısı hakkında bir takım şüpheler uyandırabilmektedir. Bilindiği gibi Kanunun geçici 5. maddesine göre iç denetim kadrosuna atanan çeşitli kademelerdeki denetim elemanları denetim uygulamasının sadece hukuka uygunluğu, soruşturma gibi belirli konularda denetim a nlayışına sahip alanlardan gelmektedirler. Mali karar alma süreçlerinin denetiminde değişikliğe gidilmesinin temel olarak gösterildiği söz konusu yerleşik anlayışın değiştirilmesi amacıyla oluşturulan yeni sistemde, geçiş sürecini aşmak amacıyla, bu yerleş ik anlayıştan geçerek iç denetim faaliyetini yapmak üzere görevlendirilen iç denetçilerin faaliyetlerinin sonuçları, herhangi bir fiiliyat henüz oluşmadığından değerlendirme güçlüğü bulunmakla birlikte, iç denetimden beklenen faydaların engellenmesi açısın dan tereddüt uyandırabilmektedir.

Bu durum esasında iç denetim sistemin en önemli kaynağı olan uzmanlaşmış, kalifiye denetim elemanlarının henüz mevcut olmamasından kaynaklanmaktadır.

Ancak ikinci bölümde belirttiğimiz üzere, söz konusu sebeple, iç denetim in tesisinde merkezi model tercih edilebilmektedir. Elbette ki; siyasi sorumlulukla yönetsel sorumluluğun ayrıştırıldığı ve harcamacı birimlere daha fazla yetki tanındığı 5018 sayılı Kanunla hesap verebilirliğin etkin işleyebilmesi açısından iç denetimin a dem- i merkeziyetçi yapılandırılması yanlış bir uygulama olarak nitel endirilmemelidir.

Bununla birlikte söz konusu geçiş dönemini aşma ihtiyacı, nitelikli adayların sayısının çoğalmasına kadar geçen süreçte, iç denetimin merkezi bir şekilde yapılandırılması tercih edilebilirdi. Buna göre az sayıda merkezi olarak konumlandırılmış iç denetçilerin ilgili harcama birimlerinde gerekli denetim faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri düşünülebilirdi.

Öte yandan Kanunda iç denetimin iç denetçiler tarafından yapılac ağı hükme bağlanmış olmakla birlikte yine söz konusu geçiş sürecinde özel sektörde uzmanlaşmış denetim şirketlerinden bu konuda faydalanılması da düşünülebilirdi.

İç denetim uygulaması konusunda diğer bir tereddüt unsurunu ise iç denetçilerin uzmanlığını i fade eden sertifikalandırma dereceleri konusu oluşturmaktadır. Şöyle ki; 12.07.2006 tarihli 26226 sayılı Resmi gazete yayımlanan İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23. maddesine göre iç denetçiler sertifika derecesi ile çalışma süresince edindiği tecrübe ve kıdemine göre belirlenir.

İç denetçiler söz konusu sertifika derecesine geçtikleri eğitim sürecinden sonra sahip olurlar. Buna göre 8.10.2005 tarihinde ve 25960 tarihli Resmi Gazete yayımlanan İç Denetçi Adayları Belirleme, Eğitim ve Sertifika Yönetmeliği’ nin 13.

maddesine göre iç denetçi adayları, kurulca belirlenen müfredat ve programa göre, aşağıdaki konuları da kapsayacak şekilde, Maliye Bakanlığınca eğitime tabi tutulur.

a) İç Denetim standartları ve risk yönetimi

1. İç Denetim standartları ve meslek ahlak kuralları, 2. İç Kontrol, denetim ve yönetime ilişkin risk modelleri, 3. Risk değerlendirme yönetmeleri,

4. Mali yönetim ve mali kontrol, 5) İstatistiki yöntemler.

b) Denetim yöntemi ve uygulamaları;

1. Denetim türleri ve teknikleri, Performans ölçümü,

Bilgisayar destekli denetim teknikleri,

Denetim raporu yazım şekilleri ve raporlama.

c) Muhasebe;

1. Genel muhasebe, 2. Devlet muhasebesi,

3. Mali Tablolar analizi,

4. Bilgisayarlı muhasebe uygulamaları.

d) Mevzuat;

1. Bütçe,

2. Kamu malları, ihale ve harcama mevzuatı, 3. Kamu personel mevzuatı,

4. İdare hukuku,

5. Yargılama usul hukuku, 6. Avrupa Birliği mali mevzuatı.

Yine İç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından yayımlanan Kamu İç Denetçi Sertifikasının Derecelendirilm esine İlişkin Esas ve Usuller’ in 4. maddesine göre “Maliye Bakanlığınca verilen iç denetçi adayı eğitimi sonunda yapılan yazılı sınavda başarılı olanlara, aldıkları puanı gösteren (A -1) düzeyinde kamu iç denetçi sertifikası verilir.

Kanunun geçici 5. madd esine göre iç denetçi olarak atananlara da, atandıkları tarihten itibaren geçerli olmak üzere (A -1) düzeyinde iç denetçi sertifikası verilir.”

Yine aynı düzenlemenin 5. maddesine göre “ kamu iç denetçi sertifikası (A -1)’

den başlamak üzere sırayla (A -2), (A-3) VE (A-4) düzeyine kadar derecel endirilir.

….… (A-1) düzeyindeki iç denetçilerin bu düzeyde bekleme süresi asgari beş yıl, diğerlerinde üç yıldır.”

İDKK tarafından yayınlanan Kamu İç Denetim Birim Yönergesi 30.

maddesine göre;

“A- 1 sertifika düzeyindeki denetçi, uygunluk denetimi ve mali denetim, A- 2 sertifika düzeyindeki denetçi, performans denetimi,

A- 3 sertifika düzeyindeki denetçi, sistem denetimi,

A- 4 sertifika düzeyindeki denetçi, denetimin gözetimi ve izleme faaliyeti, ” alanlarında görevlendi rilir. Bununla birlikte aynı maddeye göre “ bilgi teknolojileri

denetimi Kurulca belirlenen esaslar doğrultusunda gerçekleştirilir. Danışmanlık faaliyeti, danışmanlığın mahiyetine göre her sertifika düzeyindeki iç denetçi tarafından” yerine getirilir.

İç denetçilerin eğitimi ve sertifikalandırılmalarıyla ilgili bu düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda Kanunun geçici 5. maddesi ile atamaları gerçekleştirilen iç denetçilerin sertifika düzeylerinin (A -1) olduğu rahatlıkla gözlemlenebilmektedir.

Buna göre iç denetçilerin çalışma sahaları içinde uzman oldukları alanlara göre denetim faaliyetinde bulunabilmeleri mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla Kanunda yer alan konuyla ilgili geçici maddenin öngördüğünden daha uzun bir geçiş sürecinin Türkiye’ deki iç deneti m uygulamalarına hakim olacağını ve bu geçiş sürecinin iç denetim uygulamasında denetçilerin uzmanlık alanları dışında denetim yapmak zorunda kalmalarından ötürü bir takım etkinsizliklerin ortaya çıkacağını düşünmek yanlış bir tespit olmayacaktır.

Bununla birlikte İDKK tarafından hazırlanan İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin meslek içi eğitim konusunu düzenlediği 33.

maddesine göre “iç denetçilere, her üç yılda asgari yüz saat meslek içi eğitim sağlanır. Bu sürenin otuz saati, Ku rulun koordinatörlüğünde Maliye Bakanlığınca verilir. Kalan süre, Kurulun eğitim konusundaki düzenlemelerine riayet edilerek, ilgili kamu idarelerinin ihtiyaçlarına göre iç denetim birimlerince programlanır.”

denmiş ardından iç denetim birimlerinin gerekti ğinde mesleki kuruluşlar, üniversiteler ve bilimsel alanda etkinlikte bulunan diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak suretiyle, yılda en az bir defa kurs, seminer ve benzeri etkinliklerde bulunacakları belirtilmiştir. Meslek içi eğitim konusunu düzen leyen söz konusu madde iç denetçilerin uzmanlık bilgisi sahibi olmalarını ve bunu geliştirmeleri yönünde gerekli bulunmakla birlikte iç denetim birimlerince programlanacağı belirtilen meslek içi eğitimlerin ne şekilde yapılandırılacağına dair somut açıklamalarda bulunmaması sebebiyle etkinliği k onusunda şüphe uyandırmaktadır.