• Sonuç bulunamadı

Merkez, II Beyazıt Külliyesi Muvakkithanesi

2. AMASYA YAPILARINDA DUVAR RESĠMERĠ

2.2. Amasya Ġlinde Duvar Resimli Yapılar

2.2.4. Amasya’da Duvar Resimli Konak ve Muvakkithane Yapıları

2.2.4.2. Merkez, II Beyazıt Külliyesi Muvakkithanesi

II. Beyazıt Külliyesi içerisinde caminin kuzeybatı yönünde bulunan muvakkithane binası kare bir plana sahiptir ve cephelerindeki üçgen alınlıklarıyla ampir mimarinin etkisini gösterir. İçerisindeki resimler I. Abdülhamit ve III. Selim dönemlerinde Topkapı Sarayı‟nda görülen duvar resimleri gibi duvarların üst kısımlarındaki şeritler ve duvarlardaki nişler içerisinde bulunan manzara resimlerinden oluşmaktadır. İncelendiği tarihte restorasyonda olan muvakkithanenin içerisindeki resimlerinin sanatçısı bilinmemektedir.

Ġnceleme Tarihi: 31. 05. 2017

Koordinatları: Enlem: 40°39‟1. 67”K Boylam: 35°49‟35. 69”D

Konumu: Muvakkithane, Amasya Merkez Hacı İlyas Mahallesi‟nde bulunan II.

130

Tarihi, Banisi ve Sanatçısı: Muvakkithane, giriş kapısı üzerinde yer alan kitabesine

göre h. 1256/ m. 1840 yılında Hacı Hüseyin Zeki Efendi tarafından inşa ettirilmiştir (Arık, 1988, s. 51; Dönmez, 2014, s. 197; Erken, 1983, s. 225; Eyice, 1992, s. 42; Renda, 1976, s. 181). Muvakkithanedeki duvar resimlerinin tarihi tam olarak bilinmese de külliye içerisinde yer alan şadırvanın resimleri ile Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii Şadırvanı‟nın duvar resimlerinden yaklaşık 35 yıl kadar önce yapıldığı yani muvakkithaneyle aynı tarihli olduğu anlaşılmaktadır (Renda, 1977, s. 160). Buradaki resimler külliyenin şadırvanında yer alan resimlerin sanatçısı olduğu düşünülen Zileli Emin‟in üslubuyla benzerlik göstermemektedir. Bu nedenle resimlerin Amasyalı yerli bir sanatçı tarafından yapıldığı ve sanatçının başkenti hiç görmemiş olabileceği düşünülmekte ayrıca resimlerin Mehmet Emin Kutsal adında biri tarafından onarıldığı bilinmektedir (Renda, 1976, s. 195).

Plan ve Mimari Özellikleri: II. Beyazıt Camii‟nin kuzeybatısında yer alan

muvakkithane ampir üslupta olup kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Basamaklar ile çıkılan giriş kısmında geniş bir Bursa kemerinin birbirine bağladığı, iki ahşap sütunlu bir revak kısmı yer almaktadır (Doğanbaş, 2012, s. 35; Dönmez, 2014, s. 197; Renda, 1976, s. 182). Yapının her dört cephesinde de ampir özellikte üçgen alınlıklar bulunmakta ve öndeki revak kısmı ile tek bölümden oluşan muvakkithane odasını iki ayrı kırma çatı örtmektedir. Kareye yakın bir planda olan asıl odanın iki tane kuzey ve güney bir tane de girişin güney yönünde olmak üzere beş adet penceresi bulunmakta, girişin karşısına gelen batı duvarın ortasında bir niş ve nişin iki yanında da birer dolap yer almaktadır (Erken, 1983, s. 225- 226; Renda, 1976, s. 182), (Resim 190).

Bezeme ve Duvar Resmi Programı: Yapıda duvar resimleri tavan eteğinin dört

köşesini dolayan şeritlerde yer almaktadır. Şeritlerde birbirinin devamı gibi görünen ancak birbiriyle doğrudan ilişkisi bulunmayan ve bir grup oluşturmayan boş kırlar, tek veya çift yapılar, ağaçlarla belirtilmiş doğa manzaraları yer almaktadır (Arık, 1988, s. 51). Tavan eteğindeki manzara şeridinden başka kuzey duvarda natürmort çiçek ile güney duvarda bir mihrap tasviri ve batı duvar ortasındaki nişte havuzlu bir bahçe tasviri yer almaktadır. Tavan eteğinde yer alan resim şeridi yaklaşık 30 cm genişliğindedir. Şeritler alt ve üstten çizgilerle çevrilmiş ve her köşede kabartma izlenimi veren birer barok kartuş oluşturulmuştur. Sanatçı resimlerde yakın çevredeki yapılardan esinlenmiş ve bütün ayrıntılarını göstermese de bir yapıyı tanıyabilecek

131

kadar özelliklerini vermiştir. Sanatçı resimlerde ilkel bile olsa mekan denemelerinde bulunmuş, genellikle önde iki cephesinden görülen bir yapı resimlemiş ve bunun yanında tek cephesi görülen diğer yapılar ile derinlik sağlanmış ve bazı önemli gördüğü konuları da diğerlerinden daha büyük boyutlu resimlemiştir. Ayrıca resimlerde renk de oldukça sınırlı olup resimler oldukça yüzeysel işlenmiştir (Renda, 1976, s. 185- 186, 188- 189, 1977, s. 156- 158).

Girişin sağında yer alan kuzey duvar şeridindeki resimlerde ağaçlar arasında yer alan tekke veya türbe benzeri yapılar, beşik çatılı ve dar cepheli evler hep birbirinin ardınca sıralanmaktadır. Resimlerin tam ortasına denk gelen yerde biri önde diğeri biraz daha arkada olan ayrıntılı şekilde işlenmiş iki büyük çadır tasviri yer almaktadır

(Resim 191- 192). Çadırlardan sonra soldaki yani batı duvar tarafındaki iki kubbeli

yapıdan biri türbe ya da tekkeye benzetilse de dizi dizi pencereleri olan bu yapıların benzerlerine Amasya ve çevresinde rastlanmamaktadır. Bununla birlikte bir namazgaha benzeyen kırma çatılı, üçgen alınlıklı ve yuvarlak kemerli olan yapının da çevrede benzeri bulunmamakta ve bu resimlerde oldukça az sayıda renk görülmektedir

(Resim 193). Duvardaki iki pencere arasında kalan yüzeyde natürmort çiçek yer

almaktadır. Natürmordu bir ipe bağlı sapı ve içindeki çiçekleriyle bir çiçek sepeti oluşturmaktadır. Sepetin içerisindeki güllerden bazıları dökülmüş bir vaziyette resimlenmiştir (Renda, 1976, s. 185- 187), (Resim 194). Ayrıca duvardaki ilk pencere üzerinde yer alan bitkisel bezemeli kartuş içinde “Osman radıyallahu”, ikinci pencere üzerindeki kartuşta “Ali radıyallahu” yazılıdır (Doğanbaş, 2012, s. 36).

Batı duvardaki manzara şeridi duvarın ortasında yer alan nişin kabartmaları ile ikiye bölünmüş (Resim 195), sağ taraftaki şeritte bir kır manzarası içerisinde bir çardak ve tepeler resmedilmiştir (Resim 196). Sol tarafta kalan şeritte ise yine bir kır manzarası içerisinde ağaçlar arasında bir kulübe ve ırmak yer almaktadır. Irmak üzerinde iki gözlü köprü yer almakta ve yanındaki ağacın dibine çatılmış olan bir kılıç ve tüfek bulunmaktadır. Tüfek ve kılıç diğer tasvirlere oranla daha büyük boyutlu resimlenmiştir (Renda, 1976, s. 186). Burada sanatçının önemli gördüğü konuları diğerlerine göre daha büyük olarak resimlediği anlaşılmaktadır ki bu da resimli el yazması geleneğinin izlerinin devam ettiğini göstermektedir (Renda, 1977, s. 157- 158). Aynı şekildeki uygulama kuzey duvardaki şeridin ortasında yer alan çadırlarda da görülmektedir ve buradan sanatçının askeri araç ve çadırlara önem verdiği

132

anlaşılmaktadır (Renda, 1976, s. 189), (Resim 197). Duvarın ortasında yer alan niş üstte alçıdan yaprak motifleri ile çerçevelenmiştir. Altın yaldız boyalı olan bu yapraklar en üstte daha da zenginleşerek bir palmet biçimini alır. Alçıdan kabartma ile yapılan kompozisyonların altında nişi iki yandan saran, püskülleriyle iki yana kordonla toplanmış görünümü veren bir perde motifi yer almaktadır. Perde motifinin alt kısmında yani nişin merkezinde, bir bahçe tasviri içinde havuz bulunmaktadır. Barok özellikteki havuzun iki yanında birer büyük ağaç bulunmakta ve etraftaki küçük tepeler geriye doğru yükselerek kompozisyona bir derinlik katmaktadır. Ayrıca bu tepelerde de küçük ağaçlar görülmektedir (Renda, 1976, s. 185, 1977, s. 156), (Resim

198- 199). Yine bu duvardaki sağ dolap üzerinde yer alan bitkisel bezemeli kartuşta

“Hasan Radıyallahü”, sol dolap üzerindeki kartuşta ise “Hüseyin Radıyallahü” yazılıdır (Doğanbaş, 2003, s. 111).

Güney duvardaki şeritte yer alan resimlerin çoğu yakın çevreden görüntülerdir

(Resim 200) ve şeridin merkezinde muvakkithanenin de içinde yer aldığı II. Beyazıt

Külliyesi resimlenmiştir. Külliye tasvirinin sağında yer alan kompozisyonlarda üç kubbesi bulunan yapı, külliyeye çok da uzak olmayan Yörgüç Paşa Camii‟nin arkadan görüntüsüne uymaktadır (Resim 201). Tam merkezde yer alan külliye tasvirinin merkezindeki cami tasviri beş gözlü son cemaat yeri, iki yanında yer alan minareleri ve ağırlık kuleleri ile caminin önden görüntüsüne yakın verilmiştir. Cami tasvirinin sol yanındaki yapı topluluklarından kubbeli birim Şehzade Osman Türbesi, dar cepheli yapılar külliyedeki imaretin tasviri; caminin sağında yer alan kubbeli yapı ise medrese binasının tasviri olmalıdır. Külliye tasvirindeki yapıların yerleştirilmesi ve biçimlenişinden külliyenin kuzeydoğu yönünden resimlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Külliye içinde muvakkithanenin yer almaması henüz yapım aşamasında olduğu için, şadırvanın yer almaması ise üst örtüsünün daha sonraki dönemlerde yapıldığı ve bu nedenle avlu duvarından şadırvanın görülemediği içindir denilebilir (Resim 202). Külliye tasvirinin devamındaki dar cepheli ve beşik çatılı evlerin ise mahalleye ait görüntüler olduğu söylenebilir (Renda, 1976, s. 187- 188). Ayrıca külliye resminde diğer duvarlardaki resimlere oranla daha gerçekçi bir üslup görülmekle beraber doğrudan gözleme dayanan bir resim olduğu anlaşılmaktaysa da sanatçı burada yine de ters bir perspektif vermiştir (Arık, 1988, s. 53), (Resim 203). Duvarda yer alan iki pencere arasında bir mihrap tasviri bulunmaktadır. Mihrap tasviri de pencerelerde olduğu gibi bitkisel bezemeli barok özellikteki bir kartuş ile taçlandırılmış ve nişin

133

içinde yukarıdan sarkan bir zincire bağlı kandil motifi yer almıştır. Sanatçının mihrap tasvirini güney duvara yapması kıble yönünü göstermek için olmalıdır. Mihrap tasvirinin kitabelik kısmında Kur‟an‟da (Renda, 1976, s. 186) Al- i İmran Suresi‟nin 37. ayetinin “Küllema dehale aleyha zekeriyya‟l mihrap (…) (Zekeriyya ne zaman mihraba girse…)” kısmı yazılmıştır (Doğanbaş, 2003, s. 111), (Resim 204). Yine bu duvarda da pencere üstlerinde yer alan bezmeli kartuşlarda yazılar bulunmakta olup ilk pencere üzerindeki kartuşta “Allah”, ikinci pencere üzerindeki kartuşta “Muhammed” yazılıdır (Doğanbaş, 2012, s. 36).

Girişin de yer aldığı doğu duvardaki şeritte de yine kır manzaraları içerisinde çeşitli yapılar yer almaktadır. Aralarında ağaçların yer aldığı buradaki yapıların bir çoğunun damında kule benzeri bacalar bulunmakta olup bu bacalara benzer bacalar Amasya‟da da görülebilmektedir. Şeridin en sağındaki kale tasviri Amasya Kalesi olmalı ve bunun solunda yer alan ve gerçeğe uygun olan cami tasviri ise yakın çevreden olmalıdır. Cami geniş kubbesi üzerindeki alemi, yüksek duvarları ve minaresi ile Amasya‟daki Gümüşlü Camii‟ne benzemektedir (Renda, 1976, s. 187), (Resim

205). Cami tasvirinden sonra yine diğer duvarlardaki resimlerde olduğu gibi kubbeli,

beşik çatılı ve dar cepheli yapılar hep ağaçlar içerisinde yer almaktadır (Resim 206-

207).

Duvarda girişin üzerinde yer alan kitabe üzerindeki kartuşta “Ömer radıyallahu”, girişin solunda yer alan pencerenin üzerindeki kartuşta ise “Ebu Bekir radıyallahu” yazılıdır (Doğanbaş, 2012, s. 36).

134