• Sonuç bulunamadı

2. AMASYA YAPILARINDA DUVAR RESĠMERĠ

2.2. Amasya Ġlinde Duvar Resimli Yapılar

2.2.1. Amasya’da Duvar Resimli Camiler

2.2.1.3. Merkez, GümüĢlü Camii

Yapıldığı dönemden itibaren büyük çaplı birçok onarım geçiren cami günümüzdeki şekliyle kare planlı ve üzeri tek kubbe ile örtülü olup caminin doğu ve batı yönleri enine genişletilmiştir. 19. yüzyılda batı etkisi ile beraber Osmanlı‟ya gelen duvar resimleri bu camiye de yapılmış ancak resimler son yıllardaki onarımlarda tamamen ortadan kaldırılmıştır. Günümüzde bulunmayan resimlerin manzaralardan, natürmortlardan ve sembolik tasvirlerden oluştukları bilinmektedir.

Ġnceleme Tarihi: 30. 05. 2017

Koordinatları: Enlem: 40°39‟7. 53”K Boylam: 35°50‟5. 16”D

Konumu: Cami, Amasya merkez Gümüşlü Mahallesi, Mehmet Paşa Caddesi‟nde yer

alır.

Tarihi, Banisi ve Sanatçısı: Kitabesi olan cami ilk kez h. 726- 727/ m. 1326 yılında

Taceddin Mahmud Çelebi tarafından ahşap olarak inşa ettirilmiştir. Cami daha sonra h. 821- 822/ m. 1419 yılındaki depremde yıkılmış ve h. 896- 897/ m. 1491 yılında ikinci defa Defterdar Mahmut Bey tarafından önceki ahşap caminin yerine kârgir5

olarak yeniden yaptırılmıştır. h. 1020- 1021/ m. 1612‟deki yanmasının ardından Şemseddin Paşa tarafından ve daha sonra da h. 1099- 1100/ m. 1688‟de Gümüşlüzade İbrahim Bey tarafından tekrar onartılmıştır. Cami bu onarımdan sonra Gümüşlü Camii adını almış h. 1133- 1134/ m. 1721‟de tekrar yanınca mütevellisi bulunan Mustafa Ağa tarafından yeniden onartılarak ibadete açılmış ve son cemaat yeri ise yapıya h. 1320- 1321/ m. 1903 yılında eklenmiştir (Arık, 1988, s. 80; Demiray, 1954, s. 56; Erken, 1983, s. 235- 236; Özdemir ve diğerleri, 2007, s. 109). Camide günümüzde bulunmayan duvar resimleri üslup ve renk bakımından Zileli Emin‟in eserlerine benzetilmekte ve bu nedenle resimlerin h. 1292/ m. 1875 yılı civarında Zileli Emin tarafından yapılmış olduğu anlaşılmaktadır (Arık, 1975, s. 12, 1988, s. 82; Çal, 1987b, s. 447; Uz Taşkesen, 2011, s. 179).

Plan ve Mimari Özellikleri: Kare plandaki caminin üzerini tek kubbe örtmekte ve

kuzeyinde beş gözlü son cemaat yeri ile kuzeybatısında bir minaresi yer almaktadır (Dönmez, 2014, s. 182; Özdemir ve diğerleri, 2007, s. 109). Ahşaptan olan son cemaat

5 Kârgir veya kâgir mimarlıkta kullanılan bir terim olup taş veya tuğla malzemeden inşa edilen yapıya

64

yerinin orta bölümü yan bölümlerden daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Harimin doğu ve batı duvarları iki kat halinde yer alan ve altta Bursa kemeri şeklinde birer giriş açıklığı bulunan bölümlerle enine genişletilmiş ve bölümlerin üzeri beşik tonoz ile örtülmüştür (Altaş, 2008, s. 34; Dönmez, 2014, s. 182; Erken, 1983, s. 236). Bursa kemeri şeklinde girişi bulunan mahfillerin kuzey yönünün iki tarafında, mahfiller içerisinden başlayan birer merdivenle harimin kuzeyinde bulunan mahfilin üst katına çıkılmaktadır. Caminin kubbesi sekizgen kasnağa oturmakta ve her kasnak yüzeyinde iki adet penceresi yer almaktadır. Kubbeye ise pandantifler ile geçiş sağlanmıştır (Arık, 1988, s. 80- 81), (Resim 25).

Bezeme ve Duvar Resmi Programı: Camide günümüzde bulunmayan duvar resimleri

19. yüzyılın sonlarında yapılan onarımlar sırasında eklenmiş olmalıdır (Arık, 1975, s. 12, 1988, s. 80). Bu resimler yakın zamana kadar camide bulunmaktayken yapılan onarımlar sonucu ortadan kaldırılarak yok edilmiş (Doğanbaş, 2003, s. 113) günümüzde harimdeki mevcut kalem işleri ise 1960 yılındaki onarım sırasında yapıya eklenmiştir (Erken, 1983, s. 236). Tamiratlar sırasında kaldırılan duvar resimleri Arık‟ın (1988, s. 81- 83) incelemesine göre harimin kuzeyinde ve kubbe kasnağında yer almaktaydılar. Harimin kuzeyindeki mahfilin üst kısmında büyük bir cami tasviri yer almakta, kubbe kasnağının her yüzeyinde yer alan ikişer adet pencerelerin aralarında birer adet barok üslupta kartuş ile sadece iki köşeye denk gelen yerde birer tane daha olmak üzere toplam on tane kartuş bulunmakta ve bunların içerisinde ise çeşitli tasvirler görülmekteydi. Yine kubbe eteğinde yani kasnaktaki pencerelerin üst kısmında farklı natürmortların bulunduğu bir kartuş sırası daha dolanırdı.

Harimin kuzeyindeki giriş üzerinde bulunan mahfilin üst kısmındaki büyük cami tasviri Merzifon‟daki Kara Mustafa Paşa Camii‟nin içerisindeki cami tasviri ile üslup olarak oldukça benzerdi. Ancak buradaki cami tasvirinde caminin iki yanında birer büyük ağaç tasviri olması, caminin kuzey yani giriş cephesinden verilmesi ve üçer şerefeli dört minarenin ana yapının dört köşesinde yer almasıyla bu cami tasviri diğerinden farklı olup Edirne‟deki Selimiye Camii‟nin tasviri olmalıydı (Arık, 1975, s. 12, 1988, s. 81- 82). Az sayıdaki renk çeşidiyle işlenen ve bir yerden kesilerek buraya yapıştırılmış izlenimi veren cami tasviri dört köşesindeki birer minaresi ile Selimiye Camii‟ni akla getiriyor olsa da ana mekanın önünde yer alan yarım kubbesiyle Süleymaniye veya Sultan Ahmet Camii olduğunu da düşündürmekteydi. Fakat

65

minarelerin sayısı Sultan Ahmet Camii‟ne, yerleri ise Süleymaniye Camii‟ne uymadığından tasvirin Selimiye Camii olduğu anlaşılmaktaydı ki ana kütlenin dört köşesinde yer alan minareler ve merkezi kubbenin etrafındaki kuleler de bunu doğrulamaktaydı (Arık, 1988, s. 81- 82). Ayrıca cami kesme taş örgülü bir avlu duvarı içerisinde yer almakta olup avluya üç yönden basamaklarla giriş yapıldığı anlaşılabilmektedir. Caminin ana kubbe, yarım kubbe, kule ve diğer küçük kubbelerinin kasnaklarında pencere açıklıkları işlenmiş ve camiye kuzeydeki girişinin dışında batı ve doğu yönlerinden de girişin olduğu gösterilmiştir. Avlunun kuzey duvarının iki yanında birer küçük yapı, avlu içerisinde ise kubbe örtülü bir şadırvan tasviri bulunmaktadır (Resim 26- 27).

Yine Arık‟ın (1988, s. 81- 83) ifadesine göre kubbeye geçişlerdeki pandantiflerde C- S kıvrımlarından oluşan bitkisel kalem işi bezemeler ile kartuşlar oluşturulmuş, bunların ortasındaki madalyonlara ise İslam‟daki kutsal kişilerin adları yazılmıştı. Kubbe kasnağındaki on adet oval madalyon içinde yer alan tasvirler, daha küçük olsalar da Selimiye Camii tasvirinden daha zengin bir kompozisyona sahip ve renkliydiler. Ayrıca bunların sekizinde manzara tasvirleri, ikisinde ise natürmortlar yer almakta olup bunlar da üslup bakımından Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii‟nin şadırvanındaki resimlere benzemekte, aynı şekilde ilk bakışta neresi olduğu anlaşılamayan manzaralardan bazılarının Amasya‟dan görüntüler olduğu anlaşılmaktaydı. Madalyonlardan birinde Amasya‟dan bir görüntü olduğu anlaşılan manzara tasviri yer almaktaydı. Bu manzarada tek kubbesi ve tek minaresi bulunan bir cami ile etrafında evler, önde bir ırmak üzerinde yer alan köprü ve kıyıda bulunan bir duvar görülmekteydi. Küçük tepeler ve evlerdeki kalın fırça vuruşları Zileli Emin‟in üslubunu göstermekteydi (Resim 28- 29). Kompozisyonun benzerine diğer madalyonlarda da rastlanmakta, madalyonlardaki tasvirlerden üçü Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii Şadırvanı resimleriyle neredeyse ayı özellikler göstermekteydi. Üç madalyondan köşelerde yer alan ikisinde birer baldaken türbe tasviri yer alırdı ki bunlar Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii Şadırvanı‟nda yer alan ve Seyyid Ahmed Rufai olarak adlandırılan baldaken türbe ile neredeyse aynıydı. Birinden Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii Şadırvanı‟ndaki gibi sancaklar çıkmaktaydı. Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii Şadırvanı resimleriyle oldukça benzer olan üçüncü madalyondaki tasvirde ise bir natürmort yer alırdı ve bu çiçekli vazo tıpkı Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii Şadırvanı‟ndaki gibi diğer öğelerle bağlantısız bir şekilde dağlar ve evler

66

arasında uçar gibi dururdu. Yine kubbe eteğinde yani kasnaklar üzerindeki pencerelerin üst kısmında yer alan diğer kartuş sırası ise sekiz tane olup bunlar kubbe eteğinin köşelerine ve kasnak köşelerine denk gelirdi. Bitkisel bezemeleri ile iki yanlarına kollar uzatan kartuşlarda vazolu çiçekler, dilimli karpuzlar ve tabaklar içinde meyvelerden oluşan natürmortlar bulunurdu.