• Sonuç bulunamadı

GümüĢhacıköy, Pir Ali Bir Civan Türbesi

2. AMASYA YAPILARINDA DUVAR RESĠMERĠ

2.2. Amasya Ġlinde Duvar Resimli Yapılar

2.2.3. Amasya’da Duvar Resimli Türbeler

2.2.3.1. GümüĢhacıköy, Pir Ali Bir Civan Türbesi

Köy merkezinde ve eğimli bir alanda inşa edilmiş olan türbe doğu- batı yönünde oldukça uzun dikdörtgen bir plan oluşturmaktadır. Türbenin güney yönü köy halkı tarafından mescit olarak da kullanılmaktadır. İçerisinde batı etkili kalem işi bezemeler ile beraber çeşitli ağaç tasvirleri, natürmortlar, yazılar ve tarikatlara ait sembolik tasvirler yer almaktadır. Türbede sembolik tasvirlerin resimlenmiş olması Pir Ali Bir Civan‟ın Horasan erenlerinden biri olarak bilinmesinden ve Alevi- Bektaşi kültürü içerisinde önemli bir konuma sahip olmasından dolayıdır.

Ġnceleme Tarihi: 06. 06. 2017

Koordinatları: Enlem: 40°55‟8. 69”K Boylam: 35°15‟31. 84”D

Konumu: Türbe, Amasya‟nın Gümüşhacıköy ilçesine bağlı olan Sarayözü köyünde

yer almaktadır.

Tarihi, Banisi ve Sanatçısı: Yapım kitabesi bulunmayan türbenin köy halkının

anlatımlarına göre h. 1320/ m. 1902 yılında yapılmış olduğu bilinmekle beraber batı duvarında yer alan kalem işi bezemelerde görülen yine aynı tarih bu anlatımları desteklemektedir. Türbenin güney duvarında bulunan h. 1382/ m. 1962 tarihi ise

107

bezemelerin bu tarihte onarım geçirdiğini düşündürmektedir. Bu türbedeki resim ve bezemeler Merzifon‟daki Piri Baba Türbesi‟nde yer alan bezemeler ile benzerlik göstermektedir. Buradan hareketle her iki resimleri de aynı sanatçının yaptığı düşünülmekte ve Piri Baba Türbesi‟nde adı geçen Nakkaş İbrahim‟in oradaki resimleri buradakilerden iki yıl sonra yaptığı anlaşılmaktadır (Doğanbaş, 1999b, s. 52- 53, 2003, s. 120- 121; Yıldırım, 2018, s. 300, 302, 307). Hakkında kesin bilgiler bulunmayan Pir Ali Bir Civan‟ın Horasan‟dan geldiği ve on iki imamdan sekizinci olan İmam Ali Rıza‟nın soyundan Şah Mahmut Veli‟nin son oğlu olduğu bilinmektedir. Kahraman bir kişiliğe sahip olan Ali Bir Civan genç yaşta katıldığı bir savaşta kız kardeşi ile beraber vefat etmiş, Şah Mahmut Veli İslamı yayması için Anadolu‟ya gönderdiği oğlunun bu başarılarını duyunca: “Benim Alim, tek bir civan (şehitliğin son mertebesi, baş tacı) dır” demiş ve adı ise buradan gelmiştir (Yıldız, 2011, s. 477).

Plan ve Mimari Özellikleri: Meyilli bir arazide yer alan türbeye basamaklı bir yol ile

ulaşılmakta, yapının asıl girişinden başka bir de dış girişi bulunmaktadır. Asıl giriş ahşaptan ve tek kanatlıdır. Türbenin iç mekanı dikdörtgen bir planda ve oldukça karanlık bir görünüme sahip olmakla beraber doğu- batı doğrultusunda korkuluklarla iki bölüme ayrılmış, bunlardan kuzeyde kalan kısımda Pir Ali Bir Civan‟ın sandukası bulunurken güneyde kalan kısım mescit olarak kullanılmaktadır. Türbenin içerisinde güney duvarın üst seviyesinde iki tane dikdörtgen şekilli pencere bulunmaktadır. Diğer duvarlar tamamen sağırdır (Doğanbaş, 1999b, s. 52; Yıldırım, 2018, s. 300; Yıldız, 2011, s. 477). Türbenin kuzey tarafında yer alan ve üzeri betonla sıvalı olan sanduka yaklaşık 8 m uzunluğundadır. Sandukanın uzunluğu ile ilgili çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Rivayetlerden birine göre Pir Ali Bir Civan sandukasını yapan ustasının rüyasına girerek bacaklarının üşüdüğünü söylemiş ve böylece usta da sandukasını uzatmıştır. Başka bir rivayete göre ise sandukanın yanında Pir Ali Bir Civan‟ın kız kardeşinin de sandukası bulunmaktayken daha sonra bu iki sanduka birleştirilmiş ve ikisi beraber uzun bir sanduka olmuştur. Son rivayete göre ise Pir Ali Bir Civan‟ın sekizinci İmam Ali Rıza‟nın soyundan gelmesi sebebiyle sandukası 8 m olarak yapılmıştır (Doğanbaş, 1999b, s. 52; Yıldız, 2011, s. 477). Sandukanın üzerinde eski dönemlere ait olduğu bilinen geyik boynuzları15

bulunmakta olup

15

Bektaşi tarikatı ile batıni tarikatlarda geyik önemli bir hayvan olup geyik boynuzları tekke veya türbelere konulmuştur. Geyikle ilgili olarak Tokat‟taki Şeyh Meknun Türbesi‟nin duvarlarında iki geyik bir derviş tarafından çekilirken verilmiş ve bu tasvir çizgiler ile oluşturulmuştur. Yine Tokat‟ın Niksar

108

türbenin üzeri içten ahşap düz tavan ile, dıştan ise kiremit çatı ile örtülüdür (Yıldız, 2011, s. 477). Türbenin asıl girişi kuzey duvarının doğu yanında yer almaktadır. Bu asıl girişin olduğu küçük yere doğu cephenin kuzeyinden ve kuzey cephenin doğusundan iki ayrı giriş daha bulunmaktadır (Resim 119).

Bezeme ve Duvar Resmi Programı: Türbenin beden duvarları hiçbir yer boş

kalmayacak şekilde kalem işi bezemelere ve duvar resimlerine sahiptir. Duvarlar birbirinden farklı genişlikteki panolara ayrılarak içlerine çeşitli ağaç tasvirleri, natürmort çiçekler, bitkisel bezemelerden oluşan kartuşlar içerisinde yazı madalyonları işlenmiştir. Ancak batı duvarın sağdan sola ikinci panosu konu olarak farklı olup burada tarikatlara ait sembolik tasvirler yer almaktadır. Duvarlardaki resimler günümüzde üzerine yazılan yazılar ile tahrip edilmiştir.

Türbenin kuzey duvarının doğusunda yer alan giriş biraz içerde yer almaktadır

(Resim 120). Türbe iç mekanına girintili şekilde bulunan bu küçük giriş açıklığının

üzerindeki kare şekilli panoda bir ibrik içerisinde çiçekler yer alır. Kapının hemen sağındaki dikdörtgen şekilli panoda ayaklı ve uzun gövdeli bir tasvir üzerine oturtulmuş iki kulplu vazo içerisinde yine çeşitli çiçekler bulunur (Resim 121). Kapının yan yüzeyinde üstteki panoda bir ağaç tasviri, alttaki büyük panoda ise kapının hemen sağında yer alan natürmort çiçeğin benzer üç tane örneği yer almaktadır

(Resim 122).

Kapının bu çıkıntı yapan kısmından sonra kuzey duvarın yüzeyi üç büyük panoya ayrılmıştır. Sağdan ilk panonun ortasında büyük bir sütun tasviri üzerindeki vazo içerisinden iki yana üzüm dalları sarkmakta, üzüm dallarının arasından yukarıya doğru çiçekler uzamaktadır. Büyük sütun tasvirinin iki yanında altta iki kulplu vazolar içerisinde çiçekler bulunur. Panonun dört köşesinde ise bitkisel bezemeler yer almaktadır. Panodaki resimlere sarı ve yeşil renkler hakim olup köşelerdeki bitkisel bezemelerde kırmızı renk kullanılmıştır (Yıldırım, 2018, s. 301), (Resim 123). İkinci panonun ortasında iki büyük hurma ağacı tasviri yer almaktadır. Hurma ağaçlarının aralarında da üç küçük meyve ağacı yer alır ve bunlardan en sağdakinin ne ağacı olduğunu anlaşılamamaktadır. Ancak ikinci ağaç bir elma ağacı, üçüncü ağaç ise bir

ilçesindeki Çöreği Büyük Tekkesi‟nin taç kapısı üzerinde bir geyik kabartması bulunmakta, Hacı Bektaşı Veli‟nin kolunun altında bir geyikle beraber resimlendiği tasvirler olduğu da bilinmektedir (Karamağaralı, 1973, s. 250- 251).

109

nar ağacıdır. Yine panonun köşelerinde bitkisel bezemeler yer almakta olup bu panoda sadece yeşil ve kırmızı renkler görülmektedir (Resim 124). Son panoda yani kuzey duvarın en batısındaki panoda yine ortadaki büyük bir sütun tasviri üzerinde bir vazo ve içerisinde bu sefer çiçekler yer almaktadır. Vazonun iki yanında üst seviyede iki kulplu birer vazo içerisinde çiçekler, sütun tasvirinin iki yanında ise birer küçük ağaç tasviri bulunur. Ağaçlardan sağdakinin meyvesi armuda benzemekte, soldakinin ise limon ağacı olduğu anlaşılmaktadır (Resim 125).

Batı duvar yüzeyi de dört büyük panoya ayrılmıştır. Panolardan en sağdaki yani kuzey duvar yanındaki pano içinde bitkisel bezemelerden oluşan bir kartuşun ortasında vazo tasviri yer almaktadır. Vazo tasvirinin gövdesinde aynalı şekilde yazılmış “Allah” yazısı, vazonun içerisinde ve panonun köşelerinde ise yine bitkisel bezemeler görülmektedir (Yıldırım, 2018, s. 303), (Resim 126- 127). İkinci pano konusu bakımından diğer bütün duvarlardaki resimlerden farklıdır. Bu panoda tarikatlara ait sembolik tasvirler resimlenmiştir. Panonun ortasında büyük bir mızrak alt kısma saplanmış şekilde durmaktadır. Mızrağın saplı olduğu zemine iki yandan birer tane mızrak uçlu sancak da çapraz olarak saplanmıştır. Sağ taraftan saplanan sancak yeşil, sol taraftan saplanan sancak ise kırmızı renktedir. Sancakların uç kısımlarında ise püskülleri bulunur ve iki yanından iki yönlü birer teber uzamaktadır. Teberlerden sağdakinde bir zincire bağlı nefir asılmakta, soldaki teberin alt kısmında ise ortası yeşil, etrafı kırmızı renkli yuvarlak bir tasvir bulunmakta olup bunun ne olduğu anlaşılamamaktadır. Ancak bu tasvirin Mevleviyye tarikatında bir çalgı aleti olarak kullanılan zile (halile) benzerliği önemlidir. Orta kısımda yer alan mızrak ile sağ taraftaki sancağın arasında ağız kısmı yukarı doğru olan bir hançer tasviri bulunmaktadır. Hançere bir zincirle bağlı olan ve Mevlevi taçlarını andıran bir de taç yer alır. Mızrağın sol yanındaki sancak ile mızrak arasında ise yukarı doğru uzayan ve bir bastona benzeyen tasvir bulunmakta, tutulacak kısmına iple bağlanan bir taç tasviri daha yer almaktadır.16

Bu panonun da köşelerinde bitkisel bezemeler bulunur.

Yıldırım (2018, s. 303) bu panodaki tasvirleri Bektaşi ve Mevlevi dervişlerinin kullandıkları eşyalar olarak açıklamış, sol taraftaki kompozisyon içerisinde yer alan ortası yeşil, etrafı kırmızı olan yuvarlak şekilli tasviri de bir derviş tacı olarak

16

Yıldız (2011, s. 477) bu panodaki tasvirleri sancak, asa, teber, kılıç, keşkül, teslim taşı ve on iki terkli taç olarak adlandırırken Doğanbaş (1999b, s. 52; 2003, s. 120) ise keşkül, kılıç, sancak, teber ve taç olarak adlandırmaktadır.

110

belirtmiş, sağ yandaki kompozisyon içerisindeki Mevlevi tacının asılı olduğu tasviri de bir kılıç olarak bildirmiştir (Resim 128).

Üçüncü panonun ortasında yine ayaklı ve uzun gövdeli bir tasvir üzerinde vazo yer almakta ve vazodan iki yana çiçekler uzamaktadır. İki yana uzayan çiçeklerin karnında bitkisel bezemelerin oluşturduğu büyük bir kartuş içerisindeki yazı madalyonunda “Hüseyin Radıyallahü Anh” yazılıdır (Yıldırım, 2018, s. 302). Bu kompozisyonun iki yanında birer sütunçe ve üzerlerindeki iki kulplu vazolarda çiçekler yer almaktadır. Duvar yüzeyindeki son panoda da yine bir vazo içerisinde iki yana çiçekler uzamakta, bunların karnında bitkisel bezemelerden oluşan kartuş içerisinde yine yazı madalyonu bulunmaktadır.

Madalyonda “Hasan Radyallahu Anha Sene 1320” yazısı okunmaktadır. h. 1320/ m. 1902 tarihi ayrıca türbenin yapım tarihi ile aynıdır (Resim 129). Türbenin güney duvarı da diğer duvarlar gibi panolara ayrılmıştır. Güney duvarın en sağındaki pano minberin arkasında yer almaktadır. Bu panoda büyük bir vazo içerisinden uzayan çiçeklerin çevrelediği madalyon bulunur. Madalyonda “Ali Radyallahu Anha Sene 1382” (Doğanbaş, 2003, s. 121) yazısı okunur. m. 1962 tarihli yazıdan hareketle bu tarihte türbe içindeki resimlerin onarıldığı, duvar yüzeyindeki diğer üç halifenin adlarının da eklendiği anlaşılmaktadır (Doğanbaş, 1999b, s. 53, 2003, s. 121), (Resim

130- 131). Bu panodan sonra pencere açıklığı yer almaktadır. Pencerenin alt

kısmındaki panonun içerisinde ise herhangi bir bezeme bulunmaz. Pencereden sonraki panoda uzun gövdeli tasvir üzerindeki vazodan çıkan çiçeklerin çevrelediği madalyonda “Allah Celle Celalühü” yazılıdır. Panodan sonra yüzeysel bezemeler ile yapılmış bir mihrap yer alır. Mihrabı bitkisel bezemeli bir bordür çevrelemektedir. Mihrabın üzerindeki panoda güneş benzeri bir bezeme içerisinde Osmanlı tuğrası yer alır. Bunun hemen altında Osmanlı arması içerisindeki yuvarlak madalyonda “Yasin” yazısı okunur (Resim 132). Mihraptan sonraki pano da mihraptan önceki panonun aynısıdır. Buradaki madalyonda “Muhammed Aleyhisselam” yazılıdır. Bu panodan sonra tekrar pencere açıklığı yer alır ve altındaki pano yine bezemesizdir. Pencereden sonraki pano da yine diğer panonun aynısı bezemeye sahiptir. Fakat burada vazonun iki yanında altta iki kulplu vazolar içerisinde çiçekler bulunur ve madalyonda ise “Ebubekir Es Sıddık Radıyallahü Anh” okunur. Duvardaki en son pano da diğerleri

111

ile aynı bezemeye sahip olup madalyonda “Ömer Radıyallahü Anh” yazılıdır (Yıldırım, 2018, s. 302- 303).

Türbenin doğu duvarı da üç adet panoya bölünmüştür. Panolardan en sağdaki yani güney duvar tarafındakinin içerisinde yine ayaklı ve uzun gövdeli tasvirin üzerinde oturan vazodan iki yana çiçekler uzamaktadır. Bunların karnında yer alan bitkisel bezemelerin oluşturduğu kartuş içerisindeki madalyonda “Osman Radıyallahü Anh” yazısı okunur (Yıldırım, 2018, s. 302). İkinci panonun ortasında kıvrım dallar uzayarak yükselir ve tepesinde bir vazo yer alır. Vazodan iki yana karpuz dalları uzanmaktadır. Karpuz dallarında karpuzlar, sarı çiçekler ve yaprakları da yer alır. Dalların ortasında yani vazonun üzerinde bir karpuzun üst kısmı kesilerek kesilen kısmı sağa kaldırılmıştır. Karpuzun gövdesinden kesilen bir dilim de sol tarafta yer almakta olup karpuz üzerinde ise bir bıçak saplıdır. Bu büyük kompozisyonun iki yanında birer sütun üzerinde vazo ve içlerinde çiçekler yer alır (Resim 133- 134). Doğu duvarın son panosunda ağaç tasvirleri bulunur. İki yanda ince uzun birer servi ağacı, ortada ise farklı bir ağaç yer almaktadır (Resim 135).