• Sonuç bulunamadı

Mercan Marketin Girişi / Yeni Çiftlik Tekirdağ

3.4.4. Otizmli Bireyin Ailede En Çok Sorun Yaşadığı Kişiler

Burada otizmli bireyin ailede en çok sorun yaşadığı kişiler ve nedenlerinin tespiti için katılımcılara “Otizmli çocuğunuz ailede daha çok kiminle sorun yaşamaktadır? Sizce nedeni nedir?” soruları sorulmuştur. Bu sorunun cevabına ilişkin veriler ise Tablo 22’de verilmiştir. Bunlar;

1- Babasıyla 2- Abisiyle

3- Annesiyle gibi üç alt kategoride verilmiştir.

Ayrıca otizmli bireylerin ailede en çok sorun yaşadığı kişilerle neden sorun yaşadığı ise, yine Tablo 22’de üç alt kategoride verilen cevapların içinde verilmiştir. Bu nedenler sırayla şöyle ifade edilmiştir.

1- Babalarıyla daha fazla sorun yaşamalarının sebeplerini; a- Babaların daha çok otorite davranması

b- Kuralcı olmaları

c- Tahammülsüz ya da tam bir baba gibi davranmaları, şeklinde ifade edilmiştir. 2- Ağabeyleriyle daha çok sorun yaşamalarının sebeplerini;

a- Anne-babanın abisine davrandığı gibi davranmak istemesi b- Kıskançlık duyması

c- Abisinin eşyalarına zarar vermesi, şeklinde açıklanmıştır. 3- Anneleriyle sorun yaşamalarının temel sebebi ise;

a- Annenin çocuğuna söz geçirememesi b- Kuralcı, müdahaleci olması

c- Eğitici olmasından kaynaklandığı, şeklinde ifade edilmiştir.

Burada bir hususa daha dikkat çekmek gerekir. O da ebeveynlerin çoğu zaman otizmli çocuklarına yönelik farklı tutum sergilemeleridir. Yani bazen anne otizmli çocuğunun problem davranışlarına karşı kararlı davranırken, baba daha tavizkâr olmaktadır. Bazen de baba çocuğuna karşı kararlı davranırken, anne daha kararsız, tavizkâr davranmaktadır. Bu da otizmli bireyin davranış sorunlarını artırmakta ve ebevenler arasında tartışmaya yol açmaktadır. Dolayısıyla ebeveynlerin otizmli çocuklarına karşı ortak tavır içinde olmaları, hem çocuklarının problem davranışlarını azaltacak hem de daha az tartışmış olacaklardır. K40, bu paralelde görüş beyan etmiştir.

“Bu işle gerek eğitim boyutuyla gerek kural boyutuyla ben daha çok ilgileniyorum. Baba güvendiği kalesi, çok yumuşak her istediğini yaptırabileceği, rahat nazlanabileceği, kural koymayan, koysa da çabuk vazgeçen bir yapı olduğu için benimle daha çok zaman geçiriyor. Yapması gereken her şeyi, özel eğitiminden tutun da okul kuralları, okul

ödevleri, günlük yaşam becerisinin hepsini ben denetlediğim için, ben biraz daha kötü bir şey oluyorum bu konuda” (K40-Mukaddes).

Tablo 22. Otizmli Birey ile Ailede Daha Çok Sorun Yaşayanların Durumu

Soru Otizmli çocuğunuz ailede daha çok kiminle sorun yaşamaktadır? Kategori Otizmli bireyin ailede en çok sorun yaşadığı kişiler

Alt kategoriler Soruya ilişkin katılımcıların cevapları

1- Annesiyle

“Benimle, (gülerek anlatır) her konuda nerdeyse (K34-Hale).” “Oğlumda var. O güçlü kuvvetli bir şey yaptığı zaman, mesela ben masaya otur dediğim zaman oturmak istemiyorsa ben onu oturtamam. Yani o sıkıntıları oğlumda yaşıyoruz (K39-Alev).” Benle (aynı zaman en çok etkileşime de geçiyorlar) şöyle; ben daha kuralcı bir yapıya sahibim. Ben denetlediğim için, ben biraz daha kötü bir şey oluyorum bu konuda (K40- Mukaddes).”

2- Babasıyla

“P: Babayla, Çünkü baba daha otoriter. Baba yasakları belki daha sert koyuyor. Ben daha yumuşağım, duygusalım babaya göre. O yüzden baba hayır dediği için, şimdi iyi ama bundan önce çalışırken resmen babanın eve gelmesini istemiyordu. Daha ayakkabılarını çıkarmadan baba gitsin evden babaanne gile gitsin diyordu E: Hocam ben Cenk’e davranırken kararlı davranıyorum. İşte biz erkekler kadınlar kadar duygusal değiliz. Şimdi Cenk’e ben istediğimi yaptırmak için zaman zaman sesimi yükseltiyorum. Zaman zaman yaptırmak için kolundan çekip istediğimi yaptırıyorum. Ben söylediğim zaman bir şekilde kararlılığımı gördüğü zaman itaat edip onu yapıyor. Şimdi biz aileler şunda zorlanıyoruz: Otistik çocuğun davranışlarının otizmden kaynaklanan davranışları var, bide kişiliğinden kaynaklanan davranışları var. Mesela Cenk otistik ama inatçı bir kişiliği var. Yani otistik olmasaydı da inatçı bir insan olacaktı bu konuda. İnat eder fakat kararlılık gördüğü zaman eğilir. Şimdi ben bunu keşif ettiğim için Cenk şunu yapmayacaz dediğim zaman Cenk yapar. Örneğin eşim Otizm Platformunun iki gündür genel kongresine gidiyor ve iki gündür Cenk’e ben bakıyorum. İki gün ben ve Cenk sorun yaşamıyoruz. Cenk yemeğini koydum yersen yersin diyorum, tekrar koymayacam. O anda yemese bile beş dakika sonra bile gelip o tabağındaki yemeği yiyor. Ama anne öyle yapmıyor. Anne diyor ki; yemek yemek istemediği sürece ya peşinde geziyor ya iki saat sonra veriyor. İşte annede bir teslimiyet olduğu için bunu kullanmaya çalışıyor. Otistikler her zaman IQ su sıfır insanlar olmayabiliyor, insan kullanmayı öğrenebiliyor. Onun zafiyetini farkına varıyor. Çünkü ben söylediklerim konusunda kararlı davranıyorum. (Ortak tavır çok önemli, Araştırmacı) P: Evet, ben çok kararsız, çok duygusal davrandığımı söyleyemem de eşimin kararlı olması bazen benim kurtarıcım oluyor. (K11-Perihan ve K12-Ercan).” “Babamız biraz kuralcı olduğu için babamızla, babamıza tepki veriyor. Ama baba onu yatıştırabiliyor (K25-İlkin).” “Babayla didişmeye geçiyor en çok (K30-Gülser).” “Babayla, şimdi babamız tahammülsüz. Sıkıntılı bir yapısı var. Babayla daha çok yaşıyor. Çünkü çok bağırıyor babası. Eline çok terlik alıyor, vurmasa bile. Ee Sami’nin de çok korkan yapısı var. Bizde Odalarımızı ayırdık. Ee ben ayrı oturuyorum. O ayrı oturuyor. Çözdük, böyle çözdük problemimizi yani (K31-Sevim).” “Babasıyla… Çünkü babası daha çok bir baba gibi davranıyor. Ben biraz daha katıyım. Biraz daha ben işte bu konuda birikimim var deyim. İşte, okuyorum, daha çok öğreniyorum, daha çok örnek görüyorum. Ben daha bi bazen katı ve sert olabiliyorum. İşte yapılması gereken şudur diyorum. Ama babasında öyle bir şeyi yok. Öyle olunca o daha çok kızıyor, daha çok duygulanıyor. Daha çok duygularının esir oluyor. Daha çok kendi aralarında çatışıyorlar (K33-Nuray).”

3- Abisiyle

“Abisiyle zor. Pek bazen geçinemiyorlar. Abimizle biz sorunlar yaşıyoruz. (K5-Filiz).” “A: Abisinin sorun yaşadı daha önce. O da neden? Bizim hatamızdan dolayı olabilir. Çünkü biz abiye kızıyorduk. Bir yere gittiğinde çabuk gelmiyorsun diye. O okulda bilhassa yani okula gittiği zamanlar, lisede “Niçin eve gelmedin? Hadi gel” o tabi etkileniyor. Oradan bu sefer böyle kızıyordu; yani... “Annem arıyor seni yoksun.” diye... Bir tek ona karşı öle var. N: Evet o vardı. Ama o da kırıldı. (K18-Ayşe ve K19-Nedim).” “O yine kardeşiyle. Yani kıskançlık var. Eee korku var. Abisinden korku var çünkü abisinin çok eşyasını kırıp döktüğü için abisi biraz patakladı onu. O onu patakladığı için ben de abisine kızdım. Otizmli olan diğerinden çekiniyor. Çünkü otizmli olan diğerinin çok eşyasını kırdı-döktü, hasar verdi vesaire. Eee kıskançlık iki taraf için var. Ama bi çeşit sevgileri de var (K38-Aylin).”

3.4.5. Otizmli Birey ile Birlikte Yaşamanın Güçlükleri

Otizmli bireylerin bir çoğuyla birlikte yaşamak kolay değildir. Çünkü bu bireylerin kendilerine has problem davranışları vardır. Bu davranışları anlamak ve onunla baş etmek zordur. Bu zorluğu sağlayan en temel sorun ise, otizmli bireylerin konuşamaması veya sınırlı konuşmasıdır. K11’in ifade ettiği; “Yani konuşamıyor çocuğumuz mesela. İhtiyaçlarını sözcük bazında anlatabiliyor. Cümle bazında kuramıyor.” gibi otizmli bireylerin çoğu ihtiyaçlarını bile sınırlı sözcükle dile getirmektedir. Bu durumda olan bireyleri anlamak zorlaşınca onlarla birlikte yaşamak da zorlaşmaktadır. Kaldı ki her otizmli bireyin kendine ait bir dünyası ve o dünyanın da kendine uygun kuralları vardır. Şayet otizmli birey ile yaşayan kişi veya kişiler o dünyayı ve kurallarını bilmiyorsa o zaman onunla birlikte yaşamak daha da güçleşir. Aynı zamanda otizmli bireylerin dünyası, bizim alışık olduğumuz dünyadan daha da karmaşık ve daha değişken olması da birlikte yaşamayı zorlaştırmıştır. Birlikte yaşamayı sürdüren insanlar sosyalleşen veya sosyalleştirme sürecini önemli bir kısmını tamamlayan bireylerdir. Ancak otizmli bireylerin önemli bir kısmı sosyalleşme noktasında da güç bireylerdir. Bunlar sosyalleşmeye karşı dirençli ama anti sosyal davranış noktasında da dirençsiz bireylerdirler. Diğer bir ifadeyle, otizmli bireylerin çoğu geç veya güç sosyalleşmesine karşın sosyal olmayan olumsuz davranışları takıntı yoluyla daha kolay edinirler. Hatta hiç beklenmedik bir anda olumsuz bir davranış yerleşir ve onun sağaltımı oldukça güçleşir. Örneğin, bir öğrencimiz ailesiyle bir akrabasının düğününe gitmiş ve düğündeki bazı gençlerin oradaki kızlara laf attığına şahit olmuştur. Bu öğrencimiz ondan sonra evde kendi ablalarına, sokakta ve okulda ise gördüğü her kıza “ibne kızlar, it kızlar” gibi birkaç sözcükle sürekli sözlü olarak sataştığı ve saldırganlaştığı gözlemlenmiştir. Hatta öğretmeni tarafında kitap fuarına götürülmüş ve başka okullardan oraya getirilen kız öğrencilere de aynı şekilde sözlü sataşmanın yanısıra saldırıda bulunmuştur. Doğal olarak bu davranışı çevrenin tepkisini çekmiş ve öğretmeni de öğrenciyi kontrol edemediği için hemen o ortamdan uzaklaştırmıştır. Dolayısıyla bu davranışın sağaltımı kolay olmamıştır. Bunun gibi çokça örnek sıralanabilir. Bu yüzden otizmli bireylerle yaşamak, onlarla birlikte bir ömür sürmek hem anne hem baba hem da kardeşler açısında çok zordur. Çünkü bu bireylerin önemli bir kesiminin birkaç dakika sonra nasıl bir davranış sergileyeceği çoğu zaman kestirilememektedir. Bu zorluğun anlaşılmasına yardımcı olacak bir dizi bulgu aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 23’te katılımcılara yöneltilen, “Otizmli çocuğunuzla birlikte yaşarken ne tür zorluklarla karşılaştınız?” sorusuna katılımcılar 14 farklı alt kategoride cevap vermişlerdir. Bunlar;

1- Hazır asker gibiyiz, rüyamızda bile bunlarla uğraşıyoruz. Diğer bir ifadeyle sürekli hazır kıtada, onun emrinde hareket edilir.

2- Güç şimdi onda, istediğini yaptırıyor. Ya da paran var yok bilmez, illaki istediğini yerine getirir.

3- İletişimimizi engeller ve bizi başkasıyla paylaşmaz. Diğer bir ifadeyle ebeveynlerin ilgisini sürekli üzerinde toplar ve birbirleriyle veya başkalarıyla iletişimini engelleyerek kendisiyle ilgilenmesini ister.

4- Erken uyanır ve uyandığı gibi kimseyi uyutmaz veya istekleri doğrultusunda yönlendirir.

5- Okul zamanı servis için sabırsızlanır ve kolay sakinleşmez.

6- Olmadık yerde “garip sesler çıkartması, tuhaf şekilde bağırması veya ağlayarak kendini ifade etmesi” canımızı sıkar.

7- Kendimizi ona adadık, tamamen bizim hayatımızı kaplamış bir haldeyiz. 8- Kriz davranışları yüzünden kış boyunca şakır şakır dayak yedim (biliyor

musunuz?)

9- Sosyal ortamlarda rahat durmaması veya misafir geldiğinde sorun çıkarması 10- Hareketli oluşu ve evden kaçma girişimleri

11- Gereksiz korkuları (kanatlı hayvanlarla ilgili)

12- Ansız ve belirsiz davranışlar veya zamanla değişen davranış sorunları 13- Anlık duygu değişimi ve kısmi zamanlı bakıcı sorunu

14- Öz bakım yetersizliği, olarak sıralanmıştır.

Bu 14 alt kategoride sıralanan verilerin yanısıra aşağıdaki iki paragrafta verilen katılımcıların ifadeleri de, otizmli bireylerle yaşamanın zorluk derecesini ortaya koymuştur. Bu kategorilere ek olarak 4 kategori daha tablo dışında verilmiştir.

15- Ergenlikten kaynaklanan saldırganlık;

“P: Ergenlikte çok sorun yaşadık hocam… Döndü beni bile ısırmaya kalkıştı Cenk. E: Yani tanıyamadık çocuğumuzu. Yüzümdeki o yarayı yıllar önce Cenk yaptı. P: ... Altı yedi sene önce falan. E: Cenk on üç, on dört

yaşında iken… P: Evet. Hocam okuldan geliyorduk. Ben anladım oğlumun çok sinirli döndüğünü okuldan ve stajyer kızı ısıracaktı, stajyer kızı uzaklaştırdım oradan, bana döndü, ısırmaya. Yine bir gün okuldan dönüyorduk, arkadaş bırakıyordu bizi… İş yerine gelmek üzereyken yine çok kötü halde beni ısırdı…” (K11-Perihan ve K12-Ercan).

16- Doktora gitmeme ve plan dışı hareket etmeme;

“N:Bizim en büyük şeyimiz mesela biz hastaneye gidip bir doktora

doğru düzgün muayene olamayız. N: İşte bugün için de zorlandığımız

durum bu. Bir iğne yaptıramayız yani çocuğa. A: Bir de kuralı değişirse bu sefer… Mesela şimdi babası bu sabah ders yapmadan, eve gelmeden başka bir yere gidelim derse kızar Melik. N: Direk söyleyeceksin yani…” (K18- Ayşe ve K19-Nedim).

17- Problem davranışlar sergileme;

“Deterjan, sıvı sabun, şampuan, diş macunu gibi şeyleri yeme veya jakuzziye kakasını yapıp onunla banyo duvarını sıvama veya yeme…” (K1- Bayram)

18- Birlikte yaşamanın psikolojik zorlukları;

“Dün mesela bir aile aradı. İki tane çocuğu otizmli... Ne yapsın bu kadın yani. Ben kendimce, aileme şükrettim. Ben diğer oğlumla başarıyı tadabiliyorum. Yani başka şeyleri de yaşayabiliyorum diğer çocuğumla. Çünkü oda lazım insana... Yoksa hayatta hiçbir başarı duygusu olmadan hiç bi şey becerememiş, yani iyice insan depressif olur” (K38-Aylin).

Tablo 23. Otizmli Birey ile Birlikte Yaşamanın Güçlükleri

Soru Otizmli çocuğunuzla birlikte yaşarken ne tür zorluklarla karşılaştınız? Kategori Otizmli birey ile birlikte yaşamanın güçlükleri

Alt kategoriler Soruya ilişkin katılımcıların cevapları 1- Hazır asker

gibiyiz, rüyamda bile bunlarla uğraşıyoruz

“Hazır asker gibiyiz. Bir yatınca rahat ediyoruz. Rüyamda bile bu kaçıyor. Bunlarla uğraşıyoruz. O kadar bunları benimsemişiz ki. Bunlar hani ne bunlarla oluyor ne de bunlarsız oluyor. Bir yere gidiyorsun hep bunların sesi kulağımızda oluyor. İçiniz rahat etmiyor. Hani başımız biraz rahat etse de biraz dinlenelim. Bazen paslaşarak eşimle hani hafta sonu oluyor. Bu götürüyor ama mutlaka aklım bunda oluyor… Her şeyiyle bu zaten bana ait. Traşından tutun normal erkekler gibi. Her şeyisini ben yapıyorum. (K5-Filiz).”

2- Güç şimdi Onlarda istediğini yaptırıyor

“Eskiden bizdeydi güç şimdi onlarda. Elime yapıştığı zaman dediğini yaptırıyor. İstediğini yaptırıyor. Cipsi alınacaksa alınacak. Ya paran var yok onun için önemli değil. Döner istiyorsa illakine alcağız. (K6-Ayşe).”

3- İletişimimizi engeller ve bizi başkasıyla paylaşmaz

“K: Biz yeni yeni daha yan yana oturuyoruz asla yan yana evde televizyon izleyemezdik. L: Ama hâlâ konuşturmaz insanı. Şu ortamda kız burda olsa bizi konuşturmaz. İlla bi şeyler sorar. Bi yere götürmek ister (K7-Kerime ve K8- Levent).” “P: Bir misafir eve girdiği an beni hapsediyor. Soru yağmuruna tutuyor beni. Yani anneyi başkasıyla paylaşamamak herhalde (K11-Perihan).” “Eğer sadece ikimizsek evde hiç rahatsızlığım yok ama bi üçüncü kişi gelmişse of çok fazla. Hep ilginin onu üzerinde olmasını istiyor (K31-Sevim).”

4- Erken uyanır ve

uyandığı gibi kimseyi uyutmaz

“Tehlikeyi bilmediği için kapalı odaların kapısına karşı bir anti alerji oluştu onda. Onun için kapatamıyodum. Mecburen o kalktığı an kalkıyosun ama sonuçta insansın uyuyup kaldığım zamanlar oluyo. o zaman yabancı cisimle işte birinde bıçak fırlatmıştı. Bu ergenlik dönemindeydi gerçi. Bu tür sıkıntılarla karşılaştığımız için en zor işte bu dinlemezliği. Hani bi zihin engelli çocuk otururmuş. Yani duyduğum kadarıyla televizyonunu açar televizyon izlermiş. Annesi kalkınca kahvaltı hazırlarmış gibi bizim böyle bir şeyimiz olmuyo hiç. Hâlâ daha o kalktığı zaman bize de bir alışkanlık oldu. O kalktığı zaman kalkarız. Uykusuz da olsak bu biraz bizi de yoruyo (K8-Levent).” “Ya işte dedim ya öz bakım becerilerini kendisi yapabilsin rahatlıkla, tuvaletini kendisi yapsın ve gece kalktığında altına kaçırma oluyor. Yani, o yüzden gecenin bir yarısı tuvalete kaldırıyorum. Küçük çocuk gibi (13 yaşında)... Sabahın yani 365 gün saat 6’da kalkıyor. Bayram tatil dinlemiyor. Tam 6’da kalkar ve dolayısıyla beni de kaldırır. 365 gün boyunca hiç tatilim yok yani (K11-Perihan).”

5- Okul zamanı servis için sabırsızlanır ve kolay sakinleşmez

“Servise bindirmek. Çünkü servise bindirmek, beklemek, çok sabırsızdırlar, hemen gelmesi gerekiyor, servisin. Servisin gelmediği zaman işte çantayı atıyor yere. O 8 ayı kafamda kuruyorum. Şimdi kafamda bunu servise nasıl vereceğim, nasıl yetişeceğim… Sadece okula gönderme ve okula hazırlama diyeyim o zaman bu konuya cevap olsun (K9-Gülnur ve K10-Abdullah).”

6- Garip sesler çıkarması, tuhaf şekilde bağırması veya ağlayarak kendini ifade etmesi

“Bazen yürüyüşe çıkalım diyorum bir an bağırmaya başlıyor. P: Bağırarak ifade ediyor. E: Bir ses çıkararak yapıyor. Aaa yapıyor bilmem ne yapıyor. O zaman sizi rahatsız ediyor. Aslında kullanıyor bizi. Bazen garip bir ses çıkartarak, tuhaf şekilde bağırarak açlığını ya da başka bir şeyi… P: Kızdırmayı iyi biliyor (K11- Perihan ve K12-Ercan).” “Ağlayarak anlatıyor. Ağlamasından hiç hoşlanmıyorum. Artık kocaman çocuğun ağlaması hoş olmuyor. 16 yaşında yani. Küçükken iyi de. Beğenmedi, istemedi, kalkmak istedi, gitmek istemedi işte ağlayarak anlatıyor (K33-Nuray).”

7- Kendimizi ona adadık tamamen, bizim hayatımızı kaplamış

“Ben şöyle diyorum bir 10 seneyi hayatımda hatırlamıyorum yani nasıl yaşadığımı. Doruk'un doğumundan 10 yaşına gelinceye kadar. Şimdi durumu biraz daha bizlerle beraber yaşamaya uygun... Ama o ilk 10 yıl bazen kendimizi özel eğitimci olarak gördük; bazen anne-baba olarak gördük; bazen ne bileyim dışarıdan bir insan olarak gördük onların ne hissettiğini düşünmeye çalıştık... Ona ne yapacağımı öğrenmek için internet başında sabahlara kadar oturduk. İngilizcem çok iyi değildir ama onun sayesinde onunla ilgili bilgi toplamak babında İngilizce

konusuna önem verdik. Haklarını savunmak için avukat olmaya çalıştık. Ben işletme mezunuyum. Ama gördük ki iyi avukatlar bizim konumuzu bilmiyor; bizim konumuzu bilenlerde avukat değil. O halde bir hukuk eğitimi almam gerektiğini düşündüm. Yüksek lisans sınavını kazandım; ama henüz başlamadık. Ne bileyim bunun dışında spor eğitimi konusunda ben eski bir sporcuyum ama ona spor eğitimi vermek bambaşka bir durum. Onu nasıl yapacağımız konusunda uzmanlarla sürekli görüştük. Yani her şeyi olmaya çalıştık ona faydalı olabilecek. Bu arada da baktık ki kendimizin bir hayatı falan kalmamış tamamen bizim hayatımızı kaplamış durumda. Ancak şimdi şimdi bundan sıyrılıyoruz. Ama şimdi de yaş geldi 47’ye (K13-Ergin).”

8- Kriz davranışları yüzünde kış boyunca şakır şakır dayak yedim

“Çok zor geçti. Çok zor… Ben geçen sene dayak yedim yani. Şakır şakır dayak yedim kış boyunca. Ama nasıl. Bana yönelmiyor aslında. Kriz geçiriyor. Kiriz geçirirken ufacık bir evden oturuyoruz. Onun köşesi var. Onun şeyi var. Bilmem neyi. Atıyor yani. Oraya atıyor. Buraya atıyor falan. Eşim diyor ki uzak dur diyor. Ama işte annelik bu olsa gerek. Ay başına vuracak. Ay bir yerine vuracak derken ordan şırak suratıma birden ortasına geliyor. Burama birden tekme geliyor. Orama bilmem ne geliyor. Sakinleşiyor. Ben başlıyorum açıyorum Damla’cım bu ne? (D: moğ; morluk yaptığını belirtiyor) buram ne (D: Moğ) kim yaptı. (utanıyor). Ondan sonra geçen mesela hep öyleydi durumumuz. Sonra ben tanıdığımız bir Asperger Sendromu bir delikanlı vardı. 23-24 yaşında Güzide Hanım yardımcı olmuyorsunuz ki. Ben dedi kiriz geçirirken dedi annem gelip elimi tutup en tatlı sesiyle bile yavrum, evladım dediğinde. Ben onu ambulans sireni gibi algılıyordum dedi. Kendine zarar gelmeyeceğinden emin olduğunuz bir yere kapatınız. Orda daha çabuk geçecek dedi. Ben de dinledim oğlumuzu. Hatta sinirleyip aynaya bir yumruk attı. O zaman bile tepkisiz kalmayı başardım. Parmağı kanadı falan. Duva ediyorum. Allah’ım inşallah cam girmemiştir. İnşallah cam girmemiştir. Acıyor, kanıyor diyor. Ben böyle, bana ne, ben yapmadım ki, bir daha yapmaman gerekiyor filan diye. Öyle öyle sakinleşti. Yani canının yandığını, zarar gördüğünü gördü. Uzun zamandır çok şükür yok öyle bir sıkıntı (K24-Güzide).” “A: Problem davranışlar bu yaş döneminde saldırgan. E: Bir senedir yani ee saldırgan özelliğini ilaç tedavisiyle önleyemedik (K14-Ayşe ve K15-Ergün).”

9- Sosyal ortamlarda rahat durmaması veya misafir geldiğinde sorun çıkarması

“Biz istiyoruzki bir misafir geldiği zaman otursun masasına, her şeyini çok güzel koyayım yesin, otursun ama o öyle yapmıyor. Hani zaten misafirliğe gidemiyorsun. Onu alıp da mümkün değil hiçbir yere gitmek. Gelenden rahat edemiyorsun tabi insanız insan eşini dostunu istiyor. Misafir kabul etmek istiyor. Herkes seni anlayamıyor. Neden misafir kabul etmiyor. Böyle algılayanlar da oluyor. Yaşamayan bilmiyor tabi (K30-Gülser).” “İşte bir yere götürememem, gittiğim yerlerde beni rahatsız etmesi. Mesela incitici davranışlar sergilemesi beni en çok rahatsız eden davranışlar. Tuvalet alışkanlığı da yoktu. Şu yaşa gelmesine