• Sonuç bulunamadı

Medikal Turizmde Nitelikli Çalışan Eksikliği

2.6. Medikal Turizmde Karşılaşılabilecek Sorunlar

2.6.2. Medikal Turizmde Nitelikli Çalışan Eksikliği

Medikal turizmde sunulan hizmetlerin check-up, sağlık taraması, diş tedavileri, kalp ameliyatları, kanser tedavisi, beyin cerrahisi, organ nakli gibi birçok kompleks işlemi kapsaması medikal turizm sektöründe çalışanların tecrübeli ve alanında uzman kişiler olması gerektiği gerçeğini gözler önüne sermektedir (Lee ve Spisto, 2007, s.2). Bu konudaki en önemli sorun medikal turizmde çalışanlar için uluslararası boyutlarda genel geçer yazılı veya sözlü bir kural olmamasıdır (Burkett, 2007, s.223-245). Bu sorun medikal turizmde kalite algısında göreceli bir anlayış oluşturduğundan medikal turizmde çalışanların niteliklerinin algısı konusunda ikileme neden olabilir. Günümüz dünyasında internetin yaygın olarak kullanılması ve sanal ortamda medikal turizm destinasyonlarına dair hastaneler, buralarda sunulan hizmetler ve çalışanlar konusunda detaylı bilgiye yabancı hastaların kolayca ulaşabilmesi çalışanların eğitimi konusunu daha da önemli kılmaktadır (Johnston, Crooks, Snyder ve Kingsbury, 2010(a), s.1-13). Yurtiçi ya da yurtdışı fark etmeksizin tıp eğitimi veren okullara çalışanların uzmanlıkları konusunda bir yargıya varma sorununun çözümündeönemli bir görev düşmektedir. Tıp eğitimi veren okulların sorumlulukları arasında; görev öncesi eğitim sağlama, medikal turizmin olumsuz sonuçlarının da olduğunu idrak edebilmek adına yerinde eğitim ve medikal turist çalışanı adaylarının kendi gelişimlerini yine kendilerinin değerlendirmesi imkânını sunmak vardır (Petrosoniak vd.,2010, s.683-689). Bu kapsamda Mısır'da Helmy ve Travers (2009, s.419-439) tarafından yapılan çalışmada yer verilen bilgilere göre; daha nitelikli hastane yönetimi, doktor, hemşire, tıbbi asistan, yöneticilik pozisyonunda çalışan, turizm personeli, destekleyici hizmetlerde çalışan personel yetiştirmek adına medikal turizm için dersleri de içeren, Harvard Tıp Okulu ve Mayo Klinikleri gibi uluslararası üne sahip enstitülerle ortaklığı olan eğitim programlarının dil ve iletişim, mesleki deneyim konularına odaklanması gerektiği vurgulanmıştır. Medikal turizm hizmeti verebilmeleriiçin yetiştirilen çalışanların niteliklerini geliştirmeye yönelik bu ve benzeri uygulamalar bütün medikal turizm destinasyonları için faydalı girişimlerdir (Helmy ve Travers, 2009, s.419-439).

Çalışanların nitelikleri ve bu nitelikleri nerede kazandıkları medikal turizm destinasyonlarının imajı açısından da önemlidir. Nitelikli ve tecrübeli doktorlar, sertifikalı hemşireler, gerekli eğitimi almış personelden oluşan ekiple çalışmanın sağlık sisteminin güvenilir ve güvenlikli olduğu hissi yarattığı genel olarak kabul edilen bir kanıdır (Ansari, 2012, s.213). "Kendi ülkesinde eğitimini tamamlamış sağlık uzmanları, doktorlar ve

hemşireler istihdam etmekle sağlık sektöründe profesyonel vekalitelihizmet sunmayı garanti eder mi?" sorusu medikal turizmde karşılaşılabilecek sorunlardan bir tanesidir (Lunt vd., 2011, s.1-55). Yerel çalışanların nitelikli olacağıinancının aksine Dubai sunduğu sağlık hizmetinin kaliteli olduğunu savunurken hastanelerinde çalışan Alman doktorları, Lübnan ise bünyesinde çalıştırdığı doktorların Amerika ve Avrupa'da eğitim aldığını ülkedeki medikal turizmi tanıtırken bilhassa belirtmektedir (Kazemi, 2007, s.37). Tayland Japon yabancı hastaların dikkatini çekmek için sağlık personelinin Japonya'da eğitimini desteklemektedir (Connell, 2006, s.1096).

Medikal turizm destinasyonlarınca başvurulan bir başka yöntem de aynı ülke vatandaşı olanları gelişmiş ülkelerde eğitim almaya göndermek yerine gelişmiş ülke vatandaşı olan yabancı çalışanları işe almaktır (Lee ve Spisto, 2007, s.3). Amerika'da yer alan uzman topluluklar ve okulların Uluslararası Ortak Komisyon'un gerektirdiği sertifikasyon, kredi sistemi ve eğitimi sunması Amerika'nın tıp eğitimi konusunda ününün artmasını sağlar. Bu durum buralarda eğitim alan uzmanların sunacağı hizmetin kalitesini güvence altını alır ve buralardan mezun olan uzmanların uluslararası bir itibar kazanmasını sağlar (York, 2008, s.102). Bu sebeple Amerika medikal turizm destinasyonlarında çalışanların eğitimi için sıkça tercih edilen bir ülkedir. Medikal turizm sektöründe çalışanların Amerika ve Avrupa standartlarında niteliklere sahip olan çalışanları işe almak medikal turizmde ün kazanmada önemli bir faktördür (Herrick, 2007, s.1-40). Yabancı çalışanları işe almak ülke adına gerçekleşen bir beyin göçü sayılabilir. Bu da ülkedeki medikal turizm için olumlu bir gelişme olarak sayılabilir. Fakat ülkede medikal turizm sektörünün gelişmesiyle birlikte kamu sağlık sektörü çalışanları özel sektöre geçebilir. Bu da sağlık sektöründe bir iç beyin göçüne neden olur. Kamu sağlık sektörü iş gücü kaybı yaşarken, özel sektörün de insan kaynakları açısından gelişmesi bu iç beyin göçünün sonucu olarak ortaya çıkabilir (Smith vd.,2011, s.276-282; Johnston vd. 2010(a), s.1-13). Bu da Malezya gibi, kamu hastanelerinin kendi halkına ücretsiz sağlık hizmeti sunduğu ülkelerde yabancı hastaların rahatlıkla özel hastane ve kliniklerde uzman ekiplerce tedavi edilmesine, yerel halkın ise kamu hastanelerinde aynı hizmeti alırken eşit konumda olmamasına neden olur(Spasojevic ve Susic, 2011, s.9-13).

Medikal turizm sektöründe nitelikli çalışan konusunda dil bilgisi de başka bir konudur. Çalışanların anadil dışındaki dilleri bilmesi önemli bir niteliktir (Rerkrujipimol ve Assenov, 2011, s.1-8). Örneğin; Hindistan'ın önceleri İngiliz kolonisi olarak biliniyor olması ülkede İngilizcenin yaygın olarak kullanıldığı gerçeğini destekler nitelikte olmasına rağmen; yabancı hastalara hizmet veren hastanelerdeki personelin İngiltere ve Amerika'da eğitim alması, Hindistan medikal turizminde çalışanların İngilizce bildiğini garantileyerek, ülke medikal turizminin tanıtılmasında kullanılan bir bilgidir (Burkett, 2007, s.227). Hindistan'da 3.371'in

üstünde hastanede çalışan 750.000 pratisyen, hemşire ve diğer personelin gerekli uzmanlık ve dil konusunda profesyonel olması bu bilgiyi destekler (Ansari, 2012, s.217). Hindistan Apollo Hastane Gruplarında çalışan cerrahların çoğunun Illinois'deki Galvin Kalp Merkezi ve New York'ta bulunan Memorial Sloan-Kettering Kanser Enstitüsü gibi Amerika'da eğitim veren tanınmış merkezlerde eğitimlerini tamamlamışlardır (Burkett, 2007, s.230). Tayland'da yer alan Bangkok, Bumrungrad hastanelerinin de medikal turizmde başarılı olmalarının önemli bir sebebi; iyi yetiştirilmiş uzmanlarının dil konusunda kendini geliştirmiş doktorlar, hemşirelerolması, hatta resepsiyonistlerin bile birden fazla dil bilmesidir (Rerkrujipimol ve Assenov, 2011, s.6). Bu hastaneler 200'ün üzerinde Amerika tarafından sertifika verilmiş doktorla yabancı hastalara hizmet sunmaktadır (Burkett, 2007, s.230).