• Sonuç bulunamadı

2.6. Medikal Turizmde Karşılaşılabilecek Sorunlar

2.6.7. Fiyatlandırma

Medikal turizm bütün bir yıla yayılabilen bir turizm çeşidi olduğundan fiyatlandırmada mevsimsel değişiklikler olması pek olası değildir (Caballero-Danell ve Mugomba, 2007, s.26). Ancak önemli fiyat farklılıkları aynı sınırlar içinde yer alan sağlık kuruluşları arasında bile görülebilir. Fiyatlandırma politikaları oluşturulurken uygulanan yöntemler, benimsenen vizyon ve ortaya çıkan fiyat listeleri hem etik açıdan sorun teşkil edebilecek hem de bireysel olarak hatta küresel olarak da sağlık sektörü için problemler yaratabilir. Medikal turizmin gelişimi ise fiyatlandırma sistemindeki uygulamalardan dolayı ortaya çıkabilecek herhangi bir sorundan kolayca etkilenebilir. Daha önce de belirtildiği gibi para birimlerindeki farklılıklar, çalışanlara ödenen miktarların değişim göstermesi gibi faktörler küresel bir yasal düzenlemenin olmasını engellediği gibi, yine aynı faktörler ülkeler arasındaki fiyat farklılıkları nedeniyle aslında medikal turizmin doğmasına ve gelişmesine de

önderlik eden en önemli etkenlerdir. Fakat ülkelerin de özel ve kamu sağlık kuruluşlarının fiyatlandırma politikalarının her birini içeren ulusal bir yasal düzenlemeleri olmadığında medikal turizmin gelişmesi önünde engeller oluşabilir (Herrick, 2007, s.1-40).

Sağlık hizmetinin pazarlanması süreci herhangi başka bir hizmet ya da ürünün pazarlanmasından fiyat konusunda da farklılıklar gösterir. Bir ürün pazarlanırken fiyatı, bazı durumlarda ürün daha piyasaya sürülmeden bile belli olabilir. Öte yandan bir hizmetin pazarlanması sırasında da hizmete karşılık ödenecek bedel çoğu zaman belli olabilir. Ancak sağlık hizmetinde bu durum farklıdır. Tedavi süreci tamamlanmadan ne bir hastane ne de bir hekim fiyata dair çoğu zaman kesin bir bilgi veremez (Herrick ve Goodman 2007, s.4). Bu durum fiyatlandırmada şeffaf olma ve hastaya doğru bilgiler verme konularında sorun olabilir. Fiyatlandırma konusunda şeffaf olma sorununu çözümlemek adına Sağlık Bakanlıkları'nın özel hastaneleri bir işlem için ortalama bir fiyat vermeye teşvik etmeleri ve kamuda da benzer işlemlerin fiyatları konusunda yaklaşık fiyatlar konusunda bilgiler vermeleri bir çözüm olabilir (Gan ve Frederick, s.24). Aksi halde fiyatlandırmada şeffaf olunamaması ya da olunmaması sağlık hizmetinin pazarlanmasında rekabet ve girişimciliği olumsuz yönde etkileyebilir (Herrick ve Goodman, 2007, s.3).

Fiyatlandırma kapsamında sorunlara neden olabilecek başka bir konu ödemenin nasıl ve kim tarafından yapılacağıdır. 1960 yılında sağlık hizmetinden faydalananların %47'si hizmetin bedelini kendi cebinden öderken, bu oran 1980'lerde %23'lere kadar düşmüştür. 2004 yılında ise kendi cebinden ödenen ve üçüncü parti tarafından ödenen faturaların sayısı arasındaki fark çok daha fazla olarak gözlemlenmiştir (Herrick ve Goodman, 2007, s.4). Amerika'dan daha az bir miktar olduğunda bile Amerika'daki sigorta poliçelerinin birçoğununyabancı bir ülkedeki tedavinin masraflarını karşılamaya isteksiz olması, hatta karşılamaması (Reddy vd., 2010, s.514; Heung vd., 2010, s.239) hastaların bu masrafları kendi cebinden ödemelerine sebep olmaktadır. Ödeme sürecinde üçüncü kişi veya kişilerin dâhil olması medikal turizmde fiyatlandırma konusunda yaşanabilecek problemlerden işvereni sigorta şirketi gibi üçüncü partilerin de etkilenmesine sebep olmaktadır. Bir işlem masrafının bir diğeriyle aynı olmadığı gerçeği, ödeme aşamasında sürece dahil olan üçüncü partilerin işlemlerin başında hem tek bir fiyatla karşılaşmaz; hem de potansiyel medikal turistlere tek bir fiyat bilgisi veremezler (Herrick ve Goodman, 2007, s.4).

Fiyatlandırma ve medikal turizm konuları aynı başlık altında incelenirken, sağlık hizmetlerinin kelimenin tam anlamıyla ticari bir etkinliğe dönüşmesi de başka bir sorun olarak ortaya çıkabilir. Sabit bir tek fiyat politikası benimseyen bir sağlık kuruluşu medikal turizm sektörü söz konusu olduğunda bu politikasında değişiklikler yapmak isteyebilir. Hatta belki de zorunda kalabilir. Fiyat avantajı sağlayarak yurtdışından hasta çeken kuruluşlar bunu zaten

yapmaktayken, hasta gönderen ülkelerdeki özel sağlık kuruluşları da varlıklarını sürdürebilmek adına fiyatları düşürebilir (Helble, 2011, s.70). Ancak bu durum kar amacı gütmeden hizmet vermenin asıl amaç olduğu sağlık sektörünün rekabet ortamına sürüklenmesine sebep olacaktır. Fiyatlardaki farklılıkların büyük ölçüde kullanılan teknik ekipman, hekimlere ödenen maaşların farklılığı, teknolojik uygulamalara harcanan masrafların farklı oluşu gibi etkenlerden de kaynaklandığı düşünülecek olursa bu rekabet ortamında gelir ve gider dengesinin kurulması adına karlılık ilkesinin benimsenmesi gerekebilir. Bu da sunulan sağlık hizmetinin ticari bir etkinliğe dönüşmesiyle son bulabilir (Helble, 2011, s.70; Herrick, 2007, s.1-40; Hopkins, vd. 2010, s.193).

Gidilen ve gelinen ülkeler arasındaki ekonomik yapıdaki farklılıklar fiyatlandırma konusunda sorun olabilir. Medikal turizm başka bir ülkede sağlık ihtiyacını karşılamak anlamına geldiğinden, medikal turistler o ülkenin birçok özelliğinden olduğu gibi ekonomik özelliklerinden de etkilenecektir. Gidilen ülkenin para birimindeki değişimler (Caballero- Danell ve Mugomba, 2007, s.26), vergilendirme sistemi (Hopkins vd.,2010, s.193) gibi faktörler medikal turistlerin hizmet konusunda beklentilerini ve tecrübelerini etkileyecektir. Değişen döviz oranları potansiyel medikal turistleri olduğu gibi mevcut medikal turistleri de etkileyebilir. Örneğin; herhangi bir sağlık problemi için zaten ülkesi dışında olan bir medikal turist, gittiği ülkeden farklı bir yere gidip tedavisini orada sürdürmek isteyebilir (Caballero- Danell ve Mugomba, 2007, s.26). Fiyatlandırma politikalarında vergilendirmenin de ayrı bir yeri vardır. Elde edilen gelirin ne kadarının tekrar sağlık hizmeti için, özellikle kamu sağlık sistemi için, kullanılacağının belirlenmesi yerel halkın da faydalanacağı sağlık hizmetinin kalitesini etkileyecektir. Bu duruma bir örnek olarak Tayland'da medikal turistlere sunulan kaliteli hizmetin Tayland halkının birçoğu tarafından çok pahalı olması sebebiyle faydalanamadığı verilebilir (Hopkins vd.,2010, s.193).