• Sonuç bulunamadı

Marka Hakknn Devrinin Dier Hukuki lemlere Etkisi

Belgede Markanın devri (sayfa 148-162)

556 sayl KHK madde 21 uyarnca, “lisansn sicile kaydedilmedii sürece iyiniyetli üçüncü kiilere kar ileri sürülemeyecei” düzenlenmitir. Bu nedenle lisans sicile kaydedilmi ise, markay sonradan devralan kii de bu lisans sözlemesi ile bal kalacaktr. Lisans sözlemesinin yaplmasndan fakat sicile kaydedilmesinden önce marka hakknn devredilmesi durumda ise devralan kiinin ancak kötüniyetli olmas durumunda lisans sahibi lisans hakkn kötüniyetli devralana kar ileri sürebilecektir414.

Markay devralan kii devir ile birlikte sicilde kaytl olan lisans sözlemesinin taraf haline gelmeyecektir. Devralann lisans sözlemesine taraf olabilmesi için, devralan ve lisans sözlemesinin taraflar birlikte sözlemenin yüklenilmesi ilemini yapmaldr. Sözlemenin yüklenilmesi ile devreden lisans sözlemesinin taraf olmaktan çkmakta ve yerine devralan geçmektedir415.

413 Yargtay’n 16.09.2004 tarihli kararnda: “…Dava, marka sahibi tarafndan açlm ancak yarglama srasnda davac markalarn baka bir irkete devretmitir. Devir keyfiyeti marka siciline erh edilmi, marka kullanm hakk sözlemesi ile de lisans veren sfatyla devralan irket lisans konusu markalarn kullanm hakkn süresiz olarak ilk davacya brakmtr. Anlan sözlemede dava hak ve yetkisi ilk davacya verildiine göre davacnn bu davay açma/takip etme yetkisinin bulunmad söylenemeyecektir. O halde mahkemenin markay devralan irket vekiline vekaletnamesini sunmas için davac vekiline süre verilmesi ve ibraz edilen vekaletnameye dayanarak da davac yerinde devralannn gösterilmesi doru görülmemitir. Mahkemece, yarglamann banda marka sahibi ve yarglama aamasnda ise yetki belgesine dayal olarak dava hakk sahibi olan ilk davac açsndan hüküm kurulmas gerekirken, devralan irket ile ilgili karar verilmesi bozmay gerektirmitir.” (11.H.D’nin, 2003/11661 E, 2004/8376 K sayl ilam, Kazanc Veri Taban).

414 ARKAN, C.II, s.198. 415 EREN, s.1206 vd.

Markann iletmeden bamsz olarak rehninde yazl devir sözlemesi yeterli olup, ayrca sicile kaydedilmesine gerek yoktur. 556 sayl KHK ve Marka Yönetmelii rehnin üçüncü kiilere kar ileri sürülebilmesi için tescilin zorunlu olup olmadn da düzenlememitir. Bu durumda kural olarak markann konu olabilecei hukuki ilemler, üçüncü kiilere ileri sürülebilmeleri açsndan ayn nitelikte olup devir ve lisans için benimsenen kuraln rehin içinde geçerli olmas gerekir. Fakat marka devrinin ticari iletme ile birlikte yaplmas durumunda rehinin geçerli olmas için tescil gerekli olup, bu durumda iyi niyetli üçüncü kiiden bahsetmek mümkün deildir.

Markann haczedilmesi durumunda ise haczin tescil edilip yaynlanacandan bahsedilmi ise de, KHK’de haczin tescilinin ve yaynlanmasnn hukuki etkisi düzenlenmemitir. Markann haczinin K madde 94 veya K madde 79/II’ye göre yaplmas gerekmekte olup, haczin icra memuru tarafndan yaplmakta olup, tescil bildirici niteliktedir. Bu durumda kural olarak markann konu olabilecei hukuki ilemler, üçüncü kiilere ileri sürülebilmeleri açsndan ayn nitelikte olmas nedeniyle yukarda yaplan açklamalarn haciz ilemi açsndan da geçerli olmas gerekmektedir.

556 sayl KHK’nin 44. maddesine göre devralan tarafndan ileri sürülecek talepler hakknda zamanamnn ne zaman ilemeye balayaca ve ne kadar olaca hakknda, KHK’de özel bir süre gösterilmemi olmas nedeniyle Borçlar Kanunu madde 125’de öngörülen on yllk zamanamnn uygulanacann kabulü gerekir.

SONUÇ

Marka devir sözlemesinin konusu olan marka hakk, 556 sayl KHK madde 5/1 tanmndan hareketle bir teebbüsün mal ve hizmetlerini bir baka teebbüsün mal ve hizmetlerinden ayrt etmeye yarayan iaretler olarak tanmlanmaktadr. Marka TTK madde 11/II uyarnca ticari iletmenin bir unsuru olsa da, iletmenin ayrlmaz bir parças deildir. Marka tek bana ekonomik bir deere sahip olup, ticari iletmeden ayr ve bamsz bir varla sahiptir. Bu nedenle gerek iç hukuktaki düzenlemeler gerekse Anayasa madde 90 ve 556 sayl KHK madde 4 uyarnca uygulama alan bulan uluslar aras sözlemeler ile markann hukuki ilemlere konu olabilecei garanti altna alnmtr. Böylece tescilli markann bakasna devir edilebilecei, miras yolu ile intikal edebilecei, kullanma hakknn lisans konusu olabilecei ve rehnedilebilecei kabul edilmitir.

Gerek Tasar’nn 2. maddesi gerekse 556 sayl KHK’nin 5.maddesinde markann tanm yaplrken, bir iletmenin mal veya hizmetlerini dier bir iletmenin mal veya hizmetlerinden ayrt etmek olduu belirtilmitir. Dikkat edilecek olursa ayrt etmenin konusu farkl iletmelerin mal veya hizmetleridir. Markann ayrt etme ilevinin, mal veya hizmetlerin birbirinden ayrt etmesi deil, bir iletmenin mal veya hizmetlerinin dier bir iletmenin mal veya hizmetlerinden ayrt etmesini temin etmesi gerekmekte olup, bu da bizi köken ayrt etme ilevine götürmektedir. Avrupa Topluluklar Adalet Divan kararlarnda 89/104 sayl Marka Yönergesi’nin 10. Gerekçesi’nde marka korumasndaki amacn köken ayrt etme ilevini salamak olduu belirtilmitir. Bu nedenle markann iletmeden bamsz devrine ilikin marka devir sözlemesi incelenirken markann köken ayrt etme ilevi özel bir önem tamaktadr. Çünkü yakn geçmie kadar baz ülkelerde köken ayrt etme ilevi nedeniyle markann iletmeden bamsz olarak devrine izin verilmemitir. Fakat markann tüm mallarn ayn iletmeden geldiini garanti etmesi gerekmemekte olup, bir iletmenin üretimde tek bana kontrole sahip olduunu ve bu iletmenin ürünlerin kalitesi için sorumlu tutulabileceini garanti etmesi yeterlidir.

Markann öncelikli ilevinin köken ayrt etme ilevi olmas ve korunan dier marka ilevlerinin köken ayrt etme ilevinin sonucu olarak deerlendirilmesi nedeni ile 556 sayl KHK ile baz hallerde markann devrine ilikin olarak bir takm snrlamalar getirilmitir. Buna göre 556 sayl KHK 16/4 ve Tasar’nn 39/4. maddesinde; markann devrinin, mal veya hizmetlerin corafi kayna, kalitesi veya markann kendisi ile ilgili olarak halk yanlgya düürebilecek nitelikte olmas durumunda, yeni marka sahibi halk yanlgya düürmeyecek ekilde mal veya hizmetlerde marka tescilinin snrl hale getirilmesini kabul etmedii takdirde, devir ileminin TPE tarafndan yaplmayaca düzenlenmitir. Yine 556 sayl KHK 16/5. ve Tasar’nn 39/5. fkrasnda, tescilli bir markann devri srasnda ayn markann veya ayrt edilemeyecek derecede benzerinin, ayn veya halk yanlgya düürecek derecede benzeri mallar veya hizmetler için baka marka tescillerinin bulunmas halinde, bu markalarn da devredilmesinin art olduu belirtilmitir. Söz konusu snrlamalar ile kanun koyucu markann köken ayrt etme ilevini korumaktadr.

556 sayl KHK madde 6’ya göre, KHK’nin marka sahibine salad haklar tescil ile oluur. Böylece markann tescil ile birlikte özel himayeden yararlanmas ve marka sahibinin üçüncü kiilere kar ileri sürebilecei haklar kazanmasnn yan sra, malvarlna dâhil olan bu mutlak hakkn ekonomik ve ticari açdan deerlendirilmesine yönelik yaplan devir, lisans, rehin gibi hukuki ilemlerin üçüncü kiilere kar ileri sürülebilmesi bakmndan da önem tamaktadr. Nitekim incelememizin konusunu da 556 sayl KHK uyarnca tescilli markalar oluturmakta olup, tescil edilmemi markalar bakmndan genel hükümler uygulanma alan bulmaktadr. Tescilli bir markann, iletmeyle birlikte veya iletmeden bamsz olarak, ortaklklarn birlemesi veya ortakla sermaye olarak getirilmesi yoluyla, ivazl veya ivazsz, miras yolu ile veya mahkeme kararyla devredilmesi mümkün olup, konumuz açsndan ise tescilli bir markann 556 sayl KHK uyarnca sözleme ile devri incelenmitir.

Karlkl ve birbirine uygun irade beyanlarndan oluan bir hukuki ilem olan sözlemeyle bir hakkn domas, devri veya ortadan kaldrlmas amaçlanabilecei gibi, bir borç ilikisinin kurulmas, sona erdirilmesi, aktif ve pasif süjelerinin

deitirilmesi de söz konusu olabilir. 556 sayl KHK ile markann devre konu olabilecei kabul edilmekle birlikte devir sözlemesinin tanm yaplmamtr. 556 sayl KHK madde 16 uyarnca markann devri sözlemesinin bir tanm yaplacak olursa; marka üzerindeki mutlak ve tekelci hakk ksmen veya tamamen marka sahibinin malvarlndan çkararak temelli olarak devralann malvarlna geçiren ve marka üzerindeki hak sahipliini deitiren sözleme olarak tanmlanabilir. Marka hakknn devrinin temelini devir sözlemesi oluturmakta olup, bu sözlemenin yaplmamas durumunda geçerli bir marka devrinden söz etmek mümkün deildir. Devir sözlemesi marka hakkna dorudan etki eden bir sözlemedir. Yani marka hakknn devri sözlemesi ile lisans sözlemelerinden farkl olarak, hakkn yer ve süre koulu ile kullanmndan deil hakkn kendisi devredilmektedir.

Borçlar Kanunu madde 11/1 uyarnca kural olarak sözlemeler herhangi bir ekle bal deildir. Fakat BK madde 11/2 uyarnca bir sözlemenin ekle bal olarak yaplabilecei kanunda belirtilmi ise bu durumda bu ekle uymadan yaplan sözleme geçersiz olmaktadr. Nitekim KHK madde 15/2 uyarnca tescilli bir marka üzerindeki salar aras ilemlerin yazl olarak yaplmas gerektii belirtilmi olup, yazllk art geçerlilik artdr. 556 sayl KHK madde 16/3 uyarnca devir sözlemesinin yazl olarak yaplmas ve taraflarca imzalanmas gerektii düzenlenmitir. Aksi takdirde sözleme taraflar arasnda dahi hüküm ifade etmeyecektir. Taraflar arasnda marka devir sözlemesinin kurulmas yeterli olup, bu nedenle devrin sicile kayd kurucu deil bildirici bir etkiye sahip olacaktr.

556 sayl KHK ile iletmenin devrinde aksinin kararlatrlmas durumunda markann, iletme ile birlikte devredilecei düzenlenmi olup, 556 sayl KHK’de açkça iletmeden bamsz olarak devredilebileceinden bahsedilmemitir. Nitekim Tasar ile bu eksiklik giderilmi ve madde 38/1’de “Tescilli markann, teebbüsten bamsz olarak, tescil edildii mal veya hizmetlerin tümü ya da bir ksm için devredilebilecei” düzenlenmitir. 556 sayl KHK’de markann iletmeden bamsz olarak devredilebilecei madde 16/2’den anlalabilmekteyse de Markalar Kanunu Tasars’nda markann bamsz olarak devredilebileceinin açkça düzenlenmesi yerinde bir düzenleme olmutur.

Marka sahibinin, marka hakkn ticari iletmesinden bamsz olarak tek bana devredebilecei gibi, marka hakkn kapsayacak ekilde iletmesini bir bütün olarak devretmesi de mümkündür. Markann devrinin iletme devri ile birlikte yaplmas durumunda yazllk artnn aranmayaca kabul edilmektedir Fakat iletmenin devri sözlemesi borçlandrc nitelikte olup, devir ile iletmenin kül halinde devralana geçmesi için iletmeye dâhil unsurlarn her birinin kendine özgü tasarruf ilemlerinin yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle her ne kadar 556 sayl KHK madde 16/2’de iletmenin devrinin aksi kararlatrlmam ise markann devrini de kapsayaca belirtilmi ise de, marka devir sözlemesinin yazl yaplmasnn geçerlilik koulu olmas nedeniyle ayr bir devir sözlemesi yaplmasna gerek olmamakla birlikte devredilecek markann, devir sözlemesinde açkça belirtilmesi gerekmektedir.

Marka hakknn, devir sözlemesinin yapld anda devralana geçmesi nedeniyle devir sözlemesi bir tasarruf ilemidir. Tasarruf ilemi bir hakk dorudan doruya etkileyen, yapld anda sözlemeyi yapann malvarlnda dorudan doruya bir azalma meydana getiren hukuki muamelelerdir. Marka devir sözlemesinin bir tasarruf ilemi olmas nedeniyle, 556 sayl KHK’de hüküm bulunmayan hallerde alacan temlikine ilikin hükümler niteliine uygun olduu ölçüde uygulama alan bulacaktr. Marka hakknn devri sözlemesinin, bu ilemin dayana olan temel hukuki ilikiden açk bir biçimde ayrt edilmesi gerekmektedir. Buna göre marka hakknn devri taahhüdü borçlandrc bir hukuki ilem olup, marka hakknn devrini taahhüt edene, devir konusu marka hakkn devretme borcu yükler. Borçlu, bu borcunu, marka hakknn devri sözlemesi yapmak suretiyle yerine getirir. Marka hakknn devri taahhüdüne bir ivaz karl olmakszn varlmsa bir balama, devir taahhüdünün ivazl olmas halinde ise kar edimin niteliine göre satm ya da trampa sözlemesi söz konusu olacaktr.

556 sayl KHK madde 16 uyarnca markann devrinin yazl ekle tabi olmas ve BK madde 22/2 hükmü uyarnca ekle bal bir sözlemenin, vaadinin de ekle bal olduu düzenlenmi ise de, markann devri sözlemesinin tasarrufi nitelikte

olmas ve markann devri taahhüdünün ise asl borçlandrc sözleme olmas nedeniyle BK madde 22’nin markann devri taahhüdü bakmndan uygulama alan bulmas mümkün deildir. Bu anlamda markann devri taahhüdünün asl borçlandrc sözleme olmas nedeniyle alacan temliki bakmndan BK madde 163/2’de düzenlenen özel hükmün markann devri taahhüdü bakmndan da uygulanmas mümkün deildir. 556 sayl KHK madde 15/II gereince tescilli bir marka üzerindeki salar aras ilemlerin yazl ekilde yaplmasnn öngörülmesi nedeniyle markann devri taahhüdünü konu alan sözlemenin de yazl ekilde yaplmas gerekmektedir.

556 sayl KHK’de devir sözlemesinin geçerlilii için yalnzca yazl eklin yeterli olmas nedeniyle, devralann devir sözlemesi ile TPE’ye bavurmas durumunda, TPE’nin ibu sözlemenin doruluunu aratrma yükümlülüüne ilikin herhangi bir hüküm bulunmamakta olup Yönetmeliin 19/3-son paragrafnda Enstitü’nün makul nedenlerle üpheye dümesi durumunda mülkiyet deiiklii talebine ilikin olarak talep sahibinden gerektiinde noter tasdikli olmas da dâhil her türlü delilin ibrazn isteyebilecei düzenlenmitir. Öncelikle söz konusu düzenlemenin Yönetmelik ile deil kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Nitekim Markalar Kanunu Tasars’nn 39/8. maddesi ile devrin Sicile kayd talebi ile ilgili olarak herhangi bir belgenin doruluundan üpheye düülmesi halinde Enstitü’nün delil sunulmasn isteyebilecei düzenlenmitir. Tasar ile getirilen bu düzenleme yerinde bir düzenleme olup, Tasar’da söz konusu madde yer almasa da yorum yoluyla TPE’nin devre ilikin bir hususta üpheye dümesi durumunda, böyle bir talep hakknn var olduunu kabul etmek gerekmektedir. Yönetmelikte bahsedilen “noter tasdikli olmas da dahil her türlü delil” ibaresi 556 sayl KHK ile çeliki yaratmaktadr. Buna göre 556 sayl KHK ile markann devri sözlemesinde noter onay kaldrlrken Yönetmelik ile söz konusu yetki Enstitü’ye verilmektedir. Böylece baz durumlarda devreden ve devralan bakmndan adi yazl ekil ile yaplan markann devri sözlemesi, Enstitü tarafndan kabul edilmemesi halinde bu kez noter onayl yaplmak zorunda kalnacaktr. Bu durum taraflar açsndan ayn devir sözlemesinin 2 kez yaplmas suretiyle külfetli bir hale gelecektir. Bu nedenle söz konusu hükme Yönetmelikte yer verilmesi yerinde bir düzenleme olmamtr.

556 sayl KHK madde 16/3’te markann devri sözlemesinin yazl olarak yaplmas yeterli olup, tescil kurucu deil, bildirici niteliktedir. Fakat devir, sicile kayt edilmedii sürece, taraflarn markann tescilinden doan yetkileri iyi niyetli üçüncü kiilere kar ileri süremeyecei kabul edilmitir. Bu durumda sicil kaytlarna güvenerek ilem yapan 3. kiinin korunaca sonucuna varmak devir sözlemesinin tasarruf ilemi olmas ve tescilin bildirici etkisi nedeniyle mümkün deildir. Tasar’nn 39/7. maddesi uyarnca, Topluluk Markasyla ilgili 40/94 sayl Tüzüün 17/6. maddesi ile uyum salanm ve madde metninden iyi niyet kavram çkartlmtr. Böylece Tasar’nn 39/7. maddesi ile devralan kiinin devir sicile kaydedilmedii sürece marka tescilinden doan haklar üçüncü kiilere kar ileri süremeyecei düzenlenmitir.

Fakat tescilin bildirici etkisi birçok sknty beraberinde getirmektedir. Bu nedenle tescilin bildirici etkisi doktrinde ve uygulamada farkl görülerin ortaya çkmasna sebebiyet vermekte olup, tescilin kurucu etkisinin kabulü halinde uygulamada yaanan ve Tasar ile ortaya çkabilecek skntlar önlenmi olacaktr.

Markann devri sözlemesinin kurulmasndan sonra üçüncü bir kiinin markada üstün bir hak ileri sürerek markay devralann elinden almas ya da onun kullanlmasna engel olmas veya marka hakknn belirtilen vasflarda bulunmamas, gibi devredenin garanti sorumluluunu gerektiren durumlar bakmndan BK madde 169 ve 171’de düzenlenen temlik edenin sorumluluunu düzenleyen garanti yükümlülüünün ile hüküm bulunmayan hallerde ve mahiyetine uygun olduu ölçüde tanr satna ilikin hükümlerin uygulama alan bulacann kabulü gerekmektedir.

Markann hükümsüzlüü bakmndan ise 556 sayl KHK madde 42’de özel hüküm bulunmakta olup, markada hükümsüzlük sebeplerinden birinin bulunmas, markann devri ile KHK madde 7/f bendi ile balantl olarak 42/I. Maddenin a bendi gereince halk yanltc nitelikte olmas veya markann 556 sayl KHK madde 41/I- e uyarnca, hak sahibinin veya yetkili kld kii tarafndan kullanm sonucunda, tescil edildii mal veya hizmetlerin nitelii, kalitesi, üretim yeri ve corafi kayna

konusunda halkta yanl anlama ihtimalini dourmas halinde markann hükümsüzlüüne karar verilebilecei kabul edilmitir. Markann hükümsüzlüüne karar verilmesi nedeniyle devir srasnda hükümsüzlük nedeninden haberdar olmayan devralan, Borçlar Kanunu madde 61 ve 556 sayl KHK madde 44/b uyarnca ödedii bedeli devredenden ksmen veya tamamen isteyebilecektir. Markann devrinden hemen sonra hükümsüzlük karar verilmise devralann markadan faydalanmas mümkün olmayaca için ödedii bedelin tamamn isteyebilecektir. Fakat devralann marka hakkndan bir süre faydalanmas durumunda devir bedelinden uygun bir indirimin yaplmas gerekir. Nitekim 556 sayl KHK’nin 44/b maddesinde, markann hükümsüzlüüne karar verilmeden önce yaplm ve uygulanm sözlemelerin, hal ve artlara göre hakl sebepler ve hakkaniyet düüncesi ile sözleme uyarnca ödenmi bedelin ksmen veya tamamen iadesinin mümkün olduu düzenlenmitir. Markann devri srasnda devreden kii, hükümsüzlük nedenlerinden birinin mevcut olduunu bilmesine ramen devralan kiiye bu nedenleri söylemeyerek markay devretmise, markann devirden sonra hükümsüzlüüne karar verilmesi durumunda devralann 556 sayl KHK madde 44/II ve Markalar Kanunu Tasars madde 49/3 uyarnca zararnn giderilmesine ilikin tazminat talebinin olduunu kabul edilmitir. Burada devralann garanti yükümü nedeniyle de devredene bavurabileceinin kabulü gerekir.

556 sayl KHK madde 21 uyarnca, “lisansn sicile kaydedilmedii sürece iyiniyetli üçüncü kiilere kar ileri sürülemeyecei” düzenlenmi olup, bu nedenle lisans sözlemesinin yaplmasndan fakat sicile kaydedilmesinden önce marka hakknn devredilmesi durumda ise devralan kiinin ancak kötüniyetli olmas durumunda lisans sahibi lisans hakkn kötüniyetli devralana kar ileri sürebilecektir.

Görülecei üzere markann devri sözlemesi nedeniyle garanti yükümlülüünü, tescil engellerini ve hükümsüzlüü douran hallerin en büyük nedeni, devir sözlemesinin Sicile tescilinin kurucu deil, bildirici etkisinden kaynaklanmakta olup, markann devri sözlemesinin Sicile bildiriminin zorunlu hale getirilmesi ve sicil kaytlarnn kurucu etkisinin kabul edilmesi halinde, sicil kaytlarna olan güvenin ve sicil kaytlarndan beklenen etkinin salanmas mümkün olacaktr.

KAYNAKLAR

ACEMOLU, Kevork: Borçlar Kanunu’nun 179. Maddesine göre Malvarl veya Ticari letmenin Devri, stanbul 1971.

ARKAN, Sabih: Marka Hukuku, C.I, Ankara 1997. ARKAN, Sabih: Marka Hukuku, C.II, Ankara 1998.

ARKAN, Sabih: Marka Hakkna Tecavüz- aretin Markasal Olarak Kullanlmas Zorunluluu, Batder, 2000, C.XX, ss.5-13.

ARKAN, Sabih: Marka Hakknn Tüketilmesi, Prof. Dr. Ali Bozer’e Armaan, ss.197-268.

ARKAN, Sabih: Ticari letme Hukuku, Ankara 2010.

ARKAN, Sabih: Yabanc Markalarn Türkiye’de Korunmas, Batder, Haziran 1999 C.XX, ss.5-17.

ARKAN, Sabih: Batder, Aralk 1999 C.XX S.2 aret ile Marka Arasnda Balant htimali ve ltibas (Kartrma) Tehlikesi, ss.5-11.

ARAL, Fahrettin: Borçlar Hukuku Özel Borç likileri, Ankara, 2003.

ARSEBÜK, Esat: Alacan Temliki ve Borcun Nakli, Merhum Ord. Profesör Esat Arsebük’ün Son Dersi, dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/326/3249.pdf (06.07.2010) ARSEVEN, Haydar, Nazari ve Tatbiki Alameti Farika Hukuku, stanbul 1951. BATU, rfan ve Ercüment ERDEM: Ticari letme Hukuku, Ankara, 1993.

BERZEK, Aye Nur: Tescilli Markann Korunmasna likin Sorunlar, Tandoan’a Armaan, Ankara, 1990.

BERZEK Aye Nur: 556 Sayl KHK’de Markalarn Düzenlenmesi, Prof. Dr. Ouzman’a Armaan, stanbul 1998, ss.77-88

ÇAMLIBEL TAYLAN, Esin: Marka Hakknn Kullanmyla Paralel thalatn Önlenmesi, Ankara 2001.

DAYINLARLI, Kemal: Borçlar Kanunu’na Göre Alacan Temliki, Ankara 2008.

ERYAL, Yahya: Ticaret Hukuku, Trabzon 2002.

DOAN, Beir Fatih: Marka Hukukunda Kullanm Sonucu Ayrt Edici Güç Kazanma, Batder, Haziran 2007, S.1 , ss.219-238.

DOMANÇ, Hayri ve Erol ULUSOY: Ticaret Hukukunun Genel Esaslar, stanbul 2007.

DÖNMEZ, rfan: Markalar ve Haksz Rekabet Davalar, stanbul 1992.

Belgede Markanın devri (sayfa 148-162)